stall - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

stall

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"stall" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 86 sonuç

İngilizce Türkçe
General
stall i. tuvalet yeri (umumi yerlerde bölmelerle ayrılmış)
stall i. park yeri
stall i. tezgah
stall i. hız kaybetme
stall i. düzen
stall i. tezgah (pazarda/sergide)
stall i. oyalama
stall i. ahır
stall i. duş bölmesi (umumi yerlerde bölmelerle ayrılmış)
stall i. stand
stall i. sargı (parmak)
stall i. vakit kazanmaya çalışma
stall i. koltuk
stall i. bahanelerle aldatma
stall i. bölme (ahırda tek bir büyükbaş hayvana ait)
stall i. büfe
stall i. tuvalet bölmesi
stall i. işi savsaklama (vakit kazanmak için)
stall i. oyalama (vakit kazanmak için birini)
stall i. (ingiliz şapelinde) yüksek rütbeli şövalyelere tahsis edilen oturma yeri
stall i. (yankesicinin) kurbanı etkisiz hale getiren suç ortağı
stall i. üçkağıt
stall i. hile
stall i. dalavere
stall i. numara
stall i. kurnazlık
stall i. çakallık
stall i. cin fikirlilik
stall i. orkestra
stall i. orkestra koltuklarında oturan seyirciler
stall f. ahırdaki bölmeye kapatmak (hayvanı)
stall f. savsaklamaya çalışmak
stall f. stop ettirmek
stall f. saplanmak
stall f. arızalanarak stop etmek (motor)
stall f. zaman kazanmak
stall f. arızalanıp stop etmesine yol açmak (motorun)
stall f. oyalamak
stall f. durmak (motor)
stall f. oyalamaya çalışmak
stall f. durdurmak
stall f. kaçamak yanıt vermek
stall f. hızı kesilerek düşmek
stall f. geciktirmek
stall f. hızı kesilmek
stall f. ağırdan almak
stall f. istop ettirmek
stall f. (kilise veya şapelde) göreve getirmek
stall f. (kilise veya şapelde) bir makama atamak
stall f. kara saplanmak
stall f. çamura batmak
stall f. kirlenmek
stall f. bir yan kesiciye yancılık etmek
stall f. bir yan kesicinin suç ortağı olmak
stall f. bir yan kesici ile iş birliği yapmak
Colloquial
stall f. ayak sürümek
stall f. oyalanmak
Trade/Economic
stall i. satış yeri
stall i. ufak dükkan
Technical
stall i. sürat kaybı
stall i. uçağın havada tutunabilme yeteneğini kaybetmesi
stall i. cevherin pişirildiği açık alan
stall f. stop etmek
Automotive
stall i. kavrama fazı
stall f. stop etmek
Railway
stall i. lokomotif deposunda kompartıman
Aeronautic
stall i. perdövites
stall i. uçağın havada irtifa kaybı
stall i. uçağın irtifa kaybı
stall f. hız kaybedip düşmek (uçak)
stall f. (uçak veya kanadı) perdövitese sokmak
stall f. (uçak veya kanadının) kaldırma kuvvetini azaltmak
stall f. perdövitese girmek
Marine
stall i. perdövites (tekne)
Mining
stall i. (maden alanında) tünel girişi
stall i. (madende) kömür çıkarılan tünel
Religious
stall i. (kilisede) protokol için ayrılmış ön sıra
stall i. kilise şanselinde sabit oturma alanı
stall i. kilise bankı
stall i. (kilisede) oturma alanı
stall i. (cermen paganistlerince hazırlanan) iç mekan sunağı
Military
stall i. perdövites
Sport
stall f. (basketbolda rakibin sayı kazanmasını önlemek için) top ile oynamaya devam etmek
stall f. (basketbolda rakibin sayı kazanmasını önlemek için) top sahipliğini sürdürmek
Archaic
stall f. duraklı besleme yöntemi ile şişmanlatmak
stall f. duraklı besleme yöntemi ile kilo aldırmak

"stall" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 122 sonuç

İngilizce Türkçe
General
dealer's stall i. yayma
market stall i. salaş
meat stall i. et askısı
front-stall i. at başlığı
shower stall i. duş yapma yeri
shower stall i. duş teknesi
restroom stall i. tuvalet bölmesi
market stall i. pazar standı
food stall i. (yiyecek vb satan) sokak satıcısı
thumb stall i. yüksük
book stall i. kitap standı
book stall [uk] i. gazete büfesi
green-stall i. taze sebze meyve standı
coffee stall i. kahve ve yiyecek satan büfe
finger stall i. parmak eldiveni
finger stall i. parmak koruyucu
finger stall i. parmak örtüsü
stall [obsolete] i. sabit pozisyon
stall [obsolete] i. sabit duruş
stall [obsolete] i. durak
stall [obsolete] i. makam
stall [obsolete] i. mevki
stall [obsolete] i. konum
stall [obsolete] i. derece
stall [obsolete] i. kademe
stall [obsolete] i. hile
stall [obsolete] i. tuzak
stall [obsolete] i. tuzak yemi
stall reader i. (kitap tezgahında) satın almadan kitap okuyan kimse
stall off f. atlatmak
stall off f. oyalamak
stall off f. geciktirmek
stall off f. kandırmak
open a stall f. tezgah açmak
stall for time f. vakit kazanmaya çalışmak
stall for time f. zaman kazanmaya çalışmak
stall [dialect] [uk] f. (yemek yedirerek) şişirmek
stall [dialect] [uk] f. doyurmak
stall [dialect] [uk] f. tıka basa doyurmak
stall [dialect] [uk] f. tıka basa yedirmek
stall [obsolete] f. yer vermek
stall [obsolete] f. yer ayarlamak
stall [obsolete] f. yer tahsis etmek
stall [obsolete] f. ayarlamak
stall [obsolete] f. düzenlemek
stall [obsolete] f. belirlemek
stall [obsolete] f. planlamak
stall [obsolete] f. aynı yerde yaşamak
stall [obsolete] f. (rakibi kandırmak için) düşük performans sergilemek
stall [obsolete] f. (gücünü kontrol altında tutmak için) var gücü ile yarışmamak
stall [obsolete] f. (gücünü tüketmemek için) gücünü kontrollü kullanmak
Irregular Verb
stall-feed f. stall-fed - stall-fed
Phrasals
stall for (something) f. (bir süre) dikkatleri dağıtmak
stall for (something) f. (bir miktar) vakit kazanmaya çalışmak
stall for (something) f. (bir süre) duraklamak
stall for (something) f. (bir süre) yavaşlamak
stall for (something) f. (bir süre) ilerlememek
stall for (something) f. (bir süre) hızını kaybetmek
stall for (something) f. (bir süre) oyalamak
stall for (something) f. (bir süre) duraklatmak
stall for (something) f. (bir süre) yavaşlatmak
stall for (something) f. (bir süre) ilerlemesine engel olmak
stall for (something) f. (bir süre) hızını kaybettirmek
Colloquial
stall me out expr. beni çimdikle bu gerçek olamaz
Idioms
set out one's stall f. becerilerini sergilemek
set out one's stall f. yeteneklerini göstermek
set out your stall [uk] f. niyetini açıkça ortaya koymak
set out your stall [uk] f. niyetini kararlı bir biçimde göstermek/belirtmek
set out your stall [uk] f. düşüncesini açıkça belirtmek
Trade/Economic
stall [obsolete] f. (bir borcu) takside bölmek
stall [obsolete] f. (bir borcu) vadelendirmek
Technical
stall urinal i. perdeli pisuvar
stall-laval turbine i. stal-laval türbini
Construction
stall riser i. pencere/vitrini yer seviyesinden yüksek tutmak amacıyla inşa edilmiş duvar
stall riser i. vitrin ve zemin arasındaki duvar
Automotive
anti-stall dashpot i. gaz kelebeği yavaşlatıcı
stall speed i. kavrama devri
stall ratio i. kavrama oranı
stall test i. kavrama testi
stall torque i. kavrama torku
pit stall i. pit bölmesi
stall recovery i. toparlama
Aeronautic
tip stall i. uçağın kanadının ucunun irtifa kaybı
deep stall i. aşırı pertdövites
accelerated stall i. ivmeli pertdovites
compressor stall i. kompresör pertdövitesi
stall speed i. motorlar durmuş haldeyken iniş hızı
hammerhead stall i. pertdövitesti dönüş
blade stall i. pala perdovitesi
compressibility stall i. sıkışabilirlik pertdovitesi
stall angle i. kritik hücum açısı
stall angle i. perdövites açısı
stall angle i. kanat kaldırma kuvveti azaldığında ortaya çıkan kanat açısı
Mining
post and stall i. maden çatısının kömür sütunu ile desteklendiği bir çalışma yöntemi
Medical
finger stall i. parmaklık
Agriculture
open stall system i. açık ahır sistemi
Breeding
box stall i. doğum locası (büyükbaş hayvan)
milking stall i. sağım durağı
tie-stall barn i. bağlı duraklı ahır
free-stall barn i. serbest duraklı ahır
free-stall i. serbest durak
tie-stall i. bağlı durak
stall-feed f. (hayvanı) kafeste tutarak beslemek
stall-feed f. (hayvanı) ahırda tutarak beslemek
stall-feed f. (hayvanı) duraklı besleme yöntemi ile şişmanlatmak
stall-feed f. (hayvana) duraklı besleme yöntemi ile kilo aldırmak
stall-fed s. ahırda beslenmiş
Religious
decanal stall i. koroda baş papaza ayrılan bölüm
Military
stall speed i. perdövites
stall speed i. tutunma hızı
Sport
stall bars i. duvar merdiveni
stall bars i. duvar parmaklığı
stall bar i. barfiksli duvar parmaklığı
stall bar i. tırmanma duvarı
stall bar i. jimnastik egzersiz merdiveni
starting stall i. yarış başlangıç noktasında yer alan portatif bariyer
starting stall i. start kapısı
starting stall i. at yarışı başlangıç bölmesi
Theatre
stall [uk] i. (tiyatroda) sahne önünde yer alan koltuk
Slang
stall the digger [ireland] expr. dur
stall the digger [ireland] expr. yavaşla
Star Wars
black stall station i. kara ahır istasyonu