para ödemek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

para ödemek



"para ödemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
para ödemek pay f.

"para ödemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç

Türkçe İngilizce
General
sözleşme taraflarından birinin, sözleşmenin gereğini belirtilen şekilde yerine getirememesi durumunda diğerine ödemek zorunda olduğu para miktarı contingency i.
elektrik ücretini ödemek için içine önceden bozuk para atılan sayaç slot meter i.
ödemek üzere para vermek tender f.
çok fazla para ödemek pay too much f.
çok fazla para ödemek pay a high price f.
çok fazla para ödemek pay too much money f.
iyi para ödemek pay good money f.
çok para ödemek pay a lot of money f.
yapılmamış bir iş için para ödemek ghost f.
kenara para koyarak ödemek protect f.
Phrasals
para çıkmak/ödemek/koymak put down f.
bir şey için belli miktarda para ödemek expend something for something f.
(tazminat veya borcu) para yerine çalışarak ödemek work out f.
birine bir şey için para ödemek compensate someone for something f.
(birine) para vermek/ödemek fork something over (to someone) f.
(bir şey) için (bir miktar) para ödemek pay (something) toward (something else) f.
(bir şeye) yönelik olarak (bir miktar) para ödemek pay (something) toward (something else) f.
(bir şeye belli bir para) harcamak/ödemek spend (something) on (something) f.
Colloquial
çok para ödemek pay top dollar f.
birine bir şey karşılığında para ödemek cash out f.
para vermek/ödemek fork something over f.
(bir miktar para) ödemek shell out (an amount of money) f.
(bir miktar para) ödemek shell (an amount of money) out f.
parkmetreye para ödemek feed the meter f.
Idioms
dünya kadar para ödemek cost the earth f.
dünya kadar para ödemek charge the earth f.
dünya kadar para ödemek pay the earth f.
çok para ödemek pay top dollar f.
dünya kadar para ödemek pay top dollar f.
büyük para ödemek pay top dollar f.
bir işin bedelini para yerine mal veya hizmet olarak ödemek take something out in trade f.
büyük para ödemek pay the moon f.
çok fazla para ödemek pay through the nose f.
çok para ödemek drop a bundle f.
değerinden fazla para ödemek pay over the odds f.
çok para ödemek blow a bundle on f.
(hissesini satması için) para ödemek buyout f.
çok para ödemek/vermek/bayılmak pay top dollar f.
dünya para ödemek cost/pay the earth f.
(birine) çok az bir para ödemek pay (someone) peanuts f.
(birine) cüzi bir para ödemek pay (someone) peanuts f.
bir yerden para/borç alıp başka bir borcu ödemek manoeuvre the apostles [obsolete] [uk] f.
cüzi bir para ödemek pay peanuts f.
çok az bir para ödemek pay peanuts f.
(bir şey) için para ödemek pay the penalty for (something) f.
bir miktar para ödemek shell an amount of money out f.
Trade/Economic
(özellikle hesap tasfiyesinde) para ödemek pony f.
(borç para) ödemek solve f.
Law
(araziye) tapu senedi karşılığında para ödemek complete f.
Politics
belirli bir yıllık gelirin altında kazananların vergi ödemek yerine devletten para aldıkları gelir destek sistemi negative income tax i.