Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
spell
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"spell"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 39 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
spell
i.
büyü
2
Yaygın Kullanım
spell
f.
hecelemek
General
3
Genel
spell
i.
büyüleme
4
Genel
spell
i.
kısa mesafe
5
Genel
spell
i.
dönem
6
Genel
spell
i.
çekicilik
7
Genel
spell
i.
bağı
8
Genel
spell
i.
müddet
9
Genel
spell
i.
nöbet
10
Genel
spell
i.
süre
11
Genel
spell
i.
sihir
12
Genel
spell
i.
büyülenme
13
Genel
spell
i.
çalışma sırası
14
Genel
spell
i.
vardiya
15
Genel
spell
i.
alımlılık
16
Genel
spell
i.
tılsım
17
Genel
spell
i.
efsun
18
Genel
spell
i.
afsun
19
Genel
spell
i.
sıra
20
Genel
spell
i.
cincilik
21
Genel
spell
i.
kısa süre
22
Genel
spell
i.
(kısa/belirsiz) an/dönem
23
Genel
spell
f.
anlamına gelmek
24
Genel
spell
f.
diye okunmak
25
Genel
spell
f.
harflerini söylemek (kelimenin)
26
Genel
spell
f.
doğru yazmak (imla kurallarına göre kelimeyi)
27
Genel
spell
f.
yerine çalışmak
28
Genel
spell
f.
kendisiyle nöbet değiştirerek (birini) serbest bırakmak
29
Genel
spell
f.
büyülemek
30
Genel
spell
f.
imlasını yazmak
31
Genel
spell
f.
nöbetini devretmek
32
Genel
spell
f.
belirtmek
33
Genel
spell
f.
söylemek
34
Genel
spell
f.
sökmek
35
Genel
spell
f.
harflerini söylemek
36
Genel
spell
f.
harf harf kodlamak
Irregular Verb
37
Irregular Verb
spell
f.
spelled/spelt - spelled/spelt
Linguistics
38
Dilbilim
spell
f.
hecelemek
Meteorology
39
Meteoroloji
spell
i.
dönem
"spell"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 210 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
cast a spell over
f.
büyü yapmak
General
2
Genel
spell check
i.
sözcük kontrolü
3
Genel
breathing spell
i.
dinlenme
4
Genel
casting a spell
i.
büyüleme
5
Genel
coughing spell
i.
öksürük nöbeti
6
Genel
hot spell
i.
sıcak hava
7
Genel
magic spell
i.
büyü
8
Genel
dizzy spell
i.
ani baş dönmesi
9
Genel
finger-spell
i.
jestlerle yapılan iletişim
10
Genel
spell making
i.
büyü yapma
11
Genel
ague spell
i.
sıtma büyüsü
12
Genel
ague spell
i.
sıtma tedavisi büyüsü
13
Genel
magical spell
i.
büyü gücü olduğuna inanılan formülize edilmiş söz veya sözler
14
Genel
by-spell
i.
atasözü
15
Genel
sinking spell
i.
(sağlıkta) geçici bozulma
16
Genel
sinking spell
i.
geçici azalma
17
Genel
sinking spell
i.
geçici değer kaybı
18
Genel
break a spell
f.
büyüyü bozmak
19
Genel
be under a spell
f.
afsunlanmak
20
Genel
put a spell on
f.
büyü yapmak
21
Genel
cast a spell on
f.
büyü yapmak
22
Genel
spell out
f.
hecelemek
23
Genel
cast a spell upon
f.
büyü yapmak
24
Genel
spell something out for
f.
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak
25
Genel
spell something out
f.
birine bir şeyi ayrıntılarıyla açıklamak
26
Genel
put a spell
f.
büyü yapmak
27
Genel
cast a spell over
f.
büyü yapmak
28
Genel
cast a spell on
f.
büyülemek
29
Genel
cast a spell over
f.
büyülemek
30
Genel
cast a spell
f.
büyü yapmak
31
Genel
spell backward
f.
ters anlamak
32
Genel
cast a spell over
f.
aklını almak
33
Genel
break the spell
f.
tılsımı bozmak
34
Genel
be under a spell
f.
büyülenmek
35
Genel
cast a spell on
f.
-i büyülemek
36
Genel
break the spell
f.
büyü bozmak
37
Genel
reverse a spell
f.
büyü bozmak
38
Genel
cast a spell
f.
sihir yapmak
39
Genel
spell one's name
f.
(ismini) şehir kodlaması yapmak
40
Genel
make a spell
f.
büyü yapmak
41
Genel
finger-spell
f.
parmak işaretleriyle hecelemek
42
Genel
finger-spell
f.
belirli el hareketleri ile iletişim kurmak
43
Genel
for a spell
zf.
kısa süreliğine
Phrasals
44
Öbek Fiiller
spell someone down
f.
heceleme yarışmasında birini yenmek
45
Öbek Fiiller
spell (something) for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) için (bir şeyin) işareti olmak
46
Öbek Fiiller
spell (something) for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) için (bir şeyin) göstergesi olmak
47
Öbek Fiiller
spell (something) for (someone)
f.
(bir kelimeyi birinin doğru anlaması için) harf harf söylemek
48
Öbek Fiiller
spell (something) for (someone)
f.
(bir kelimeyi birinin doğru anlaması için) harflerine ayırmak
49
Öbek Fiiller
spell (something) for (someone)
f.
(bir kelimeyi biri) için hecelemek
50
Öbek Fiiller
spell down
f.
heceleme yarışmasında galip gelmek
51
Öbek Fiiller
spell for
f.
-e ayrıntılarıyla açıklamak
52
Öbek Fiiller
spell for
f.
için hecelemek
53
Öbek Fiiller
spell off
f.
ayrıntılarıyla anlatmak
54
Öbek Fiiller
spell off
f.
ayrıntılı bir şekilde üzerinden geçmek
55
Öbek Fiiller
spell off
f.
yerine geçmek
56
Öbek Fiiller
spell off
f.
yerini almak
57
Öbek Fiiller
spell off
f.
dinlenmesi için yerine bakmak/işini üstlenmek
58
Öbek Fiiller
spell off
f.
heceleme yarışmasına girmek/katılmak
Phrases
59
İfadeler
after a spell of
expr.
bir ... geçişinden sonra
60
İfadeler
the spell is broken
expr.
büyü bozuldu
61
İfadeler
after a spell of
expr.
kısa bir .... süresinden sonra
Colloquial
62
Konuşma Dili
dry spell
i.
kuraklık dönemi
63
Konuşma Dili
dry spell
i.
durgun dönem
64
Konuşma Dili
dry spell
i.
kesat dönem
65
Konuşma Dili
spell-off
i.
heceleme yarışması
66
Konuşma Dili
cast a spell over
f.
büyü yapmak
67
Konuşma Dili
do I have to spell it out?
expr.
bunu açıklamam gerekiyor mu?
68
Konuşma Dili
do I have to spell it out?
expr.
bunu açıklamalı mıyım?
69
Konuşma Dili
do I have to spell it out?
expr.
bunu anlatmak için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
70
Konuşma Dili
do I have to spell it out?
expr.
hecelerine mi ayırayım?
71
Konuşma Dili
do I have to spell it out (for you)
expr.
bunu sana açıklamam mı gerekiyor mu?
Idioms
72
Deyim
a good spell
i.
verimli bir dönem
73
Deyim
a good spell
i.
randımanlı bir süreç
74
Deyim
a good spell
i.
karlı bir dönem
75
Deyim
a good spell
i.
bereketli bir dönem
76
Deyim
a good spell
i.
uzun bir süreç
77
Deyim
death by spell check
i.
imla hatası nedeniyle reddedilme
78
Deyim
death by spell check
i.
yazım yanlışlarından ötürü geri çevrilme
79
Deyim
death by spell check
i.
cv'lerdeki yazım hatası kaynaklı olumsuz izlenim
80
Deyim
death by spell check
i.
yazım denetimi tarafından ölüm
81
Deyim
death by spell check
i.
yazım denetimi mağduru
82
Deyim
dry spell
i.
çorak geçen dönem
83
Deyim
dry spell
i.
çorak dönem
84
Deyim
dry spell
i.
yağışsız dönem
85
Deyim
dry spell
i.
yağmursuz dönem
86
Deyim
breathing spell
i.
mola
87
Deyim
breathing spell
i.
nefes alacak/soluklanacak bir vakit
88
Deyim
breathing spell
i.
durup dinlenme/düşünme
89
Deyim
breathing spell
i.
soluklanma
90
Deyim
break the spell
f.
büyüyü bozmak
91
Deyim
have someone under one's spell
f.
birini büyülemek
92
Deyim
have someone in one's spell
f.
birini çekim alanına almak
93
Deyim
cast a spell over someone
f.
birine büyü yapmak
94
Deyim
put someone under a spell
f.
büyülemek
95
Deyim
have someone in one's spell
f.
birini büyülemek
96
Deyim
have someone under one's spell
f.
birini etkisi altına almak
97
Deyim
spell disaster
f.
bir şeyin felaketle sonuçlanacağına işaret etmek
98
Deyim
have someone under a spell
f.
büyülemek
99
Deyim
cast a spell on somebody
f.
birinin üzerinde etki bırakmak
100
Deyim
spell someone (at something)
f.
birine bir konuda (bir görevde vb) nefes aldırmak
101
Deyim
break one's spell
f.
büyüsünü bozmak
102
Deyim
spell the death of
f.
bir şeyin sonunu getirmek
103
Deyim
fall under someone's spell
f.
birisinin büyüsüne kapılmak
104
Deyim
have someone under one's spell
f.
birini çekim alanına almak
105
Deyim
have someone under one's spell
f.
birini çok etkilemek
106
Deyim
spell trouble
f.
bela/felaket manasına/anlamına gelmek
107
Deyim
have someone in one's spell
f.
birini çok etkilemek
108
Deyim
have someone in one's spell
f.
birini etkisi altına almak
109
Deyim
spell out
f.
bir bir anlatmak
110
Deyim
spell trouble
f.
felakete yol açmak/götürmek
111
Deyim
spell disaster
f.
felaket tellallığı yapmak
112
Deyim
spell trouble
f.
felaket/bela/musibet getirmek
113
Deyim
spell out
f.
en anlaşılır veya ayrıntılı biçimde açıklamak
114
Deyim
break the spell
f.
ortamın havasını/büyüsünü bozmak
115
Deyim
spell someone at the wheel
f.
(birine) nefes aldırmak/ara verdirmek
116
Deyim
weave a spell (over somebody) [uk]
f.
(birine karşı) yeteneğini/becerisini sergilemek
117
Deyim
weave a spell (over somebody) [uk]
f.
(birini) büyülemek
118
Deyim
be under the spell of (someone)
f.
(birinin) etkisinde olmak
119
Deyim
be under the spell of (someone)
f.
(birinin) kontrolü altında olmak
120
Deyim
be under the spell of (someone)
f.
(birinin) etkisi altında olmak
121
Deyim
be under the spell of (someone)
f.
(birinden) etkilenmiş olmak
122
Deyim
be under (someone's) spell
f.
(birinin) büyüsüne kapılmak
123
Deyim
be under (someone's) spell
f.
(birinin) etkisi altına girmek
124
Deyim
break a/the spell
f.
büyü bozmak
125
Deyim
break a/the spell
f.
laneti bozmak
126
Deyim
break a/the spell
f.
büyüyü bozmak
127
Deyim
break a/the spell
f.
büyüsünü kaçırmak
128
Deyim
cast a spell on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) büyü yapmak
129
Deyim
cast a spell on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) büyülemek
130
Deyim
cast a spell on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) gönlünü çelmek
131
Deyim
fall under spell
f.
büyüsüne kapılmak
132
Deyim
fall under spell
f.
etkisinde kalmak
133
Deyim
fall under the spell of (someone)
f.
(birinin) etkisinde kalmak
134
Deyim
fall under the spell of (someone)
f.
(birinin) büyüsüne kapılmak
135
Deyim
fall under the spell of (someone)
f.
(birinin) etkisi altında olmak/kalmak
136
Deyim
fall under the spell of (someone)
f.
(birinin) etkisine, büyüleyiciliğine kapılmak
137
Deyim
have in spell
f.
çok etkilemek
138
Deyim
have in spell
f.
etkisi altına almak
139
Deyim
have in spell
f.
büyülemek
140
Deyim
have in spell
f.
çekim alanına almak
141
Deyim
set a spell
f.
oturmak
142
Deyim
set a spell
f.
oturup dinlenmek
143
Deyim
set a spell
f.
oturup sosyalleşmek
144
Deyim
sit for a spell
f.
oturmak
145
Deyim
sit for a spell
f.
oturup dinlenmek
146
Deyim
sit for a spell
f.
oturup sosyalleşmek
147
Deyim
sit a spell
f.
oturmak
148
Deyim
sit a spell
f.
oturup dinlenmek
149
Deyim
sit a spell
f.
oturup sosyalleşmek
150
Deyim
spell disaster
f.
bir şeyin felaketle sonuçlanacağına işaret etmek
151
Deyim
spell disaster
f.
felaket tellallığı yapmak
152
Deyim
weave a spell (over somebody) [uk]
f.
yeteneğini/becerisini konuşturmak
153
Deyim
come in and sit a spell
expr.
buyrun (gelin oturun)
154
Deyim
come in and set a spell
expr.
buyrun (gelin oturun)
155
Deyim
under (one's) spell
expr.
(birinin) etkisi altında
156
Deyim
under (one's) spell
expr.
(birinin) çekim alanında
157
Deyim
under (one's) spell
expr.
(birinin) büyüsü altında
158
Deyim
under a spell
expr.
efsunlanmış
159
Deyim
under a spell
expr.
büyü yapılmış
160
Deyim
under a spell
expr.
büyü altında
161
Deyim
under a spell
expr.
büyülenmiş
162
Deyim
under the spell of (someone)
expr.
(birinin) etkisinde
163
Deyim
under the spell of (someone)
expr.
(birinin) kontrolü altında
164
Deyim
under the spell of (someone)
expr.
(birinin) etkisi altında
165
Deyim
under the spell of (someone)
expr.
(birinden) etkilenmiş
166
Deyim
under the spell of (someone)
expr.
(birinin) etkisinde kalmış
167
Deyim
under the spell of (someone)
expr.
(birinin) büyüsüne kapılmış
168
Deyim
you can't spell (something) without (something else)
expr.
(bir şeysiz bir şey) olmaz
169
Deyim
you can't spell (something) without (something else)
expr.
(bir şey olmadan bir şey) olmaz
170
Deyim
you can't spell (something) without (something else)
expr.
(bir şey) diye yazılır, (bir şey) diye okunur
Speaking
171
Konuşma
spell your name
expr.
adını hecele
172
Konuşma
how do you spell your name?
expr.
adını nasıl heceliyorsun?
173
Konuşma
do I have to spell it out for you?
expr.
bunu sana açıklamalı mıyım?
174
Konuşma
would you please spell it for me?
expr.
benim için heceler misin?
175
Konuşma
can you spell that for me?
expr.
benim için heceler misin?
176
Konuşma
do I have to spell it out (for you)?
expr.
bunu anlaman için daha ne yapmalıyım (resim mi çizeyim/tek tek heceleyeyim mi)?
177
Konuşma
can you spell it?
expr.
heceler misin?
178
Konuşma
can you spell it?
expr.
heceleyebilir misin?
179
Konuşma
spell your name
expr.
ismini hecele
180
Konuşma
spell it again
expr.
tekrar söyle
181
Konuşma
do I have to spell it out for you?
expr.
bunu sana açıklamam gerekiyor mu?
Technical
182
Teknik
spell checking
i.
yazım denetimi
Computer
183
Bilgisayar
automatic spell checking
i.
otomatik yazım denetimi
184
Bilgisayar
spell checking
i.
yazım kontrolü
185
Bilgisayar
spell checker
i.
yazım denetleyicisi
186
Bilgisayar
spell dictionary
i.
yazım sözlüğü
187
Bilgisayar
spell aid
i.
yazım yardımı
188
Bilgisayar
spell check
i.
yazım denetimi
189
Bilgisayar
spell checker
i.
yazım denetimcisi
190
Bilgisayar
spell check
i.
yazım kılavuzu
191
Bilgisayar
spell completed
expr.
yazım denetimi tamamlandı
Informatics
192
Bilişim
spell aid
i.
yazım düzeltmeni
193
Bilişim
spell checking
i.
yazım düzeltme
194
Bilişim
spell checking
i.
yazım denetimi
195
Bilişim
spell checking
i.
yazım harf denetleme
Medical
196
Medikal
fainting spell
i.
bayılma nöbeti
197
Medikal
fainting spell
i.
baygınlık
198
Medikal
breath holding spell
i.
katılma nöbeti
Psychology
199
Psikoloji
spell of anxiety
i.
kaygı nöbeti
Linguistics
200
Dilbilim
spell out
f.
heceleyerek okumak
Environment
201
Çevre
dry spell
i.
kurak dönem
Meteorology
202
Meteoroloji
dry spell
i.
kurak dönem
203
Meteoroloji
wet spell
i.
nemli dönem
204
Meteoroloji
cold spell
i.
soğuk hava dalgası
205
Meteoroloji
cold spell
i.
soğuk dönem
206
Meteoroloji
rain spell
i.
yağmurlu dönem
Military
207
Askeri
end spell
expr.
kod grubu bitti
Slang
208
Argo
dry spell
i.
cinsel ilişkisiz geçen dönem
209
Argo
dry spell
i.
bir süredir tık olmayan dönem
British Slang
210
İngiliz Argosu
spell (yorkshire use/dialect)
i.
kıymık
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of spell
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy