sızlamak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

sızlamak



"sızlamak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
sızlamak ache f.
sızlamak tingle f.
General
sızlamak sting f.
sızlamak whinge f.
sızlamak whimper f.
sızlamak bite f.
sızlamak whine f.
sızlamak ake f.
sızlamak smart f.
sızlamak burn f.
Archaic
sızlamak hone f.

"sızlamak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 44 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ağlayıp sızlamak lament f.
kemikleri sızlamak turn in one's grave f.
iliği sızlamak be deeply moved f.
iliği sızlamak deeply moved f.
kemikleri sızlamak turn over in one's grave f.
yüreği sızlamak be very moved (by a pathetic sight) f.
yürek sızlamak be greatly sorry (for someone) f.
ağlayıp sızlamak moan f.
ağlayıp sızlamak complain [obsolete] f.
ağlayıp sızlamak dole f.
ağlayıp sızlamak sniffle f.
Phrasals
yüreği sızlamak cloud up f.
(biri/bir şey) için ağlayıp sızlamak lament (for) (someone or something) f.
(biri/bir şey) için ağlayıp sızlamak lament over (someone or something) f.
Colloquial
ağlayıp sızlamak take on f.
Idioms
(soğuktan/üşümekten) burnunun direği sızlamak be chilled/frozen to the marrow f.
(birisi için) yüreği sızlamak (one's) heart bleeds for (someone) f.
yüreği sızlamak your heart bleeds for someone f.
içi sızlamak your heart bleeds for someone f.
boşyere ağlayıp sızlamak cry over spilt milk f.
içi sızlamak somebody's heart sinks f.
mezarında kemikleri sızlamak turn in one's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak spin in one's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak turn over in one's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak roll over in somebody's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak roll in one's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak turn over in someone's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak roll over in someone's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak spin in somebody's grave f.
mezarında kemikleri sızlamak roll over in one's grave f.
yorgunluktan kemikleri sızlamak be worn to the bone f.
vicdanı sızlamak have on one's conscience f.
(birinin) vicdanı sızlamak be on (one's) conscience f.
vicdanı sızlamak have (something) on (one's) conscience f.
içi sızlamak heart sinks f.
mezarında kemikleri sızlamak turn in grave f.
mezarında kemikleri sızlamak turn in his/her grave [uk] f.
mezarında kemikleri sızlamak roll in his/her grave [us] f.
mezarında kemikleri sızlamak turn in their grave f.
mezarında kemikleri sızlamak turn over in their grave f.
kemikleri sızlamak would turn in your grave [uk] f.
mezarında kemikleri sızlamak would turn in your grave [uk] f.
kemikleri sızlamak would turn over in your grave [us] f.
mezarında kemikleri sızlamak would turn over in your grave [us] f.