slant - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

slant

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"slant" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 70 sonuç

İngilizce Türkçe
General
slant i. eğilim
slant i. cihet
slant i. görüş açısı
slant i. alay
slant i. meyilli yüzey
slant i. taksim işareti
slant i. göz ucuyla bakma
slant i. bakış açısı
slant i. tutum
slant i. eğiklik
slant i. taksim
slant i. eğrilik
slant i. eğim
slant i. meyil
slant i. zaviye
slant i. perspektif
slant i. iğneli söz
slant i. alay
slant i. başa kakma
slant i. su üzerinde görülen esinti
slant i. ani rüzgar
slant i. kısa bakış
slant f. çarpıtmak
slant f. yatırmak
slant f. meyletmek
slant f. eğimli olmak
slant f. yönelmek
slant f. eğmek
slant f. yana eğilmek
slant f. eğilimi olmak
slant f. meyilli olmak
slant f. sapmak
slant f. eğik olmak
slant f. yandan vurmak
slant f. eğik açıyla vurmak
slant f. (mızrak, taş, kurşun) yüzeyden sekecek şekilde fırlatmak
slant f. (bir şeyi) eğik açıyla kesmek
slant f. (bir şeye) eğik şekilde vurmak
slant f. keskin açıyla kesmek
slant f. eğiterek şekillendirmek
slant f. teşvikle yönlendirmek
slant f. (meseleye) gereken doğrultuda yön vermek
slant f. açı vermek
slant f. önyargıyı desteklemek için doğruyu çarpıtmak
slant s. eğilimli
slant s. meyilli
slant s. eğimli
slant s. çekik
slant s. önyargılı
slant s. taraflı
slant zf. yanlamasına
slant zf. eğri olarak
slant zf. meyilli biçimde
slant zf. bir tarafa doğru
slant zf. eğik açıyla
slant zf. yandan
Technical
slant i. eğim
slant i. meyil
slant f. eğilmek
slant f. yana yatmak
slant s. eğik
slant s. verev
Computer
slant i. yana eğim
Construction
slant i. konik olan bir ucu lağıma bağlı kanalizasyon borusu
Mining
slant i. (kömür madeninde) ana çalışma alanlarına verev ilerleyen kısa ve meyilli koridor
Biology
slant i. yüzey alanının artması için tüpün içerisinde eğik açı ile katılaştırılmış kültür ortamı
slant i. tüpün içerisinde eğik açı ile katılaştırılmış kültür ortamının yüzeyine aşılanarak oluşturulmuş kültür
Football
slant i. top taşıyan oyuncunun hücum çizgisine doğru çapraz koşusu
Art
slant i. ressamın içine boyalarını koyduğu eğik girintili levha
Slang
slant i. doğu asyalı

"slant" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 123 sonuç

İngilizce Türkçe
General
slant range i. iki nokta arasındaki eğik mesafe
slant line i. taksim işareti
slant line i. taksim
slant plane i. eğik yüzey
slant plane i. eğik satıh
slant-eyed s. çekik gözlü
Phrasals
slant something against someone f. (bir şeyi) çarpıtarak/kötüye kullanarak bir grubu hedef almak
slant against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı önyargılı olmak
slant against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı önyargı beslemek
slant against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşıt tutum sergilemek
slant against (someone or something) f. bir şeyi (birine/bir şeye) karşıt tutum yaratacak şekilde yazmak/göstermek
slant against (someone or something) f. bir şeyi (birine/bir şeye) karşı ön yargılı bir tutum yaratacak şekilde yazmak/göstermek
slant against something f. bir şeye yaslanmak
slant against something f. bir şeye dayanmak
slant against f. -e karşı önyargılı olmak
slant against f. -e karşı önyargı beslemek
slant against f. -e dayanmak
slant against f. '-e karşı ön yargılı bir tutum yaratacak şekilde yazmak/göstermek
slant against f. '-e karşıt tutum sergilemek
slant toward f. -e doğru meyletmek
slant toward f. -e doğru eğilmek
slant toward f. -e dayanmak/yaslanmak
slant toward f. '-e doğru kaykılmak
slant toward f. '-e doğru yan yatmak
slant toward f. -in tarafını tutmak
slant toward f. -den yana olmak
slant toward f. -in tarafına meyilli olmak
slant toward f. -in tarafını temsil etmek
slant toward f. -in tarafını desteklemek
slant toward f. taraflı yazı yazmak
slant toward f. taraflı bir şey sunmak
Phrases
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) yana olmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafında olmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) f. taraflı yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) f. taraflı bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
slant in favor of (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
slant toward (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru meyletmek
slant toward (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru eğilmek
slant toward (someone or something) f. (birine/bir şeye) dayanmak/yaslanmak
slant toward (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru kaykılmak
slant toward (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru yan yatmak
slant toward (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru yatmak
slant toward (someone or something) f. (birine/bir şeye) doğru devrilmek
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını tutmak
slant toward (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) yana olmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafına meyilli olmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil etmek
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafında olmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını desteklemek
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını yansıtmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen yazı yazmak
slant toward (someone or something) f. taraflı yazı yazmak
slant toward (someone or something) f. taraflı bir şey sunmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını destekleyen bir şey sunmak
slant toward (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) yana bir yazı yazmak
slant toward (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) yana bir şey sunmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir yazı yazmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını tutan bir şey sunmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir yazı yazmak
slant toward (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) tarafını temsil eden bir şey sunmak
slant something toward someone or something f. bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
slant something toward someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
slant something toward someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
slant something toward someone or something f. bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
slant something toward someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
slant something toward someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
slant something in favor of someone or something f. bir şeyi birinden/bir şeyden tarafa yapmak
slant something in favor of someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına saptırmak
slant something in favor of someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin lehine çevirmek
slant something in favor of someone or something f. bir şeyi birini/bir şeyi destekler şekilde yapmak
slant something in favor of someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına çevirmek
slant something in favor of someone or something f. bir şeyi birinin/bir şeyin tarafına meyillendirmek
slant toward someone or something f. birine/bir şeye doğru meyletmek
slant toward someone or something f. birine/bir şeye doğru eğilmek
slant toward someone or something f. birine/bir şeye dayanmak/yaslanmak
slant toward someone or something f. birine/bir şeye doğru kaykılmak
slant toward someone or something f. birine/bir şeye doğru yan yatmak
slant toward someone or something f. birine/bir şeye doğru yatmak
slant toward someone or something f. birine/bir şeye doğru devrilmek
slant toward someone or something f. birinin/bir şeyin üstüne doğru eğilmek
Idioms
a new slant i. yeni bir soluk
a new slant i. yeni bir hava
a new slant i. yeni/benzersiz bir bakış açısı
a new slant i. yeni/benzersiz bir yaklaşım
Technical
slant shear strength i. eğilimi birleştirmede kayma dayanımı
slant neck i. eğri boyun
slant fracture i. eğik kırılma
slant shear method i. eğimli kesme metodu
slant fracture i. eğik kırık
Computer
line slant i. çizgi eğik
slant masthead i. eğim künyesi
line slant i. eğik çizgi
slant web site i. eğim web sitesi
shadowed slant i. gölgeli eğim
double slant i. iki yana eğik
top left slant i. üst sol eğim
slant down expr. aşağı eğim yap
slant up expr. yukarı eğim yap
Informatics
slant angle i. verev açısı
slant range i. verev uzaklık
Telecom
slant range i. eğim aralığı
Textile
slant overedge stitch i. eğik kenar dikişi
Woodworking
on the slant expr. eşkeb
Automotive
slant engine i. eğimli motor
Aeronautic
slant visual range i. eğik görsel menzil
slant range i. eğim mesafesi
Food Engineering
slant agar i. yatık agar
agar slant i. yatık agar
Literature
slant rhyme i. yarım uyak
Meteorology
slant of wind i. rüzgarın genel yönünden lokal olarak sapması
Slang
slant-eye i. çekik göz (aşağılayıcı ifade)