Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
season
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"season"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 49 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
season
i.
sezon
2
Yaygın Kullanım
season
i.
mevsim
General
3
Genel
season
i.
zaman
4
Genel
season
i.
seyahatte, talep veya etkinliklerin kesin ve tanımlanabilir düzeyde olduğu yılın belli dönemleri
5
Genel
season
i.
baharat
6
Genel
season
i.
müddet
7
Genel
season
i.
etkinlik dönemi
8
Genel
season
i.
vakit
9
Genel
season
i.
süre
10
Genel
season
i.
sürem
11
Genel
season
i.
mevsim
12
Genel
season
i.
yıl (yaş anlamında)
13
Genel
season
i.
çin dominosunda kullanımı opsiyonel olan sekiz taştan her biri
14
Genel
season
f.
yumuşatmak
15
Genel
season
f.
tatlandırmak
16
Genel
season
f.
baharatını katmak
17
Genel
season
f.
alışmak
18
Genel
season
f.
lezzet vermek
19
Genel
season
f.
alıştırmak
20
Genel
season
f.
çeşnilendirmek
21
Genel
season
f.
terbiyelemek
22
Genel
season
f.
kurutmak
23
Genel
season
f.
olgunlaşmak
24
Genel
season
f.
çeşni katmak
25
Genel
season
f.
baharat katmak
26
Genel
season
f.
olgunlaştırmak
27
Genel
season
f.
tatlandırmak
28
Genel
season
f.
(bir şey ekleyerek) daha makul hale getirmek
29
Genel
season
f.
damak zevkine uygun hale getirmek
30
Genel
season
f.
baharatlı hale gelmek
31
Genel
season
f.
öz suyunu kaybederek kuru ve sert hale gelmek
32
Genel
season
f.
başka bir maddenin etkisi ile kuru ve sert hale gelmek
Trade/Economic
33
Ticaret/Ekonomi
season
i.
mevsim
34
Ticaret/Ekonomi
season
i.
sezon
35
Ticaret/Ekonomi
season
i.
süre
36
Ticaret/Ekonomi
season
i.
vakit
Gastronomy
37
Mutfak
season
i.
mevsim
38
Mutfak
season
i.
sezon
39
Mutfak
season
f.
terbiye etmek (yiyecek)
Agriculture
40
Tarım
season
i.
herhangi bir ekimin yapıldığı veya bir ürünün yetiştiği dönem
Forestry
41
Ormancılık
season
f.
(keresteyi) kurutarak kullanıma hazırlamak
Religious
42
Dini
season
i.
bir hristiyan yılında yer alan ve isa'nın yaşamındaki önemli olayların anıldığı çeşitli dönemlere verilen ad
Meteorology
43
Meteoroloji
season
i.
mevsim
Sport
44
Spor
season
i.
sezon
Archaic
45
Eski Kullanım
season
f.
karışımla hafifletmek
46
Eski Kullanım
season
f.
ılımlılaştırmak
47
Eski Kullanım
season
f.
etkisini azaltmak
48
Eski Kullanım
season
f.
boyamak
49
Eski Kullanım
season
f.
hafif renk vermek
"season"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 341 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
onset of a season
i.
mevsiminin gelmesi
2
Genel
dead season
i.
durgun mevsim
3
Genel
rainy season
i.
yağmurlu mevsim
4
Genel
shooting season
i.
av mevsimi
5
Genel
football season
i.
futbol sezonu
6
Genel
hunting season
i.
av mevsimi
7
Genel
closed season
i.
avlanmanın yasak olduğu mevsim
8
Genel
summer season
i.
yaz sezonu
9
Genel
hunting season
i.
av sezonu
10
Genel
season ticket
i.
abonman kartı
11
Genel
summer season
i.
yaz mevsimi
12
Genel
working season
i.
çalışma mevsimi
13
Genel
the open season
i.
av sezonu
14
Genel
shearing season
i.
kırkım
15
Genel
theatrical season
i.
tiyatro sezonu
16
Genel
the open season
i.
av mevsimi
17
Genel
exhibition season
i.
sergi sezonu
18
Genel
mating season
i.
çiftleşme mevsimi
19
Genel
fishing season
i.
balık avlama mevsimi
20
Genel
season ticket
i.
abonman
21
Genel
compliments of the season
i.
tebrikler
22
Genel
season ticket
i.
mevsimlik bilet
23
Genel
season ticket
i.
abonman bileti
24
Genel
growing season
i.
üreme mevsimi
25
Genel
shooting season
i.
av sezonu
26
Genel
tourist season
i.
turizm sezonu
27
Genel
low season
i.
bir ürün veya hizmete talebin en düşük olduğu mevsim veya dönem
28
Genel
rainy season
i.
yağmur mevsimi
29
Genel
peak season
i.
yoğun sezon
30
Genel
holiday season
i.
tatil sezonu
31
Genel
discount season
i.
indirim sezonu
32
Genel
flood season
i.
sel sezonu
33
Genel
dormant season
i.
dinlenme dönemi
34
Genel
dormant season
i.
kış dönemi
35
Genel
fire season
i.
yangın mevsimi
36
Genel
growing season
i.
vejetasyon mevsimi
37
Genel
growing season
i.
yeşerim mevsimi
38
Genel
in season
i.
en iyi zamanı
39
Genel
tourism season
i.
turizm sezonu
40
Genel
mid season
i.
mevsim geçişi
41
Genel
non-flood season
i.
taşkınsız mevsim
42
Genel
start of season
i.
sezon başı
43
Genel
beginning of season
i.
sezon başı
44
Genel
mating season
i.
çiftleşme dönemi
45
Genel
pairing season
i.
çiftleşme dönemi
46
Genel
preparation for new season
i.
yeni sezon hazırlığı
47
Genel
season change
i.
mevsim değişikliği
48
Genel
fruits of the season
i.
mevsim meyveleri
49
Genel
season of migration
i.
göç mevsimi
50
Genel
migration season
i.
göç mevsimi
51
Genel
grouse hunting season
i.
orman tavuğu av sezonu
52
Genel
season of summer
i.
yaz mevsimi
53
Genel
season of autumn
i.
sonbahar mevsimi
54
Genel
season of winter
i.
kış mevsimi
55
Genel
season of spring
i.
ilkbahar mevsimi
56
Genel
duck season
i.
ördek sezonu
57
Genel
rabbit season
i.
tavşan sezonu
58
Genel
tea season
i.
çay sezonu
59
Genel
tea season
i.
çay mevsimi
60
Genel
forthcoming season
i.
önümüzdeki sezon
61
Genel
season finale
i.
sezon finali (us)
62
Genel
season final (au)
i.
sezon finali
63
Genel
the christmas season
i.
noel mevsimi
64
Genel
harvest season
i.
hasat mevsimi
65
Genel
harvest season
i.
hasat zamanı
66
Genel
season chart
i.
mevsim şeridi
67
Genel
slack season
i.
ölü sezon
68
Genel
mid-season
i.
sezon ortası
69
Genel
cold season
i.
grip sezonu
70
Genel
cold season
i.
grip mevsimi
71
Genel
festive season
i.
noel ve yılbaşı tatillerini kapsayan bayram dönemi
72
Genel
short-season
i.
ikinci ürün sezonu
73
Genel
short-season
i.
kısa sezon
74
Genel
the holiday season [usa]
i.
kasım ayından ocak ayının başına kadar geçen, birçok tatilin kutlandığı zaman aralığı
75
Genel
banner season
i.
başarılı mevsim
76
Genel
silly season
i.
(basın bağlamında) ölü sezon
77
Genel
silly season
i.
yılın abartılı veya ciddiyetsiz gazete makalelerinin basıldığı dönemi
78
Genel
social season
i.
önemli sosyal etkinliklerin düzenlendiği sezon
79
Genel
hunt out of season
f.
av mevsimi dışında avlanmak
80
Genel
be out of season
f.
mevsimi bitmiş olmak
81
Genel
begin a new season
f.
perdelerini açmak
82
Genel
split season
f.
farklı mevsimlerde yola çıkıp gelmek
83
Genel
finish the season
f.
devreyi kapatmak
84
Genel
enter the season
f.
sezona girmek
85
Genel
start a season
f.
sezona girmek
86
Genel
declare open season
f.
(av) sezonu/mevsimi açmak
87
Genel
season [obsolete]
f.
mumyalamak
88
Genel
season [obsolete]
f.
disipline sokmak
89
Genel
season [obsolete]
f.
eğitmek
90
Genel
in and out of season
s.
vakitli vakitsiz
91
Genel
out of season
s.
mevsimsiz
92
Genel
out-of-season
s.
mevsimsiz
93
Genel
out-of-season
s.
zamansız
94
Genel
mid-season
s.
mevsim ortasına ait
95
Genel
mid-season
s.
mevsim ortasında olan
96
Genel
off-season
s.
işlerin kesat olduğu zamanla ilgili
97
Genel
off-season
s.
işlerin kesat olduğu zamanda gerçekleşen
98
Genel
off-season
s.
sezon dışına ait
99
Genel
off-season
s.
sezon dışıyla ilgili
100
Genel
off-season
s.
sezon dışında olan
101
Genel
in season and out of season
zf.
yerli yersiz
102
Genel
in season and out of season
zf.
her zaman
103
Genel
in season
zf.
vaktinde
104
Genel
in the off season
zf.
mevsimi olmadığı zaman
105
Genel
in season
zf.
bulunur
106
Genel
in good season
zf.
tam zamanında
107
Genel
for one season
zf.
mevsimlik
108
Genel
in season and out of season
zf.
daimi
109
Genel
in season and out of season
zf.
vakitli vakitsiz
110
Genel
out of season
zf.
yersiz
111
Genel
in season
zf.
uygun zamanda
112
Genel
early in the season
zf.
tam mevsiminde
113
Genel
in and out of season
zf.
olur olmaz zamanda
114
Genel
early in the season
zf.
turfanda olarak
115
Genel
out of season
zf.
vakitsiz
116
Genel
in season
zf.
kullanılabilir
117
Genel
in season
zf.
zamanında
118
Genel
in season
zf.
tam mevsimi
119
Genel
in season
zf.
olgun
120
Genel
in good season
zf.
zamanında
121
Genel
in season
zf.
çiftleşme döneminde
122
Genel
mid-season
zf.
mevsim ortasında
123
Genel
off-season
zf.
sezon dışında
124
Genel
off-season
zf.
sezon dışı boyunca
125
Genel
off-season
zf.
sezon dışı süresince
126
Genel
in season
zf.
vaktinden önce
127
Genel
have a good season
ünl.
iyi bir sezon geçirmek
128
Genel
in season
expr.
yenebilir
129
Genel
in season
expr.
farklı şekilde kullanılabilir
130
Genel
in season
expr.
belirli bir dönemde avlanması yasal olan
Phrasals
131
Öbek Fiiller
season something with something
f.
bir şey ile çeşnilendirmek
132
Öbek Fiiller
season (something) with (something)
f.
(bir şeyi bir şeyle) canlandırmak
133
Öbek Fiiller
season (something) with (something)
f.
(bir şeyi bir şeyle) dinamikleştirmek
134
Öbek Fiiller
season (something) with (something)
f.
(bir şeyi bir şeyle) daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek
135
Öbek Fiiller
season (something) with (something)
f.
(bir şeyi bir şeyle) zenginleştirmek
136
Öbek Fiiller
season with
f.
ile çeşnilendirmek
137
Öbek Fiiller
season with
f.
ile canlandırmak
138
Öbek Fiiller
season with
f.
ile dinamikleştirmek
139
Öbek Fiiller
season with
f.
ile daha ilginç/ilgi çekici hale getirmek
140
Öbek Fiiller
season with
f.
ile zenginleştirmek
Phrases
141
İfadeler
in season and out of season
i.
her zaman
142
İfadeler
in season and out of season
expr.
daimi
143
İfadeler
in season and out of season
expr.
hep
144
İfadeler
in season and out of season
expr.
olur olmadık
145
İfadeler
throughout the season
expr.
mevsim boyunca
146
İfadeler
in season and out of season
expr.
sürekli
147
İfadeler
in season and out of season
expr.
sabah akşam
148
İfadeler
average of only 2 days during the season
expr.
sezon boyunca ortalama sadece 2 gün
149
İfadeler
in season and out of season
expr.
yaz kış
150
İfadeler
in season and out of season
expr.
vakitli vakitsiz
151
İfadeler
in season and out of season
expr.
uygun veya uygunsuz
152
İfadeler
in season and out of season
expr.
zırt pırt
153
İfadeler
in season and out of season
expr.
zamanlı zamansız
Proverb
154
Atasözü
for everything there is a season
expr.
her şeyin bir zamanı vardır
155
Atasözü
for everything there is a season
expr.
her şeyin zamanı gelecektir
156
Atasözü
to everything there is a season
her şeyin bir zamanı var
Colloquial
157
Konuşma Dili
close season
i.
kapalı sezon
158
Konuşma Dili
open season
i.
sınırsız hareket zamanı
159
Konuşma Dili
have quite a season
f.
iyi bir sezon geçirmek
160
Konuşma Dili
for a season
expr.
bir süreliğine
161
Konuşma Dili
for a season
expr.
kısa bir süre için
162
Konuşma Dili
for a season
expr.
kısa bir zaman
163
Konuşma Dili
in due season
expr.
sırası gelince
164
Konuşma Dili
the busy summer season is almost upon us again
expr.
yoğun yaz sezonu gelmek üzere
165
Konuşma Dili
in due season
expr.
zamanı gelince
166
Konuşma Dili
in due season
expr.
vakti gelince
Idioms
167
Deyim
the silly season
i.
(basın bağlamında) ölü sezon
168
Deyim
gooseberry season
i.
durgun sezon
169
Deyim
gooseberry season
i.
pek haber çıkmayan sezon
170
Deyim
gooseberry season
i.
önemsiz haberlerin olduğu yaz sezonu
171
Deyim
gooseberry season
i.
haber kaynaklarının pek haber bulamadığı/üretemediği özellikle yaz sezonu
172
Deyim
declare open season on someone
f.
birine (eleştiri anlamında) savaş açmak
173
Deyim
come into season
f.
çiftleşme isteği uyanmak
174
Deyim
come into season
f.
çiftleşme dönemi gelmek
175
Deyim
come in season
f.
çiftleşme dönemi gelmek
176
Deyim
come in season
f.
çiftleşme isteği uyanmak
177
Deyim
come into season
f.
kızışmak
178
Deyim
come in season
f.
kızışmak
179
Deyim
come into season
f.
sezona girmek
180
Deyim
come into season
f.
sezona başlamak
181
Deyim
come into season
f.
(av vb) sezonu başlamak/açılmak
182
Deyim
be in season
f.
zamanı olmak
183
Deyim
open season (on someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) sürekli eleştiriye, hor görülmeye, kötü davranılmaya açık olduğu dönem/durum
184
Deyim
open season (on something)
f.
(belli bir tür hayvanın) av sezonu/mevsimi
185
Deyim
open season (on something)
f.
(belli bir tür hayvanın) serbest/yasal olarak avlanabildiği dönem
186
Deyim
open season on
f.
(birinin/bir şeyin) sürekli eleştiriye, hor görülmeye, kötü davranılmaya açık olduğu dönem/durum
187
Deyim
in due season
expr.
zamanı gelince
188
Deyim
out of season
expr.
(meyve/sebze) sezonunda olmama/sezonu olmama/sezonunda değil
189
Deyim
'tis the season
expr.
tam noel zamanına uygun
190
Deyim
'tis the season
expr.
noel mevsimi ruhuna uygun
191
Deyim
'tis the season
expr.
noel zamanı (bu)
192
Deyim
'tis the season
expr.
noel mevsimi (bu)
Speaking
193
Konuşma
what season is it?
expr.
hangi mevsimdeyiz?
194
Konuşma
my favorite season is summer
expr.
en sevdiğim mevsim yaz
195
Konuşma
my favorite season is winter
expr.
en sevdiğim mevsim kış
196
Konuşma
what season are we in?
expr.
hangi mevsimdeyiz?
197
Konuşma
what season is it now?
expr.
şu anda hangi mevsimdeyiz?
198
Konuşma
which season is it now?
expr.
şu anda hangi mevsimdeyiz?
199
Konuşma
which season is it now?
expr.
şu an hangi mevsimdeyiz?
Trade/Economic
200
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
abonman bileti
201
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
abone kartı
202
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
abonman
203
Ticaret/Ekonomi
high season
i.
bir sektörün en faal olduğu zaman veya mevsim
204
Ticaret/Ekonomi
dull season
i.
durgun mevsim
205
Ticaret/Ekonomi
season dating
i.
faaliyetleri mevsime bağlı olan müşterilere sunulan kredilerin genişletilmesi
206
Ticaret/Ekonomi
export season
i.
ihracat sezonu
207
Ticaret/Ekonomi
export season
i.
ihracat mevsimi
208
Ticaret/Ekonomi
high season
i.
iş mevsimi
209
Ticaret/Ekonomi
slack season
i.
ölü mevsim
210
Ticaret/Ekonomi
season dating
i.
ödemenin satış mevsiminin başına kadar ertelenmesi
211
Ticaret/Ekonomi
dead season
i.
ölü mevsim
212
Ticaret/Ekonomi
dead season
i.
ölü sezon
213
Ticaret/Ekonomi
marketing season
i.
pazarlama mevsimi
214
Ticaret/Ekonomi
marketing season
i.
satış mevsimi
215
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
seyahat pasosu
216
Ticaret/Ekonomi
season ticket
i.
seyahat kartı
217
Ticaret/Ekonomi
season dating
i.
sezonsal öteleme
218
Ticaret/Ekonomi
shipping season
i.
sevkiyat mevsimi
219
Ticaret/Ekonomi
unexpired season ticket
i.
süresi geçmemiş abonman
220
Ticaret/Ekonomi
zenith of the season
i.
tam mevsim
221
Ticaret/Ekonomi
season production
i.
üretim sezonu
222
Ticaret/Ekonomi
season datings
i.
yoğun satış mevsimi dışında sipariş veren alıcılara açılan kredi
223
Ticaret/Ekonomi
out-of-season
s.
mevsimsiz
224
Ticaret/Ekonomi
season-end
s.
sezon sonu
Law
225
Hukuk
open season
i.
avlanmaya izin verilen dönem
Tourism
226
Turizm
season ticket
i.
belirli bir dönem içinde seyahat için geçerli olan bilet
227
Turizm
low season
i.
düşük sezon
228
Turizm
four season resort
i.
dört mevsimlik tatil tesisi
229
Turizm
high season
i.
en yoğun sezon
230
Turizm
peak season
i.
en yoğun sezon
231
Turizm
off season price
i.
mevsim dışı fiyat
232
Turizm
shoulder season
i.
omuz sezonu
233
Turizm
dead season
i.
ölü sezon
234
Turizm
dead season
i.
ölü mevsim
235
Turizm
off-season
i.
ölü sezon
236
Turizm
off season
i.
ölü sezon
237
Turizm
low season
i.
sezon dışı
238
Turizm
high season
i.
sezon
239
Turizm
peak season
i.
sezon
240
Turizm
season ticket
i.
sezonluk bilet
241
Turizm
season ticket
i.
sezon bileti
242
Turizm
holiday season
i.
tatil sezonu
243
Turizm
tourism season
i.
turizm sezonu
244
Turizm
off-season
i.
talebin düşük olduğu zaman
245
Turizm
peak season
i.
yoğun sezon
246
Turizm
high season
i.
yüksek sezon
247
Turizm
shoulder season
i.
yüksek sezonla sezon dışı dönem arasında kalan dönem
248
Turizm
high season
i.
yoğun sezon
249
Turizm
peak season
i.
yüksek sezon
250
Turizm
off-season
s.
sezon dışı
251
Turizm
off season
zf.
sezon dışı
Media
252
Medya
new broadcast season
i.
yeni yayın dönemi
Technical
253
Teknik
heating season
i.
ısıtma sezonu
254
Teknik
heating season
i.
ısıtma mevsimi
255
Teknik
mid season
i.
mevsim geçişi
256
Teknik
irrigation season
i.
sulama sezonu
257
Teknik
irrigation season
i.
sulama mevsimi
Textile
258
Tekstil
transition season
i.
geçiş sezonu
259
Tekstil
mid-season
i.
mevsim ortası
Construction
260
İnşaat
concrete construction season
i.
beton yapım mevsimi
261
İnşaat
construction season
i.
inşaat sezonu
Automotive
262
Otomotiv
all-season tire
i.
dört mevsim lastik
Medical
263
Medikal
flu season
i.
grip sezonu
264
Medikal
flu season
i.
grip mevsimi
Psychology
265
Psikoloji
birth season
i.
doğum mevsimi
Gastronomy
266
Mutfak
season salad
i.
mevsim salatası
267
Mutfak
fruits in season
i.
mevsim meyveleri
268
Mutfak
vegetables in season
i.
mevsim sebzeleri
269
Mutfak
salad in season
i.
mevsim salatası
270
Mutfak
to season
f.
terbiye etmek (yiyecek)
271
Mutfak
out of season
s.
turfanda
Biology
272
Biyoloji
breeding season
i.
üreme mevsimi
Marine Biology
273
Deniz Biyolojisi
open season
i.
açık sezon
274
Deniz Biyolojisi
fishing season
i.
av mevsimi
275
Deniz Biyolojisi
growing season
i.
büyüme sezonu
276
Deniz Biyolojisi
spawning season
i.
üreme mevsimi
277
Deniz Biyolojisi
egg-bearing season
i.
yumurtalı dönem
278
Deniz Biyolojisi
spawning season
i.
yumurtlama mevsimi
Botanic
279
Botanik
planting season
i.
dikim mevsimi
Agriculture
280
Tarım
vintage season
i.
bağbozumu mevsimi
281
Tarım
vintage season
i.
bağ bozumu mevsimi
282
Tarım
grape harvesting season
i.
bağbozumu mevsimi
283
Tarım
grape harvesting season
i.
bağ bozumu mevsimi
284
Tarım
picking season
i.
meyve toplama mevsimi
285
Tarım
grazing season
i.
otlatma mevsimi
286
Tarım
cotton season
i.
pamuk mevsimi
287
Tarım
cotton season
i.
pamuk sezonu
288
Tarım
cotton season
i.
pamuk piyasası mevsimi
289
Tarım
cool-season crops
i.
serin mevsim mahsulleri
Breeding
290
Hayvancılık
length of mating season
i.
çiftleşme sezonu uzunluğu
291
Hayvancılık
calving season
i.
buzağılama mevsimi
292
Hayvancılık
calving season
i.
doğurma dönemi
293
Hayvancılık
calving season
i.
yavrulama mevsimi
294
Hayvancılık
calving season
i.
doğurma mevsimi
295
Hayvancılık
calving season
i.
doğum mevsimi/sezonu
296
Hayvancılık
calving season
i.
yavrulama sezonu
Apiculture
297
Arıcılık
swarming season
i.
oğul mevsimi
Fishery
298
Balıkçılık
fishing season
i.
av sezonu
299
Balıkçılık
fishing season
i.
balık avlama sezonu
Education
300
Eğitim
education season
i.
eğitim öğretim dönemi
Environment
301
Çevre
season creep
i.
mevsimlerin süresinde görülen zamana yayılmış değişim
Geography
302
Coğrafya
hurricane season
i.
kasırga sezonu
303
Coğrafya
hurricane season
i.
kasırga mevsimi
304
Coğrafya
dry season
i.
kurak mevsim
Meteorology
305
Meteoroloji
growing season
i.
büyüme mevsimi
306
Meteoroloji
rainy season
i.
yağmurlu mevsim
307
Meteoroloji
rainy season
i.
yağmur mevsimi
Geology
308
Jeoloji
arid season
i.
kuru dönem
Hunting
309
Silah/Atıcılık
closed season
i.
av yasağı dönemi
310
Silah/Atıcılık
closed season
i.
avlanma yasağı dönemi
311
Silah/Atıcılık
close season
i.
av yasağı dönemi
312
Silah/Atıcılık
close season
i.
avlanma yasağı dönemi
313
Silah/Atıcılık
closed season
i.
av yasağı mevsimi
314
Silah/Atıcılık
close season
i.
av yasağı mevsimi
315
Silah/Atıcılık
closed season
i.
kapalı sezon
316
Silah/Atıcılık
close season
i.
kapalı sezon
Sport
317
Spor
basketball season
i.
basketbol sezonu
318
Spor
baseball season
i.
beysbol sezonu
319
Spor
hockey season
i.
hokey dönemi
320
Spor
transfer season
i.
transfer sezonu
321
Spor
season pass
i.
kombine bilet
322
Spor
season ticket
i.
kombine bilet
323
Spor
hockey season
i.
hokey sezonu
324
Spor
off season
i.
sezon dışı dönem
325
Spor
off season
i.
sporcunun antrenman yapmadığı veya yarışmadığı süre
326
Spor
off-season
i.
sezon dışı
327
Spor
off-season
i.
sporcunun antrenman yapmadığı veya yarışmadığı süre
328
Spor
close the season
f.
(sporcu) sezonu kapatmak
329
Spor
close the season
f.
(sporcu) sezonu kapamak
330
Spor
end the season
f.
(sporcu) sezonu kapatmak
331
Spor
end the season
f.
(sporcu) sezonu kapamak
Football
332
Futbol
out of season
i.
mevsimsiz
333
Futbol
out of season
i.
satın alınamaz
334
Futbol
transfer season
i.
transfer sezonu
335
Futbol
transfer season
i.
transfer dönemi
Baseball
336
Beysbol
triple-crown season
i.
gayri resmi olarak en iyi üç istatistiği elde eden oyuncunun olduğu bir sezon
337
Beysbol
post season
i.
playoff maçları
Theatre
338
Tiyatro
theatre season
i.
tiyatro dönemi
Slang
339
Argo
the killing season
i.
yeni doktorların hasta bakmaya başladığı dönemde artması beklenen tıbbi hatalar
Modern Slang
340
Modern Argo
allergy season
i.
alerji mevsimi
341
Modern Argo
allergy season
i.
insanların hasta olduklarını saklamak için kullandıkları bir bahane
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of season
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy