Geçmiş

struggle

"struggle" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 30 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	struggle i.	çabalama
2	Yaygın Kullanım	struggle i.	mücadele
3	Yaygın Kullanım	struggle f.	çabalamak
4	Yaygın Kullanım	struggle f.	mücadele etmek
General
5	Genel	struggle i.	kavga
6	Genel	struggle i.	uğraşma
7	Genel	struggle i.	zahmet
8	Genel	struggle i.	mücadele
9	Genel	struggle i.	savaşım
10	Genel	struggle i.	uğraş
11	Genel	struggle i.	savaş
12	Genel	struggle i.	çırpınma
13	Genel	struggle i.	boğuşma
14	Genel	struggle i.	çaba
15	Genel	struggle i.	gayret
16	Genel	struggle f.	savaşmak
17	Genel	struggle f.	dövüşmek
18	Genel	struggle f.	boğuşmak
19	Genel	struggle f.	debelenmek
20	Genel	struggle f.	uğraşmak
21	Genel	struggle f.	savaşım vermek
22	Genel	struggle f.	pençeleşmek
23	Genel	struggle f.	çalışmak
24	Genel	struggle f.	çırpınmak
25	Genel	struggle f.	mücadele etmek
26	Genel	struggle f.	çaba sarfetmek
27	Genel	struggle f.	kavga vermek
28	Genel	struggle f.	bir şey için kavga etmek
29	Genel	struggle f.	cebelleşmek
30	Genel	struggle f.	bocalamak

"struggle" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 189 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	struggle with tuberculosis i.	tüberküloz ile mücadele
General
2	Genel	power struggle i.	güç savaşı
3	Genel	class struggle i.	sınıf mücadelesi
4	Genel	uphill struggle i.	güç bir mücadele
5	Genel	fruitless struggle i.	hayhuy
6	Genel	legal struggle i.	hukuk mücadelesi
7	Genel	the class struggle i.	sınıf mücadelesi
8	Genel	hand to hand struggle i.	göğüs göğüse mücadele
9	Genel	class struggle i.	sınıf çatışması
10	Genel	struggle for life i.	yaşam savaşı
11	Genel	life and death struggle i.	ölüm kalım mücadelesi
12	Genel	struggle to earn a living i.	geçim derdi
13	Genel	struggle to survive i.	yaşam savaşı
14	Genel	struggle for life i.	hayat mücadelesi
15	Genel	the struggle to make a living i.	geçim derdi
16	Genel	power struggle i.	güç mücadelesi
17	Genel	armed struggle i.	silahlı mücadele
18	Genel	labor struggle-fight i.	iş mücadelesi
19	Genel	struggle-dissension of values i.	değerler çatışması
20	Genel	struggle for life i.	yaşam mücadelesi
21	Genel	the struggle for survival i.	hayatta kalma mücadelesi
22	Genel	the struggle to survive i.	hayatta kalma mücadelesi
23	Genel	struggle for existence i.	varoluş mücadelesi
24	Genel	throne struggle i.	taht mücadelesi
25	Genel	life struggle i.	yaşam kavgası
26	Genel	struggle against difficulties i.	zorluklara karşı mücadele etme
27	Genel	struggle for freedom i.	özgürlük mücadelesi
28	Genel	signs of a struggle i.	mücadele izleri
29	Genel	bitter struggle i.	amansız mücadele
30	Genel	struggle of honour i.	onur mücadelesi
31	Genel	struggle of honour i.	şeref mücadelesi
32	Genel	struggle of honor i.	onur mücadelesi
33	Genel	struggle of honor i.	şeref mücadelesi
34	Genel	the struggle for independence i.	bağımsızlık mücadelesi
35	Genel	desperate struggle i.	nafile mücadele
36	Genel	desperate struggle i.	imkansız mücadele
37	Genel	desperate struggle i.	nafile uğraş
38	Genel	armed struggle i.	silahlı mücadele
39	Genel	struggle for existence i.	var olma mücadelesi
40	Genel	struggle for existence i.	var olma savaşı
41	Genel	ongoing struggle i.	devam eden mücadele
42	Genel	struggle for one's life f.	can derdine düşmek
43	Genel	struggle just to scrape f.	geçim derdine düşmek
44	Genel	struggle on f.	uğraşmak
45	Genel	struggle over f.	çırpınıp durmak
46	Genel	struggle desperately f.	debelenmek
47	Genel	struggle to make a living f.	geçim derdine düşmek
48	Genel	struggle against f.	karşı mücadele etmek
49	Genel	struggle against difficulties f.	zorluklarla mücadele etmek
50	Genel	struggle severely f.	ölümüne mücadele etmek
51	Genel	struggle to get the best result f.	başa güreşmek
52	Genel	struggle through difficulty f.	feleğin sillesini yemek
53	Genel	struggle mightily f.	ıkınıp sıkınmak
54	Genel	be in a struggle for f.	çabası içinde olmak
55	Genel	be in a struggle for f.	çaba içinde olmak
56	Genel	struggle to survive f.	yaşam savaşı vermek
57	Genel	struggle for one's life f.	yaşam savaşı vermek
58	Genel	wage a struggle f.	mücadele ortaya koymak
59	Genel	struggle with f.	ile mücadele etmek
60	Genel	take part in the struggle f.	mücadele içinde yer almak
61	Genel	take part in the struggle f.	mücadelede rol almak
62	Genel	take part in the struggle f.	mücadeleye katılmak
63	Genel	take part in the struggle f.	mücadelede yer almak
64	Genel	struggle with the problem f.	sorunla boğuşmak
65	Genel	struggle to survive f.	var olma mücadelesi vermek
66	Genel	join the armed struggle f.	silahlı mücadeleye katılmak
67	Genel	struggle along under these poor conditions f.	kötü şartlar altında mücadeleye devam etmek
68	Genel	struggle with oneself f.	kendiyle mücadele etmek
69	Genel	struggle with mental health issues f.	ruh sağlığı ile ilgili problemler yaşamak
70	Genel	in struggle zf.	mücadele içinde
71	Genel	in struggle zf.	mücadeleye tutuşmuş
Phrasals
72	Öbek Fiiller	struggle with someone f.	biriyle mücadele etmek/savaşmak
73	Öbek Fiiller	struggle on with something f.	elde olanla yetinmek/idare etmek
74	Öbek Fiiller	struggle on with (something) f.	zor/çaba gerektiren (bir şeye) dayanmak
75	Öbek Fiiller	struggle on with (something) f.	zor/çaba gerektiren (bir şeyi) idare etmek
76	Öbek Fiiller	struggle on with (something) f.	(bir şeyle) idare etmek
77	Öbek Fiiller	struggle against (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
78	Öbek Fiiller	struggle against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı mücadele etmek/vermek
79	Öbek Fiiller	struggle against (someone or something) f.	(birine/bir şeye) karşı direnmek
80	Öbek Fiiller	struggle along f.	mücadeleye devam etmek
81	Öbek Fiiller	struggle along f.	dayanmak
82	Öbek Fiiller	struggle along f.	idare etmek
83	Öbek Fiiller	struggle along (with something) f.	(bir şeye) dayanmak
84	Öbek Fiiller	struggle along (with something) f.	(bir şeyle/bir şeyi) idare etmek
85	Öbek Fiiller	struggle along under (something) f.	(bir şey) altında/içinde mücadeleye devam etmek
86	Öbek Fiiller	struggle along under (something) f.	(bir şey) altında/içinde idare etmek
87	Öbek Fiiller	struggle along under (something) f.	(bir şey) altında/içinde dayanmaya çalışmak/mücadele etmek
88	Öbek Fiiller	struggle for (something) f.	(bir şey) için çabalamak
89	Öbek Fiiller	struggle for (something) f.	(bir şeyde) zorluk çekmek
90	Öbek Fiiller	struggle for (something) f.	(bir şey) için mücadele vermek
91	Öbek Fiiller	struggle for (something) f.	(bir şey) için savaş vermek
92	Öbek Fiiller	struggle for (something) f.	(bir şey) çabası içinde olmak
93	Öbek Fiiller	struggle through (something) f.	(bir şeyin) arasından/içinden geçmeye çalışmak
94	Öbek Fiiller	struggle through (something) f.	(bir şeyin) arasından/içinden geçmek için mücadele vermek
95	Öbek Fiiller	struggle through (something) f.	(bir şeyi) zar zor yapmak
96	Öbek Fiiller	struggle through (something) f.	(bir şeyde) ilerleme mücadelesi vermek
97	Öbek Fiiller	struggle through (something) f.	(bir şeyde) zar zor ilerlemek
98	Öbek Fiiller	struggle with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) mücadele etmek
99	Öbek Fiiller	struggle with (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) kavga etmek
100	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyle) mücadele etmek
101	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyle) mücadele vermek
102	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyde) zorlanmak
103	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyi) zar zor yapmak
104	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyi) zor anlamak
105	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyi) anlamakta zorlanmak/zorluk çekmek
106	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyi) anlama mücadelesi vermek
107	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir karardan) pişman olmak/vicdan azabı çekmek
108	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir şeyin) sonuçlarıyla mücadele etmek
109	Öbek Fiiller	struggle with (something) f.	(bir karardan/seçimden) dolayı içi rahat olmamak/suçluluk hissetmek
Colloquial
110	Konuşma Dili	struggle to (do something) f.	(bir şey yapmakta) zorlanmak
111	Konuşma Dili	struggle to (do something) f.	zar zor (bir şey yapmak)
112	Konuşma Dili	struggle to (do something) f.	(bir şey yapma) mücadelesi vermek
113	Konuşma Dili	struggle to do f.	yapmakta zorlanmak
114	Konuşma Dili	struggle to do f.	zar zor yapmak
115	Konuşma Dili	struggle to do f.	yapma mücadelesi vermek
116	Konuşma Dili	struggle to the death expr.	ölümüne mücadele
117	Konuşma Dili	the struggle is real expr.	hayat zor
118	Konuşma Dili	the struggle is real expr.	zor bir mücadele
119	Konuşma Dili	the struggle is real expr.	zor iş
120	Konuşma Dili	the struggle is real expr.	zorlu/çetin bir mücadele
121	Konuşma Dili	the struggle is real expr.	mücadele gerçek
122	Konuşma Dili	the struggle is real expr.	gerçek bir mücadele
Idioms
123	Deyim	struggle bus i.	(şaka yollu) ölüm kalım savaşı
124	Deyim	struggle bus i.	(şaka yollu) sinir harbi
125	Deyim	struggle bus i.	(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi
126	Deyim	struggle bus i.	(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası
127	Deyim	struggle for a living i.	boğaz kavgası
128	Deyim	an uphill struggle i.	çok zor uğraşı
129	Deyim	an uphill struggle i.	çetin görev
130	Deyim	uphill struggle i.	çetin mücadele
131	Deyim	life-or-death struggle i.	ölüm kalım mücadelesi
132	Deyim	an uphill struggle i.	zorlu iş
133	Deyim	an uphill struggle i.	zorlu görev
134	Deyim	an uphill struggle i.	zorlu mücadele
135	Deyim	uphill struggle i.	zorlu görev
136	Deyim	uphill struggle i.	zorlu mücadele
137	Deyim	an uphill struggle i.	zor görev
138	Deyim	an uphill struggle i.	zor mücadele
139	Deyim	an uphill struggle i.	zorluk
140	Deyim	an uphill struggle i.	çetin görev
141	Deyim	an uphill struggle i.	zor görev
142	Deyim	an uphill struggle i.	zorlu mücadele
143	Deyim	an uphill struggle i.	zorlu iş
144	Deyim	an uphill struggle i.	zor iş
145	Deyim	ride the struggle bus f.	(şaka yollu) ölüm kalım savaşı vermek
146	Deyim	ride the struggle bus f.	(şaka yollu) sinir harbi vermek
147	Deyim	ride the struggle bus f.	(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi vermek
148	Deyim	ride the struggle bus f.	(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası vermek
149	Deyim	give up the struggle f.	mücadeleyi bırakmak
150	Deyim	struggle to stay alive f.	ölüm kalım savaşı vermek
151	Deyim	put up a struggle f.	mücadele etmek
152	Deyim	make a struggle f.	mücadele etmek
153	Deyim	give up the struggle f.	pes etmek
154	Deyim	on the struggle bus zf.	(şaka yollu) ölüm kalım savaşı veren
155	Deyim	on the struggle bus zf.	(şaka yollu) sinir harbi veren
156	Deyim	on the struggle bus zf.	(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi veren
157	Deyim	on the struggle bus zf.	(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası veren
Speaking
158	Konuşma	it looks like there might have been a struggle expr.	bir mücadele yaşanmış gibi görünüyor
Trade/Economic
159	Ticaret/Ekonomi	labor struggle i.	emek mücadelesi
160	Ticaret/Ekonomi	labour struggle i.	emek mücadelesi
161	Ticaret/Ekonomi	competitive struggle i.	rekabet mücadelesi
162	Ticaret/Ekonomi	struggle against competition i.	rekabetle mücadele
163	Ticaret/Ekonomi	competitive struggle i.	rekabetçi mücadele
Politics
164	Siyasal	struggle for power i.	iktidar mücadelesi
165	Siyasal	power struggle i.	iktidar mücadelesi
166	Siyasal	power struggle i.	iktidar kavgası
167	Siyasal	national struggle i.	milli mücadele
168	Siyasal	struggle for influence i.	nüfuz mücadelesi
169	Siyasal	liberation struggle i.	özgürlük mücadelesi
170	Siyasal	political struggle i.	siyasal mücadele
171	Siyasal	revolutionary people's struggle i.	devrimci halkların mücadelesi
172	Siyasal	revolutionary people's struggle i.	yunanistan'da kurulan aşırı solcu bir terör örgütü
173	Siyasal	popular struggle front i.	filistin halk mücadelesi cephesi
174	Siyasal	popular struggle front i.	filistin'e özgü radikal bir terör örgütü
175	Siyasal	psf (popular struggle front) kısalt.	filistin halk mücadelesi cephesi
176	Siyasal	struggle against poverty	yoksullukla mücadele
Medical
177	Medikal	struggle with the disease f.	hastalıkla mücadele etmek
Biology
178	Biyoloji	struggle for life i.	hayat savaşı
179	Biyoloji	struggle of living i.	yaşama savaşı
Social Sciences
180	Sosyal Bilimler	struggle of opposites i.	karşıtların çatışması
Literature
181	Edebiyat	my struggle i.	kavgam
History
182	Tarih	culture struggle (kulturkampf) i.	kültürel savaş
Slang
183	Argo	struggle buggy [dated] [us] i.	içinde seks yapılan araba
184	Argo	struggle buggy [old-fashioned] [us] i.	külüstür
185	Argo	struggle buggy [old-fashioned] [us] i.	hurda
186	Argo	struggle buggy [old-fashioned] [us] i.	taka
187	Argo	struggle buggy [old-fashioned] [us] i.	hurda yığını
188	Argo	struggle buggy [old-fashioned] [us] i.	tamirciden çıkmayan araba
189	Argo	struggle buggy i.	arabanın arka koltuğu