wind - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

wind

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"wind" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 158 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
wind i. yel
wind i. rüzgar
wind f. sarmak
wind f. dolamak
General
wind i. havacıva
wind i. osuruk
wind i. kasırga
wind i. havagazı
wind i. hava gazı
wind i. dönemeç
wind i. nefes
wind i. çevirme (manivela vb'ni)
wind i. hava
wind i. gaz (mide ve bağırsaktaki)
wind i. kıvrım (nehirdeki)
wind i. haber
wind i. bora
wind i. boş laf
wind i. üfleme
wind i. gaz
wind i. viraj
wind i. hortum
wind i. saçmalık
wind i. esinti
wind i. nehir
wind i. koku
wind i. soluk
wind i. rüzgar
wind i. fırtına
wind i. nefesli çalgı
wind i. nefesli enstrüman
wind i. orkestrada nefesli çalgılar
wind i. etki
wind i. tesir
wind i. nüfus
wind i. ipucu
wind i. avın kokusunu getiren hava
wind i. bağırsak gazı
wind i. pusula yönü
wind i. sarma
wind i. sarılma
wind i. çevirme
wind i. çevrilme
wind i. dönme
wind i. döndürme
wind i. bükme
wind i. bükülme
wind i. kıvırma
wind i. kıvrılma
wind i. kıvrılarak hareket etme/ilerleme
wind i. sarım
wind i. halka
wind i. çevrim
wind i. döngü
wind i. devir
wind i. büklüm
wind i. tek dönüş
wind i. tek büküm
wind i. tek kıvrım
wind i. eğilim
wind i. trend
wind i. moda
wind i. gizli bilgi
wind i. ima
wind i. üstü kapalı söyleme
wind i. hiçlik
wind i. yokluk
wind i. altüst eden şey
wind i. bozan şey
wind i. yok eden şey
wind i. laf kalabalığı
wind i. laf salatası
wind i. kendini beğenmişlik
wind i. kendini kaf dağında görme
wind i. gösteriş
wind i. kibir
wind f. sonuçlandırmak
wind f. bükülmek
wind f. açmak (yol)
wind f. çevirmek (manivela vb'ni)
wind f. kıvrılmak
wind f. halletmek
wind f. sarılmak
wind f. bitirmek
wind f. döne döne gitmek
wind f. duymak
wind f. nefes nefese bırakmak
wind f. eğrilmek
wind f. dolaşmak
wind f. kıvrıla kıvrıla gitmek
wind f. soluklandırmak
wind f. kurmak
wind f. dolambaçlı olmak
wind f. kokusunu almak
wind f. nefes aldırmak
wind f. çevirmek
wind f. nefessiz bırakmak
wind f. koklayarak bulmak
wind f. kıvırmak
wind f. dolanmak
wind f. kurmak (saati)
wind f. gazını çıkarmak
wind f. havalandırmak
wind f. yellemek
wind f. havayı koklayarak arkasından gitmek
wind f. nefesini kesmek
wind f. soluğunu kesmek
wind f. borazan çalmak
wind f. boru öttürmek
wind f. borazan çalarak uyarmak
wind f. yumak yapmak
wind f. gizlice sokulmak
wind f. (saat/alarm) kurmak
wind f. bükmek
wind f. dönüp dolaşarak gitmek
wind f. döndürüp dolaştırarak götürmek
wind f. (atı) sola döndürmek
wind f. (atı) sola yönlendirmek
wind f. dolambaçlı bir şekilde getirmek
wind f. dönüp dolaşarak getirmek
Irregular Verb
wind f. wound - wound
Colloquial
wind i. iz
wind i. para
Technical
wind i. hava hareketi
wind i. rüzgar
wind i. eğrilik miktarı
wind i. yamulma miktarı
wind f. döndürmek
wind f. dolamak
wind f. saati kurmak
wind f. rolik sarmak
wind f. sarmak
wind f. saat kurmak
wind f. dönmek
wind f. (borulu orgda) depolanan havayı regüle etmek
wind f. (borulu orgda) depolanan havayı ayarlamak
wind f. (makarayı) sarmak
wind f. (çıkrık veya vinçle) kaldırmak
wind f. (çıkrık veya vinçle) çekmek
wind f. (makarayı) açmak
wind f. (makarayı) çözmek
Marine
wind i. gemi gövdesinin su altında kalan kısmı
Veterinary
wind i. bağırsakların hava ile dolduğu bir koyun hastalığı
wind i. bağırsaklarda şiddetli iltihaba neden olan bir koyun hastalığı
Physics
wind i. (hindistan ve japonya'da) beş ana elementten biri
Zoology
wind f. (at, eşek) soluklanması için dinlendirmek
wind f. soluklandırmak
Geography
wind i. rüzgar
wind i. wyoming'de bir nehir
Hunting
wind i. hayvanın kokusunu tazılara taşıyan hava akımı
wind i. avcının kokusunu avına taşıyan hava akımı
Music
wind i. üflemeli çalgı çalanlar
wind i. tahtadan yapılmış üflemeli çalgılar
wind f. (korna, boru) nota veya ses üflemek
wind s. nefesli
wind s. üflemeli
Archaic
wind f. dolambaçlı ilerlemek
wind f. dönüp dolaşarak ilerlemek

"wind" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
General
wind-chill factor i. rüzgarın soğutma etkisi
strong wind i. şiddetli rüzgar
northwest wind i. karayel
dominant wind i. etkin rüzgar
fall wind i. düşüş rüzgarı
local wind i. yerel rüzgar
landing into the wind i. rüzgara karşı iniş
southeast wind i. akçayel
tail wind i. arkadan esen rüzgar
wind gauge i. rüzgar ölçer
land wind i. kara rüzgarı
wind instrument i. nefesli saz
head wind i. pruva rüzgarı
wind speed i. rüzgar hızı
southeast wind i. keşişleme
change of wind i. rüzgar değişimi
wind exposure i. rüzgara maruz kalma
landing against wind i. rüzgara karşı iniş
southwest wind i. bozyel
antitrade wind i. üstalize
trade wind i. ticaret rüzgarları
east wind i. gündoğusu
dominant wind i. baskın
gentle wind i. mutedil rüzgar
wind generator i. rüzgar jenaratörü
fair wind i. uygun rüzgar
wind mill i. rüzgar değirmeni
wind gauge i. anemometre
cardinal wind i. ana rüzgar
west wind i. batı rüzgarı
south wind i. akyel
tail wind i. rüzgar yönünün seyir halindeki araçla aynı olması
south wind i. kıble
wind rose i. rüzgargülü
wind sail i. manika
easterly wind i. gündoğusu
wind belt i. rüzgar siperi
building induced wind i. bina nedenli rüzgar
wind force i. rüzgarın beaufort ölçeğiyle ölçülen gücü
anabatic wind i. yamaç esintisi
trade wind i. tek yönlü rüzgar
wind force i. rüzgar gücü
center of wind pressure i. rüzgar basıncı merkezi
three o'clock wind i. doğudan esen rüzgar
wind turbines i. rüzgar türbinleri
wind erosion i. rüzgar erozyonu
wind power i. rüzgar gücü
wind resistant design i. rüzgara dayanıklı tasarım
wind farm i. rüzgar çiftliği
early morning wind i. seheryeli
morning wind i. seheryeli
north wind i. kuzeyden esen rüzgar
north wind i. kuzey rüzgarı
summer wind i. yaz rüzgarı
wind blowing i. rüzgar esmesi
average wind i. ortalama rüzgar
east wind i. doğudan esen rüzgar
fast wind i. (bant) hızlı sarma
north-northwest wind i. yıldızkarayel
north-east wind i. poyraz
north-northeast wind i. yıldızpoyraz
wind-pressure i. rüzgar basıncı
north wind i. poyraz
wind fail i. umulmadık yerden gelen para veya mal
wind plant i. rüzgar santrali
wind energy facility i. rüzgar santrali
wind park i. rüzgar santrali
wind farm i. rüzgar santrali
wind energy i. rüzgar enerjisi
wind energy systems i. rüzgar enerji sistemleri
wind chimes i. rüzgar çanları
sound of the wind i. rüzgarın sesi
light wind i. hafif rüzgar
wind machine i. rüzgar makinesi
wind instrument i. nefesli çalgı
noise of the wind i. rüzgarın sesi
wind on the roof i. çatıdaki rüzgar
roof wind i. çatıdaki rüzgar
dust in the wind i. rüzgarda toz
wind vane i. rüzgar gülü
wind-fueled flames i. rüzgarla azmış alevler
wind-fueled flames i. rüzgarın etkisiyle artan alevler
wind instruments i. üflemeli çalgılar
wind-up radio i. kurmalı radyo
wind of change i. değişim rüzgarı
winter wind i. kış rüzgarı
south wind i. güney rüzgarı
wind shadow i. rüzgar almayan yer
a capful of wind i. ani rüzgar
a capful of wind i. aniden esen rüzgar
wind howling i. rüzgar uğultusu
wind river shoshone i. doğu şoşonileri
wind river shoshone i. abd'nin batı wyoming eyaletindeki wind nehri'nde yaşayan yerli kabilenin üyelerine verilen isim
onshore wind i. imbat
soughing of the wind i. rüzgarın esmesi
wind up [uk] i. eşek şakası
wind up [uk] i. birini kandırmak için yapılan muziplik
wind-up i. sonuç bölümü
wind-up i. sonuç kısmı
wind-up i. sonuç
wind egg i. eksik olan şey
wind egg i. kusurlu şey
wind-up i. bir şeyi sonuçlandırma
wind side i. rüzgar tarafı
wind side i. rüzgara maruz kalan taraf
pinwheel wind collector i. oyuncak rüzgar gülü
second wind i. tazelenmiş enerji
second wind i. arttırılmış kapasite
wind-up toy i. kurmalı oyuncak
get the wind up f. korkuya kapılmak
break wind f. gaz yapmak
wind something into a ball f. bir şeyi yumak yapmak
wind up f. çekmek (manivela vb'ni çevirerek)
wind a watch f. saati kurmak
wind up f. kurmak (saat)
get wind of f. duymak
wind up f. son vermek
wind up clock f. saati kurmak
wind something into a ball f. bir şeyi sarmak
wind up f. tahrik etmek
break wind f. kokutmak
get the wind up f. ödü patlamak
wind round f. sarmak
wind round f. dolamak
wind up f. kaldırmak (manivela vb'ni çevirerek)
wind up f. bükmek
see how the wind blows f. ağız aramak
wind something up f. saat vb gibi bir şey kurmak
put the wind up somebody f. endişelendirmek
get wind of f. sezmek
wind up f. bir şeyi bir çalıştırma kolu vb kullanarak bir yere kaldırmak
break wind f. osurmak
get wind of f. haberdar olmak
break wind f. gaz çıkarmak
(wind) blow f. rüzgar esmek
get one's second wind f. soluklanıp tekrar eski formunu kazanmak (koşucu vb ilk kez yorulup soluğu kesildikten sonra)
wind up f. sarıp sarmalamak
get wind of f. kokusunu almak
wind up f. kurmak
wind a clock f. saati kurmak
get wind of f. haber almak
wind up f. bitirmek
wind round f. dolanmak
sail with the wind on the quarter f. apazlamak
break wind f. yellenmek
wind on a reel f. makaraya sarmak
wind up f. çevirmek
wind down f. çözmek
wind down f. giderek yavaşlamak
wind down f. dinlenmek
wind down f. araba camını kapamak
wind down f. kapamak
wind down f. yan gelip yatmak
wind down f. aşağı indirmek
get one's wind up f. korkmak
get one's wind up f. sinirlenmek
get one's wind up f. korkuya kapılmak
be gone with the wind f. yerinde yeller esmek
(river) wind f. nehir akmak
wind up f. heyecanlandırmak
wind up f. tasfiye etmek
wind up f. boylamak
wind up f. döndürmek
wind up f. yukarı kaldırmak
wind up f. sarmak
wind up f. yumak yapmak
wind up f. kıvırmak
wind up f. açmak
wind up f. bitmek
wind up f. araba camını açmak
wind up f. sona ermek
wind up f. kapamak (hesap)
wind someone up f. (birisine) gaz vermek
wind someone up f. gaza getirmek
get wind of f. -i öğrenmek
get the wind up f. korkmak
get wind f. kulağına dedikodu çalınmak
get wind f. kulağına gelmek
get the wind up f. korkuyla ürpermek
wind up f. (saat) kurmak
wind down f. araba camını aşağı indirmek
break wind f. pırt yapmak
wind up by doing something f. bir şey yaparak bitirmek/sonuçlandırmak
wind up with f. ile sonuçlanmak
wind up in a mental hospital f. akıl hastanesini boylamak
take the wind out of somebody's sails f. gücünü kesmek
take the wind out of somebody's sails f. şişinmesini önlemek
take the wind out of somebody's sails f. şişinmesinin önüne geçmek
take wind f. açıklanmak
take wind f. duyulmak
take wind f. herkesçe bilinmek
wind up f. bir şeyi çekmek/kaldırmak (çalıştırma kolu vb kullanarak)
wind [obsolete] f. cezbetmek
wind [obsolete] f. cazip gelmek
wind [obsolete] f. çekmek
wind [obsolete] f. ayartmak
wind [obsolete] f. akıl çelmek
wind back f. (kaseti, filmi, bandı) geri sarmak
wind back f. (kaseti, filmi, bandı) başa sarmak
wind-break f. nefesini kesmek
wind-break f. soluğunu kesmek
wind-break f. yormak
wind-break f. iflahını kesmek
close to the wind s. hemen hemen rüzgara karşı
exposed to the wind s. rüzgar alan
wind lapped s. rüzgardan koruyucu şekilde üst üste bindirilmiş
wind-pollinated s. polenleri rüzgarla taşınan
wind-broken s. nefes zorluğu çeken (atlar için)
wind-driven s. rüzgar gücü ile çalışan
wind-driven s. rüzgar ile çalışan
wind-borne s. rüzgarla taşınan
wind-borne s. rüzgarla taşınan
wind-swept s. rüzgara maruz kalan
wind-swept s. rüzgara maruz kalan
wind-swept s. rüzgarla sürüklenen
wind-up s. elle çevrilen bir yayla çalışan
before the wind zf. rüzgarın estiği istikamette
towards the wind zf. rüzgara doğru
before the wind zf. rüzgar yönünde
down the wind zf. rüzgar istikametinde
against the wind zf. rüzgarın geldiği yöne doğru
against the wind zf. rüzgara karşı olarak
up-wind zf. rüzgara karşı
up-wind zf. rüzgarın estiği yöne doğru
on a wind zf. hemen hemen rüzgara karşı
down-wind zf. rüzgarı arkadan alarak
down-wind zf. rüzgarla
wd (wind) kısalt. rüzgar
Phrasals
wind off f. çözmek
wind out f. kurtarmak
wind up f. tellerini gererek akort etmek
wind off f. açmak
wind up f. sonuçlandırmak
wind out f. zor durumdan çıkarmak
wind off f. gevşetmek
wind up f. yoluna koymak
wind up f. düzenlemek
wind something off f. açmak/çözmek
wind down f. araba camını açmak
wind around f. etrafına dolamak
wind something down f. hafifletmek/yavaşlatmak
wind something in f. makara ile içeriye sarmak
wind around f. (yol) kıvrılıp durmak
wind up in (something or some place) f. (bir şeye/yere) varmak
wind up in (something or some place) f. kendini (bir şeyde/yerde) bulmak
wind into (something) f. (bir şekilde) kıvırmak
wind into (something) f. (bir şekilde) bükmek
wind into (something) f. döndürerek (bir şekil) vermek
wind into (something) f. sarmak
wind into (something) f. (kötü bir duruma) sokmak
wind into (something) f. (bir duruma) sürüklemek
wind into (something) f. (bir duruma) çekmek/itmek
wind into something f. bir şekilde kıvrılmak
wind into something f. bir şekilde bükülmek
wind into something f. dönerek bir şekil almak
wind into something f. dolanmak
wind back f. dönüp ters yöne gitmek (yol, rota)
wind back f. geldiği yöne geri dönmek (yol, rota)
wind back f. geldiği yere geri dönmek (yol, rota)
wind back f. bir sayacı geri almak
wind back f. bir kadranın ibresini geri almak
wind back f. saati geri almak
wind back f. bir sayacı/saati önceki bir konuma getirmek
wind back f. bir sayacın/saatin gösterdiği sayıyı geri almak
wind something onto something f. bir şeyi bir şeye sarmak
wind something onto something f. bir şeyi bir şeye dolamak
wind something onto something f. bir şeyi bir şeyin üstüne sarmak/dolamak
wind something on f. bir şeyi bir şeye sarmak
wind something on f. bir şeyi bir şeye dolamak
wind something on f. bir şeyi bir şeyin üstüne sarmak/dolamak
wind up f. cinsel açıdan uyarmak
wind up f. sonuçlanmak
wind up f. bitirmek
wind up f. başarmak
wind up [uk] f. şaka yapmak
wind up [uk] f. alay etmek
wind up [uk] f. gırgır geçmek
wind up [uk] f. dalgaya almak
wind up [uk] f. tiye almak
wind off f. (organizasyonu, etkinliği) şiddetli rüzgar nedeniyle iptal etmek
wind up f. neticelendirmek
wind up f. tamamlamak
wind up f. noktalamak
wind up f. sona erdirmek
wind up f. telaşlandırmak
wind up f. coşturmak
wind up f. alevlendirmek
wind up f. döndürerek sıkmak
wind up f. bükerek sıkmak
wind up f. döndürerek sıkıştırmak
wind up f. bükerek sıkıştırmak
wind down f. rahatlatmak
wind down f. gevşetmek
wind in f. makara ile içeriye sarmak
wind in f. (bir şeyin) içine sarmak/dolamak
wind on f. üstüne sarmak
wind on f. üstüne dolamak
wind onto f. üstüne sarmak
wind onto f. üstüne dolamak
wind through (something or some place) f. bir yol/patika (bir şeyin/bir yerin) başından sonuna/bir ucundan diğer ucuna dolanarak gitmek
wind through (something or some place) f. bir yol/patika (bir şeyin/bir yerin) arasından dolanarak gitmek
wind through (something or some place) f. (bir şeyin/bir yerin) başından sonuna/bir ucundan diğer ucuna dolanarak gitmek/ilerlemek
wind through (something or some place) f. (bir şeyin/bir yerin) arasından dolanarak gitmek/ilerlemek
wind up into (something) f. (bir şeyin) içine doğru kıvrılarak gitmek
wind up into (something) f. (bir şeyin) içine doğru kıvrılarak götürmek
wind up into (something) f. kıvrılarak/dolanarak (bir şey) haline gelmek
wind up into (something) f. kıvrılarak/dolanarak (bir şey) halini almak
wind up into (something) f. kıvırıp/dolayıp (bir şey) haline getirmek
wind up into (something) f. çıldırtmak
wind up into (something) f. coşturmak
wind up into (something) f. (enerjik/coşkulu) bir hale getirmek
wind up into (something) f. (endişeli/kaygılı) bir hale sokmak
wind up into (something) f. (endişeye/kaygıya) sürüklemek
wind up into (something) f. (huzursuzluğa) sürüklemek
wind up with (someone) f. sonu (biriyle) bitmek
wind up with (someone) f. (birine) çatmak
wind up with (someone) f. (birine) kalmak
wind up with (someone) f. dönüp dolaşıp (biriyle) olmak
wind up with (someone) f. dönüp dolaşıp (birine) çatmak
wind up with (someone) f. dönüp dolaşıp (birine) kalmak
wind up with (something) f. sonunda elinde (bir şeyle) kalmak
Phrases
as the wind blows expr. akıntının yönüne göre
as the wind blows expr. rüzgarın esişine/yönüne göre
as the wind blows expr. akıntıya göre
as the wind blows expr. şartlara uyum sağlayıp değişime ayak uydurma
on the wings of the wind expr. çok hızlı
in the eye of the wind expr. rüzgarın estiği yöne doğru
Proverb
sow the wind and reap the whirlwind rüzgar eken fırtına biçer
it's an ill wind that blows nobody good her işte bir hayır vardır
no wind serves him who addresses his voyage to no certain port nereye gideceğini bilmeyen kaptana hiçbir rüzgar yardım edemez
it is an ill wind that blows no good her işte bir hayır vardır
let's throw caution to the wind atın ölümü arpadan olsun
reed before the wind lives on while mighty oaks do fall rüzgara karşı kadim meşeler devrilirken incecik sazlar ayakta kalır
hoist your sail when the wind is fair su akıyorken testiyi doldur
it's an ill wind that blows nobody good birinin felaketi diğerinin selametidir
it's an ill wind that blows nobody any good birinin felaketi diğerinin selametidir
hoist your sail when the wind is fair su akarken testiyi doldurmalı
sow the wind, reap the whirlwind rüzgar eken fırtına biçer
no wind serves him who addresses his voyage to no certain port nereye gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez
no wind favors he who has no destined port hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez
a reed before the wind lives on(, while mighty oaks do fall) rüzgara karşı kadim meşeler devrilirken incecik sazlar ayakta kalır
a reed before the wind lives on(, while mighty oaks do fall) değişime ayak uydurabilen ayakta kalır
a straw will show which way the wind blows küçük bir şey olacakların işareti olabilir
a straw will show which way the wind blows ateş olmayan yerden duman çıkmaz
it's an ill wind her işte bir hayır vardır
it's an ill wind her şerde bir hayır vardır
it's an ill wind birinin felaketi diğerinin selametidir
it's an ill wind that blows no good her işte bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no good her şerde bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no good birinin felaketi diğerinin selametidir
it's an ill wind that blows no one any good her işte bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no one any good her şerde bir hayır vardır
it's an ill wind that blows no one any good birinin felaketi diğerinin selametidir
Colloquial
bag of wind i. laf ebesi
bag of wind i. dil ebesi
bag of wind i. geveze
bag of wind i. laf salatası yapan
bag of wind i. hava cıva konuşan
bag of wind i. söyledikleri hava gazı olan
bag of wind i. cahil cahil konuşan boş kimse
bag of wind i. çok ve boş konuşan etkisiz kimse
head wind i. direnç kaynağı
breaking wind i. osurma
discharge wind without noise f. follarse
wind someone up f. birini gıcık etmek
wind someone up f. birini kızdırmak
have the wind up f. çok korkmak
give me wind f. gaz yapmak
get the wind knocked out of f. nefessiz kalmak
have the wind up f. korkusu olmak
have the wind up f. korkakça davranmak
have the wind up f. ürkmek
get the wind knocked out of f. (temaslı sporlarda karın bölgesine alınan sert bir darbe nedeniyle) bir süre nefes alamamak
wind someone up f. (birisine) gaz vermek
free as the wind expr. kuşlar gibi hür
what good wind brings you here? expr. sizi buraya hangi rüzgar attı?
wind pudding and air dip expr. hiçbir şey
wind pudding and air dip expr. rüzgar pudingi ve hava sosu
wind pudding and air dip expr. yiyecek hiçbir şey
Idioms
candle in the wind i. kırılgan, nazik şey veya durum
candle in the wind i. her an yok olabilecek şey
candle in the wind i. en ufak esintide sönebilecek bir mum ışığına benzer şey veya durum
a straw in the wind i. bir şeyin habercisi
a sheet in the wind i. çakırkeyif
second wind i. deneyimle kazanılan pratiklik
second wind i. sürekli idmanla açılan nefes
a sheet in the wind i. yarı sarhoş
wind at (one's) back i. (biri) rüzgarı arkasına alma
wind at (one's) back i. (biri) hız kazanma
a second wind i. tekrar enerjisi yerine gelme
a second wind i. birden kendini toplama
a second wind i. birden toparlanma
a second wind i. tekrar enerji dolma
a second wind i. kendinde devam edecek azmi/gücü bulma
a wind of change i. değişim rüzgarı
a wind of change i. değişim rüzgarı
candle in the wind i. çok hassas şey
candle in the wind i. çok zayıf şey
candle in the wind i. korunmasız şey
candle in the wind i. her an uçup gitmeye/yok olmaya/bozulmaya hazır şey
candle in the wind i. pamuk ipliğine bağlı şey
eye of the wind i. rüzgarın yönü
one's second wind i. soluklanma
one's second wind i. soluk alış verişi düzene girme
one's second wind i. hızını alma
spitting in the wind i. akıntıya karşı kulaç atma
spitting in the wind i. akıntıya karşı yüzme
spitting in the wind i. boşa kürek çekme
spitting into the wind i. akıntıya karşı kulaç atma
spitting into the wind i. akıntıya karşı yüzme
spitting into the wind i. boşa kürek çekme
straw in the wind i. bir şeyin habercisi
straws in the wind i. bir şeyin habercisi
sheet to the wind i. içki sarhoşluğu
sheet to the wind i. zom olma
ride the wind f. hedefsizce yaşamak
cast caution to the wind f. ihtiyatı elden bırakmak
cast caution to the wind f. riske girmek
cast caution to the wind f. tedbirli davranmaktan vazgeçmek
fling caution to the wind f. ihtiyatı elden bırakmak
fling caution to the wind f. riske girmek
fling caution to the wind f. tedbirli davranmaktan vazgeçmek
whistle in the wind f. nafile yere gayret harcamak
whistle in the wind f. boşa kürek çekmek
be in the wind f. eli kulağında olmak
carry the wind f. (at vb.) burnunu kulaklarına kadar kaldırmak
raise the wind f. para toplamak
take the wind f. avantaja sahip olmak
take the wind out of one's sails f. rüzgarını kesmek
raise the wind f. geçici tedbirlerle nakit para tedarik etmek
take the wind out of one's sails f. hevesini kaçırmak
be in the wind f. olacağından kuşkulanılmak
take the wind out of one's sails f. ilgisini kaybetmesine sebep olmak
take the wind out of one's sails f. öfkesini yatıştırmak
blow with the wind f. kendini akıntıya bırakmak
blow with the wind f. akışına bırakmak
blow with the wind f. kendini rüzgara bırakmak
be blowing in the wind [us] f. değerlendirme altında olmak
be blowing in the wind [us] f. göz önünde bulundurmak
be blowing in the wind [us] f. (konu) görüşülüyor olmak
be whistling in the wind f. olmayacak duaya amin demek
be whistling in the wind f. boş/boşa/havaya konuşmak
be whistling in the wind f. laf olsun diye konuşmak
be whistling in the wind f. hayal dünyasında yaşamak
be whistling in the wind f. atmak
be whistling in the wind f. desteksiz atmak
be whistling in the wind f. sallamak
be whistling in the wind f. kafadan sallamak
be whistling in the wind f. ayak üstü uydurmak
be whistling in the wind f. hayale kapılmak
beat the wind f. akıntıya kürek çekmek
beat the wind f. boşu boşuna uğraşmak
bend in the wind f. ağaçlar gibi eğilip kalkmak
bend in the wind f. zorluklarla başa çıkabilecek kadar esnek ve dayanıklı olmak
bend in the wind f. zor da olsa yeni koşullara uyum sağlamak
wind back the clock f. zamanı geriye almak
wind back the clock f. geçmişe dönmek
wind back the clock f. zamanda geri gitmek
leave twisting in the wind f. zor durumda bırakmak
cast stones against the wind f. artık çok geç olmak
cast stones against the wind f. artık işe yaramamak
cast stones against the wind f. boşuna çabalamak
cast stones against the wind f. rüzgara karşı işemek
see how the wind blows f. ağız aramak
be spitting into the wind f. akıntıya karşı kulaç atmak
be spitting in the wind f. akıntıya karşı kulaç atmak
be pissing in the wind f. akıntıya karşı kulaç atmak
be pissing into the wind f. akıntıya karşı kulaç atmak
be spitting in the wind f. akıntıya karşı yüzmek
be pissing in the wind f. akıntıya karşı yüzmek
be pissing into the wind f. akıntıya karşı yüzmek
be spitting into the wind f. akıntıya karşı yüzmek
wind up f. birini çok kızdırmak
leave somebody to twist in the wind f. birini (bir karar ile ilgili) bekletmek
get/put the wind up somebody f. birine kafayı yedirtmek
get wind of f. bilgi almak
take the wind out of someone's sails f. birisinin fiyakasını bozmak
catch wind of something f. bir şeyin duyumunu almak
take the wind out of someone's sails f. birinin havasını söndürmek
be pissing into the wind f. boşa kürek çekmek
take the wind out of someone's sails f. birinin şevkini kırmak
be pissing in the wind f. boşa kürek çekmek
take the wind out of someone's sails f. birisinin süksesini bozmak
get the wind up somebody f. birini endişelendirmek/korkutmak
be spitting in the wind f. boşa kürek çekmek
get/catch wind of something f. bir şeyin duyumunu almak
wind up f. birisini sıkmak
leave somebody to twist in the wind f. birisini yüzüstü bırakmak
get wind of something f. bir şeyin duyumunu almak
wind around one's little finger f. birini kolayca kandırabilmek
leave somebody to twist in the wind f. birini çok zor bir durumda bırakmak
get/put the wind up somebody f. birini endişelendirmek
leave somebody to twist in the wind f. birisini müşkül durumda bırakmak
wind someone around one's little finger f. birisini parmağında oynatmak
put the wind up somebody f. birini endişelendirmek/korkutmak
be spitting into the wind f. boşa kürek çekmek
catch wind of something f. duyum almak
twist in the wind f. ceza çekmek
get wind of something f. duyum almak
get one's second wind f. dinlenip enerjisini tekrar toplamak