Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
tumble
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"tumble"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 48 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
tumble
i.
takla
General
2
Genel
tumble
i.
yuvarlanma
3
Genel
tumble
i.
dönme
4
Genel
tumble
i.
düşme
5
Genel
tumble
i.
düşüş
6
Genel
tumble
i.
perende
7
Genel
tumble
i.
taklak
8
Genel
tumble
i.
kargaşa
9
Genel
tumble
i.
karışıklık
10
Genel
tumble
i.
yıkılma
11
Genel
tumble
i.
akıl karışıklığı
12
Genel
tumble
i.
(bir şeyi) atma
13
Genel
tumble
i.
yazı tura atma
14
Genel
tumble
i.
öbek
15
Genel
tumble
i.
rastgele yığın
16
Genel
tumble
i.
kazara düşme
17
Genel
tumble
i.
ilgilenme belirtisi
18
Genel
tumble
i.
sevgi gösterisi
19
Genel
tumble
f.
altüst etmek
20
Genel
tumble
f.
örselemek
21
Genel
tumble
f.
takla atmak
22
Genel
tumble
f.
tepetaklak olmak
23
Genel
tumble
f.
perende atmak
24
Genel
tumble
f.
yuvarlanmak
25
Genel
tumble
f.
devirmek
26
Genel
tumble
f.
dağıtmak
27
Genel
tumble
f.
karıştırmak
28
Genel
tumble
f.
dönmek
29
Genel
tumble
f.
düşürmek
30
Genel
tumble
f.
yıkılmak
31
Genel
tumble
f.
devrilmek
32
Genel
tumble
f.
yuvarlamak
33
Genel
tumble
f.
düşmek
34
Genel
tumble
f.
idrak etmek
35
Genel
tumble
f.
bir konuyu kavramak
36
Genel
tumble
f.
anlamak
37
Genel
tumble
f.
yere yuvarlanmak
38
Genel
tumble
f.
denk gelmek
39
Genel
tumble
f.
tesadüfen olmak
40
Genel
tumble
f.
fırıl fırıl döndürerek saçmak
Technical
41
Teknik
tumble
i.
cilalama tamburu
42
Teknik
tumble
i.
perdah silindiri
43
Teknik
tumble
f.
cilalama tamburunda (mücevherleri) parlatmak
44
Teknik
tumble
f.
yıkmak
Marine
45
Denizcilik
tumble
f.
(gemi) su hattı üzerinde yükseldikçe gövdesi daralmak
46
Denizcilik
tumble
f.
(bordalar) içeriye çökmek
Sport
47
Spor
tumble
i.
parende
Archaic
48
Eski Kullanım
tumble
f.
sağa sola saçarak dağıtmak
"tumble"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 132 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
tumble dryer
i.
çamaşır kurutma makinesi
2
Genel
tumble cart
i.
kağnı
3
Genel
tumble cart
i.
yük arabası
4
Genel
tumble car
i.
kağnı
5
Genel
tumble car
i.
yük arabası
6
Genel
tumble cart
i.
dingil akslı ve iki koltuklu araba
7
Genel
tumble car
i.
dingil akslı ve iki koltuklu araba
8
Genel
tumble down
f.
yuvarlanmak
9
Genel
tumble down
f.
devrilmek
10
Genel
tumble about
f.
yuvarlanmak
11
Genel
tumble out of bed
f.
yataktan fırlamak
12
Genel
tumble down over
f.
takla atmak
13
Genel
tumble down
f.
düşmek
14
Genel
tumble down
f.
düşürmek
15
Genel
tumble down
f.
yıkılmak
16
Genel
give somebody a tumble
f.
şaşırtmak
17
Genel
tumble-down
f.
devrilmek
18
Genel
tumble-down
f.
yuvarlanmak
19
Genel
tumble down
f.
yere yuvarlanmak
20
Genel
tumble off
f.
yere yuvarlanmak
21
Genel
tumble down the cliff
f.
uçurumdan aşağı yuvarlanmak
22
Genel
tumble into bed
f.
yatağa dalmak
23
Genel
tumble into bed
f.
kendini yatağa atmak
24
Genel
tumble down
f.
yere yığılmak
25
Genel
rough-and-tumble
s.
boğuşma
26
Genel
rough-and-tumble
s.
alt alta üst üste
27
Genel
tumble-down
s.
yıkık dökük
28
Genel
rough-and-tumble
s.
itişip kakışma
29
Genel
rough-and-tumble
s.
arbede
30
Genel
rough-and-tumble
s.
itiş kakış
31
Genel
rough-and-tumble
s.
eğreti
32
Genel
rough-and-tumble
s.
gelişigüzel
33
Genel
rough-and-tumble
s.
üstünkörü
Phrasals
34
Öbek Fiiller
tumble up
f.
güvertede hızlı bir şekilde gitmek
35
Öbek Fiiller
tumble up [dialect]
f.
samanı demetler haline getirmek
36
Öbek Fiiller
tumble on
f.
kazara fark etmek
37
Öbek Fiiller
tumble over
f.
yuvarlanıp düşmek
38
Öbek Fiiller
tumble out of
f.
yuvarlanıp düşmek
39
Öbek Fiiller
tumble from (something)
f.
tepetaklak düşmek
40
Öbek Fiiller
tumble from (something)
f.
aşağı yuvarlanmak
41
Öbek Fiiller
tumble from (something)
f.
tepetaklak olmak
42
Öbek Fiiller
tumble from (something)
f.
yüksek bir pozisyondan ani düşüş yaşamak
43
Öbek Fiiller
tumble from (something)
f.
güçte, statüde, zenginlikte düşüş yaşamak
44
Öbek Fiiller
tumble from something
f.
bir şeyden/yerden düşmek
45
Öbek Fiiller
tumble into (someone or something)
f.
yanlışlıkla (birine/bir şeye) çarpmak
46
Öbek Fiiller
tumble into (someone or something)
f.
sendeleyip (birine/bir şeye) çarpmak
47
Öbek Fiiller
tumble into (someone or something)
f.
hızla giderken (birine/bir şeye) çarpmak
48
Öbek Fiiller
tumble into (someone or something)
f.
bir anda 8birine/bir şeye) çarpmak
49
Öbek Fiiller
tumble into someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne düşmek
50
Öbek Fiiller
tumble into someone or something
f.
birinin/bir şeyin üstüne yuvarlanmak
51
Öbek Fiiller
tumble across (something)
f.
tek ayak üstünde (bir şeyden) geçmek
52
Öbek Fiiller
tumble across (something)
f.
kazara ya da şans eseri (bir şey) bulmak
53
Öbek Fiiller
tumble across (something)
f.
(bir şeye) denk gelmek
54
Öbek Fiiller
tumble across (something)
f.
şans eseri (bir şeyi) keşfetmek
55
Öbek Fiiller
tumble on (something)
f.
(bir şeye) ayağı takılmak
56
Öbek Fiiller
tumble on (something)
f.
(bir şeye) takılıp düşmek
57
Öbek Fiiller
tumble on (something)
f.
(bir şeyi) şans eseri bulmak
58
Öbek Fiiller
tumble on (something)
f.
(bir şeyi) şans eseri keşfetmek
59
Öbek Fiiller
tumble on (something)
f.
(bir şeye) tesadüfen rastlamak
60
Öbek Fiiller
tumble on (something)
f.
(bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
61
Öbek Fiiller
tumble along
f.
yuvarlanıp gitmek
62
Öbek Fiiller
tumble along
f.
zıplayarak gitmek
63
Öbek Fiiller
tumble to [uk]
f.
ayak uydurmak
64
Öbek Fiiller
tumble to [uk]
f.
uyuşmak
65
Öbek Fiiller
tumble into
f.
-e yanlışlıkla çarpmak
66
Öbek Fiiller
tumble into
f.
sendeleyip (bir şeye) çarpmak
67
Öbek Fiiller
tumble into
f.
hızla giderken (bir şeye) çarpmak
68
Öbek Fiiller
tumble out (of something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı düşmek
69
Öbek Fiiller
tumble out (of something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı dökülmek
70
Öbek Fiiller
tumble out (of something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı doğru yıkılmak/yuvarlanmak
71
Öbek Fiiller
tumble out (of something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) dışarı fırlamak
72
Öbek Fiiller
tumble out (of something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) hızla dışarı çıkmak
73
Öbek Fiiller
tumble out (of something or some place)
f.
(bir şeyden/bir yerden) dağılmak
74
Öbek Fiiller
tumble to (something)
f.
(bir şeye/bir yere) düşmek
75
Öbek Fiiller
tumble to (something)
f.
(bir şeye/bir yere) devrilmek
76
Öbek Fiiller
tumble to (something)
f.
(bir şeye/bir yere) yıkılmak/yığılmak
77
Öbek Fiiller
tumble to (something)
f.
(bir şeye/bir yere) yuvarlanmak
78
Öbek Fiiller
tumble to (something) [obsolete]
f.
(bir şeyi) anlamak
79
Öbek Fiiller
tumble to (something) [obsolete]
f.
(bir şeyin) farkına varmak
80
Öbek Fiiller
tumble to (something) [obsolete]
f.
(bir sonuca) varmak
81
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeye) takılmak
82
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeye) takılıp düşmek
83
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeye) rastlamak
84
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeye) denk gelmek
85
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şey) bulmak
86
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şey) keşfetmek
87
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeye) tesadüf etmek
88
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeyle) karşılaşmak
89
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeye) rast gelmek
90
Öbek Fiiller
tumble upon (something)
f.
(bir şeye) rastlamak
Colloquial
91
Konuşma Dili
tumble to
f.
farkına varmak
92
Konuşma Dili
rough and tumble
s.
kaba saba
93
Konuşma Dili
rough and tumble
s.
zorba
94
Konuşma Dili
rough and tumble
s.
gürültülü
95
Konuşma Dili
all in a tumble
expr.
altüst
96
Konuşma Dili
all in a tumble
expr.
karmakarışık
Idioms
97
Deyim
rough-and-tumble
i.
itiş kakış
98
Deyim
rough-and-tumble
i.
itişip kakışma
99
Deyim
the rough and tumble of politics
i.
siyasetteki çekişme/kavga
100
Deyim
take a tumble
f.
tepetaklak gitmek
101
Deyim
the rough and tumble of something
expr.
bir şeyin hırgürü
Trade/Economic
102
Ticaret/Ekonomi
energy labelling of household electric tumble driers
i.
ev tipi çamaşır kurutma makinelerinin enerji etiketlemesi
103
Ticaret/Ekonomi
tumble in prices
i.
fiyatlarda düşme
Technical
104
Teknik
tumble dryer
i.
çamaşır kurutucusu
105
Teknik
tumble-drier
i.
çamaşır kurutucusu
106
Teknik
tumble drier
i.
çamaşır kurutma makinesi
107
Teknik
gas-fired tumble dryer
i.
gaz yakan tamburlu kurutucu
108
Teknik
household electric tumble-dryer
i.
ev tipi tamburlu kurutucu
109
Teknik
domestic direct gas-fired tumble dryer
i.
ev ve benzeri yerlerde kullanılan doğrudan gaz ateşlemeli tamburlu kurutucu
110
Teknik
domestic direct gas-fired tumble dryer
i.
ev tipi doğrudan gaz yakan tamburlu kurutucu
111
Teknik
domestic direct gas-fired tumble dryer
i.
ev tipi doğrudan gaz ateşlemeli tamburlu kurutucu
112
Teknik
energy labelling of household electric tumble driers
i.
ev tipi çamaşır kurutma makinelerinin enerji etiketlemesi
113
Teknik
tumble dryer
i.
tamburlu kurutucu
114
Teknik
tumble drier
i.
tamburlu kurutucu
Textile
115
Tekstil
tumble dry
i.
tambur kurutma
116
Tekstil
tumble dry
i.
tamburlu kurutma
117
Tekstil
tumble-dry
f.
kıyafetleri tamburlu kurutucu ile kurutmak
Automotive
118
Otomotiv
variable tumble control system
i.
değişken takla kontrol düzeni
119
Otomotiv
tumble flap
i.
takla klapesi
120
Otomotiv
tumble type air flow
i.
taklalı hava akımı
Marine
121
Denizcilik
tumble home
i.
bordaların içeriye çökmesi
122
Denizcilik
tumble-home
i.
içe voltalı
123
Denizcilik
tumble home
f.
içe doğru eğilmek
124
Denizcilik
tumble home
f.
(bordalar) içeriye çökmek
Botanic
125
Botanik
tumble grass
i.
ekili arazide yetişen, ince salkımları olan bir kuzey amerika otu
126
Botanik
tumble grass (panicum capillare)
i.
kuzey amerika'da genellikle ekili arazide yetişen ince bir ot
127
Botanik
tumble mustard (sisymbrium altissimum)
i.
uzun meyveli bülbül otu
128
Botanik
tumble mustard (sisymbrium altissimum)
i.
avrupa'da yetişen pennatifit yaprakları olan uzun boylu bir ot
129
Botanik
tumble knapweed
i.
kara kantaron
130
Botanik
tumble knapweed
i.
zerdali dikeni
Agriculture
131
Tarım
tumble [dialect]
i.
küçük saman yığını
Sport
132
Spor
tumble run
f.
yarım takla ile dönüş yapmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of tumble
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy