|
Kategori |
İngilizce |
Türkçe |
|
General |
|
1 |
Genel |
whip hand i.
|
avantaj |
|
2 |
Genel |
whip snake i.
|
kamçılı yılan |
|
3 |
Genel |
whip scorpion i.
|
kamçılı akrep |
|
4 |
Genel |
whip hand i.
|
üstünlük |
|
5 |
Genel |
weed whip i.
|
ot biçme makinesi |
|
6 |
Genel |
whip antenna i.
|
çubuk anten |
|
7 |
Genel |
bull whip i.
|
kırbaç |
|
8 |
Genel |
tail whip i.
|
bisikleti altından çıkararak direksiyonundan tutmak suretiyle aksi istikamette çevirerek döndürme hareketi |
|
9 |
Genel |
buggy whip i.
|
faytoncu kırbacı |
|
10 |
Genel |
weed-whip i.
|
ot biçici |
|
11 |
Genel |
weed-whip i.
|
ot biçme makinesi |
|
12 |
Genel |
blacksnake whip i.
|
uzun ve ağır bir tür kırbaç |
|
13 |
Genel |
whip hand i.
|
kırbaç tutan el |
|
14 |
Genel |
whip hand i.
|
kırbaç tutulan el |
|
15 |
Genel |
single whip i.
|
tekli makara |
|
16 |
Genel |
whip off f.
|
uçurmak |
|
17 |
Genel |
whip off f.
|
hızla çıkarmak |
|
18 |
Genel |
whip something off f.
|
bir giysiyi çıkarıvermek |
|
19 |
Genel |
whip round f.
|
şiddetle esmek (rüzgar) |
|
20 |
Genel |
whip around f.
|
şiddetle esmek (rüzgar) |
|
21 |
Genel |
whip out f.
|
çekivermek |
|
22 |
Genel |
whip off f.
|
bir koşu gitmek |
|
23 |
Genel |
whip over f.
|
şiddetle esmek (rüzgar) |
|
24 |
Genel |
whip out f.
|
çabucak çıkmak |
|
25 |
Genel |
whip off f.
|
çabucak gitmek |
|
26 |
Genel |
whip someone away f.
|
birini götürüvermek |
|
27 |
Genel |
whip back f.
|
çabucak dönmek |
|
28 |
Genel |
whip across f.
|
çabucak gitmek |
|
29 |
Genel |
whip up f.
|
uyandırmak |
|
30 |
Genel |
whip round f.
|
çabucak gitmek |
|
31 |
Genel |
have the whip hand of f.
|
üstünlük sağlamak |
|
32 |
Genel |
whip out f.
|
birden çekmek |
|
33 |
Genel |
whip up f.
|
kamçılamak |
|
34 |
Genel |
whip up f.
|
kışkırtmak |
|
35 |
Genel |
crack a whip f.
|
kamçı şaklatmak |
|
36 |
Genel |
whip up f.
|
tahrik etmek |
|
37 |
Genel |
have the whip hand of f.
|
avantaj sağlamak (birisine karşı) |
|
38 |
Genel |
whip something away f.
|
bir şeyi kapıvermek |
|
39 |
Genel |
whip round f.
|
bir koşu gitmek |
|
40 |
Genel |
whip away f.
|
kapmak |
|
41 |
Genel |
whip up f.
|
yaratıvermek |
|
42 |
Genel |
whip over f.
|
bir koşu gitmek |
|
43 |
Genel |
whip across f.
|
şiddetle esmek (rüzgar) |
|
44 |
Genel |
whip up f.
|
yapıvermek |
|
45 |
Genel |
get the whip hand of f.
|
üstünlük sağlamak |
|
46 |
Genel |
whip out f.
|
çıkıvermek |
|
47 |
Genel |
whip out f.
|
birdenbire çıkarmak |
|
48 |
Genel |
whip up f.
|
artırmak |
|
49 |
Genel |
whip around f.
|
çabucak gitmek |
|
50 |
Genel |
whip up f.
|
çırpmak |
|
51 |
Genel |
whip out f.
|
çıkarıvermek |
|
52 |
Genel |
whip around f.
|
bir koşu gitmek |
|
53 |
Genel |
whip in f.
|
girivermek |
|
54 |
Genel |
whip up f.
|
çalkalamak |
|
55 |
Genel |
whip over f.
|
çabucak gitmek |
|
56 |
Genel |
give a blow with a whip f.
|
kamçı vurmak |
|
57 |
Genel |
get the whip hand of f.
|
avantaj sağlamak (birisine karşı) |
|
58 |
Genel |
whip across f.
|
bir koşu gitmek |
|
59 |
Genel |
whip up f.
|
hızlandırmak |
|
60 |
Genel |
whip something on f.
|
bir giysiyi giyivermek |
|
61 |
Genel |
get the whip hand of somebody f.
|
üstünlük sağlamak |
|
62 |
Genel |
whip up f.
|
hız vermek |
|
63 |
Genel |
whip up one's interest f.
|
ilgisini çekmek |
|
64 |
Genel |
whip up one's interest f.
|
ilgisini uyandırmak |
|
65 |
Genel |
have a whip-round f.
|
para toplamak |
|
66 |
Genel |
whip up f.
|
teşvik etmek |
|
67 |
Genel |
whip (away) f.
|
ani ve hızlı bir şekilde çekmek |
|
68 |
Genel |
whip (away) f.
|
ani ve hızlı bir şekilde çıkarmak |
|
69 |
Genel |
whip (on) f.
|
(kırbaçlayarak) zorlamak |
|
70 |
Genel |
whip (on) f.
|
(kırbaçlayarak) teşvik etmek |
|
71 |
Genel |
whip (on) f.
|
(kırbaçlayarak) baskı yapmak |
|
72 |
Genel |
whip (on) f.
|
(kırbaçlayarak) mecbur etmek |
|
73 |
Genel |
whip (out) f.
|
(kırbaçlayarak) zorlamak |
|
74 |
Genel |
whip (out) f.
|
(kırbaçlayarak) teşvik etmek |
|
75 |
Genel |
whip (out) f.
|
(kırbaçlayarak) baskı yapmak |
|
76 |
Genel |
whip (out) f.
|
(kırbaçlayarak) mecbur etmek |
|
77 |
Genel |
whip (off) f.
|
(kırbaçlayarak) zorlamak |
|
78 |
Genel |
whip (off) f.
|
(kırbaçlayarak) teşvik etmek |
|
79 |
Genel |
whip (off) f.
|
(kırbaçlayarak) baskı yapmak |
|
80 |
Genel |
whip (off) f.
|
(kırbaçlayarak) mecbur etmek |
|
81 |
Genel |
whip (down) f.
|
hızla gelmek |
|
82 |
Genel |
whip (down) f.
|
hızla gitmek |
|
83 |
Genel |
whip (into) f.
|
hızla gelmek |
|
84 |
Genel |
whip (into) f.
|
hızla gitmek |
|
85 |
Genel |
whip (out of) f.
|
hızla gelmek |
|
86 |
Genel |
whip (out of) f.
|
hızla gitmek |
|
87 |
Genel |
whip out f.
|
hızla halletmek |
|
88 |
Genel |
whip out f.
|
hızla tamamlamak |
|
89 |
Genel |
pistol-whip f.
|
tabancayla dövmek |
|
90 |
Genel |
pistol-whip f.
|
tabancayla kafaya veya yüze vurmak |
|
91 |
Genel |
having a whip s.
|
kamçılı |
|
92 |
Genel |
whip and spur zf.
|
en yüksek hızla |
|
Phrasals |
|
93 |
Öbek Fiiller |
whip in f.
|
bir araya getirmek |
|
94 |
Öbek Fiiller |
whip in f.
|
bir arada tutmak |
|
95 |
Öbek Fiiller |
whip in f.
|
toplamak |
|
96 |
Öbek Fiiller |
whip by f.
|
yanından şiddetli/çok hızlı bir şekilde geçmek |
|
97 |
Öbek Fiiller |
whip by f.
|
(su/hava) girdaplar oluşturarak geçmek/akmak |
|
98 |
Öbek Fiiller |
whip by f.
|
yanından kırbaç/rüzgar/fırtına gibi geçmek |
|
99 |
Öbek Fiiller |
whip something on f.
|
bir şeyi kamçılayıp/kırbaçlayıp durmak |
|
100 |
Öbek Fiiller |
whip up something f.
|
çabucak yiyecek bir şeyler hazırlamak |
|
101 |
Öbek Fiiller |
whip someone up f.
|
cesaretlendirmek/kamçılamak |
|
102 |
Öbek Fiiller |
whip something up f.
|
çabucak yiyecek bir şeyler hazırlamak |
|
103 |
Öbek Fiiller |
whip someone up something f.
|
çabucak yiyecek bir şeyler hazırlatmak |
|
104 |
Öbek Fiiller |
whip (something written) off to someone f.
|
hızla (mektup) yazmak |
|
105 |
Öbek Fiiller |
whip someone around f.
|
hızla döndürmek |
|
106 |
Öbek Fiiller |
whip something off f.
|
hızla/çabucak yapıvermek |
|
107 |
Öbek Fiiller |
whip something away (from someone) f.
|
hızla kapıp/çalıp uzaklaşmak |
|
108 |
Öbek Fiiller |
whip something out f.
|
hızla/çabucak yapıvermek |
|
109 |
Öbek Fiiller |
whip into something f.
|
hızla gitmek/girmek |
|
110 |
Öbek Fiiller |
whip up something f.
|
(rüzgarla/fırtınayla) şiddetini artırmak/(dalga vb) azgınlaşmak |
|
111 |
Öbek Fiiller |
whip something away (from someone) f.
|
(cüzdan vb.) kapıp kaçmak |
|
112 |
Öbek Fiiller |
whip something off f.
|
(elbise vb) hızla çıkarmak |
|
113 |
Öbek Fiiller |
whip something up f.
|
(rüzgarla/fırtınayla) şiddetini artırmak/(dalga vb) azgınlaşmak |
|
114 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
(bir şeyi) çırpmak |
|
115 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
(bir şeyi) içine karıştırmak |
|
116 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
(bir şeyi) bir hale gelene kadar çırpmak/karıştırmak |
|
117 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
(bir şeyi) çırpıp/karıştırıp bir hale getirmek |
|
118 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
telaşla (bir yere) dalmak |
|
119 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
aceleyle (bir yere) girmek |
|
120 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
hızla (bir yere) dalmak |
|
121 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
bir duruma kışkırtmak |
|
122 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
bir duruma tahrik etmek |
|
123 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
bir duruma sevk etmek |
|
124 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
kabul edilebilir bir duruma sokmak |
|
125 |
Öbek Fiiller |
whip into (something) f.
|
iyi bir duruma getirmek |
|
126 |
Öbek Fiiller |
whip something into something f.
|
çırparak bir şeyi bir şeye karıştırmak |
|
127 |
Öbek Fiiller |
whip something into something f.
|
çırparak bir şeyi bir şeye yedirmek |
|
128 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
çırparak bir şey haline getirmek |
|
129 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
karıştırarak bir şey haline getirmek |
|
130 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
bir ruh haline sevk etmek |
|
131 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
coşturmak |
|
132 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
heyecan uyandırmak |
|
133 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
bir ruh haline kışkırtmak |
|
134 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
coşku uyandırmak |
|
135 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
bir ruh halini tetiklemek |
|
136 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
kamçılayarak itaat ettirmek |
|
137 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
dayakla yola getirmek |
|
138 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
döverek itaat ettirmek |
|
139 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
zorla yola getirmek |
|
140 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
zor kullanarak itaat ettirmek |
|
141 |
Öbek Fiiller |
whip into f.
|
zorla uyumlu hale getirmek |
|
142 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
-den hızla geçmek |
|
143 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
'-den şiddetle geçmek |
|
144 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
içinden kırıp geçmek |
|
145 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
altını üstüne getirip gitmek |
|
146 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
yıkıp geçmek |
|
147 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızla içinden geçmek |
|
148 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızlı hızlı/hızlıca bitirmek |
|
149 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızlı hızlı/hızlıca tamamlamak |
|
150 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
kolaylıkla bitirmek/tamamlamak |
|
151 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hemen bitirmek/tamamlamak |
|
152 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
tamamen/düzgünce karıştırmak |
|
153 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
içine tamamen karıştırmak/yedirmek |
|
154 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
iyice karıştırmak |
|
155 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
iyice çırpmak |
|
156 |
Öbek Fiiller |
whip through something f.
|
bir şeyi hızlı hızlı/hızlıca bitirmek |
|
157 |
Öbek Fiiller |
whip through something f.
|
bir şeyi hızlı hızlı/hızlıca tamamlamak |
|
158 |
Öbek Fiiller |
whip through something f.
|
hemen bitirmek/tamamlamak |
|
159 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızla ilerleme kaydetmek |
|
160 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızlıca okumak |
|
161 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızlıca göz atmak |
|
162 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
iyice çırpıp köpürtmek |
|
163 |
Öbek Fiiller |
whip up f.
|
hazırlayıvermek |
|
164 |
Öbek Fiiller |
whip up f.
|
yenmek |
|
165 |
Öbek Fiiller |
whip up f.
|
üstün gelmek |
|
166 |
Öbek Fiiller |
whip up f.
|
geride bırakmak |
|
167 |
Öbek Fiiller |
whip up on f.
|
yenmek |
|
168 |
Öbek Fiiller |
whip up on f.
|
üstün gelmek |
|
169 |
Öbek Fiiller |
whip up on f.
|
geride bırakmak |
|
170 |
Öbek Fiiller |
whip (one) off to (some place) f.
|
(birini) hızla (bir yere) götürmek |
|
171 |
Öbek Fiiller |
whip (one) off to (some place) f.
|
(birini) birden alıp (bir yere) götürmek |
|
172 |
Öbek Fiiller |
whip (one) off to (some place) f.
|
(birini) çabucak (bir yere) taşımak |
|
173 |
Öbek Fiiller |
whip (one) off to (some place) f.
|
(birini) çabucak alıp (bir yere) taşımak |
|
174 |
Öbek Fiiller |
whip (one) off to (some place) f.
|
(birini) alıp (bir yere) uçurmak |
|
175 |
Öbek Fiiller |
whip off f.
|
hızla yazmak |
|
176 |
Öbek Fiiller |
whip off f.
|
(kıyafeti) hızla çıkarmak |
|
177 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızla geçmek |
|
178 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızla gözden geçirmek |
|
179 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
hızla incelemek |
|
180 |
Öbek Fiiller |
whip through f.
|
yalapşap yapmak |
|
181 |
Öbek Fiiller |
whip (someone or something) on f.
|
(birinin/bir şeyin) bir yerini kırbaçlamak |
|
182 |
Öbek Fiiller |
whip (someone or something) on f.
|
(birinin/bir şeyin) bir yerine kırbaçla vurmak |
|
183 |
Öbek Fiiller |
whip (someone or something) on f.
|
(birinin/bir şeyin) bir yerini kamçılamak |
|
184 |
Öbek Fiiller |
whip (someone or something) on f.
|
(birini/bir şeyi kırbaçlayarak) zorlamak |
|
185 |
Öbek Fiiller |
whip (someone or something) on f.
|
(birini/bir şeyi kırbaçlayarak) teşvik etmek |
|
186 |
Öbek Fiiller |
whip (someone or something) on f.
|
(birine/bir şeye) vurarak devam etmeye zorlamak |
|
187 |
Öbek Fiiller |
whip down f.
|
hızla getirmek |
|
188 |
Öbek Fiiller |
whip down f.
|
hızla indirmek |
|
189 |
Öbek Fiiller |
whip down f.
|
hızla vurmak |
|
190 |
Öbek Fiiller |
whip into a state f.
|
bir hale gelene kadar çırpmak/karıştırmak |
|
191 |
Öbek Fiiller |
whip into a state f.
|
çırpıp/karıştırıp bir hale getirmek |
|
192 |
Öbek Fiiller |
whip into doing f.
|
döverek/kırbaçlayarak birisine yaptırmak |
|
193 |
Öbek Fiiller |
whip off to f.
|
çabucak alıp (bir yere) taşımak |
|
194 |
Öbek Fiiller |
whip off to f.
|
hızla (bir yere) götürmek |
|
195 |
Öbek Fiiller |
whip off to f.
|
birden alıp (bir yere) götürmek |
|
196 |
Öbek Fiiller |
whip off to f.
|
çabucak (bir yere) taşımak |
|
197 |
Öbek Fiiller |
whip off to f.
|
alıp (bir yere) uçurmak |
|
Colloquial |
|
198 |
Konuşma Dili |
whip (one) f.
|
(birini) yenmek |
|
199 |
Konuşma Dili |
whip (one) f.
|
(birini) alt etmek |
|
200 |
Konuşma Dili |
whip (one) f.
|
(birini) hezimete uğratmak |
|
201 |
Konuşma Dili |
whip-smart s.
|
çok zeki |
|
202 |
Konuşma Dili |
whip-smart s.
|
zehir gibi |
|
Idioms |
|
203 |
Deyim |
fair shake of the whip i.
|
eşit şans |
|
204 |
Deyim |
buggy whip i.
|
eski moda |
|
205 |
Deyim |
a fair crack of the whip i.
|
eşit fırsat |
|
206 |
Deyim |
fair shake of the whip i.
|
eşit fırsat |
|
207 |
Deyim |
fair crack of the whip i.
|
eşit şans |
|
208 |
Deyim |
a fair crack of the whip i.
|
ele geçen şans |
|
209 |
Deyim |
fair crack of the whip i.
|
eşit fırsat |
|
210 |
Deyim |
a fair crack of the whip i.
|
kendini kanıtlayabilme fırsatı |
|
211 |
Deyim |
buggy whip i.
|
modası geçmiş |
|
212 |
Deyim |
a fair crack of the whip i.
|
verilecek uygun şans |
|
213 |
Deyim |
whip the cat f.
|
cimrilik yapmak |
|
214 |
Deyim |
whip the cat f.
|
(terzi, marangoz) ev ev dolaşıp çalışmak |
|
215 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
çok sarhoş olmak |
|
216 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
kadehleri birbirine ardına yuvarlamak |
|
217 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
çok içki içmek |
|
218 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
işten kaytarmak |
|
219 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
görevden kaçmak |
|
220 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
işe gitmemek |
|
221 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
dalga geçmek |
|
222 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
şaka yapmak |
|
223 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
eşek şakası yapmak |
|
224 |
Deyim |
whip the cat [obsolete] f.
|
kapı kapı dolaşıp geçici işlerde çalışmak |
|
225 |
Deyim |
whip the cat [australia/new zealand] f.
|
şikayet etmek |
|
226 |
Deyim |
whip the cat [australia/new zealand] f.
|
sızlanmak |
|
227 |
Deyim |
whip the cat [australia/new zealand] f.
|
yakınmak |
|
228 |
Deyim |
whip the cat [australia/new zealand] f.
|
pişman olmak |
|
229 |
Deyim |
whip the cat [australia/new zealand] f.
|
pişmanlık duymak |
|
230 |
Deyim |
knock/lick/whip something into shape f.
|
adam etmek |
|
231 |
Deyim |
give somebody a fair crack of the whip (brit) f.
|
birine bir şans vermek |
|
232 |
Deyim |
give somebody a fair crack of the whip f.
|
birisine şans tanımak |
|
233 |
Deyim |
knock/lick/whip something into shape f.
|
biçim vermek |
|
234 |
Deyim |
give someone a fair crack of the whip f.
|
birine bir fırsat vermek |
|
235 |
Deyim |
give somebody a fair crack of the whip f.
|
birisine fırsat vermek |
|
236 |
Deyim |
whip someone or something into shape f.
|
daha iyi bir hale getirmek |
|
237 |
Deyim |
whip someone into doing something f.
|
döverek/kırbaçlayarak birisine bir şey yaptırmak |
|
238 |
Deyim |
crack the whip f.
|
despot davranışlar sergilemek |
|
239 |
Deyim |
whip someone or something into shape f.
|
hale yola koymak |
|
240 |
Deyim |
go out with the buggy whip f.
|
modası geçmek |
|
241 |
Deyim |
have/hold the whip hand f.
|
kontrolü/gücü/yetkiyi elinde bulundurmak |
|
242 |
Deyim |
crack the whip f.
|
kamçıyı eline almak |
|
243 |
Deyim |
knock/lick/whip something into shape f.
|
şekle sokmak |
|
244 |
Deyim |
crack the whip f.
|
yetkisini tümüyle kullanmak |
|
245 |
Deyim |
pencil whip f.
|
sahte belge düzenlemek |
|
246 |
Deyim |
pencil whip f.
|
asılsız belge düzenlemek |
|
247 |
Deyim |
pencil whip f.
|
yapılmayan işleri yapılmış gibi gösteren bir belge düzenlemek |
|
248 |
Deyim |
pencil whip f.
|
sahte belgeyi onaylamak |
|
249 |
Deyim |
pencil whip f.
|
belgeyi kontrol etmeden onaylamak |
|
250 |
Deyim |
pencil whip f.
|
belgeyi onaylayıp geçmek |
|
251 |
Deyim |
get the whip hand f.
|
üstünlük sağlamak |
|
252 |
Deyim |
get the whip hand f.
|
üstünlüğü olmak |
|
253 |
Deyim |
get the whip hand f.
|
sözü geçmek |
|
254 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand (over somebody) f.
|
(biri üstünde) üstünlük sağlamak |
|
255 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand (over somebody) f.
|
(biri üzerinde) üstünlüğü olmak |
|
256 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand (over somebody) f.
|
(birine) sözü geçmek |
|
257 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand f.
|
kontrolü/gücü/yetkiyi elinde bulundurmak |
|
258 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand f.
|
üstünlük sağlamak |
|
259 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand f.
|
avantaj sağlamak, elde etmek |
|
260 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand (over somebody) f.
|
(birine karşı) kontrolü/gücü/yetkiyi elinde bulundurmak |
|
261 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand (over somebody) f.
|
(birine karşı) üstünlük sağlamak |
|
262 |
Deyim |
get/have/hold the whip hand (over somebody) f.
|
(birine karşı) avantaj sağlamak, elde etmek |
|
263 |
Deyim |
give (one) a fair crack of the whip f.
|
(birine) bir fırsat vermek |
|
264 |
Deyim |
give (one) a fair crack of the whip f.
|
(birine) şans tanımak |
|
265 |
Deyim |
give (one) a fair crack of the whip f.
|
(birine) adilce bir şans vermek |
|
266 |
Deyim |
have other cats to whip f.
|
yapacak daha önemli/ilginç işleri olmak |
|
267 |
Deyim |
have other cats to whip f.
|
yapacak başka işleri olmak |
|
268 |
Deyim |
have other cats to whip f.
|
aklında başka bir şey olmak |
|
269 |
Deyim |
have other cats to whip f.
|
başka bir işi olmak |
|
270 |
Deyim |
have the whip hand f.
|
avantajı elinde bulundurmak |
|
271 |
Deyim |
have the whip hand f.
|
avantaj sağlamak |
|
272 |
Deyim |
have the whip hand f.
|
kontrolü/gücü/yetkiyi elinde bulundurmak |
|
273 |
Deyim |
have the whip hand f.
|
üstünlük sağlamak |
|
274 |
Deyim |
hold the whip hand f.
|
avantajı elinde bulundurmak |
|
275 |
Deyim |
hold the whip hand f.
|
avantaj sağlamak |
|
276 |
Deyim |
hold the whip hand f.
|
kontrolü/gücü/yetkiyi elinde bulundurmak |
|
277 |
Deyim |
hold the whip hand f.
|
üstünlük sağlamak |
|
278 |
Deyim |
whip something/someone into shape f.
|
birini/bir şeyi daha iyi duruma getirmek |
|
279 |
Deyim |
whip something/someone into shape f.
|
birini/bir şeyi biçime/şekle sokmak |
|
280 |
Deyim |
whip something/someone into shape f.
|
birini/bir şeyi adam etmek |
|
281 |
Deyim |
whip something/someone into shape f.
|
birine/bir şeye biçim vermek |
|
282 |
Deyim |
whip something/someone into shape f.
|
birini/bir şeyi yoluna koymak |
|
283 |
Deyim |
whip something/someone into shape f.
|
birini/bir şeyi düzene sokmak |
|
284 |
Deyim |
whip someone or something into shape f.
|
birini/bir şeyi daha iyi bir hale getirmek |
|
285 |
Deyim |
whip someone or something into shape f.
|
birini/bir şeyi hale yola koymak |
|
286 |
Deyim |
whip someone or something into shape f.
|
birini/bir şeyi adam etmek |
|
287 |
Deyim |
whip something into shape f.
|
bir şeyi daha iyi bir hale getirmek |
|
288 |
Deyim |
whip something into shape f.
|
bir şeyi hale yola koymak |
|
289 |
Deyim |
whip something into shape f.
|
bir şeyi adam etmek |
|
290 |
Deyim |
whip something into shape f.
|
bir şeyi şekle sokmak |
|
291 |
Deyim |
whip into shape f.
|
daha iyi bir hale getirmek |
|
292 |
Deyim |
whip into shape f.
|
hale yola koymak |
|
293 |
Deyim |
whip into shape f.
|
şekle sokmak |
|
294 |
Deyim |
whip into shape f.
|
adam etmek |
|
295 |
Deyim |
whip the devil around the stump [obsolete] f.
|
kaçamak davranmak |
|
296 |
Deyim |
whip the devil around the stump [obsolete] f.
|
sahtekarlık yapmak |
|
297 |
Deyim |
whip the devil around the stump [obsolete] f.
|
hile yapmak |
|
298 |
Deyim |
whip the devil around the stump [obsolete] f.
|
şeytanlık yapmak |
|
299 |
Deyim |
whip the devil around the stump [obsolete] f.
|
işi dolandırmak |
|
300 |
Deyim |
whip the devil around the stump [obsolete] f.
|
kurnazlık yapmak |
|
301 |
Deyim |
(as) sharp as a whip s.
|
keskin zekalı |
|
302 |
Deyim |
(as) sharp as a whip s.
|
kıvrak zekalı |
|
303 |
Deyim |
(as) sharp as a whip s.
|
hazırcevap |
|
304 |
Deyim |
(as) smart as a whip s.
|
kıvrak zekalı |
|
305 |
Deyim |
(as) smart as a whip s.
|
hazırcevap |
|
306 |
Deyim |
smart as a whip expr.
|
akıl küpü |
|
307 |
Deyim |
buggy whip expr.
|
demode |
|
308 |
Deyim |
smart as a whip expr.
|
çok akıllı |
|
309 |
Deyim |
sharp as a whip expr.
|
cin gibi |
|
310 |
Deyim |
as sharp as a whip expr.
|
cin gibi |
|
311 |
Deyim |
as smart as a whip expr.
|
cin gibi |
|
312 |
Deyim |
smart as a whip expr.
|
cin gibi |
|
313 |
Deyim |
whip and spur expr.
|
derhal |
|
Trade/Economic |
|
314 |
Ticaret/Ekonomi |
whip-round i.
|
hazırlıksız para toplama |
|
315 |
Ticaret/Ekonomi |
whip-round i.
|
doğaçlama yapılan para koleksiyonu |
|
316 |
Ticaret/Ekonomi |
whip-round [uk] i.
|
genellikle yardım amaçlı para toplama |
|
317 |
Ticaret/Ekonomi |
whip-round f.
|
hazırlıksız bir şekilde para toplamak |
|
Politics |
|
318 |
Siyasal |
three-line whip i.
|
çok önemli oylama |
|
319 |
Siyasal |
whip in f.
|
bir araya gelmek |
|
320 |
Siyasal |
whip in f.
|
toplanmak |
|
Technical |
|
321 |
Teknik |
whip check i.
|
basınçlı hortumların bağlantı yerlerinden ayrılıp savrulmasını önleyen bağlantı malzemesi |
|
322 |
Teknik |
whip stoll i.
|
çekişle perdövites |
|
323 |
Teknik |
whip antenna i.
|
çubuk anten |
|
324 |
Teknik |
whip roll i.
|
dokuma tezgahındaki taraklar arkasındaki rulo veya çubuk |
|
325 |
Teknik |
whip socket i.
|
genellikle bir arabanın ön kısmına kırbaç koymak için monte edilen bir tutucu |
|
326 |
Teknik |
whip socket i.
|
kamçı ucunun bağlandığı kamçı sapı |
|
327 |
Teknik |
whip socket i.
|
kırbaç sapının içine koyulduğu yuva |
|
328 |
Teknik |
whip top i.
|
topaç |
|
329 |
Teknik |
whip-shaped s.
|
şekli kamçıya benzeyen |
|
330 |
Teknik |
whip-shaped s.
|
uzun, ince, yuvarlak ve sivrilen |
|
Telecom |
|
331 |
Telekom |
whip antenna i.
|
çubuk anten |
|
Mechanic |
|
332 |
Mekanik |
whip crane i.
|
yükün asıldığı küçük bir tamburu olup aynı aks üzerinde halat etrafında döndürülerek yükün çıkarıldığı daha büyük bir tamburu olan bir basit vinç |
|
333 |
Mekanik |
whip gin i.
|
çarkı üzerinden halat geçen basit makara takımı |
|
Construction |
|
334 |
İnşaat |
whip line i.
|
yardımcı vinç/halat |
|
Woodworking |
|
335 |
Ağaç İşleri |
whip saw i.
|
tomruk testeresi |
|
Automotive |
|
336 |
Otomotiv |
whip aerial i.
|
kırbaç anten |
|
Aeronautic |
|
337 |
Havacılık |
whip stoll i.
|
çekişle perdövites |
|
Gastronomy |
|
338 |
Mutfak |
wire whip i.
|
çırpma teli |
|
339 |
Mutfak |
whip up f.
|
(yemek, içki bir şeyi) hızla yapmak |
|
340 |
Mutfak |
whip up f.
|
(sıvıyı) havalandırmak ve köpürtmek için hızla çırpmak |
|
Marine Biology |
|
341 |
Deniz Biyolojisi |
sea whip i.
|
gorgonian mercanı |
|
342 |
Deniz Biyolojisi |
sea whip i.
|
yelpaze mercanı |
|
343 |
Deniz Biyolojisi |
whip ray i.
|
fulya balığı |
|
344 |
Deniz Biyolojisi |
whip ray i.
|
vatoz balığı |
|
Zoology |
|
345 |
Zooloji |
whip scorpion i.
|
kamçılı akrep |
|
346 |
Zooloji |
spotted whip snake i.
|
kocabaş yılan |
|
347 |
Zooloji |
whip-scorpion i.
|
akrebi andıran zehirsiz bir örümceğimsi hayvan |
|
Botanic |
|
348 |
Botanik |
whip graft i.
|
daldırma aşı |
|
349 |
Botanik |
whip graft i.
|
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi |
|
350 |
Botanik |
whip and tongue graft i.
|
daldırma aşı |
|
351 |
Botanik |
whip and tongue graft i.
|
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi |
|
352 |
Botanik |
whip-poor-will (cypripedium acaule) i.
|
terlik orkide |
|
353 |
Botanik |
whip-poor-will (cypripedium acaule) i.
|
venüs çarığı |
|
Agriculture |
|
354 |
Tarım |
whip graft i.
|
aşı yapılan gövde ile aşılık filizin kesilip kesilen yüzeylerin bir araya getirilmesi ile yapılan bitki aşılaması |
|
355 |
Tarım |
whip grafting i.
|
bir aşılama tekniği |
|
Breeding |
|
356 |
Hayvancılık |
stock whip i.
|
(besi hayvanları için kullanılan) kısa saplı kırbaç |
|
Apiculture |
|
357 |
Arıcılık |
giant whip i.
|
dev kamçı |
|
Hunting |
|
358 |
Silah/Atıcılık |
whip in f.
|
av köpeklerini idare eden kimsenin görevlerini yerine getirmek |
|
359 |
Silah/Atıcılık |
whip in f.
|
kırbaçlayarak tazıların sürüden ayrılmasını önlemek |
|
Football |
|
360 |
Futbol |
whip a cross f.
|
orta kesmek |
|
361 |
Futbol |
whip a cross f.
|
orta açmak |
|
362 |
Futbol |
whip a cross f.
|
topu içeri çevirmek |
|
363 |
Futbol |
whip in f.
|
kale ağzına hızlı pas atmak |
|
Cinema |
|
364 |
Sinema |
whip pan i.
|
bulanık çevrilime |
|
365 |
Sinema |
whip pan i.
|
hızlı çevrinme |
|
366 |
Sinema |
whip pan i.
|
yıldırım geçişi |
|
Ornithology |
|
367 |
Kuşbilim |
whip-poor-will (caprimulgus arizonae) i.
|
kuzey ve orta amerika'ya özgü kahverengi, siyah ve gri alacalı tüyleri olan bir çobanaldatan kuşu |
|
368 |
Kuşbilim |
whip-tom-kelly (vireo altiloquus) i.
|
batı hint adaları ve florida'ya özgü bir vireo kuşu |
|
Reptiles |
|
369 |
Sürüngenler |
whip snake i.
|
kırbaç yılanıgiller familyasına ait coluber cinsinden olan uzun, ince ve hızlı hareket eden zehirsiz yılan türleri |
|
370 |
Sürüngenler |
whip snake i.
|
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
|
371 |
Sürüngenler |
emerald whip snake i.
|
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
|
372 |
Sürüngenler |
whip snake i.
|
asya'ya özgü boigid cinsinden olan kafası yaprağa benzer bir yılan |
|
373 |
Sürüngenler |
whip snake i.
|
avustralya'ya özgü demansia ve denisonia cinslerinden olan zehirli ancak ölümcül olmayan birkaç küçük yılan türünden biri |
|
374 |
Sürüngenler |
whip-snake i.
|
güney amerika'ya özgü uzun, parlak yeşil renkli ve zararsız bir ağaç yılanı |
|
375 |
Sürüngenler |
whip-snake i.
|
asya'ya özgü boigid cinsinden olan kafası yaprağa benzeyen yılan |
|
376 |
Sürüngenler |
whip-snake i.
|
avustralya'ya özgü birkaç zehirli kobra yılanı cinsinden biri |
|
Slang |
|
377 |
Argo |
whip (rap slang) i.
|
araba |
|
378 |
Argo |
whip-smart i.
|
hazır cevap |
|
379 |
Argo |
pussy whip i.
|
kılıbık |
|
380 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
kıç/duman attırmak |
|
381 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
fena/bir güzel benzetmek |
|
382 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
gününü göstermek |
|
383 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
darma duman etmek |
|
384 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
ağzını burnunu dağıtmak/kırmak |
|
385 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
duman etmek |
|
386 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
ağzını burnunu çarşamba pazarına çevirmek |
|
387 |
Argo |
whip (one's) ass f.
|
canına okumak |
|
388 |
Argo |
whip one’s wire f.
|
mastürbasyon yapmak |
|
389 |
Argo |
whip one’s wire f.
|
otuzbir çekmek |
|
390 |
Argo |
whip one’s wire f.
|
çavuşu tokatlamak |
|
391 |
Argo |
whip one’s wire f.
|
asılmak |
|
392 |
Argo |
whip one’s wire f.
|
bilek sporu yapmak |
|
393 |
Argo |
whip the dummy f.
|
mastürbasyon yapmak |
|
394 |
Argo |
whip the dummy f.
|
otuzbir çekmek |
|
395 |
Argo |
whip the dummy f.
|
çavuşu tokatlamak |
|
396 |
Argo |
whip the dummy f.
|
asılmak |
|
397 |
Argo |
whip the dummy f.
|
bilek sporu yapmak |
|
398 |
Argo |
whip a u-ie f.
|
u çekmek |
|
399 |
Argo |
whip a u-ie f.
|
u dönüşü yapmak |
|
400 |
Argo |
whip a u-ie f.
|
u yapmak |
|
401 |
Argo |
pussy-whip f.
|
kılıbıklaştırmak |
|
402 |
Argo |
pussy-whip f.
|
(erkeği) parmağında oynatmak |
|
Star Wars |
|
403 |
Star Wars |
the whip i.
|
kamçı (tatooine) |
|