Geçmiş

serbest

"serbest" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 85 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	serbest	free s.
General
2	Genel	serbest	at large s.
3	Genel	serbest	cavalier s.
4	Genel	serbest	unengaged s.
5	Genel	serbest	go s.
6	Genel	serbest	liberated s.
7	Genel	serbest	at liberty s.
8	Genel	serbest	unconstrained s.
9	Genel	serbest	unshackled s.
10	Genel	serbest	footloose s.
11	Genel	serbest	unconfined s.
12	Genel	serbest	latitudinarian s.
13	Genel	serbest	quit s.
14	Genel	serbest	exempt s.
15	Genel	serbest	freewheeling s.
16	Genel	serbest	unfettered s.
17	Genel	serbest	rakish s.
18	Genel	serbest	degage s.
19	Genel	serbest	fetterless s.
20	Genel	serbest	disengaged s.
21	Genel	serbest	leisure s.
22	Genel	serbest	off duty s.
23	Genel	serbest	unhampered s.
24	Genel	serbest	broad s.
25	Genel	serbest	loose s.
26	Genel	serbest	on the loose s.
27	Genel	serbest	free and easy s.
28	Genel	serbest	unattached s.
29	Genel	serbest	open s.
30	Genel	serbest	freehearted s.
31	Genel	serbest	voluntary s.
32	Genel	serbest	permissive s.
33	Genel	serbest	independent s.
34	Genel	serbest	unbound s.
35	Genel	serbest	idled s.
36	Genel	serbest	unrestricted s.
37	Genel	serbest	leger s.
38	Genel	serbest	at leisure s.
39	Genel	serbest	unchecked s.
40	Genel	serbest	easy s.
41	Genel	serbest	unrestrained s.
42	Genel	serbest	untrammelled s.
43	Genel	serbest	unencumbered s.
44	Genel	serbest	liberal s.
45	Genel	serbest	free s.
46	Genel	serbest	unchained s.
47	Genel	serbest	freestanding s.
48	Genel	serbest	untrammeled s.
49	Genel	serbest	unblocked s.
50	Genel	serbest	unbounded s.
51	Genel	serbest	unbridled s.
52	Genel	serbest	uncaged s.
53	Genel	serbest	undamped s.
54	Genel	serbest	loose s.
55	Genel	serbest	hands-off s.
56	Genel	serbest	graith [dialect] [uk] s.
57	Genel	serbest	hearty s.
58	Genel	serbest	incoact s.
59	Genel	serbest	cumberless s.
60	Genel	serbest	fetterless s.
61	Genel	serbest	outgiving s.
62	Genel	serbest	pre-exempt s.
63	Genel	serbest	unbound s.
64	Genel	serbest	freehand s.
65	Genel	serbest	freely s.
66	Genel	serbest	in the clear zf.
67	Genel	serbest	off ed.
Colloquial
68	Konuşma Dili	serbest	full–on s.
69	Konuşma Dili	serbest	free-wheeling s.
70	Konuşma Dili	serbest	at liberty expr.
Idioms
71	Deyim	serbest	go-as-you-please s.
Trade/Economic
72	Ticaret/Ekonomi	serbest	disengaged s.
73	Ticaret/Ekonomi	serbest	liberal s.
Law
74	Hukuk	serbest	abeyant s.
Politics
75	Siyasal	serbest	liberal s.
Technical
76	Teknik	serbest	free standing i.
77	Teknik	serbest	unconstrained s.
78	Teknik	serbest	uncontrolled s.
79	Teknik	serbest	clear s.
Computer
80	Bilgisayar	serbest	freehand s.
Medical
81	Medikal	serbest	free s.
Food Engineering
82	Gıda	serbest	natural convection i.
Botanic
83	Botanik	serbest	inadherent s.
Archaic
84	Eski Kullanım	serbest	disenchained s.
85	Eski Kullanım	serbest	peculiar s.

"serbest" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	serbest bölge	free zone i.
2	Yaygın Kullanım	serbest bırakma	release i.
3	Yaygın Kullanım	kefaletle serbest bırakmak	bail f.
4	Yaygın Kullanım	serbest bırakmak	liberate f.
5	Yaygın Kullanım	serbest bırakmak	set free f.
6	Yaygın Kullanım	serbest bırakmak	release f.
7	Yaygın Kullanım	serbest bırakılmış	discharged s.
General
8	Genel	serbest bırakma	extrication i.
9	Genel	serbest bırakma	enfranchising i.
10	Genel	serbest girişim	freedom of economic action i.
11	Genel	serbest dolaşım	freedom of movement i.
12	Genel	ortalama serbest zaman	mean free time i.
13	Genel	serbest sanatçı	free lance i.
14	Genel	serbest vuruş	free kick i.
15	Genel	serbest ticaret	free trade i.
16	Genel	serbest tarzda müzik	extravaganza i.
17	Genel	serbest gidiş	freewheeling i.
18	Genel	fiilen serbest dolaşım	de facto free movement i.
19	Genel	endirekt serbest vuruş	indirect free kick i.
20	Genel	serbest iş seçimi	free choice of employment i.
21	Genel	serbest bırakma	releasing i.
22	Genel	serbest ticaret koruma	free trade and protection i.
23	Genel	serbest alan	unrestricted area i.
24	Genel	serbest akış	free flowing i.
25	Genel	serbest bölgeler	free parts i.
26	Genel	serbest kalma	release i.
27	Genel	serbest bırakma	emancipation i.
28	Genel	serbest düşünceli kimse	libertine i.
29	Genel	serbest açıklık	clear span i.
30	Genel	serbest bırakan	releaser i.
31	Genel	serbest çağrışım	free association i.
32	Genel	serbest liman	free port i.
33	Genel	serbest güreş	freestyle wrestling i.
34	Genel	serbest ruh	free spirit i.
35	Genel	serbest çalışan	freelancer i.
36	Genel	serbest bırakma	discharge i.
37	Genel	serbest arka tekerlek	freewheel i.
38	Genel	serbest hareket eden kişi	freewheeler i.
39	Genel	serbest bir eksenle bağlanmış çift halka	swivel i.
40	Genel	serbest küratör	freelance curator i.
41	Genel	serbest açıklık	clear opening i.
42	Genel	serbest bırakma tarihi	release date i.
43	Genel	serbest nazım	vers libre i.
44	Genel	serbest yüzme	freestyle swimming i.
45	Genel	serbest fikirlilik	liberalness i.
46	Genel	serbest bırakılma	liberation i.
47	Genel	serbest mallar	free goods i.
48	Genel	serbest kalma	disentanglement i.
49	Genel	serbest piyasa ekonomisi	free market economy i.
50	Genel	serbest bırakma	disenthrallment i.
51	Genel	serbest sanatçı	freelance i.
52	Genel	serbest kalma	disengagement i.
53	Genel	serbest fikirlilik	liberalism i.
54	Genel	serbest geçiş	fairway i.
55	Genel	serbest girişim	free enterprise i.
56	Genel	kefaletle serbest bırakma	parole i.
57	Genel	serbest piyasa kurulu	free market board i.
58	Genel	içkinin serbest olduğu	wet i.
59	Genel	serbest bırakma	emancipation i.
60	Genel	serbest limanlar ve bölgeler	free ports and zones i.
61	Genel	doğuştan serbest bırakma	innate releasing i.
62	Genel	serbest alan	free field overpressure i.
63	Genel	serbest kanat	hanging wall i.
64	Genel	serbest kalma	liberation i.
65	Genel	serbest gelişim	free development i.
66	Genel	serbest bırakılmış	liberation i.
67	Genel	içki satışının serbest olduğu saatler	permitted hours i.
68	Genel	serbest bırakma	enfranchisement i.
69	Genel	serbest bırakma	release i.
70	Genel	serbest bırakma	liberation i.
71	Genel	serbest bırakma	laissez faire i.
72	Genel	serbest yük	free charge i.
73	Genel	serbest elektron lazeri	free electron lasers i.
74	Genel	serbest mali müşavir	freelance financial consultant i.
75	Genel	çocuklarını aşırı serbest bırakan aile	permissive parent i.
76	Genel	serbest aile	permissive parent i.
77	Genel	serbest meslek erbabı	freelancer i.
78	Genel	serbest meslek erbabı	freelance i.
79	Genel	serbest çevirmen	freelance translator i.
80	Genel	serbest tüketici	free consumer i.
81	Genel	serbest nem	free moisture i.
82	Genel	serbest yazar	freelance i.
83	Genel	serbest boy	free length i.
84	Genel	serbest rutubet	free moisture i.
85	Genel	serbest pazar	free market i.
86	Genel	serbest devinim	free motion i.
87	Genel	serbest hareket	free motion i.
88	Genel	serbest piyasa	free market i.
89	Genel	serbest çalışan	free-lance i.
90	Genel	serbest güreş	catch-as-catch-can i.
91	Genel	serbest el çizimi	free-hand drawing i.
92	Genel	serbest biçimli kabuk	free-form shell i.
93	Genel	serbest piyasa-pazar ekonomisi	free market economy i.
94	Genel	serbest meslek sahibi	self-employed person i.
95	Genel	serbest çalışan kadınlar	self-employed women i.
96	Genel	serbest tüketici	eligible consumer i.
97	Genel	serbest uçlu kazık çakma	unencased piling i.
98	Genel	serbest zaman	leisure i.
99	Genel	serbest meslek	self-employment i.
100	Genel	serbest irade	free will i.
101	Genel	serbest bırakma	unleashing i.
102	Genel	serbest ülke	free county i.
103	Genel	serbest meslek kazancı	income from self-employment i.
104	Genel	serbest meslek kazancı	self-employment income i.
105	Genel	serbest meslek kazancı	self-employed income i.
106	Genel	serbest yazım	poetic license i.
107	Genel	serbest etkinlik	free events i.
108	Genel	serbest etkinlik	free activity i.
109	Genel	serbest bırakma	disenthralment i.
110	Genel	avrupa serbest ticaret birliği	european free trade association i.
111	Genel	serbest kıyafet	casual friday (for a business place) i.
112	Genel	serbest kıyafet	casual dress i.
113	Genel	serbest çalışan gazeteci	stringer i.
114	Genel	serbest kürsü	speaker's corner i.
115	Genel	serbest zaman aktivitesi	leisure i.
116	Genel	serbest dalış	freediving i.
117	Genel	serbest paraşüt	skydiving i.
118	Genel	serbest düşüş	skydiving i.
119	Genel	eller serbest şemsiye	hands-free umbrella i.
120	Genel	özel kıyafetle yapılan bir tür serbest uçuş	wingsuit flying i.
121	Genel	özel kıyafetle yapılan bir tür serbest uçuş	wingsuiting i.
122	Genel	serbest yazma	free writing i.
123	Genel	serbest bırakma	affranchisement i.
124	Genel	fidye alarak serbest bırakma	ransoming i.
125	Genel	serbest hayat yaşayan kimse	raver [brit] i.
126	Genel	standart konferans biçiminden daha serbest şekilde organize edilen toplantı	unconference i.
127	Genel	serbest bırakan kimse	relinquent i.
128	Genel	serbest bırakan kimse	relinquisher i.
129	Genel	serbest bırakma	relinquishing i.
130	Genel	serbest bırakma	relinquishment i.
131	Genel	serbest yaşayan kimse	thelemite i.
132	Genel	serbest davranışlı olma	uninhibitedness i.
133	Genel	serbest bırakmama	unpermissiveness i.
134	Genel	serbest fikirlilik	liberality i.
135	Genel	serbest irade doktrinini savunan kimse	libertarian i.
136	Genel	serbest şiir yazan kimse	verslibrist i.
137	Genel	serbest bırakma	let-off i.
138	Genel	silah horozunun tetik tulumbası tarafından serbest bırakılması	let-off i.
139	Genel	havaya atılan hedefi vuracak kimsenin hedefin serbest bırakılması için verdiği talimat	mark i.
140	Genel	av köpeklerinin serbest bırakıldığı an	breakaway i.
141	Genel	serbest parça	loose end i.
142	Genel	serbest bırakan şey	loosener i.
143	Genel	serbest bırakan kimse	loosener i.
144	Genel	serbest bırakılma	deregulation i.
145	Genel	serbest bırakma	deregulation i.
146	Genel	serbest düşüşteki standart ivmeye eşdeğer bir ivme birimi	grav i.
147	Genel	son derece serbest fikirli olma	overfreedom i.
148	Genel	serbest yol	runaround i.
149	Genel	kısıtlamaların tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması sonucu oluşan serbest davranış	disinhibition i.
150	Genel	kültürel sınırlamaların önemsenmemesi sonucu ortaya çıkan serbest davranış	disinhibition i.
151	Genel	serbest bırakma	disinthrallment i.
152	Genel	(şişesini sallayarak) ilacın içindeki etken güçleri serbest bırakma	dynamization i.
153	Genel	(şişesini sallayarak) ilacın içindeki etken güçleri serbest bırakma	dynamisation i.
154	Genel	bir alandaki serbest dolaşım	circulation i.
155	Genel	serbest ve aktif sosyal yaşam	circulation i.
156	Genel	kefaletle serbest kalma	cow bail i.
157	Genel	bastırılmış duyguların serbest bırakılması	drainage i.
158	Genel	(gazete veya dergilere satmak için) ünlüleri fotoğraflamaya çalışan serbest fotoğrafçı	paparazzo i.
159	Genel	serbest geçiş belgesi	paper i.
160	Genel	(müzikte) serbest transkripsiyon	paraphrase i.
161	Genel	denetimli serbest bırakma	correctional rehabilitation i.
162	Genel	kefalet ile serbest bırakma	correctional rehabilitation i.
163	Genel	bayrağın serbest kenarı	fly i.
164	Genel	serbest çalışan kimse	free lance i.
165	Genel	serbest gezen kümes hayvanı	free range i.
166	Genel	serbest gümüş sikke basımını savunma	free silver i.
167	Genel	serbest bırakma	freeing i.
168	Genel	serbest çalışma yürüten yazar veya sanatçı	free-lance i.
169	Genel	arka tekerleği zincirden güç almadan serbest dönen bisiklet	freewheeler i.
170	Genel	faaliyeti serbest bırakan şey	sluice gate i.
171	Genel	faaliyeti serbest bırakan şey	sluicegate i.
172	Genel	ingiliz ordusundaki acemi erin serbest bırakılması için ödenen para	smart money i.
173	Genel	aniden serbest bırakma	snap i.
174	Genel	serbest bırakma	solution [obsolete] i.
175	Genel	kollar dik şekilde yerde tutulurken bacakların toplanıp serbest bırakıldığı bir hareket	squat thrust i.
176	Genel	(çin yoyosunda) bir çubuğu serbest bırakılarak 360 derece döndüren hareket	suicide i.
177	Genel	serbest piyasa	laissez-faire i.
178	Genel	fidye alarak serbest bırakmak	ransom f.
179	Genel	serbest çalışmak	freelance f.
180	Genel	birini serbest bırakmak	set someone free f.
181	Genel	serbest bırakmak	unrein f.
182	Genel	serbest bırakmak	unloose f.
183	Genel	kendisiyle nöbet değiştirerek (birini) serbest bırakmak	spell f.
184	Genel	serbest bırakmak	manumit f.
185	Genel	serbest bırakmak	free f.
186	Genel	serbest bırakmak	set loose f.
187	Genel	kefaletle serbest bırakmak	grant bail f.
188	Genel	serbest bırakmak	let loose f.
189	Genel	serbest bırakmak	make free f.
190	Genel	serbest bırakmak	let off f.
191	Genel	birini serbest bırakmak	give someone rope f.
192	Genel	kefaletle serbest bırakmak	allow bail f.
193	Genel	serbest bırakmak	emancipate f.
194	Genel	kefaletle serbest bırakmak	release on bail f.
195	Genel	serbest bırakmak	extricate f.
196	Genel	serbest bırakmak	loose f.
197	Genel	serbest bırakmak	uncage f.
198	Genel	bir mahpusu serbest bırakmak	set someone at large f.
199	Genel	serbest olmak	be at loose ends f.
200	Genel	mahkumu şartlı olarak serbest bırakmak	parole f.
201	Genel	genel afla serbest bırakmak	amnesty f.
202	Genel	serbest bırakmak	unchain f.
203	Genel	serbest bırakmak	relinquish f.
204	Genel	serbest bırakmak	unleash f.
205	Genel	serbest bırakmak	deliver f.
206	Genel	serbest bırakmak	let go f.
207	Genel	kefaletle serbest bırakmak	parole f.
208	Genel	serbest bırakmak	disentangle f.
209	Genel	kefaletle serbest bırakmak	admit to bail f.
210	Genel	serbest bırakmak	set at liberty f.
211	Genel	serbest bırakmak	unloosen f.
212	Genel	serbest bırakmak	unhitch f.
213	Genel	serbest bırakmak	turn loose f.
214	Genel	serbest bırakmak	slip f.
215	Genel	serbest kalmak	break free f.
216	Genel	serbest bırakmak	deblock f.
217	Genel	serbest bırakmak	affranchise f.
218	Genel	arka tekerleği zincirden güç almadan serbest dönen bisikletle gitmek	freewheel f.
219	Genel	serbest bırakmak	decontrol f.
220	Genel	serbest bırakmak	disengage f.
221	Genel	serbest bırakmak	let go one's hold of f.
222	Genel	çok serbest veya teklifsiz davranmak	freewheel f.
223	Genel	kefaletle serbest bıraktırmak	bail out f.
224	Genel	serbest bırakmak	unfreeze f.
225	Genel	serbest bırakmak	unbind f.
226	Genel	serbest bıraktırmak	unfetter f.
227	Genel	serbest bırakmak	enfranchise f.
228	Genel	serbest bırakmak	discharge f.
229	Genel	serbest bırakmak	give somebody his head f.
230	Genel	rehini serbest bırakmak	take out of pledge f.
231	Genel	serbest bırakmak	deallocate f.
232	Genel	serbest bırakılmak	be freed f.
233	Genel	serbest bırakılmak	be released f.
234	Genel	kefaletle serbest bıraktırmak	bail f.
235	Genel	serbest çalışmak	freelance f.
236	Genel	serbest çalışmak	free-lance f.
237	Genel	serbest kalmak	be released f.
238	Genel	serbest bırakmak	give a loose f.
239	Genel	ceza verilmeden serbest bırakılmak	go scot free f.
240	Genel	serbest bırakmak	leave liberty f.
241	Genel	serbest olmak	be at liberty f.
242	Genel	kefaletle serbest bırakmak	bail out f.
243	Genel	serbest olmak	have free hand f.
244	Genel	serbest bırakmak	assoil f.
245	Genel	serbest çalışmak	work freelance f.
246	Genel	birini serbest bırakmak	emancipate someone from something f.
247	Genel	birini kefaletle serbest bırakmak	release somebody on bail f.
248	Genel	serbest kalmak	disentangle f.
249	Genel	serbest bir ortam yaratmak	create a free environment f.
250	Genel	serbest dolaşıma sokmak	release into free circulation f.
251	Genel	serbest kalmak	walk free f.
252	Genel	ceza almadan serbest bırakılmak	walk free f.
253	Genel	aşırı serbest	abandoned f.
254	Genel	serbest bırakmak	abstringe f.
255	Genel	oku yaydan serbest bırakmak	let fly f.
256	Genel	serbest bırakmak	unanchor f.
257	Genel	serbest bırakmak	unbay f.
258	Genel	serbest bırakmak	uncloister f.
259	Genel	yumruğunu açarak serbest bırakmak	unclutch f.
260	Genel	(ani bir güçle) serbest bırakmak	uncork f.
261	Genel	serbest konuma getirmek	undo f.
262	Genel	serbest bırakmak	undo f.
263	Genel	serbest bırakmak (enerji, tutku)	unharness f.
264	Genel	serbest bırakmak	enfree f.
265	Genel	serbest bırakmak	enfreedom [obsolete] f.
266	Genel	serbest bırakmak	unmew f.
267	Genel	serbest bırakmak	unpin f.
268	Genel	(birinin düşüncelerini, davranışlarını) serbest bırakmak	unseal f.
269	Genel	serbest bırakmak	unshackle f.
270	Genel	(tabi olan birini) serbest bırakmak	unsubject f.
271	Genel	(kontrol edilen bir şeyi) serbest bırakmak	unsubject f.
272	Genel	serbest bırakmak	untack f.
273	Genel	(yakalanan bir şeyi) serbest bırakmak	untackle f.
274	Genel	serbest bırakmak	untether f.
275	Genel	serbest bırakmak	untie f.
276	Genel	fermuarı açarak serbest bırakmak (bir şeyi)	zip f.
277	Genel	serbest bırakmak	vindicate f.
278	Genel	(genç doğanları) yarı serbest durumda tutmak	hack f.
279	Genel	tamamen serbest bırakmak	wreak f.
280	Genel	fidye ile serbest bırakmak	borrow [obsolete] f.
281	Genel	serbest bırakmak	loosen f.
282	Genel	serbest bırakmak	lowse f.
283	Genel	serbest bırakmak	deregulate f.
284	Genel	serbest hareketini engellemek	hobble f.
285	Genel	serbest bırakmak	overhaul f.
286	Genel	serbest bırakmak	omit [obsolete] f.
287	Genel	serbest bırakmak	devest f.
288	Genel	serbest bırakmak	disgage [obsolete] f.
289	Genel	serbest bırakmak	disinthrall [us] f.
290	Genel	serbest bırakmak	feather [obsolete] f.
291	Genel	serbest bırakmak	disbind [obsolete] f.
292	Genel	kafesten serbest bırakmak	discage f.
293	Genel	serbest bırakmak	discharge f.
294	Genel	serbest bırakmak	outspan [south africa] f.
295	Genel	(tanecikli veya kristalli malzemeyi) serbest akışlı hale getirmek	prill f.
296	Genel	(motor) buharın küçük porsiyonlarda serbest kalması için çalışmak	prime f.
297	Genel	serbest çağrışım yapmak	free-associate f.
298	Genel	serbest çalışan olarak üretip satmak	freelance f.
299	Genel	serbest çalışan olarak yazı yazıp yayına göndermek	freelance f.
300	Genel	serbest çalışan olarak yapmak	free-lance f.
301	Genel	serbest stilde rap yapmak	freestyle f.
302	Genel	serbest dalış yapmak	skin-dive f.
303	Genel	(köpek, kuş) avı kovalaması için serbest bırakmak	slip f.
304	Genel	serbest bırakmak	solve [obsolete] f.
305	Genel	serbest bırakmak	solve [obsolete] f.
306	Genel	(halat) yavaş yavaş serbest bırakmak	surge f.
307	Genel	boş zamanda serbest	at leisure s.
308	Genel	serbest bırakılmış	emancipated s.
309	Genel	gönlü serbest	heart whole s.
310	Genel	serbest bırakılan	liberated s.
311	Genel	serbest yaşayan	free living s.
312	Genel	serbest bırakılabilir	releasable s.
313	Genel	serbest bırakılmış	liberated s.
314	Genel	serbest fikirli	liberal s.
315	Genel	serbest bırakılmış	decontrolled s.
316	Genel	serbest bırakılmış	emancipating s.
317	Genel	serbest bırakan	releasing s.
318	Genel	çözülmüş (serbest kalmış)	disentangled s.
319	Genel	serbest bırakılmış	enfranchised s.
320	Genel	eller serbest	handsfree s.
321	Genel	daha serbest	freer s.
322	Genel	serbest bırakılmış	released s.
323	Genel	serbest bırakılmış	freed s.
324	Genel	kefaletle serbest bırakılmış	bailed s.
325	Genel	serbest fikirli olmayan	nonliberal s.
326	Genel	suçu ispat edilene kadar serbest	on probation s.
327	Genel	serbest fikirli	broadminded s.
328	Genel	serbest fikirli	latitudinarian s.
329	Genel	serbest davranışlı	uninhibited s.
330	Genel	serbest çalışan	self-employed s.
331	Genel	serbest fikirli	open-minded s.
332	Genel	serbest meslek erbabı	self-employed s.
333	Genel	serbest bırakılmış	unchecked s.
334	Genel	(yapmakta vb) serbest	welcome s.
335	Genel	özgür/serbest olmayan	unfree s.
336	Genel	serbest meslek sahibi	self-employed s.
337	Genel	serbest (düşünce)	broad s.
338	Genel	fidye ödenerek serbest bırakılabilir	ransomable s.
339	Genel	serbest bırakan	relinquent s.
340	Genel	serbest bırakılmış	relinquished s.
341	Genel	elleri serbest	hands-free s.
342	Genel	serbest ve kolay	glib s.
343	Genel	serbest fikirli	munific [obsolete] s.
344	Genel	(mantıksal ifade) bir veya birden fazla serbest değişken içeren	open s.
345	Genel	son derece serbest fikirli	overfree s.
346	Genel	son derece serbest fikirli	overliberal s.
347	Genel	serbest bırakılabilir	dismissible s.
348	Genel	serbest meslek sahibi	independent s.
349	Genel	serbest stilli	phantastic s.
350	Genel	serbest stilli	phantastical s.
351	Genel	serbest gelişen	free-form s.
352	Genel	serbest biçime ait	free-form s.
353	Genel	serbest biçim ile ilişkili	free-form s.
354	Genel	serbest biçim özelliği taşıyan	free-form s.
355	Genel	serbest çalışana ait	freelance s.
356	Genel	serbest çalışan ile ilişkili	freelance s.
357	Genel	serbest çalışma ile ortaya konan (iş)	freelance s.
358	Genel	serbest çalışan	freelance s.
359	Genel	serbest çalışma ile yapılmış	freelance s.
360	Genel	köleliği serbest bırakan	slave s.
361	Genel	köleliği serbest bırakan	slaveholding s.
362	Genel	serbest bırakılmış	freed s.
363	Genel	serbest piyasaya göre belirlenen	street s.
364	Genel	serbest çağrışıma özgü	surrealist s.
365	Genel	serbest çağrışımsal	surrealist s.
366	Genel	serbest çağrışıma benzer	surrealist s.
367	Genel	serbest çağrışıma özgü	surrealistic s.
368	Genel	serbest çağrışımsal	surrealistic s.
369	Genel	serbest çağrışıma benzer	surrealistic s.
370	Genel	serbest bırakılan	emancipated s.
371	Genel	serbest giderek	(by) freewheeling zf.
372	Genel	serbest bir şekilde	unconstrainedly zf.
373	Genel	serbest çalışan olarak	freelance zf.
374	Genel	serbest çalışan olarak	free-lance zf.
375	Genel	serbest çalışan tarzında	free-lance zf.
Phrasals
376	Öbek Fiiller	serbest bırakmak	cast off f.
377	Öbek Fiiller	(köpeği) serbest bırakmak	set on [obsolete] f.
378	Öbek Fiiller	(oku) serbest bırakmak	let off f.
379	Öbek Fiiller	(süt salgısını) memeden serbest bırakmak	let down f.
380	Öbek Fiiller	serbest bırakmak	turn up f.
381	Öbek Fiiller	serbest bırakmak	turn off f.
382	Öbek Fiiller	kendini serbest bırakmak	let oneself go f.
383	Öbek Fiiller	serbest bırakmak/gevşetmek	slack up on something f.
384	Öbek Fiiller	serbest bırakmak/gevşetmek	slack off on something f.
385	Öbek Fiiller	serbest bırakmak	let out of f.
386	Öbek Fiiller	hokey gibi oyunlarda iki rakip oyuncu arasında topun serbest bırakarak oyunu başlatmak	face off f.
387	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden) serbest bırakmak	release (someone or something) from (something) f.
388	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi bir şeyden serbest bırakmak	release someone or something from something f.
389	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şeyden) serbest bırakmak	discharge (someone or something) from (something) f.
390	Öbek Fiiller	serbest bırakmak	veer away f.
391	Öbek Fiiller	serbest bırakmak	veer out f.
392	Öbek Fiiller	(birinin bir yerden serbest bırakılmasını sağlamak	spring (one) (from some place) f.
393	Öbek Fiiller	(birinin bir yerden) serbest bırakılmasına yardım etmek	spring (one) (from some place) f.
394	Öbek Fiiller	duygularını serbest bırakmak	take out f.
395	Öbek Fiiller	(birini) kefaretle serbest bıraktırmak	bond (one) out f.
396	Öbek Fiiller	-den serbest bırakmak	discharge from f.
397	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) serbest bırakmak	disentangle (someone or something) from (someone or something) f.
398	Öbek Fiiller	birini birinden/bir şeyden serbest bırakmak	emancipate someone from someone or something f.
399	Öbek Fiiller	(birini/kendini birinden/bir şeyden) serbest bırakmak	free (someone or oneself) from (someone or something) f.
400	Öbek Fiiller	serbest kalmak	buy out f.
401	Öbek Fiiller	'-i serbest/özgür bırakmak	let go of f.
402	Öbek Fiiller	(duygular) dizginlenmeden serbest kalmak	spill out f.
Phrases
403	İfadeler	giriş serbest	admission free i.
404	İfadeler	serbest bırakılma karşılığında	in exchange for the release expr.
405	İfadeler	serbest bırakılması karşılığında	in exchange for the release of expr.
406	İfadeler	şeytan dünyaya gelip ilk aşkını bulduğunda kötülük serbest kalacak	when the devil walks the earth and finds his first love evil shall be released expr.
Proverb
407	Atasözü	ufak hırsızlar asılır büyük hırsızlar serbest bırakılır	little thieves are hanged but great ones escape
Colloquial
408	Konuşma Dili	serbest bırakmak	let her roll f.
409	Konuşma Dili	serbest bırakmak	let it rip f.
410	Konuşma Dili	birinin kefaretle/temelli serbest bırakılmasını sağlamak	spring someone f.
411	Konuşma Dili	(bir şeyi) serbest bırakmak	let (something) rip f.
412	Konuşma Dili	serbest bırakmak	let her rip f.
413	Konuşma Dili	serbest bırak	let her rip f.
414	Konuşma Dili	kendini serbest bırakıp tüm enerjisiyle bir şey yapmak	let rip f.
415	Konuşma Dili	(birini/bir şeyi) serbest/özgür bırakmak	let (someone or something) go f.
416	Konuşma Dili	serbest olmayan	unleisurely s.
417	Konuşma Dili	serbest fikirli	verlig [south africa] s.
418	Konuşma Dili	serbest zamanında	at (your) leisure expr.
Idioms
419	Deyim	serbest/özgür sanat	artistic license i.
420	Deyim	serbest giysi	casual dress i.
421	Deyim	ucu açık/serbest iplik	the loose ends/threads i.
422	Deyim	serbest/özgür cinsellik anlayışı	zipper morals [dated] i.
423	Deyim	serbest kimse	free bird i.
424	Deyim	serbest bırakmak	give full rein to f.
425	Deyim	serbest bırakmak	give a long leash f.
426	Deyim	kefaletle serbest kalmış durumdayken şartlara uymayıp firar etmek	jump one's bail f.
427	Deyim	serbest kalmak	slip the collar f.
428	Deyim	serbest bırakmak	get loose f.
429	Deyim	serbest fikirli bir hale getirmek	enlarge the heart f.
430	Deyim	serbest bırakılmak	be shot of f.
431	Deyim	serbest kalmak	cast adrift f.
432	Deyim	serbest kalmak	cast loose f.
433	Deyim	bağlarını çözerek serbest bırakmak	cut free f.
434	Deyim	bir atı (çok yaşlı olduğundan) serbest bırakmak	put a horse out to pasture f.
435	Deyim	birini serbest bırakmak/salıvermek	let go of someone f.
436	Deyim	birini serbest bırakmak	let someone go f.
437	Deyim	birini serbest bırakmak	let somebody go f.
438	Deyim	hislerini/duygularını açığa vurmak/serbest bırakmak	give vent to one's feelings f.
439	Deyim	serbest bırakmak	give somebody a free rein f.
440	Deyim	serbest bırakmak	allow somebody a free rein f.
441	Deyim	serbest kalmak	be cut adrift f.
442	Deyim	serbest bırakmak	set free f.
443	Deyim	serbest bırakmak	let go f.
444	Deyim	serbest bırakılmak	be cut adrift f.
445	Deyim	daha serbest bırakmak	cut out of whole cloth f.
446	Deyim	daha serbest bırakmak	cut the apron strings f.
447	Deyim	(bir alanda) serbest bırakılmak	get the run of (some place) f.
448	Deyim	(birini/bir şeyi bir alanda) serbest bırakmak	give (someone or something) the run of (some place) f.
449	Deyim	(bir şeyi) serbest/özgür bırakmak	give wing to (something) f.
450	Deyim	serbest/özgür bırakmak	give wing to f.
451	Deyim	saçlarını serbest bırakmak	let one's hair down f.
452	Deyim	(birini bir konuda) serbest/özgür bırakmak	let (someone) loose (on something) f.
453	Deyim	bir hayvanı artık çalıştırmamak/serbest bırakmak	put (something) out to pasture f.
454	Deyim	bir şeyi serbest bırakmak	whistle something down the wind f.
455	Deyim	(birini) serbest bırakmak	let loose of (someone) f.
456	Deyim	(birinin) özgür/serbest kalmasına izin vermek	let loose of (someone) f.
457	Deyim	bazı duyguları serbest bırakmak	let loose of (something) f.
458	Deyim	içindekileri/içinde tuttuklarını serbest bırakmak	let loose of (something) f.
459	Deyim	hislerini serbest bırakmak	let loose of (something) f.
460	Deyim	(belli bir tür hayvanın) serbest/yasal olarak avlanabildiği dönem	open season (on something) f.
461	Deyim	(birini) serbest/özgür bırakmak	allow (one) free rein f.
462	Deyim	(birini) serbest/özgür bırakmak	allow (one) free rein f.
463	Deyim	serbest dolaşmak	be on the loose f.
464	Deyim	(birini) biraz serbest bırakmak	cut (one) some slack f.
465	Deyim	hiçbir ceza yemeden serbest bırakılmak	go scot-free f.
466	Deyim	birini serbest bırakmak	give somebody their head f.
467	Deyim	birini serbest bırakmak	give someone his or her head f.
468	Deyim	birini serbest bırakmak	give someone their head f.
469	Deyim	birini/bir şeyi serbest/özgür bırakmak	give/allow somebody/something free/full rein f.
470	Deyim	birini/bir şeyi serbest/özgür bırakmak	give/allow free/full rein to somebody/something f.
471	Deyim	serbest çalışmak	hang out your shingle [us] f.
472	Deyim	serbest çalışmak	hang up your shingle [us] f.
473	Deyim	serbest çalışmak	hang up (one's) shingle f.
474	Deyim	(birini/bir şeyi) serbest bırakmak	let (someone or something) loose f.
475	Deyim	(bir şeyi) serbest bırakmak	let (something) loose f.
476	Deyim	-i serbest bırakmak	let loose of f.
477	Deyim	'-i serbest bırakmak	let loose of f.
478	Deyim	birini/bir şeyi serbest bırakmak	let somebody/something loose f.
479	Deyim	serbest/rahat bırakılmak	be let off the hook f.
480	Deyim	(birini/bir şeyi) serbest bırakmak	set (someone or something) loose f.
481	Deyim	(tutsaklıktan) kurtarmak/serbest bırakmak	set free (from something) f.
482	Deyim	(birini/bir şeyi) serbest bırakmak	turn (someone or something) loose f.
483	Deyim	serbest bırakılmış	off the hook s.
484	Deyim	özgür/serbest bırakılmış	cast loose s.
485	Deyim	(bir şey yapmak) serbest	welcome to (do something) s.
486	Deyim	serbest/açık piyasada	on the open market expr.
487	Deyim	serbest satışta	on the open market expr.
488	Deyim	serbest olarak alınıp satılabilir	on the open market expr.
489	Deyim	her şey serbest	anything goes expr.
490	Deyim	(bir şeyi yapmakta) serbest	at liberty (to do something) expr.
491	Deyim	serbest zamanında	at one's leisure expr.
Speaking
492	Konuşma	beni özgür/serbest bırak	set me free expr.
Trade/Economic
493	Ticaret/Ekonomi	serbest bırakan kimse	releaser i.
494	Ticaret/Ekonomi	avrupa serbest ticaret bölgesi	european free trade association i.
495	Ticaret/Ekonomi	amerika kıtası serbest ticaret bölgesi	free trade area of the americas i.
496	Ticaret/Ekonomi	amerikan yeminli serbest mali müşavirler enstitüsü	american institute of certified public accountants i.
497	Ticaret/Ekonomi	avrupa serbest ticaret birliği	efta i.
498	Ticaret/Ekonomi	avrupa serbest ticaret birliği	european free trade association i.
499	Ticaret/Ekonomi	bankaların türk lirası serbest mevduatları	banks’ tl free deposits i.
500	Ticaret/Ekonomi	dış ticaret serbest bölgesi	foreign trade zone i.