Geçmiş

represent

"represent" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 51 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	represent f.	temsil etmek
2	Yaygın Kullanım	represent f.	yansıtmak
General
3	Genel	represent f.	anlatmak
4	Genel	represent f.	tarif etmek
5	Genel	represent f.	temsilciliğini yapmak
6	Genel	represent f.	taslamak
7	Genel	represent f.	söylemek
8	Genel	represent f.	betimlemek
9	Genel	represent f.	temsilcisi olmak
10	Genel	represent f.	temsilen seçmek
11	Genel	represent f.	rolüne çıkmak
12	Genel	represent f.	sahneye koymak
13	Genel	represent f.	sunmak
14	Genel	represent f.	ifade etmek
15	Genel	represent f.	canlandırmak
16	Genel	represent f.	oynamak
17	Genel	represent f.	simgelemek
18	Genel	represent f.	vekalet etmek
19	Genel	represent f.	açıklamak
20	Genel	represent f.	resmetmek
21	Genel	represent f.	sonucu olmak
22	Genel	represent f.	belirtmek
23	Genel	represent f.	rolünde oynamak
24	Genel	represent f.	vekili olmak
25	Genel	represent f.	gösterimlemek
26	Genel	represent f.	temsil etmek
27	Genel	represent f.	rolünü oynamak
28	Genel	represent f.	tasvir etmek
29	Genel	represent f.	-i oynamak
30	Genel	represent f.	-in ürünü olmak
31	Genel	represent f.	göstermek
32	Genel	represent f.	protesto etmek
33	Genel	represent f.	karşı çıkmak
34	Genel	represent f.	aleyhinde beyan vermek
35	Genel	represent f.	şikayet etmek
36	Genel	represent f.	(geçmişe ait nesneyi) hatırlamak
37	Genel	represent f.	(mahkemede birini) temsil etmek
38	Genel	represent f.	teşkil etmek
39	Genel	represent f.	(mecliste) temsil etmek
40	Genel	represent f.	tanıtmak
41	Genel	represent f.	-nin adına konuşmak
Idioms
42	Deyim	represent f.	(temsil etmek) sesi olmak
Law
43	Hukuk	represent f.	temsil etmek
Technical
44	Teknik	represent f.	gösterimlemek
45	Teknik	represent f.	temsil etmek
46	Teknik	represent f.	tasvir etmek
Theatre
47	Tiyatro	represent f.	(sahneyi) canlandırmak
48	Tiyatro	represent f.	(rolü) oynamak
49	Tiyatro	represent f.	(oyun) sergilemek
50	Tiyatro	represent f.	sahnelemek
Slang
51	Argo	represent f.	kimliğini tanıtmak için gizli tokalaşma, jest gibi işaretler kullanmak

"represent" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 97 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	represent and bind i.	temsil ve ilzam
2	Genel	the companies we represent i.	temsil ettiğimiz şirketler
3	Genel	represent the company f.	şirketi temsil etmek
4	Genel	to represent his/her country at the highest level in the international arena f.	ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek
5	Genel	represent his/her country in the best possible way in the international arena f.	ülkesini uluslararası alanda en iyi şekilde temsil etmek
6	Genel	represent abroad f.	yurtdışında temsil etmek
7	Genel	under-represent f.	yetersiz temsil etmek
8	Genel	represent oneself as f.	kendini ... olarak tanıtmak
9	Genel	represent oneself as f.	kendini olarak tanıtmak
10	Genel	under-represent f.	az temsil etmek
11	Genel	under-represent f.	(olması gerekenden) düşük seviyede temsil etmek
12	Genel	represent someone f.	birisini temsil etmek
13	Genel	represent someone in court f.	birini mahkemede temsil etmek
14	Genel	authorized to represent s.	temsile yetkili
15	Genel	entitled to represent s.	temsile mezun
16	Genel	authorised to solely represent s.	münferiden temsile yetkili
17	Genel	repr. (represent) kısalt.	temsil
18	Genel	repr. (represent) kısalt.	yansıtma
Phrasals
19	Öbek Fiiller	represent something to someone f.	(birine bir şey) sunmak/açıklamak
20	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) temsil etmek
21	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birine/bir şeye) işaret etmek
22	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) simgelemek
23	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde biri/bir şey) anlamına gelmek
24	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) yansıtmak
25	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) anlatmak/ifade etmek
26	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(birini/bir şeyi bir şeyde) temsil etmek
27	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(birini/bir şeyi bir şeyde) temsilcisi, avukatı, vekili olarak temsil etmek
28	Öbek Fiiller	represent someone in something f.	birini bir şeyde temsil etmek
29	Öbek Fiiller	represent someone in something f.	birini bir şeyde temsilcisi, avukatı, vekili olarak temsil etmek
30	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir şeyin canlı örneği olmak
31	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir şeyi simgelemek
32	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir şeyi temsil etmek
33	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(biri/bir şey) için bir şeyin göstergesi olmak
34	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(biri/bir şey) için bir şeyin sembolü olmak
35	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(biri/bir şey) için bir şey anlamına gelmek
36	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) gözünde bir şeyi temsil etmek
37	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(biri/bir şey) için bir şeyin temsili olmak
38	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) göre bir şeyin temsili olmak
39	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) göre bir şeyin sembolü olmak
40	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) birine veya bir şeye temsil etmek
41	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birinin/bir şeyin) biri veya bir şey önünde avukatı, vekili olarak temsilcisi olmak
42	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) ifade etmek
43	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) açıklamak
44	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) tarif etmek
45	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) tanımlamak
46	Öbek Fiiller	represent to (someone or something) f.	(birine/bir şeye) izah etmek
47	Öbek Fiiller	represent something to someone f.	biri için bir şeyi temsil etmek
48	Öbek Fiiller	represent something to someone f.	birine bir şeyi anlatmak/açıklamak
49	Öbek Fiiller	represent something to someone f.	birine bir şeyi ifade etmek
50	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) temsil etmek
51	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde biri/bir şey) anlamına gelmek
52	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) ifade etmek
53	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) sembolize etmek
54	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birinin/bir şeyin) göstergesi olmak
55	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birini/bir şeyi) simgelemek
56	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birinin/bir şeyin) temsilcisi olmak
57	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birinin/bir şeyin) avukatı olmak
58	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birinin/bir şeyin) savunucusu olmak
59	Öbek Fiiller	represent (someone or something) in (something) f.	(bir şeyde birinin/bir şeyin) vekili olmak
60	Öbek Fiiller	represent someone in something f.	bir şeyde birini temsil etmek
61	Öbek Fiiller	represent someone in something f.	bir şeyde birinin temsilcisi olmak
62	Öbek Fiiller	represent someone in something f.	bir şeyde birinin avukatı olmak
63	Öbek Fiiller	represent someone in something f.	bir şeyde birinin savunucusu olmak
64	Öbek Fiiller	represent someone in something f.	bir şeyde birinin vekili olmak
65	Öbek Fiiller	represent (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak göstermek/tanıtmak
66	Öbek Fiiller	represent (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak yansıtmak
67	Öbek Fiiller	represent (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak resmetmek
68	Öbek Fiiller	represent (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak betimlemek
69	Öbek Fiiller	represent (someone or something) as (something) f.	(birini/bir şeyi bir şey) olarak temsil etmek
70	Öbek Fiiller	represent as f.	olarak tanıtmak
71	Öbek Fiiller	represent as f.	olarak göstermek
72	Öbek Fiiller	represent as f.	olarak yansıtmak
73	Öbek Fiiller	represent as f.	olarak resmetmek
74	Öbek Fiiller	represent as f.	olarak betimlemek
75	Öbek Fiiller	represent as f.	olarak temsil etmek
76	Öbek Fiiller	represent in f.	-de yansıtmak
77	Öbek Fiiller	represent in f.	-de temsil etmek
78	Öbek Fiiller	represent in f.	-de simgelemek
79	Öbek Fiiller	represent in f.	-de anlatmak/ifade etmek
80	Öbek Fiiller	represent in f.	-de sembolize etmek
81	Öbek Fiiller	represent to f.	-e (bir şeyin) canlı örneği olmak
82	Öbek Fiiller	represent to f.	-e (bir şeyi) simgelemek
83	Öbek Fiiller	represent to f.	için (bir şeyin) göstergesi olmak
84	Öbek Fiiller	represent to f.	için (bir şeyin) sembolü olmak
85	Öbek Fiiller	represent to f.	için (bir şey) anlamına gelmek
Speaking
86	Konuşma	do you intend to represent yourself expr.	kendinizi temsil etmek mi istiyorsunuz?
Trade/Economic
87	Ticaret/Ekonomi	list of share certificates which represent the capital i.	sermayeyi temsi eden hisse senetlerinin dökümü
88	Ticaret/Ekonomi	fully authorized to represent i.	tam temsile yetkili
89	Ticaret/Ekonomi	person authorized to represent i.	temsile yetkili kişi
90	Ticaret/Ekonomi	agree, declare and represent expr.	kabul, beyan ve taahhüt
Law
91	Hukuk	represent us in criminal matters i.	cezai ihtilaflarda bizi temsil etmeye
92	Hukuk	authority to represent and bind i.	temsil ve ilzam yetkisi
93	Hukuk	commit and represent i.	temsil ve ilzama
94	Hukuk	represent and warrant f.	beyan ve tekeffül etmek
95	Hukuk	represent by proxy f.	vekaleten temsil etmek
Computer
96	Bilgisayar	symbols used to represent functions i.	işlevleri göstermek üzere kullanılan semboller
Slang
97	Argo	represent [us] f.	gururlanılacak veya takdir kazandıracak kadar iyi iş çıkarmak