Geçmiş

shadow of

"shadow of" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	shadow of s.	zerre kadar
2	Genel	shadow of s.	en ufak bir …

"shadow of" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 210 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	shadow of the sun i.	güneşin gölgesi
2	Genel	be a shadow of one's former self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
3	Genel	be afraid of one's own shadow f.	gölgesinden korkmak
4	Genel	be a shadow of one's former self f.	epeyce çökmüş olmak
5	Genel	be beyond a shadow of a doubt f.	zerre kadar şüphe kalmamak
6	Genel	be a shadow of one's former self f.	eski halinden çok düşmüş olmak
7	Genel	be afraid of one's own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
8	Genel	be in the shadow of another person f.	gölgesinde kalmak
9	Genel	live under the shadow of guns f.	silahların gölgesinde yaşamak
10	Genel	live in the shadow of guns f.	silahların gölgesinde yaşamak
Phrases
11	İfadeler	without a shadow of a doubt expr.	şeksiz şüphesiz
12	İfadeler	under the shadow of something expr.	yükü altında
13	İfadeler	there is not the shadow of a doubt that expr.	zerre kadar şüphe yok ki
14	İfadeler	in the shadow of (someone) expr.	(birinin) gölgesinde
15	İfadeler	in the shadow of (someone) expr.	(birinin) gerisinde
16	İfadeler	in the shadow of (someone or something) expr.	(bir şeyin) gölgesinde
17	İfadeler	in the shadow of (someone or something) expr.	(bir şeyin) korkusu, kaygısı, acı hatırası altında
Idioms
18	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	(birinin/bir şeyin) eski halinden eser kalmaması
19	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	eski halini mumla aratma
20	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	(birinin/bir şeyin) eski tadının kalmaması
21	Deyim	valley of the shadow of death i.	karanlık ölüm vadisi
22	Deyim	valley of the shadow of death i.	ölümün an meselesi olduğu iç karartıcı yer
23	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	epeyce çökmüş kimse/şey
24	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski halinden eser kalmamış kimse/şey
25	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski halinin silik bir gölgesi
26	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
27	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski neşesini kaybetmiş kimse/şey
28	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	ölü/hayalet gibi kimse/şey
29	Deyim	a shadow of (one's) former self i.	eski tadı kalmamış kimse/şey
30	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	epeyce çökmüş kimse/şey
31	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	eski halinin silik bir gölgesi
32	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
33	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	eski neşesini kaybetmiş kimse/şey
34	Deyim	a shadow of (one's) old self i.	ölü/hayalet gibi kimse/şey
35	Deyim	a shadow of (oneself) i.	epeyce çökmüş kimse/şey
36	Deyim	a shadow of (oneself) i.	eski halinin silik bir gölgesi
37	Deyim	a shadow of (oneself) i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
38	Deyim	a shadow of (oneself) i.	eski neşesini kaybetmiş kimse/şey
39	Deyim	a shadow of (oneself) i.	ölü/hayalet gibi kimse/şey
40	Deyim	shadow of one's self i.	epeyce çökmüş kimse/şey
41	Deyim	shadow of one's self i.	canlılığını kaybetmiş kimse/şey
42	Deyim	shadow of one's self i.	neşesini kaybetmiş kimse/şey
43	Deyim	shadow of death i.	kasvet
44	Deyim	shadow of death i.	karamsarlık
45	Deyim	be afraid of one's own shadow f.	gölgesinden korkmak
46	Deyim	be a shadow of one's former self f.	eski halinden eser kalmamak
47	Deyim	be shadow of oneself f.	eski halinden eser kalmamak
48	Deyim	be a shadow of itself f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
49	Deyim	be a shadow of itself f.	eski halinden eser kalmamak
50	Deyim	be a shadow of one's former self f.	eski halini mumla aratmak
51	Deyim	a shadow of your former self f.	eski halinden eser kalmamak
52	Deyim	be a shadow of one's former self f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
53	Deyim	be a shadow of itself f.	eski halini mumla aratmak
54	Deyim	be shadow of oneself f.	eski halini mumla aratmak
55	Deyim	be shadow of oneself f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
56	Deyim	be afraid of one's own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
57	Deyim	be afraid of one's own shadow f.	tavşan yürekli olmak
58	Deyim	be without a shadow of a doubt f.	zerre kadar şüphe kalmamak
59	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(birinin veya bir şeyin) önceki halinden eser kalmamak
60	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(birinin veya bir şeyin) önceki halinin hayali gibi olmak
61	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(biri veya bir şey) önceki haline göre kötülemek
62	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(biri veya bir şey) eski halinin silik bir gölgesi olmak
63	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(birinin veya bir şeyin) eski tadı kalmamak
64	Deyim	be a shadow/ghost of your/its former self f.	(biri veya bir şey) eski haline göre çökmüş olmak
65	Deyim	be scared of (one's) (own) shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
66	Deyim	be scared of (one's) (own) shadow f.	çok korkak olmak
67	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden korkmak
68	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden bile korkmak
69	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	tavşan yürekli olmak
70	Deyim	be frightened of (one's) (own) shadow f.	ödlek olmak
71	Deyim	be frightened of your own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
72	Deyim	be frightened of your own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
73	Deyim	be frightened of your own shadow f.	tavşan yürekli olmak
74	Deyim	be frightened of your own shadow f.	ödlek olmak
75	Deyim	be scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
76	Deyim	be scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
77	Deyim	be scared of your own shadow f.	tavşan yürekli olmak
78	Deyim	be scared of your own shadow f.	ödlek olmak
79	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden korkmak
80	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	gölgesinden korkmak
81	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	(kendi) gölgesinden bile korkmak
82	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	tavşan yürekli olmak
83	Deyim	be nervous of (one's) (own) shadow f.	ödlek olmak
84	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinden çok düşmüş olmak
85	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
86	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çökmüş olmak
87	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halini mumla artmak
88	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinin silik bir gölgesi olmak
89	Deyim	be a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinden eser kalmamak
90	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden korkmak
91	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	tavşan yürekli olmak
92	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	kendi gölgesinden bile korkmak
93	Deyim	be frightened/nervous/scared of your own shadow f.	ödlek olmak
94	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eskiden olduğu gibi olmamak
95	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eskisi gibi olmamak
96	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halinden eser kalmamak
97	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halini/güzelliğini yitirmek
98	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
99	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	epeyce çökmüş olmak
100	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halini mumla aratır hale gelmek
101	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) old self f.	eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek
102	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eskiden olduğu gibi olmamak
103	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eskisi gibi olmamak
104	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinden eser kalmamak
105	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halini/güzelliğini yitirmek
106	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çaptan düşmüş olmak
107	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	epeyce çökmüş olmak
108	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halini mumla aratır hale gelmek
109	Deyim	become a shadow of (someone's or something's) former self f.	eski halinin silik bir gölgesi haline gelmek
110	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
111	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
112	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
113	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
114	Deyim	frightened of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
115	Deyim	frightened of your own shadow s.	tavşan yürekli
116	Deyim	frightened of your own shadow s.	gölgesinden korkan
117	Deyim	frightened of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
118	Deyim	afraid of one's own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
119	Deyim	afraid of one's own shadow s.	tavşan yürekli
120	Deyim	afraid of one's own shadow s.	gölgesinden korkan
121	Deyim	afraid of one's own shadow s.	aşırı korkak
122	Deyim	afraid of one's own shadow s.	çok ödlek
123	Deyim	afraid of own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
124	Deyim	afraid of own shadow s.	tavşan yürekli
125	Deyim	afraid of own shadow s.	gölgesinden korkan
126	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
127	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
128	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
129	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
130	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
131	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
132	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
133	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
134	Deyim	frightened of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
135	Deyim	frightened of your own shadow s.	tavşan yürekli
136	Deyim	frightened of your own shadow s.	gölgesinden korkan
137	Deyim	frightened of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
138	Deyim	afraid of one's own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
139	Deyim	afraid of one's own shadow s.	tavşan yürekli
140	Deyim	afraid of one's own shadow s.	gölgesinden korkan
141	Deyim	afraid of one's own shadow s.	aşırı korkak
142	Deyim	afraid of one's own shadow s.	çok ödlek
143	Deyim	afraid of own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
144	Deyim	afraid of own shadow s.	tavşan yürekli
145	Deyim	afraid of own shadow s.	gölgesinden korkan
146	Deyim	afraid of your own shadow s.	kendi gölgesinden korkan
147	Deyim	afraid of your own shadow s.	tavşan yürekli
148	Deyim	afraid of your own shadow s.	gölgesinden korkan
149	Deyim	afraid of your own shadow s.	çok korkak/ödlek
150	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	ödlek
151	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	(kendi) gölgesinden bile korkan
152	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	(kendi) gölgesinden korkan
153	Deyim	frightened of (one's) (own) shadow s.	tavşan yürekli
154	Deyim	beyond the shadow of doubt expr.	hakkında en küçük bir kuşku olmaksızın
155	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	hiç şüphesiz
156	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	en ufak bir şüphe duymadan
157	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	kesinlikle
158	Deyim	beyond the shadow of a doubt expr.	su götürmez
159	Deyim	beyond the shadow of a doubt expr.	şüphesiz
160	Deyim	without a shadow of doubt expr.	su götürmez
161	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	su götürmez
162	Deyim	beyond a shadow of a doubt expr.	su götürmez
163	Deyim	beyond a shadow of doubt expr.	su götürmez
164	Deyim	without a shadow of a doubt expr.	tartışmasız
165	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) gölgesinde
166	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) yükü altında
167	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) korkusu altında
168	Deyim	under the shadow of (someone or something) expr.	(birinin/bir şeyin) korkunç/acı hatırası altında
169	Deyim	in/under the shadow of expr.	-e çok yakın
170	Deyim	in/under the shadow of expr.	-in çok yakınında
171	Deyim	in/under the shadow of expr.	-in dibinde
172	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	şüphesiz
173	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	su götürmez
174	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	kuşkusuz
175	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	kesinlikle
176	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	tartışmasız
177	Deyim	beyond a/the shadow of a doubt expr.	muhakkak
178	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	şüphesiz
179	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
180	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
181	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
182	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
183	Deyim	beyond the shadow of (a) doubt expr.	muhakkak
184	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	şüphesiz
185	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
186	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
187	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
188	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
189	Deyim	beyond a shadow of (a) doubt expr.	muhakkak
190	Deyim	there isn't a shadow of a doubt (that...) expr.	şüphesiz (ki)
191	Deyim	there isn't a shadow of a doubt (that...) expr.	kuşku yok (ki)
192	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	şüphesiz
193	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	su götürmez
194	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	kuşkusuz
195	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	kesinlikle
196	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	tartışmasız
197	Deyim	beyond/without a shadow of doubt expr.	muhakkak
198	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	hiç şüphesiz
199	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	en ufak bir şüphe duymadan
200	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
201	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
202	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
203	Deyim	without the shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
204	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	hiç şüphesiz
205	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	en ufak bir şüphe duymadan
206	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	kesinlikle
207	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	su götürmez
208	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	kuşkusuz
209	Deyim	without a shadow of (a) doubt expr.	tartışmasız
Star Wars
210	Star Wars	shadow of the alliance i.	birliğin gölgesi