show - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

show

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"show" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 109 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
show i. gösteri
show f. göstermek
General
show i. sükse
show i. izlence
show i. azamet
show i. şatafat
show i. alayiş
show i. sahte davranış
show i. saltanat
show i. fırsat
show i. temaşa
show i. debdebe
show i. sonuç
show i. belirti
show i. müsamere
show i. iş
show i. girişim
show i. taklit
show i. şov
show i. revü
show i. temsil
show i. şans
show i. başarı
show i. radyo
show i. tv programı
show i. nümayiş
show i. sergi
show i. gösteriş
show i. şans
show i. olasılık
show i. ihtimal
show i. fırsat
show i. yarışma
show i. tören
show i. geçit alayı
show i. sirk
show i. karnaval
show i. eğlence gösterisi
show f. açıklamak
show f. kendini göstermek
show f. sahnelemek
show f. belli olmak
show f. öğretmek
show f. belirtmek
show f. kanıtlamak
show f. anlatmak
show f. sergilemek
show f. meydana çıkarmak
show f. söylemek
show f. izhar etmek
show f. delalet etmek
show f. belli etmek
show f. dışa vurmak
show f. oynatmak
show f. ibraz etmek
show f. gözükmek
show f. dışarı vurmak
show f. renk vermek
show f. gösterimde olmak
show f. dışavurmak
show f. şov yapmak
show f. ışık tutmak
show f. satışa çıkarmak
show f. piyasaya arz etmek
show f. alıcıya sunmak
show f. (belirli bir renkten ürünü) bağlılığını göstermek için giymek
show f. (bayrak) taşımak
show f. (bayrak) asmak
show f. rehberlik etmek
show f. gezdirmek
show f. parmakla işaret etmek
show f. eşlik etmek
show f. eskortluk etmek
show f. (hayvanı) jüri önüne çıkarmak
show f. yarışmacı olarak boy göstermek
show f. hayvanı jüri karşısına çıkarmak
Irregular Verb
show f. showed - shown/showed
Colloquial
show f. (gebelik nedeniyle) karnı belli olmak
Trade/Economic
show i. gösteriş
show i. görünüş
show i. sergi
show i. teşhir
Media
show i. televizyon dizisi
show i. dizi
Technical
show f. görünmek
Computer
show i. gösterilecekler
show expr. göster
Mining
show i. (ocak emniyet lambasında) grizuyu gösteren mavi hale
Biology
show i. (doğum başlarken) suyun gelmesi
show i. (regl dönemi gelen) ilk kan
show i. adet başlangıcı
show i. doğum başlangıcı
Military
show i. askeri harekat
show i. askeri operasyon
show i. askeri birlik
show i. ordu
Sport
show i. gösteri
show i. (at yarışında) üçüncülük
show f. (at yarışında) üçüncü gelmek
show f. (bir yarışta) üçüncü olmak
Card
show f. (cribbage oyununda) sayı almak
show f. (cribbage oyununda) elini gösterip sayı almak
Cinema
show i. görmelik
show i. film
Archaic
show i. dış görünüm
show f. bildirmek
show f. iletmek
show f. anons etmek
show f. duyurmak

"show" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
show-off i. caka
show off i. gösteriş
slide show i. slayt gösterisi
show respect f. saygı göstermek
show up f. çıkagelmek
show up f. ortaya çıkmak
show interest in f. rağbet göstermek
show evidence f. kanıt göstermek
General
air show i. uçuş gösterisi
show biz i. oyunculuk
raree show i. manzara
show window i. sergi
show of strength i. kuvvet gösterisi
free show i. göz banyosu
dumb show i. pandomim
variety show i. gösterim
fashion show i. defile
quiz show i. bilgi yarışması
no show i. rezervasyonlu olduğu halde gitmeme
show card i. ilan
show girl i. dansçı kız
floor show i. eğlence programı
horse show i. konkurhipik
show card i. afiş
variety show i. değişik gösteri
show biz i. artistlik
show off i. gösteriş
show business i. eğlence dünyası
air show i. uçakların havada yaptığı gösteri
show glass i. vitrin
game show i. oyun spor gösterisi
show business i. artistlik
quiz show i. tv bilgi yarışması
eulogy show in ottoman culture and entertainment life i. ortaoyunu
eulogy show in ottoman culture and entertainment life i. tuluat
fire eaters show i. ateş yutma gösterisi
show business i. sinemacılık
galanty show i. kukla oyunu
puppet show i. kukla gösterisi
show of strength i. gövde gösterisi
show business i. oyunculuk
quiz show i. radyo bilgi yarışması
puppet show i. kukla oyunu
variety show i. varyete
eulogy show in ottoman culture and entertainment life i. meddahlık
quiz show i. yarışma programı
show windows i. vitrinler
show window i. vitrin
side show i. küçük şov
air show i. hava gösterisi
show center i. gösteri merkezi
only for show i. göstermelik
bikini show i. bikini şov
show case i. vitrin
ballet show i. bale gösterisi
show pony i. gösterişçi
show pony i. gösteriş budalası
show jumping i. engelli atlama
picture show i. sinema filmi
one-man show i. tek kişilik sergi
show-off i. gösterişçi
show-off i. gösteriş
show-off i. afi
show-off i. gösteriş düşkünü
show-off i. fiyaka
strip-show i. striptiz
show-off i. havalı
motion-picture show i. sinema filmi
show-off i. fiyakacı
moving-picture show i. sinema filmi
show-off i. artist
show business i. gösteri dünyası
freak show i. ucube gösterisi
dance show i. dans gösterisi
show board i. pano
show board i. ilan tahtası
show bill i. afiş (tiyatro)
show card i. duvar ilanı
show bill i. tiyatro afişi
show card i. afiş (tiyatro)
show card i. tiyatro afişi
show bill i. duvar ilanı
a colorful show i. renkli bir gösteri
show-down i. müsabaka
show-down i. karşılaşma
talent show i. yetenek yarışması
talent show i. yetenek/kabiliyet gösterisi
the puppet show i. kukla gösterisi
fireworks show i. havai fişek gösterisi
show and tell i. sunum/anlatım/sunuş
music show i. müzik gösterisi
one-man show i. tek kişilik gösteri
street show i. sokak gösterisi
street show i. sokak şovu
game show i. yarışma programı
runway show i. mankenlerin podyumda yürümesi
show tune i. gösteri müziği
one who loves to show off i. kovalak
one who loves to show off i. gösteriş düşkünü
slide show i. saydam gösterisi
art show i. resim sergisi
dog show i. köpek gösterisi
dog show i. köpek yarışması
flicker show i. sinema
flicker show i. video
flicker show i. sinema filmi
flicker show i. film
show of strength i. güç gösterisi
show-off i. gösteriş yapan kimse
show-off i. cakacı
live show i. canlı gösteri
sword swallowing show i. kılıç yutma gösterisi
ice show i. buz gösterisi
show flat i. örnek daire
chat show i. sohbet programı
catwalk show i. defile gösterisi
solo show i. kişisel sergi
cooking show i. yemek programı
wedding tv show i. evlilik programı
show man i. gösteri adamı
live music show i. canlı müzik gösterisi
talk show producer i. talk show yapımcısı
no show socks i. babet çorap
raree show i. sokak gösterisi
raree-show i. sokak gösterisi
raree show i. sokak şovu
raree-show i. sokak şovu
raree show i. şenlik
raree-show i. şenlik
raree show i. dikiz şovu
raree-show i. dikiz şovu
raree show i. küçük bir delik ya da büyüteçten izlenen erotik gösteri
raree-show i. küçük bir delik ya da büyüteçten izlenen erotik gösteri
non-scripted show i. senaryosuz şov programı
bench show i. bir tür köpek şovu
medicine show i. göstericileri kullanarak kalabalığın ilgisini çekip kocakarı ilaçları satmayı amaçlayan gezici gösteri
horror show i. izlemesi zor şey
horror show i. izlemesi sıkıntı yaratan şey
horror show i. bakması tedirginlik yaratan içerik
road show i. turneye çıkan dj
road show i. turneye çıkan müzisyen
road show i. turneye çıkan sanatçı
road show i. turneye çıkan şarkıcı
dumb show i. konuşmasız el kol hareketleri
dog-and-pony show i. hayvanlı küçük ve gezici sirk
dog-and-pony show i. yapmacık sunum
dog-and-pony show i. karmaşık gösteri
show [obsolete] i. hayalet
show [obsolete] i. ruh
show [obsolete] i. gerçek dışı tezahür
show and tell i. herkese açık sunum
show and tell i. sergi
show-and-tell i. herkese açık sunum
show-and-tell i. sergi
show box i. para atılarak içerideki gösterinin izlendiği kabin
show box i. gösteri kabini
show me state i. (abd) missouri eyaleti
show me state i. birleşik devletler'in merkezinde bir eyalet
show place i. önemli yapı
show place i. tarihi yapı
show place i. sergi yeri
show place i. güzel yer
show place i. güzel dekorlu yer
show place i. süslemeli yer
show place i. dekor açısından zengin yer
show time i. etkinlik zamanı
show window i. vitrin ürünü
show window i. teşhir ürünü
show window i. örnek düzen
show window i. göstermelik düzen
show window i. göz boyamalık dekor
show-ring i. (büyükbaş gösterisinde) hayvanların sergilendiği halka
show-stopper i. göze çarpan unsur
show-stopper i. dikkat çekici kimse
sky show [australia] i. havai fişek gösterisi
show up f. yüze çıkmak
show increase f. artış göstermek
show an interest in f. alaka göstermek
get the show on the road at last f. şeytanın bacağını kırmak
show favour f. teveccüh göstermek
show someone up f. birinin foyasını ortaya çıkarmak
show interest in f. alaka göstermek
show great respect f. el üstünde tutmak
make a show of f. gibi yapmak
show out f. kovmak
show one's face f. insan içine çıkmak
show one's hand f. niyetini açıklamak
make a show of f. numarası yapmak
show reason f. neden göstermek
show reason f. gerekçe göstermek
show one's class f. klasını göstermek
show signs of f. birinde belirli bir şeyin belirtileri gözükmek
show dirt f. kir tutmak
show off f. göstermek
show someone around f. birini gezdirmek
show one's misdeeds f. kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak
show respect f. hürmet etmek
show someone in f. birini içeriye buyur etmek
show oneself f. gözükmek
show an interest in f. ilgi göstermek
show off f. kurum satmak
show off f. fiyaka satmak
show forth f. anlatmak
show up f. görünmek
show round f. gezdirmek
show disrespect for f. saygısızlıkta bulunmak
show someone out f. birini kapıya kadar uğurlamak
show off f. tribünlere oynamak
show an interest f. alaka göstermek
show modesty by visiting f. ayağına kadar gelmek
show oneself f. ortaya çıkmak
put up a poor show f. yaptığı iyi olmamak
show one's face f. kendini göstermek
show oneself f. piyasaya çıkmak
show understanding f. anlayış sergilemek
show somebody up f. rezil etmek
show ingratitude f. nankörlük etmek
show in f. içeri almak
show up f. göstermek
show off f. fiyaka yapmak
show ability f. kendini göstermek
show one's face f. görünmek
show off f. caka satmak
show somebody up f. utandırmak
not to show one's colours f. renk vermemek
show empathy towards f. empati göstermek
show bad temper f. aksileşmek
show someone the door f. birine kapıyı göstermek
show someone up f. birini utandırmak
show someone the way to do something f. birine bir şeyin nasıl yapıldığını göstermek
show oneself f. görünmek
show interest f. alaka göstermek
show up f. sırıtmak
show firmness f. metanet göstermek
make sorry show f. başarısız olmak
run the show f. yönetmek
be on show f. sergilenmekte olmak
show one's face f. gözükmek
show the door f. kovmak
show the white feather f. gözü korkmak
show off f. gösteriş yapmak
show understanding f. anlayış göstermek
show coyness f. naz etmek
show a maximum effort f. azami çaba göstermek
have nothing to show for it f. elinde ne yaptığını gösterecek hiçbir şey olmamak
show consideration f. saygı göstermek
not to show dirt f. kir götürmek
show mercy f. merhamet etmek
show someone the door f. birini kapı dışarı etmek
show someone in f. birini içeri almak
put up a poor show f. başarılı olmamak
show reason f. sebep göstermek
not show one's age f. yaşını göstermemek
show honour to f. ikram etmek
show someone the door f. birini kovmak
make a show of f. hava atmak
show address f. adres göstermek
show one's true colours f. maskesi düşmek
show one's true colors f. asıl karakterini açığa vurmak
show hospitality f. ağırlamak
show someone around f. birine rehberlik etmek
show one's hand f. niyetini açığa vurmak
show a maximum effort f. azami gayret göstermek
show something up f. bir şeyi açıkça göstermek
show heroism f. kahramanlık göstermek
show concern for f. arayıp sormak
show mercy f. insafa gelmek
show reluctance f. mırın kırın etmek
make a show of f. gösteriş yapmak
show bad temper f. huysuzluk etmek
show around f. dolaştırmak
show favour f. kayırmak
show around f. gezdirmek
show one's teeth f. diş göstermek
show the white feather f. korkmak
run the show f. işletmek
show no reaction to f. bana mısın dememek
show the right way f. doğru yolu göstermek
show dirt easily f. kir tutmak
show up f. ortaya çıkarmak
show coyness f. naz yapmak
show to be irresponsible f. sorumsuz görünmek
show resistance f. mukavemet göstermek
show one's underwear f. frikik vermek
show off f. çalım satmak
show forth f. açıklamak
show loyalty f. sadakat göstermek
show somebody the door f. kovmak
show humility f. boynunu bükmek
show some promise f. umut vermek
show a lack of respect for f. saygıda kusur etmek
show on television f. televizyonda göstermek
show interest f. alakalanmak
show ultimate attention f. aşırı özen göstermek
show courage f. cesaret göstermek
show sympathy f. halden anlamak
show deference f. paye vermek
show reference f. referans göstermek
make sorry show f. becerememek
show indications f. belirti göstermek
show up f. gelivermek
show interest f. ilgi göstermek
show out f. uğurlamak
show up somebody's lies f. yalanını çıkarmak
show off f. racon kesmek
show off f. gururla göstermek
show similarity f. benzerlik göstermek
show up f. açığa çıkarmak
show a tendency to f. eğilim göstermek
show someone in f. birini buyur etmek
show the way f. yol göstermek
show empathy towards f. empati kurmak
show off f. hava atmak
show cause f. sebep ileri sürmek
show parallelism with f. paralellik taşımak
show parallelism with f. paralellik göstermek
show concern for f. yakınlık göstermek
show weakness f. zaafiyet göstermek
show weakness f. zayıflık göstermek
show promise f. umut vadetmek
show promise f. başarılı olacağa benzemek
show great performance f. iyi performans sergilemek
perform a puppet show f. kukla oynatmak
show one's appreciation f. memnuniyetini göstermek
show the right course f. doğru yolu göstermek
show interest to f. ilgi duymak
show doggedness against something f. ayak diretmek
show one's appreciation f. memnuniyetini ifade etmek
show displeasure f. burun bükmek
show displeasure f. burun kıvırmak
show displeasure f. dudak bükmek
not show any interest (in somebody/something) f. kılını bile kıpırdatmamak
not show any interest (in somebody/something) f. kılını bile oynatmamak
not show any interest (in somebody/something) f. kılını oynatmamak
not show any interest (in somebody/something) f. kılını kıpırdatmamak
show displeasure f. memnuniyetsizlik göstermek
show up f. yanlışlığı kanıtlamak
show a change f. değişiklik göstermek
show continuity f. devamlılık göstermek
show attention f. dikkat göstermek
show a change f. değişim göstermek
show behaviour f. davranış göstermek
show attention towards f. dikkat göstermek
show an alteration f. değişiklik göstermek
show an alteration f. değişim göstermek
not show one's true colors f. renk vermemek
not show one's true colors f. rengini belli etmemek
show any interest (in) f. kılını bile kıpırdatmamak
be a guest on a tv show f. konuk olmak (bir tv programına vb)
appear as a guest on a tv show f. konuk olmak (bir tv programına vb)
be a guest on a tv show f. konuk olarak katılmak (bir tv programına vb)
appear as a guest on a tv show f. konuk olarak katılmak (bir tv programına vb)
show awareness f. duyarlılık göstermek
show incongruity f. uyumsuzluk göstermek
show someone round f. gezdirmek (birisini)
run the show f. ipleri ele almak
show inconsistency f. tutarsızlık göstermek
run the show f. ipleri almak
show a strong interest in one's guests f. misafirlerine pervane olmak
show no signs of life f. hiçbir hayat belirtisi göstermemek
show signs of life f. hayat belirtisi göstermek
show no signs of life f. herhangi bir hayat belirtisi göstermemek
show no signs of life f. hayat belirtisi göstermemek
show off f. havasına girmek
show a lack of comprehension f. anlayışssızlık sergilemek
show a total lack of comprehension f. tam bir anlayışsızlık göstermek
show a lack of comprehension f. anlayışsızlık göstermek
show skill f. beceri göstermek
show one's difference f. farkını ortaya koymak
show somebody to one's place f. yerini göstermek
show one's difference f. farkını göstermek
show sensitivity f. hassasiyet göstermek
show one's kindness f. lütufta bulunmak
show skill f. maharet göstermek
show identification f. kimlik göstermek
show decrease f. azalma göstermek
not show mercy f. acımamak
show no signs of tiredness f. yorgunluk belirtisi göstermemek
show no signs of tiredness f. hiçbir yorgunluk belirtisi göstermemek
show a lack of respect f. saygısızlık göstermek
not show f. göstermemek
not to show one' true colors f. renk vermemek
show one's true colors f. rengini belli etmek
not to show one' true colors f. rengini belli etmemek
show tolerance f. esneklik göstermek
show flexibility f. esneklik göstermek
show leadership f. liderlik göstermek
show tolerance f. tölerans göstermek
show consistency f. tutarlılık göstermek
show gratitude f. minnet göstermek
show no interest f. ilgi göstermemek
show no interest f. ilgi duymamak
show similarities f. benzerlikler göstermek
show result f. netice vermek
show result f. sonuç vermek
show teeth f. diş göstermek
show up f. boy göstermek
show sign of life f. yaşam belirtisi göstermek
show performance f. performans göstermek
show (of a movie) f. gösterime sunmak
show (someone) how to solve something f. yol göstermek
show (someone) how to get to a place f. yol göstermek
not to show something's true colors f. rengini belli etmemek
not to show one's true colors f. rengi belli olmamak
not to show one's true colors f. renk vermemek
not to show something's true colors f. renk vermemek
not to show something's true colors f. rengi belli olmamak
not to show one's true colors f. rengini belli etmemek
show someone respect f. birine saygı göstermek
show one's skills f. yeteneklerini göstermek
show one's identity card f. kimlik göstermek
show patience f. sabır göstermek
show in the balance sheet f. bilançoda göstermek
show great interest f. büyük ilgi göstermek
show remorse f. pişmanlık göstermek
show oneself in one's true colours f. rengini belli etmek
show ability f. yetenek göstermek
show up f. belli olmak
show passive resistance f. pasif direniş sergilemek
show performance f. performans sergilemek
show usefulness f. yararlılık göstermek
show deviation f. sapma göstermek
show favor f. torpil yapmak
show a valid reason f. geçerli neden göstermek
show potential f. potansiyel teşkil etmek
show power f. güç göstermek
show strength f. güç göstermek
show favouritism to f. fark gözetmek
show determination f. kararlılık göstermek
make a show of f. -mişçesine davranmak
show up f. gözükmek
show up f. meydana çıkmak
show up f. ortaya çıkmak
show an approach to f. yaklaşım sergilemek
show great care f. itina göstermek
show ad f. reklam göstermek
show decisiveness f. kararlılık göstermek
show an approach to f. yaklaşım göstermek
show (its) effect (drug etc) f. faydasını göstermek
show kindness f. kibarlık göstermek
show tolerance towards f. tolerans göstermek
show potential f. potansiyel göstermek
show potential f. potansiyel sergilemek
show off f. şov yapmak
show courtesy f. kibarlık göstermek
show courtesy f. nezaket göstermek
show regret f. üzüntüsünü göstermek
show regret f. pişmanlığını göstermek
show tendency to f. eğilim göstermek
show oneself f. kendini hissettirmek
to show regard to f. göz önünde bulundurmak
show oneself f. kendisini göstermek
show tolerance f. tolerans tanımak
show tolerance f. tolerans göstermek
show tolerance f. hoşgörü göstermek
show oneself up f. kendini ön plana çıkarmak
show an increase f. yükseliş kaydetmek
show an increase f. yükseliş göstermek
show respect f. saygılı olmak
play in a tv show f. dizide oynamak
act in a tv show f. dizide oynamak
show regard to f. dikkate almak
show regard to f. göz önünde bulundurmak
show a marked improvement f. gözle görülür bir ilerleme kaydetmek
show goodwill f. iyi niyet göstermek
want to show goodwill f. iyi niyetini göstermek istemek
host a tv show f. televizyon programı sunmak
present a tv show f. televizyon programı sunmak
host a tv show f. tv programı sunmak
present a tv show f. tv programı sunmak
show exemplary behaviour f. örnek bir davranış sergilemek
make a slide show f. slayt gösterisi yapmak
show an exaggerated response to something f. aşırı tepki göstermek
show evidence of f. kanıtını göstermek/sunmak
show the evidence of f. kanıtını göstermek/sunmak
show the evidence of f. kanıtlamak
show evidence of f. kanıtlamak
show that f. haber vermek
show someone one's badge f. rozetini göstermek
show up ahead of time f. (söylenenden/beklenenden/duyurulan zamandan) önce gelmek/varmak/ulaşmak
show off f. şekil yapmak
show consideration f. anlayış göstermek
show a reason f. neden göstermek
show a reason f. sebep göstermek
show tenderness f. şefkat göstermek
show kindness f. şefkat göstermek
show affection f. şefkat göstermek
show the house f. evi göstermek
show someone around f. birine etrafı göstermek
not to show favoritism to/towards f. ayrım gözetmemek
show a little love f. biraz sevgi göstermek
show some good will towards change f. değişim yolunda biraz olsun iyi niyet göstermek
show low water absorption and translucency properties f. düşük su emme ve ışık geçirgenliği özelliği göstermek
show no mercy f. gözünün yaşına bakmamak
have a small part on a tv show f. dizde ufak bir rol oynamak
show one to one's seat f. birine oturacağı yeri göstermek
show someone to a seat f. birine koltuğunu göstermek
show one to one's seat f. birine koltuğunu göstermek
show someone to a seat f. birine oturacağı yeri göstermek
show signs of tiring f. yorulma belirtileri göstermek