Geçmiş

work at

"work at" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	work at f.	için çaba göstermek
2	Genel	work at f.	bir şey için emek harcamak
Phrasals
3	Öbek Fiiller	work at f.	uğraşmak
4	Öbek Fiiller	work at f.	meşgul olmak

"work at" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 82 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	health and safety at work i.	işçi sağlığı ve iş güvenliği
2	Genel	one's arrival at work i.	işe geliş (saati)
3	Genel	activities at work i.	iş yerinde gerçekleştirilen aktiviteler
4	Genel	be at work f.	işte olmak
5	Genel	work out at f.	denk gelmek
6	Genel	slog away at a work f.	çok sıkıcı bir işte çalışmak
7	Genel	be at work f.	iş başında olmak
8	Genel	work at peak capacity f.	tam kapasiteyle çalışmak
9	Genel	work out at f.	gelmek (belirli bir miktara)
10	Genel	work out at to f.	gelmek (belirli bir miktara)
11	Genel	work at the hospital f.	hastanede çalışmak
12	Genel	work at a loss f.	zararına çalışmak
13	Genel	be promoted (at work) f.	kademe atlamak
14	Genel	work at high pressure f.	hummalı bir şekilde çalışmak
15	Genel	work at high pressure f.	son süratle çalışmak
16	Genel	spend a lot of time at work f.	iş yerinde çok fazla zaman harcamak
17	Genel	work hard at something f.	bir şey üzerinde çok çalışmak
18	Genel	be under pressure at work f.	işte baskı altında olmak
19	Genel	have a short day at work f.	erken paydos etmek
20	Genel	at work zf.	çalışırken
21	Genel	at work zf.	işte
22	Genel	at work zf.	geçerli olan
23	Genel	at work zf.	iş başında
Phrasals
24	Öbek Fiiller	work at something f.	bir şey üzerinde çalışmak
25	Öbek Fiiller	work at something f.	bir yerde çalışmak
26	Öbek Fiiller	work at (something or some place) f.	(bir şeyde/bir şirkette/bir yerde) çalışmak
27	Öbek Fiiller	work away (at something) f.	(bir şey) üzerinde devamlı olarak çalışmak
28	Öbek Fiiller	work away (at something) f.	(bir şeyle) uğraşmak/uğraşıp durmak
29	Öbek Fiiller	work away (at something) f.	(bir işe) kendini adamak/vermek
Colloquial
30	Konuşma Dili	be at work f.	etkisi olmak
Idioms
31	Deyim	dirty work at the crossroads i.	gizli işler
32	Deyim	dirty work at the crossroads i.	el altından iş
33	Deyim	dirty work at the crossroads i.	gizli kapaklı işler
34	Deyim	dirty work at the crossroads i.	hile hurda
35	Deyim	dirty work at the crossroads i.	kötü işler
36	Deyim	dirty work at the crossroads i.	alçakça işler
37	Deyim	dirty work at the crossroads i.	çirkin faaliyetler
38	Deyim	dirty work at the crossroads i.	yasa dışı alışveriş/ticaret
39	Deyim	dirty work at the crossroads i.	illegal iş
40	Deyim	dirty work at the crossroads i.	kanunsuz alışveriş/ticaret
41	Deyim	dirty work at the crossroads i.	el altından alışveriş/ticaret
42	Deyim	dirty work at the crossroads i.	gizli kapaklı alışveriş/ticaret
43	Deyim	dirty work at the crossroads i.	gayrimeşru iş
44	Deyim	dirty work at the crossroads i.	yasa dışı iş
45	Deyim	dirty work at the crossroads i.	pis iş
46	Deyim	dirty work at the crossroads i.	kirli iş
47	Deyim	work at arm's length f.	dezavantajlı bir şekilde çalışmak
48	Deyim	work at somebody's service f.	emrinde çalışmak
49	Deyim	put in a hard day at work f.	işinde çok çalışmak
50	Deyim	put in a hard day at work f.	iş yerinde yoğun bir gün geçirmek
Speaking
51	Konuşma	I work at a post office expr.	bir postanede çalışıyorum
52	Konuşma	we can work at home expr.	evde çalışabiliriz
53	Konuşma	I'm at work expr.	işteyim
54	Konuşma	we're so/very/too busy at work expr.	işler yoğun
55	Konuşma	are you at work? expr.	iş yerinde misin?
56	Konuşma	shouldn't you be at work? expr.	İşte olman gerekmez mi?
57	Konuşma	are u at work? expr.	işte misin?
58	Konuşma	are you at work? expr.	işte misin?
59	Konuşma	shouldn't you be at work? expr.	İşte olman gerekmiyor mu?
60	Konuşma	I am at work now expr.	şu anda işteyim
61	Konuşma	I am now at work expr.	şimdi işteyim
62	Konuşma	I am now at work expr.	şu anda işteyim
63	Konuşma	I am at work now expr.	şimdi işteyim
64	Konuşma	I am at work now expr.	şu an işteyim
65	Konuşma	I'm at work expr.	i·ş yerindeyim
66	Konuşma	she wasn't at work yesterday expr.	o dün işte değildi
Trade/Economic
67	Ticaret/Ekonomi	dignity at work policy i.	adil istihdam koşulları sağlama politikası
68	Ticaret/Ekonomi	work at home i.	evden çalışma
69	Ticaret/Ekonomi	protection of workers from the risk related to exposure to noise at work i.	işyerindeki gürültüye maruz kalma ile ilgili risklerden etkilenen işçilerin korunması
70	Ticaret/Ekonomi	accident at work i.	iş kazası
71	Ticaret/Ekonomi	set at work f.	işe başlamak
Politics
72	Siyasal	european agency for safety and health at work i.	avrupa iş güvenliği ve sağlığı ajansı
73	Siyasal	european agency for safety and health at work (eu-osha) i.	avrupa iş sağlığı ve güvenliği ajansı
74	Siyasal	declaration on fundamental principles and rights at work i.	çalışma hayatına ilişkin temel haklar ve ilkeler bildirgesi
75	Siyasal	committee for the technical adaptation of legislation on the introduction of measures to encourage improvements in the safety and health of workers at work i.	iş sağlığı ve güvenliği konusundaki iyileştirmelerin teşvik edilmesine ilişkin tedbirler getirilmesi hakkındaki mevzuatın teknik adaptasyonu komitesi
76	Siyasal	work at piece rates i.	parça başına çalışma
77	Siyasal	work at time rates i.	zaman esasına göre çalışma
Institutes
78	Kurum/Kuruluş	european agency for safety and health at work i.	avrupa iş sağlığı ve güvenliği ajansı
79	Kurum/Kuruluş	european agency for safety and health at work eu-osha i.	avrupa iş sağlığı ve güvenliği ajansı
Computer
80	Bilgisayar	microsoft at work fax address book root container i.	microsoft at work fax adres defteri ana kabı
81	Bilgisayar	microsoft at work fax address book i.	microsoft at work faks adres defteri
Construction
82	İnşaat	men at work expr.	çalışma var(tabelası)