Geçmiş

tired

"tired" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 17 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	tired s.	argın
2	Yaygın Kullanım	tired s.	yorgun
3	Yaygın Kullanım	tired s.	yorgun düşmüş
General
4	Genel	tired s.	yorgun
5	Genel	tired s.	bitkin
6	Genel	tired s.	tembel
7	Genel	tired s.	bizar
8	Genel	tired s.	bıkkın
9	Genel	tired s.	yıpranmış
10	Genel	tired s.	aşınmış
11	Genel	tired s.	eskimiş
12	Genel	tired s.	canına tak etmiş
13	Genel	tired s.	bayatlamış
14	Genel	tired s.	modası geçmiş
Automotive
15	Otomotiv	tired s.	lastikli
16	Otomotiv	tired s.	lastik takılmış
Sport
17	Spor	tired s.	yorgun

"tired" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 217 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	get tired f.	yorulmak
2	Yaygın Kullanım	be tired f.	yorulmak
General
3	Genel	getting tired i.	yorulma
4	Genel	tired woman i.	yorgun kadın
5	Genel	tired-looking eyes i.	yorgun bakan gözler
6	Genel	tired bullet i.	yorgun mermi
7	Genel	be tired of f.	gına gelmek
8	Genel	be tired out f.	canı burnunda olmak
9	Genel	be tired f.	bıkkınlık gelmek
10	Genel	be tired f.	bıkmak
11	Genel	make somebody sick and tired f.	iliğini kurutmak
12	Genel	get tired of f.	bezmek
13	Genel	be too tired to go on f.	şişmek
14	Genel	be tired out f.	pestili çıkmak
15	Genel	feel tired f.	yorulmak
16	Genel	sick and tired f.	burnundan gelmek
17	Genel	be sick and tired of f.	gına gelmek
18	Genel	get tired f.	bezmek
19	Genel	be tired out f.	yorgunluktan canı çıkmak
20	Genel	get tired f.	bıkmak
21	Genel	get very tired f.	canı çıkmak
22	Genel	be tired of f.	usanmak
23	Genel	be tired out f.	bitap düşmek
24	Genel	be sick and tired of f.	illallah demek
25	Genel	be tired of f.	bıkmak
26	Genel	be tired out f.	turşusu çıkmak
27	Genel	be sick and tired of f.	bıkıp usanmak
28	Genel	feel tired f.	ağırlık çökmek
29	Genel	be tired of life f.	canından bezmek
30	Genel	be tired of f.	kanıksamak
31	Genel	be tired of f.	yorulmak
32	Genel	become dead tired f.	hurdahaş olmak
33	Genel	be tired out f.	yorgun düşmek
34	Genel	be dead tired f.	yorgun düşmek
35	Genel	get tired of f.	canına tak etmek
36	Genel	get tired f.	canından bezmek
37	Genel	get tired of f.	canına tak demek
38	Genel	make very tired f.	canını çıkarmak
39	Genel	feel tired f.	yorgun hissetmek
40	Genel	be tired f.	yorgun düşmek
41	Genel	become tired f.	yorgun düşmek
42	Genel	get tired f.	yorgun düşmek
43	Genel	be tired f.	yorgun olmak
44	Genel	feel tired f.	yorgun olmak
45	Genel	be tired f.	kolunu kaldıracak hali olmamak
46	Genel	be extremely tired f.	kolunu kaldıracak hali olmamak
47	Genel	be extremely tired f.	hali olmamak
48	Genel	feel tired f.	kolunu kaldıracak hali olmamak
49	Genel	feel tired f.	hali olmamak
50	Genel	be tired f.	hali olmamak
51	Genel	be tired (out) f.	yorgunluk çökmek
52	Genel	get tired quickly f.	çabuk yorulmak
53	Genel	be bone-tired f.	kolunu kaldıracak hali olmamak
54	Genel	be bone-tired f.	yorgunluk çökmek
55	Genel	be bone-tired f.	hali olmamak
56	Genel	be dog-tired f.	baygın düşmek
57	Genel	be tired of f.	-den usanmak
58	Genel	get bone-tired f.	yorgunluk çökmek
59	Genel	be too tired to think f.	(yorgunluktan) beyni durmak
60	Genel	be too tired to think f.	(yorgunluktan) kafası durmak
61	Genel	sound tired f.	sesi yorgun gelmek
62	Genel	get tired of f.	bıkmak/bıkkınlık gelmek
63	Genel	get tired of f.	yorulmak
64	Genel	get tired of f.	sıkılmak
65	Genel	begin to get tired f.	yorulmaya başlamak
66	Genel	start to get tired f.	yorulmaya başlamak
67	Genel	tired of s.	bıkkın
68	Genel	tired out s.	halsiz
69	Genel	dead tired s.	yorgun argın
70	Genel	tired out s.	bitkin
71	Genel	very tired s.	halsiz
72	Genel	tired to death s.	bitkin
73	Genel	dead tired s.	yorgun
74	Genel	tired out s.	hoşaf gibi
75	Genel	tired of s.	bıkmış
76	Genel	dead tired s.	bitkin
77	Genel	dog-tired s.	bitkin
78	Genel	dog-tired s.	leşi çıkmış
79	Genel	dog-tired s.	turşu gibi
80	Genel	dog-tired s.	yorgun düşmüş
81	Genel	well-tired s.	çok yorgun
82	Genel	tired of repeating s.	dilinde tüy bitmiş
83	Genel	tired of working s.	çalışmaktan yorulmuş
84	Genel	worn or tired by travel s.	yol yorgunu
85	Genel	bone-tired s.	yorgunluktan bitap düşmüş
Colloquial
86	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şeyden) bıkıp usanmak
87	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şeyden) çok yorulmak
88	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şeyden) gına gelmek
89	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şeyden) çok sıkılmak
90	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şeyden) bezmek
91	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şeyden) illallah demek/etmek
92	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şey) canına tak etmek
93	Konuşma Dili	be sick and tired of (something) f.	(bir şeyden) bıkkınlık gelmek
94	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) sıkılmak
95	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) bıkmak
96	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) usanmak
97	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) gına gelmek
98	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) çok yorulmak
99	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) çok sıkılmak
100	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) bezmek
101	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şeyden) illallah demek/etmek
102	Konuşma Dili	be tired of (something) f.	(bir şey) canına tak etmek
103	Konuşma Dili	get tired of (something) f.	(bir şeyden) sıkılmak
104	Konuşma Dili	get tired of (something) f.	(bir şeyden) usanmak
105	Konuşma Dili	get tired of (something) f.	(bir şeyden) bıkmak
106	Konuşma Dili	get tired of (something) f.	(bir şeyden) illallah demek
107	Konuşma Dili	get tired of (something) f.	(bir şeyden) bezmek
108	Konuşma Dili	get tired of (something) f.	(bir şeyden) yorulmak
109	Konuşma Dili	beat tired s.	yorgun düşmüş
110	Konuşma Dili	beat tired s.	bitkin
111	Konuşma Dili	beat tired s.	bitap
112	Konuşma Dili	beat tired s.	canı çıkmış
113	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şeyden) bıkıp usanmış
114	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şeyden) illallah demiş/etmiş
115	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şeyden) bezmiş
116	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şeyden) çok sıkılmış
117	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şeyden) çok yorulmuş
118	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şeyden) bıkkınlık gelmiş
119	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şey) canına tak etmiş
120	Konuşma Dili	sick and tired of (something) s.	(bir şeyden) gına gelmiş
121	Konuşma Dili	you must be tired, because you've been running through my mind all day expr.	tüm gün aklımdan çıkmadın
122	Konuşma Dili	you must be tired, because you've been running through my mind all day expr.	tüm gün kafamı meşgul ettin, yorulmuş olmalısın (bir kadını tavlamak için kullanılan klişe bir söz)
Idioms
123	Deyim	be sick and tired of someone or something f.	bıkıp usanmak
124	Deyim	grow tired of f.	bir şeyden sıkılmak
125	Deyim	be tired of repeating f.	dilinde tüy bitmek
126	Deyim	be dead tired f.	çok yorgun olmak
127	Deyim	be tired and emotional f.	sarhoş olmak
128	Deyim	be tired and emotional f.	şaşırmak
129	Deyim	be tired to death of (something) f.	(bir şeyden) çok yorulmak
130	Deyim	be tired to death of (something) f.	(bir şeyden) çok sıkılmak
131	Deyim	be tired to death of (something) f.	(bir şeyden) bezmek
132	Deyim	be tired to death of (something) f.	(bir şeyden) illallah demek/etmek
133	Deyim	be tired to death of (something) f.	(bir şey) canına tak etmek
134	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan sıkılmak
135	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bıkmak
136	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan usanmak
137	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan gına gelmek
138	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan yorulmak
139	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bezmek
140	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan illallah demek/etmek
141	Deyim	be tired of something/doing something f.	bir şey/bir şey yapmak canına tak etmek
142	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan sıkılmak
143	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bıkmak
144	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan usanmak
145	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan gına gelmek
146	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan yorulmak
147	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan bezmek
148	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şeyden/bir şey yapmaktan illallah demek/etmek
149	Deyim	get tired of something/doing something f.	bir şey/bir şey yapmak canına tak etmek
150	Deyim	born tired s.	doğuştan yorgun
151	Deyim	born tired s.	her zaman yorgun
152	Deyim	dog tired s.	yorgun argın
153	Deyim	tired to death of (something) s.	(bir şeyden) çok yorulmuş
154	Deyim	tired to death of (something) s.	(bir şeyden) çok sıkılmış
155	Deyim	tired to death of (something) s.	(bir şeyden) bezmiş
156	Deyim	tired to death of (something) s.	(bir şeyden) illallah demiş/etmiş
157	Deyim	tired to death of (something) s.	(bir şey) canına tak etmiş
158	Deyim	dog tired expr.	turşu gibi
Speaking
159	Konuşma	you are very busy and tired these days expr.	bu günlerde çok meşgul ve yorgunsun
160	Konuşma	it made me tired expr.	beni yordu
161	Konuşma	daddy is tired expr.	baba yorgun
162	Konuşma	I'm tired of your excuses expr.	bahanelerinden bıktım usandım
163	Konuşma	I'm so tired too expr.	ben de çok yoruldum
164	Konuşma	he made me tired expr.	beni yordu
165	Konuşma	she made me tired expr.	beni yordu
166	Konuşma	I'm tired of saying this expr.	bunu söylemekten yoruldum
167	Konuşma	I'm a little bit tired expr.	biraz yorgunum
168	Konuşma	I'm tired of waiting expr.	beklemekten yoruldum
169	Konuşma	I'm so tired today expr.	bugün çok yorgunum
170	Konuşma	I'm sick and tired of waiting expr.	beklemekten bıktım usandım
171	Konuşma	I was very tired expr.	çok yorgundum
172	Konuşma	I am too tired expr.	çok yoruldum
173	Konuşma	I'm so tired expr.	çok yorgunum
174	Konuşma	I am dead tired expr.	çok yorgunum
175	Konuşma	I am dead tired expr.	hiç halim yok
176	Konuşma	you both must be tired expr.	ikiniz de yorulmuş olmalısınız
177	Konuşma	you both must be tired expr.	ikiniz de yorulmuşsunuzdur
178	Konuşma	you both must be tired expr.	ikiniz de yorgunsunuzdur
179	Konuşma	I'm tired of being the do-gooder expr.	iyi niyetle boşa kürek çekmekten bıktım
180	Konuşma	why are you tired? expr.	neden yorgunsun?
181	Konuşma	I was so tired that night expr.	o gece çok yorgundum
182	Konuşma	I am dead tired expr.	ölü gibi yorgunum
183	Konuşma	I'm not really that tired expr.	o kadar yorgun değilim
184	Konuşma	I'm tired of you talking about her/him like that expr.	onun hakkında bu şekilde konuşmandan bıktım
185	Konuşma	why are you so tired? expr.	neden bu kadar yorgunsun?
186	Konuşma	why do you feel tired? expr.	neden yorgun hissediyorsun?
187	Konuşma	you sound tired expr.	sesin yorgun geliyor
188	Konuşma	I'm just tired expr.	sadece yorgunum
189	Konuşma	you must be tired expr.	yorgun olmalısın
190	Konuşma	I'm kind of tired expr.	yoruldum biraz
191	Konuşma	you look tired expr.	yorgun görünüyorsun
192	Konuşma	I'm just tired expr.	yoruldum biraz
193	Konuşma	I am dead tired expr.	yorgunluktan ölüyorum
194	Konuşma	I am tired expr.	yorgunum
195	Konuşma	I'm tired expr.	yoruldum
196	Konuşma	are you tired? expr.	yoruldun mu?
197	Konuşma	are you tired? expr.	yorgun musun?
198	Konuşma	you must be tired expr.	yorulmuş olmalısın
199	Konuşma	aren't you tired? expr.	yorgun değil misin?
200	Konuşma	aren't you tired? expr.	yorulmadın mı?
201	Konuşma	you're tired expr.	yorgunsun
202	Konuşma	you're tired expr.	yorgunsunuz
203	Konuşma	I'm tired of asking nicely expr.	nazikçe sormaktan sıkıldım
Technical
204	Teknik	rubber-tired roller i.	lastik tekerlekli silindir
205	Teknik	rubber-tired tractor i.	lastik tekerlekli traktör
206	Teknik	pneumatic-tired roller i.	lastik tekerlekli silindir
207	Teknik	rubber-tired scraper i.	lastik tekerlekli skreyper
208	Teknik	pneumatic-tired s.	şişme lastikli
Transportation
209	Ulaştırma	rubber-tired tram i.	lastik tekerlekli tramvay
210	Ulaştırma	rubber-tired vehicle i.	lastik tekerlekli araç
Mining
211	Maden	self-propelled rubber tired vehicle i.	kendi kendine ilerleyen lastik tekerlekli araç
Astronomy
212	Gökbilim	tired light i.	yorgun ışık
Slang
213	Argo	be sick and tired f.	bay gelmek
214	Argo	be dog-tired f.	pili bitmek
215	Argo	dog-tired s.	pestili çıkmış
216	Argo	I'm getting tired of this shit expr.	bu boktan sıkılmaya başladım
British Slang
217	İngiliz Argosu	tired and emotional s.	sarhoş