Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
stack
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"stack"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 70 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
stack
i.
yığın
General
2
Genel
stack
i.
tınaz
3
Genel
stack
i.
çatmak (tüfekleri)
4
Genel
stack
i.
çatılmış bir grup (silah)
5
Genel
stack
i.
çatmak (silah)
6
Genel
stack
i.
egzoz
7
Genel
stack
i.
çatı
8
Genel
stack
i.
ekin yığını
9
Genel
stack
i.
kitap rafı
10
Genel
stack
i.
dokurcun
11
Genel
stack
i.
ortak anten
12
Genel
stack
i.
sap
13
Genel
stack
i.
yığın (üst üste konulmuş şeylerin oluşturduğu)
14
Genel
stack
i.
istif
15
Genel
stack
i.
kitap rafları
16
Genel
stack
i.
çok sayıda olan şey
17
Genel
stack
i.
büyük miktar
18
Genel
stack
i.
büyük ölçü
19
Genel
stack
i.
büyük oran
20
Genel
stack
i.
vernik kurutma fırını
21
Genel
stack
i.
vernik kurutma fırını bacası
22
Genel
stack
f.
yüklemek
23
Genel
stack
f.
istif etmek
24
Genel
stack
f.
çatmak
25
Genel
stack
f.
yığmak
26
Genel
stack
f.
(hile hurdayla) şişirmek
27
Genel
stack
f.
(adaletsizce) yönlendirmek
28
Genel
stack
f.
(yay kasanını) germek
29
Genel
stack
f.
(yay kasanını) yükselterek daraltmak
30
Genel
stack
f.
yığın yapmak
31
Genel
stack
f.
yığılmak
32
Genel
stack
f.
istiflenmek
33
Genel
stack
f.
birikmek
34
Genel
stack
f.
kümelenmek
35
Genel
stack
f.
yığın oluşturmak
36
Genel
stack
f.
grup oluşturmak
37
Genel
stack
f.
bir araya gelmek
Technical
38
Teknik
stack
i.
baca
39
Teknik
stack
i.
destek bellek
40
Teknik
stack
i.
ek bellek
41
Teknik
stack
i.
gövde
42
Teknik
stack
i.
küme
43
Teknik
stack
i.
tınaz
44
Teknik
stack
i.
yığın
45
Teknik
stack
i.
yığıt
46
Teknik
stack
i.
yiğit
47
Teknik
stack
i.
ster
48
Teknik
stack
i.
bir yakacak odun ölçü birimi
49
Teknik
stack
i.
muf fırınlarının yerleştirildiği tezgah dizisi
50
Teknik
stack
i.
montajlı kalandır silindiri
51
Teknik
stack
f.
baca donatmak
52
Teknik
stack
f.
kümelemek
53
Teknik
stack
f.
yığmak
Computer
54
Bilgisayar
stack
i.
geçici hafıza
55
Bilgisayar
stack
i.
geçici bellek
56
Bilgisayar
stack
i.
geçici bellek prensibine sahip veri yapısı
57
Bilgisayar
stack
i.
yığın kodlaması
58
Bilgisayar
stack
i.
yığıt bilgisayar hafızası
59
Bilgisayar
stack
expr.
yığınla
Aeronautic
60
Havacılık
stack
i.
iniş sırası için havaalanının üzerinde daire çizen uçak grubu
61
Havacılık
stack
f.
(havaalanına yaklaşan uçağı) telsizle yönlendirmek
Tobacco
62
Tütün
stack
i.
dizi
63
Tütün
stack
i.
istif
Geography
64
Coğrafya
stack
i.
taşlı adacık
Sport
65
Spor
stack
i.
(vücut geliştirmede) besin takviyesi karışımı
66
Spor
stack
i.
(vücut geliştirmede) anabolik stereoid karışımı
Card
67
İskambil
stack
i.
(bir oyuncuya tek seferde satılan) sabit çip miktarı
68
İskambil
stack
i.
kart oyuncusuna ait çip stoku
69
İskambil
stack
f.
(kartları/kart destesini) hile amaçlı gizlice düzenlemek
70
İskambil
stack
f.
(poker) rakip oyuncunun tüm parasını almak
"stack"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 291 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
chimney stack
i.
baca
2
Genel
stack gas
i.
baca gazı
3
Genel
a stack of rifles
i.
bir tüfek çatısı
4
Genel
vent stack
i.
hava borusu
5
Genel
vent stack
i.
sıhhi tesisata ait havalık
6
Genel
vent stack
i.
havalık
7
Genel
chimney stack
i.
fabrika bacası
8
Genel
stack light
i.
çoklu renkte ışık üreten sinyal lambası
9
Genel
book stack
i.
tavana kadar kitaplık
10
Genel
file stack
i.
dosya yığını
11
Genel
chimney stack
i.
baca gövdesi
12
Genel
rock-a-stack
i.
renkli halkalar (oyuncak)
13
Genel
stack-guard
i.
branda
14
Genel
stack-guard
i.
koruma brandası
15
Genel
stack up
f.
düzenli yığmak
16
Genel
stack arms
f.
tüfek çatmak
17
Genel
stack the deck
f.
zar tutmak
18
Genel
blow one's stack
f.
heyheyleri tutmak
19
Genel
blow one's stack
f.
tepesi atmak
20
Genel
blow one's stack
f.
zıvanadan çıkmak
21
Genel
blow one's stack
f.
çılgına dönmek
22
Genel
stack them up and wrap rubber bands around them
f.
üst üste yığıp lastik bantlarla sarmak
23
Genel
stack [australia] [us]
f.
çarpmak
24
Genel
stack [australia] [us]
f.
düşmek
25
Genel
stack [australia] [us]
f.
çarpışmak
26
Genel
stack [australia] [us]
f.
çakılmak
27
Genel
stack [australia] [us]
f.
kaza yapmak
28
Genel
stack of
s.
yığını
Phrasals
29
Öbek Fiiller
stack up
f.
birikmek
30
Öbek Fiiller
stack up
f.
yığılmak
31
Öbek Fiiller
stack up
f.
çoğalmak
32
Öbek Fiiller
stack up
f.
kıyaslamak
33
Öbek Fiiller
stack up
f.
karşılaştırmak
34
Öbek Fiiller
stack up
f.
mukayese etmek
35
Öbek Fiiller
stack up
f.
bir anlam ifade etmek
36
Öbek Fiiller
stack up
f.
mantıklı olmak
37
Öbek Fiiller
stack away
f.
gelecek için saklamak
38
Öbek Fiiller
stack away
f.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak
39
Öbek Fiiller
stack away
f.
ileride kullanmak için saklamak
40
Öbek Fiiller
stack away
f.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak
41
Öbek Fiiller
stack up against
f.
ile karşılaştırıldığında (iyi/kötü vs.) görünmek
42
Öbek Fiiller
stack up
f.
yığılmak
43
Öbek Fiiller
stack away
f.
zulada saklamak
44
Öbek Fiiller
stack (something) against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) karşısına (bir şeyi) engel olarak çıkarmak
45
Öbek Fiiller
stack (something) against (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) başarısına bir engel teşkil etmek
46
Öbek Fiiller
stack (something) against (something)
f.
(bir şeyin) önüne (bir şey) yığmak
47
Öbek Fiiller
stack something against someone or something
f.
bir yığını birine/bir şeye dayamak
48
Öbek Fiiller
stack something against someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye karşı yığmak
49
Öbek Fiiller
stack up to someone or something
f.
benzer (biriyle/bir şeyle) kıyaslandığında yeterince iyi olmak
50
Öbek Fiiller
stack up to someone or something
f.
benzer (biriyle/bir şeyle) mukayese edildiğinde onun kadar iyi olmak/ona yetişmek
51
Öbek Fiiller
stack up to someone or something
f.
(birine/bir şeye) benzer olmak
52
Öbek Fiiller
stack up to someone or something
f.
(biri/bir şey) kadar iyi olmak
53
Öbek Fiiller
stack up to someone or something
f.
(biri/bir şey) kadar saygıdeğer/değerli olmak
54
Öbek Fiiller
stack against
f.
-e karşı yığmak
55
Öbek Fiiller
stack against
f.
-e dayamak
56
Öbek Fiiller
stack against
f.
-in başarısına bir engel teşkil etmek
57
Öbek Fiiller
stack off
f.
(pokerde) her şeyini masaya yatırmak
58
Öbek Fiiller
stack up to
f.
kadar iyi olmak
59
Öbek Fiiller
stack up to
f.
-e benzer olmak
60
Öbek Fiiller
stack up to
f.
kadar saygıdeğer/değerli olmak
Idioms
61
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
(başkasına karşı birine) haksız kazanç veya avantaj sağlamak
62
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
düzen veya avantaj (başkasına göre birinden) yana olmak
63
Deyim
blow one's stack
f.
balatayı yakmak
64
Deyim
blow one's stack
f.
balatayı sıyırmak
65
Deyim
blow one's stack
f.
çılgına dönmek
66
Deyim
blow one's stack
f.
çileden çıkmak
67
Deyim
blow one's stack
f.
dinden imandan çıkmak
68
Deyim
blow one's stack
f.
deliye dönmek
69
Deyim
stack the deck
f.
hile yapmak
70
Deyim
stack the cards
f.
hile yapmak
71
Deyim
stack the deck
f.
hileye başvurmak
72
Deyim
stack the cards against
f.
engellemek
73
Deyim
stack the odds against
f.
engellemek
74
Deyim
blow one's stack
f.
itidalini kaybetmek
75
Deyim
swear on a stack of bibles
f.
incil üzerine yemin etmek
76
Deyim
swear on a stack of bibles
f.
incil'in üzerine yemin etmek
77
Deyim
blow one's stack
f.
öfkeye kapılmak
78
Deyim
blow one's stack
f.
kafası atmak
79
Deyim
blow one's stack
f.
kızmak
80
Deyim
blow one's stack
f.
öfkelenmek
81
Deyim
blow one's stack
f.
küplere binmek
82
Deyim
blow one's stack
f.
şalterleri atmak
83
Deyim
blow one's stack
f.
sinirlenmek
84
Deyim
blow one's stack
f.
şalteri atmak
85
Deyim
blow one's stack
f.
tepesi atmak
86
Deyim
swear on a stack of bibles
f.
(annenin mezarı vb.) üzerine yemin etmek
87
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
88
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
89
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
90
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
91
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
92
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
93
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
94
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
95
Deyim
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
96
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
97
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
98
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
99
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
100
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
101
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
102
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
desteyi (birine/bir şeye) göre dağıtmak
103
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
104
Deyim
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
105
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
106
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
107
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
108
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
109
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
110
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
111
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
112
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
113
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
114
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
115
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
116
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
117
Deyim
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
118
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
119
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinden/bir şeyden) yana ayarlamak
120
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
sadece (birinin/bir şeyin) yararına yapmak/çevirmek
121
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
122
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu sadece (birine/bir şeye) göre olacak şekilde ayarlamak
123
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) lehine olacak şekilde düzenlemek
124
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
kartları (birine/bir şeye) göre dağıtmak
125
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) yararına olacak şekilde düzenlemek
126
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
127
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
hileyle (başka birinin/bir şeyin) lehine çevirmek
128
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(başka birinin/bir şeyin) kazanması için/kazanacağı şekilde ayarlamak
129
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) haksız kazanç sağlatmak
130
Deyim
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) hak etmediği şekilde avantajlı olmasını sağlamak
131
Deyim
stack the cards (against someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı hile yapmak
132
Deyim
blow (one's) stack
f.
sinirlenmek
133
Deyim
blow (one's) stack
f.
küplere binmek
134
Deyim
blow (one's) stack
f.
itidalini kaybetmek
135
Deyim
blow (one's) stack
f.
öfkelenmek
136
Deyim
blow (one's) stack
f.
kızmak
137
Deyim
blow (one's) stack
f.
öfkeye kapılmak
138
Deyim
blow (one's) stack
f.
çileden çıkmak
139
Deyim
blow (one's) stack
f.
tepesi atmak
140
Deyim
blow (one's) stack
f.
zıvanadan çıkmak
141
Deyim
blow (one's) stack
f.
şalteri atmak
142
Deyim
stack the deck (against) (someone or something)
f.
(birine/bir şeye karşı) hile yapmak
143
Deyim
stack the deck (against) (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) oyuna getirmek
144
Deyim
stack the deck (against) (someone or something)
f.
(birine/bir şeye karşı) haksız avantaj sağlamak
145
Deyim
stack the deck (against) (someone or something)
f.
hile yaparak (birine/bir şeye karşı) avantaj sağlamak
146
Deyim
stack the deck (against) (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çalım atmak
147
Deyim
stack the deck (against) (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) aleyhine olacak şekilde düzenlemek
148
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı hile yapmak
149
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) oyuna getirmek
150
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) karşı haksız avantaj sağlamak
151
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
hile yaparak (birine/bir şeye) karşı avantaj sağlamak
152
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) çalım atmak
153
Deyim
stack the odds against (someone or something)
f.
durumu (başka birinin/bir şeyin) aleyhine çevirmek
154
Deyim
stack z's
f.
kestirmek
155
Deyim
stack z's
f.
biraz uyumak
156
Deyim
as black as a stack of black cats
expr.
kapkara
157
Deyim
black as a stack of black cats
expr.
kömür kadar siyah
158
Deyim
black as a stack of black cats
expr.
kömür gibi siyah
159
Deyim
black as a stack of black cats
expr.
kapkara
160
Deyim
as black as a stack of black cats
expr.
simsiyah
161
Deyim
black as a stack of black cats
expr.
simsiyah
Technical
162
Teknik
main stack
i.
ana tesisat kolonu
163
Teknik
stack temperature
i.
baca gazı sıcaklığı
164
Teknik
stack effect
i.
baca etkisi
165
Teknik
stack draught
i.
baca çekişi
166
Teknik
heating stack loss
i.
bacadaki ısı kayıpları
167
Teknik
stack-gas loss
i.
bacadan ısı kaybı
168
Teknik
by-pass stack
i.
baypas bacası
169
Teknik
stack damper
i.
baca şiberi
170
Teknik
stack losses
i.
baca kayıpları
171
Teknik
stack cover
i.
baca fistanı
172
Teknik
stack-gas losses
i.
baca kayıpları
173
Teknik
stack flue
i.
baca kanalı
174
Teknik
stack gas
i.
baca gazı
175
Teknik
concrete stack
i.
beton baca
176
Teknik
steel stack
i.
çelik baca
177
Teknik
dual stack
i.
çift yığın
178
Teknik
control stack
i.
denetim kümesi
179
Teknik
control stack
i.
denetim yığını
180
Teknik
smoke stack
i.
duman bacası
181
Teknik
rectifier stack
i.
doğrultucu grubu
182
Teknik
sieve stack
i.
elek dizisi
183
Teknik
exhaust stack
i.
egzoz çıkış borusu
184
Teknik
stack wax
i.
gevşek mum
185
Teknik
air-stack
i.
hava bacası
186
Teknik
vent stack
i.
havalık
187
Teknik
vent stack
i.
havalandırma bacası
188
Teknik
stack welding
i.
istif kaynağı
189
Teknik
protocol stack
i.
iletişim kuralı yığını
190
Teknik
stack moulding
i.
istifli kalıplama
191
Teknik
stack cutting
i.
istif kesme
192
Teknik
stack pointer
i.
küme göstericisi
193
Teknik
stack machine
i.
küme istemli makine
194
Teknik
stack machine
i.
kümesel makine
195
Teknik
plate stack
i.
levha yığını
196
Teknik
plate stack
i.
levha istifi
197
Teknik
waste stack
i.
pissu kolonu
198
Teknik
stove stack
i.
soba bacası
199
Teknik
last in first out stack
i.
son giren ilk çıkar yığıtı
200
Teknik
pushdown stack
i.
son giren ilk çıkar yığıtı
201
Teknik
brick stack
i.
tuğla baca
202
Teknik
stack flame cutting
i.
yalazlı katman kesme
203
Teknik
blast furnace stack
i.
yüksek fırın bacası
204
Teknik
stack memory
i.
yığıt bellek
205
Teknik
stack machine
i.
yığıt makinası
206
Teknik
stack pointer
i.
yığıt işaretçisi
207
Teknik
stack machine
i.
yığıt makinesi
Computer
208
Bilgisayar
control stack
i.
denetim kümesi
209
Bilgisayar
control stack
i.
denetim yığını
210
Bilgisayar
stack of forms
i.
form yığını
211
Bilgisayar
pushout stack
i.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
212
Bilgisayar
push up stack
i.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
213
Bilgisayar
first in first out stack
i.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
214
Bilgisayar
pushdown stack
i.
son giren ilk çıkar yığıtı
215
Bilgisayar
last in first out stack
i.
son giren ilk çıkar yığıtı
216
Bilgisayar
stack segment
i.
yığıt bölütü
217
Bilgisayar
stack dump
i.
yığın dökümü
218
Bilgisayar
stack machine
i.
yığıt makinesi
219
Bilgisayar
stack trace
i.
yığın izleme
220
Bilgisayar
stack scale
i.
yığınlama ölçeği
221
Bilgisayar
stack backtrace
i.
yığın geri izleme
222
Bilgisayar
stack traceback
i.
yığın izleme
223
Bilgisayar
stack backtrace
i.
yığın izleme
224
Bilgisayar
execution stack
i.
yürütme yığını
225
Bilgisayar
stack fault
i.
yığın hatası
226
Bilgisayar
stack traceback
i.
yığın geri izleme
227
Bilgisayar
stack memory
i.
yığın bellek
228
Bilgisayar
call stack
i.
çağrı yığını
229
Bilgisayar
call stack window
i.
çağrı yığını penceresi
230
Bilgisayar
push-down stack
i.
son ilk dizelge
231
Bilgisayar
push-down stack
i.
aşağı itimli liste
232
Bilgisayar
stack bypass
expr.
yığın atla
233
Bilgisayar
call stack
expr.
yığın çağır
234
Bilgisayar
stack and scale to
expr.
yığınla ve ölçekle
235
Bilgisayar
stack underflow
expr.
yığın boş
236
Bilgisayar
stack overflow
expr.
yığın doldu
Informatics
237
Bilişim
protocol stack
i.
protokol yığıtı
238
Bilişim
pushdown stack
i.
son giren ilk çıkar yığıtı
239
Bilişim
data stack
i.
veri yığını
240
Bilişim
stack trace
i.
yığın izleme
241
Bilişim
stack backtrace
i.
yığın izleme
242
Bilişim
stack traceback
i.
yığın izleme
243
Bilişim
stack pointer
i.
yığıt göstergesi
244
Bilişim
stack pushing
i.
yığıta koyma
245
Bilişim
stack popping
i.
yığıttan alma
Telecom
246
Telekom
module soft stack
i.
gevşek yığın
247
Telekom
soft stack
i.
gevşek yığıt
248
Telekom
module soft stack
i.
gevşek istif
249
Telekom
protocol stack
i.
protokol kümesi
250
Telekom
module hard stack
i.
sert istif
251
Telekom
module hard stack
i.
sert yığın
252
Telekom
stack structure
i.
yığma yapı
Electric
253
Elektrik
rectifier stack
i.
doğrultucu grubu
Construction
254
İnşaat
chimney stack
i.
birden fazla duman borusu bulunan bileşik baca
255
İnşaat
chimney stack
i.
baca fabrikası
256
İnşaat
guyed steel stack
i.
gergili çelik baca
257
İnşaat
tolerance stack-up
i.
kot zinciri
Automotive
258
Otomotiv
center stack display
i.
orta konsol ekranı
259
Otomotiv
stack interchange
i.
katlı kavşak
260
Otomotiv
tire stack
i.
lastik bariyer
261
Otomotiv
center stack
i.
merkezi küme
262
Otomotiv
center stack
i.
orta konsol
263
Otomotiv
applied decorative trim-center stack
i.
orta konsol giydirme
264
Otomotiv
fuel cell stack
i.
yakıt pili kümesi
265
Otomotiv
fuel stack
i.
yakıt pili kümesi
266
Otomotiv
fuel cell stack subsystem
i.
yakıt pili kümesi tali sistemi
Aeronautic
267
Havacılık
air stack
i.
iniş sırası için havaalanının üzerinde daire çizen uçak grubu
Food Engineering
268
Gıda
stack gas
i.
baca gazı
269
Gıda
stack type sifter
i.
katlı tip elek
Botanic
270
Botanik
first in first out stack
i.
ilk giren ilk çıkar yığıtı
Agriculture
271
Tarım
stack-yard
i.
balya istifleme alanı
Tobacco
272
Tütün
stack detector
i.
dizilme detektörü
Environment
273
Çevre
stack effluents
i.
baca atıkları
274
Çevre
stack emissions
i.
baca emisyonları
275
Çevre
stack overflow
i.
yığın taşması
Military
276
Askeri
cross stack
i.
çapraz istif
277
Askeri
row stack
i.
sıra istif
278
Askeri
stack of arms
i.
(çarpı işareti şeklinde yerleştirilen) tüfek yığını
279
Askeri
stack arms
f.
tüfek çatmak
Card
280
İskambil
stack the deck
f.
kartları hile amacıyla belirli bir sıraya dizmek
Printery
281
Matbaa
breaker-stack
i.
ofset pres
282
Matbaa
single stack calender
i.
tek istifli kalender
Slang
283
Argo
stack [australia]
i.
kaza
284
Argo
stack [australia]
i.
çarpışma
285
Argo
stack [australia]
i.
düşüş
286
Argo
stack [australia]
i.
çakılma
287
Argo
blow one's lid/stack
f.
çılgına dönmek
288
Argo
blow one's lid/stack
f.
deliye dönmek
289
Argo
blow one's lid/stack
f.
şalteri atmak
290
Argo
blow one's lid/stack
f.
şalterleri atmak
British Slang
291
İngiliz Argosu
stack it
f.
yuvarlanıp düşmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stack
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy