Geçmiş

strengthen

"strengthen" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	strengthen f.	sağlamlaştırmak
2	Yaygın Kullanım	strengthen f.	kuvvetlenmek
3	Yaygın Kullanım	strengthen f.	güçlendirmek
General
4	Genel	strengthen f.	yükseltmek
5	Genel	strengthen f.	tahkim etmek
6	Genel	strengthen f.	kuvvet vermek
7	Genel	strengthen f.	desteklemek
8	Genel	strengthen f.	kuvvet bulmak
9	Genel	strengthen f.	güçlenmek
10	Genel	strengthen f.	berkitmek
11	Genel	strengthen f.	pekiştirmek
12	Genel	strengthen f.	artırmak
13	Genel	strengthen f.	güçlendirmek
14	Genel	strengthen f.	pekişmek
15	Genel	strengthen f.	kavileştirmek
16	Genel	strengthen f.	kuşaklamak
17	Genel	strengthen f.	kuvvetlendirmek
18	Genel	strengthen f.	takviye etmek
19	Genel	strengthen f.	pekitmek
20	Genel	strengthen f.	güçlendirme yapmak
21	Genel	strengthen f.	hayat bulmak
22	Genel	strengthen f.	yaşam bulmak
23	Genel	strengthen f.	güç kazanmak
24	Genel	strengthen f.	doğrulamak
25	Genel	strengthen f.	(fiyatlar vb) istikrar bulmak
26	Genel	strengthen f.	yüreklendirmek
27	Genel	strengthen f.	cesaretlendirmek
28	Genel	strengthen f.	moral vermek
29	Genel	strengthen f.	daha dışa vurumcu hale getirmek
30	Genel	strengthen f.	daha dokunaklı hale getirmek
31	Genel	strengthen f.	sanatsal yönünü zenginleştirmek
32	Genel	strengthen f.	yükselmek
33	Genel	strengthen f.	yukarı çıkmak
Politics
34	Siyasal	strengthen f.	takviye etmek
Technical
35	Teknik	strengthen f.	güçlendirmek
36	Teknik	strengthen f.	kuvvetlendirmek
37	Teknik	strengthen f.	mukavemetlendirmek
38	Teknik	strengthen f.	kuvvetlendirmek
Linguistics
39	Dilbilim	strengthen f.	(konuşma sesini) daha zor telaffuzlu hale getirmek
40	Dilbilim	strengthen f.	(konuşma sesini) daha vurgulu hale getirmek
41	Dilbilim	strengthen f.	(sesin) telaffuzunu zorlaştırmak

"strengthen" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 29 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	strengthen one's position f.	konumunu güçlendirmek
2	Genel	strengthen peace f.	barışı kuvvetlendirmek
3	Genel	strengthen one's position f.	durumunu kuvvetlendirmek
4	Genel	strengthen one's hand f.	durumunu kuvvetlendirmek
5	Genel	strengthen friendly relations f.	dostça ilişkileri güçlendirmek
6	Genel	strengthen somebody's authority f.	birinin yetkisini kuvvetlendirmek
7	Genel	strengthen a case f.	bir davayı kanıtlamak
8	Genel	strengthen somebody's hand f.	birine yürek vermek
9	Genel	strengthen a solidarity f.	dayanışmayı güçlendirmek
10	Genel	strengthen motivation f.	motivasyon artırmak
11	Genel	strengthen the collaboration f.	işbirliğini pekiştirmek
12	Genel	strengthen one's hand f.	elini güçlendirmek
13	Genel	strengthen each other f.	birbirini güçlendirmek
14	Genel	strengthen the partnership f.	ortaklığı güçlendirmek
15	Genel	strengthen the team spirit f.	ekip ruhunu güçlendirmek
16	Genel	strengthen the immune system f.	bağışıklık sistemini güçlendirmek
Idioms
17	Deyim	strengthen someone's resolve f.	cesaretlendirmek
18	Deyim	strengthen someone's resolve f.	yüreklendirmek
19	Deyim	strengthen someone's hand f.	birinin eline koz vermek
20	Deyim	strengthen someone's hand f.	durumunu güçlendirmek
21	Deyim	strengthen the hand of (someone) f.	(birinin) eline koz vermek
22	Deyim	strengthen the hand of (someone) f.	(birinin) elini güçlendirmek
23	Deyim	strengthen your hand f.	durumunu kuvvetlendirmek
24	Deyim	strengthen your hand f.	elini güçlendirmek
Speaking
25	Konuşma	may god strengthen you exclam.	Allah sana güç kuvvet versin!
Trade/Economic
26	Ticaret/Ekonomi	strengthen one's market presence f.	piyasadaki yerini güçlendirmek
27	Ticaret/Ekonomi	strengthen one's market presence f.	pazardaki yerini güçlendirmek
28	Ticaret/Ekonomi	strengthen one's market presence f.	pazardaki konumunu güçlendirmek
Construction
29	İnşaat	strengthen a wall with horizontal timber-ties f.	hatıllamak