Geçmiş

vaat

"vaat" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 18 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	vaat	pledge i.
2	Genel	vaat	faith i.
3	Genel	vaat	undertaking i.
4	Genel	vaat	engagement i.
5	Genel	vaat	plight i.
6	Genel	vaat	commitment i.
7	Genel	vaat	promise i.
8	Genel	vaat	vow i.
9	Genel	vaat	word i.
10	Genel	vaat	assurance i.
11	Genel	vaat	upside i.
12	Genel	vaat	behest [obsolete] i.
13	Genel	vaat	pollicitation i.
14	Genel	vaat	plyght [obsolete] i.
Idioms
15	Deyim	vaat	40 acres and a mule i.
16	Deyim	vaat	forty acres and a mule i.
17	Deyim	vaat	jam tomorrow i.
Latin
18	Latince	vaat	pollicitatio i.

"vaat" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 75 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	boş vaat	pie in the sky i.
2	Genel	yerine getirme (vaat)	redemption i.
3	Genel	resmi vaat	formal promise i.
4	Genel	gelecek vaat eden öğrenci	promising student i.
5	Genel	kışkırtıcı vaat	tantalizing promise i.
6	Genel	boş umut/vaat	rainbow i.
7	Genel	umut vaat eden aday	hopeful i.
8	Genel	vaat etme	oppignoration i.
9	Genel	kendine belirli bir konumu vaat etme	committal i.
10	Genel	umut vaat eden yarışçı	fave i.
11	Genel	gelecek vaat eden yol	street i.
12	Genel	gelecek vaat etmek	be promising f.
13	Genel	vaat etmek	promise f.
14	Genel	vaat etmek	commit f.
15	Genel	vaat etmek	hold out f.
16	Genel	gelecek vaat etmek	look bright f.
17	Genel	yerine getirmek (vaat)	redeem f.
18	Genel	vaat etmek	pledge f.
19	Genel	gelecek vaat etmek	have a promising future f.
20	Genel	vaat etmek	give one's word f.
21	Genel	umut vaat etmek	promise hope f.
22	Genel	umut vaat etmek	bid fair f.
23	Genel	vaat etmek	covenant f.
24	Genel	vaat etmek	clap [obsolete] f.
25	Genel	vaat etmek	oppignorate f.
26	Genel	gelecek vaat eden	up and coming s.
27	Genel	vaat içeren	promissory s.
28	Genel	gelecek vaat eden	promising s.
29	Genel	çok şey vaat eden	toward s.
30	Genel	gelecek vaat eden	up-and-coming s.
31	Genel	umut vaat eden	bright s.
32	Genel	gelecek vaat eden	brilliant s.
33	Genel	umut vaat eden	hopeful s.
Phrasals
34	Öbek Fiiller	vaat etmek	stick out f.
35	Öbek Fiiller	(vaat veya amacı) yerine getirmemek	fall back f.
Colloquial
36	Konuşma Dili	boş vaat	empty promise i.
37	Konuşma Dili	gelecek vaat etmek	be on the make f.
38	Konuşma Dili	ümit/umut vaat etmek	be on the make f.
39	Konuşma Dili	boş vaat	a pie in the sky expr.
40	Konuşma Dili	bu bir tehdit mi yoksa bir vaat mi?	is that a threat or a promise? expr.
41	Konuşma Dili	tehdit mi yoksa vaat mi ediyorsun?	is that a threat or a promise? expr.
Idioms
42	Deyim	yerine getirilmeyen vaat	40 acres and a mule i.
43	Deyim	yerine getirilmeyen vaat	forty acres and a mule i.
44	Deyim	abd’de iç savaş sırasında kölelikten azat edenlere verileceği vaat edilen küçük bir arsa ve bir katır sözü	40 acres and a mule i.
45	Deyim	boş çıkan vaat	40 acres and a mule i.
46	Deyim	abd’de iç savaş sırasında kölelikten azat edenlere verileceği vaat edilen küçük bir arsa ve bir katır sözü	forty acres and a mule i.
47	Deyim	boş çıkan vaat	forty acres and a mule i.
48	Deyim	asla gerçekleşmeyecek vaat/söz	jam tomorrow i.
49	Deyim	gelecek vaat eden kimse	up-and-comer i.
50	Deyim	bekleneni ya da vaat edileni yapmak	come up with (or deliver or produce) the goods f.
51	Deyim	mükafat vaat ederek bir işi yaptırmaya çalışmak	dangle a carrot in front of (one) f.
52	Deyim	mükafat vaat ederek bir işi yaptırmaya çalışmak	dangle a carrot in front of someone f.
53	Deyim	mükafat vaat ederek bir işi yaptırmaya çalışmak	offer someone a carrot f.
54	Deyim	gelecek vaat etmek	one's future looks bright f.
55	Deyim	(vaat vb) yerine getirmek	make good f.
56	Deyim	vaat olarak kalmak	be dead on the vine f.
Speaking
57	Konuşma	sana vaat edilen tek ödül	the only prize they guarantee expr.
Trade/Economic
58	Ticaret/Ekonomi	şifahi vaat	oral promise i.
59	Ticaret/Ekonomi	sözlü vaat	oral promise i.
60	Ticaret/Ekonomi	vaat etmek	bid f.
Law
61	Hukuk	ilanen vaat	public promise i.
62	Hukuk	sözlü vaat	oral promise i.
63	Hukuk	vaat eden	promiser i.
64	Hukuk	(roma hukuku) tek taraflı vaat	pollicitation i.
65	Hukuk	tek taraflı vaat içeren	nude s.
66	Hukuk	vaat içeren	promissory s.
Politics
67	Siyasal	sözlü vaat	oral promise i.
Literature
68	Edebiyat	boş söz/vaat	rash promise i.
69	Edebiyat	boş söz/vaat	blind promise i.
70	Edebiyat	boş söz/vaat	rash boon i.
Religious
71	Dini	inananlara cennette yeniden doğmayı vaat eden budist inancı	amidism i.
72	Dini	inananlara cennette yeniden doğmayı vaat eden budist inancına sahip kimse	amidist i.
73	Dini	inananlara cennette yeniden doğmayı vaat eden budist inancına ait veya ilgili	amidist s.
Card
74	İskambil	(briç) rakiplerin deklare/vaat ettiği renkleri söyleme	cue bid i.
75	İskambil	(briç) rakiplerin deklare veya vaat ettiği renkleri söyleme	cue f.