Geçmiş

that'll

"that'll" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Linguistics
1	Dilbilim	that'll kısalt.	(kısaca) that will

"that'll" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Proverb
1	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	sana söz getiren senden de söz götürür
2	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	başkasından sana laf getiren senden de başkasına laf götürür
3	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	sana laf getiren senden laf götürür
4	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	sana laf taşıyan senden de laf götürür
5	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	birisi hakkında sana dedikodu yapan senin hakkında da başkasına dedikodu yapar
6	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	sana laf taşıyan senden de laf taşır
7	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	laf getiren laf götürür
8	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	sana başkalarının dedikodusunu yapan bir gün senin de dedikodunu yapar
9	Atasözü	a dog that'll bring a bone will carry a bone	sana başkasını çekiştiren seni de başkasına çekiştirir
Colloquial
10	Konuşma Dili	that'll put hairs on your chest! expr.	yarasın!
11	Konuşma Dili	that'll put hairs on your chest! expr.	şifa olsun!
12	Konuşma Dili	that'll teach expr.	ders olsun
13	Konuşma Dili	that'll teach (one) ((not) to do something) expr.	bu (birine bir şey yapmayı/yapmamayı) öğretir/öğretecek
14	Konuşma Dili	that'll teach (one) ((not) to do something) expr.	bu (birine bir şey yapması/yapmaması) için ders olsun/olacak
Idioms
15	Deyim	that'll be the day expr.	asla olmaz
16	Deyim	that'll be the day expr.	olursa dişimi kıracağım
17	Deyim	that'll be the day! expr.	harika olacak
18	Deyim	that'll be the day! expr.	muhteşem bir gün olacak
19	Deyim	that'll be the day! expr.	işte o gün süper bir gün olacak
Speaking
20	Konuşma	that'll teach (someone) expr.	bu sana/ona ders olsun
21	Konuşma	I'm sure that'll fix everything expr.	eminim bu her şeyi düzeltir
22	Konuşma	that'll do the trick expr.	o işimizi görür
23	Konuşma	I know something that'll make you feel better expr.	moralini düzeltecek bir şey biliyorum