yetkili - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

yetkili



"yetkili" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
yetkili competent s.
yetkili authorized s.
yetkili authorised s.
General
yetkili certified i.
yetkili official i.
yetkili officer i.
yetkili authority i.
yetkili proxy i.
yetkili superintendent i.
yetkili the man in charge i.
yetkili exec i.
yetkili reve i.
yetkili surintendant i.
yetkili entitled to s.
yetkili ex cathedra s.
yetkili licensed s.
yetkili powerful s.
yetkili qualified s.
yetkili authoritative s.
yetkili authorised s.
yetkili licenced s.
yetkili potent s.
yetkili executive s.
yetkili commissioned s.
yetkili authorized s.
yetkili potestative s.
yetkili in charge s.
yetkili chartered s.
yetkili habilitate [obsolete] s.
yetkili boss s.
yetkili ex (executive) kısalt.
yetkili exec (executive) kısalt.
yetkili ww (with warrant) kısalt.
Idioms
yetkili in ordinary [uk] expr.
Trade/Economic
yetkili authorised officer i.
yetkili authorized officer i.
yetkili officer i.
yetkili authorised s.
yetkili authorized s.
Law
yetkili licensee i.
yetkili lawful s.
yetkili entitled s.
yetkili authorized s.
yetkili decretory s.
yetkili vested s.
yetkili authorised s.
yetkili qualified s.
yetkili decretorial s.
yetkili jurisdictive s.
Politics
yetkili competent s.
yetkili empowered s.
Technical
yetkili authorized s.
yetkili authorised s.
yetkili competent s.
Computer
yetkili contact i.
Informatics
yetkili authority i.
yetkili authorised s.
yetkili authorized s.
Slang
yetkili tyee [us] i.
yetkili supe i.

"yetkili" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
seçimle gelen sınırlı yetkili yönetici sheriff i.
yetkili kimse commissioner i.
yetkili sevkıyatçı authorised consignor i.
yetkili makam competent authority i.
yetkili kimse authorized person i.
yetkili alıcı authorised consignee i.
yetkili makam ordinary i.
onay vermeye yetkili olan kimse sanctioner i.
ulusal yetkili memur national authorizing officer i.
yetkili mevki key position i.
anahtar yetkili key official i.
en yetkili makam top i.
üst düzey yetkili senior official i.
tam yetkili kişi plenipotentiary i.
yetkili kişiler the authorities i.
yetkili görüşü authority opinion i.
yetkili kişi authorized person i.
yetkili banka authorised bank i.
tek yetkili mümessil sole agent i.
sadece yetkili kişiler executives only i.
yetkili kişi contact i.
yetkili teknik servis authorized technical service i.
yetkili personel authorized personnel i.
yetkili kurum authorised body i.
yetkili kurum authorized body i.
resmi yetkili official authority i.
resmi yetkili official i.
yetkili organlar authorized bodies i.
yetkili organlar authorised bodies i.
yetkili organ authorised body i.
yetkili dağıtıcı authorized distributor i.
yetkili kişi authority i.
yetkili kitaplık authorized library i.
yetkili kişi commissioner i.
yetkili olmayanların girmelerinin yasak olduğu alan no-go area i.
yetkili kılma devolution i.
yetkili kimse licentiate i.
onaylayan yetkili approving authority i.
onaylayan yetkili certifying authority i.
onaylayan yetkili approving official i.
yetkili firma authorized company i.
yetkili şirket authorized company i.
kıdemli yetkili/yönetici senior executive i.
kıdemli yetkili/yönetici senior generalist i.
kıdemli yetkili/yönetici senior manager i.
yetkili kişi the man in charge i.
üst yetkili senior official i.
beyaz olmayanlarla ilişki halindeki işin sahibi veya çalışanı olan yetkili makamdaki beyaz kimse baas i.
kanunen yetkili olma capableness i.
yetkili komisyon tarafından onaylanmış süt mandıralarından gelen süt certified milk i.
yetkili temsilci kadın negotiatress i.
yetkili temsilci kadın negotiatrix i.
en yetkili/önemli kimse top i.
ikincil yetkili underofficer i.
bağlı yetkili underofficer i.
başkasının emri altındaki yetkili underofficer i.
kilise yönetim kurulunca kayıt tutması için görevlendirilen yetkili vestry clerk i.
bir görevlini yetkili olduğu uzmanlık alanı march i.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistle blower i.
kamu kaynaklarına erişimi olanların yetkili konumda bulunanlarla anlaşma halinde yaptığı bir dolandırıcılık bobol i.
darphaneden sorumlu yetkili mintmaster i.
yetkili merci boss i.
üst düzey yetkili high brass i.
yetkili memur higher up i.
yetkili memur higher-up i.
emniyette cinayetleri soruşturmak üzere yetkili bölüm homicide i.
casusluğa başlamadan çok önce gizlenip geniş çapta casusluk faaliyetleri yürüten bir organizasyonda yetkili konuma ulaşmış casus mole i.
bm komitesinin duruma ilişkin bilgi toplayıp raporlamak üzere özel bir bölgeye gönderdiği yetkili observer i.
devlet törenlerinde altın başlı sopayı taşımaya yetkili kimse gold stick i.
yetkili temsilci delegacy i.
yetkili otorite delegacy i.
iç hizmetten sorumlu baş yetkili officer i.
yetkili kimse overdog i.
(üniversite/lisede denetleme veya yönetim kurulunu oluşturan) yetkili kimse overseer i.
(üniversite/lisede denetleme veya yönetim kurulunu oluşturan) yetkili kimse oversman i.
(yetkili kişi tarafından izlenen) yol rounds i.
gemi güzergahını ayarlayan yetkili routeman i.
tanınmış yetkili old man i.
yetkili makama ve iktidara yakın kimse in i.
reçete yazmaya yetkili kimse drugster [obsolete] i.
çok sayıda alanda yetkili kimse pooh-bah i.
çok sayıda alanda yetkili kimse poo-bah i.
papa gibi yetkili kimse pope i.
yetkili kimse potency i.
yetkili kimse potent [obsolete] i.
yetkili kimse potestate [obsolete] i.
üst yetkili the say i.
yetkili karar say-so i.
eş yetkili kimse coordinate i.
orman yangınlarından sorumlu yetkili fire marshall i.
yetkili kimse prelate [obsolete] i.
yetkili makamca düzenlenen gizli belgeye erişim yetki belgesi security certification i.
iktidarın izni üzerine temyiz mahkemesine katılıp kuralları uygulayan yetkili sergeant i.
(hindistan'da) yetkili sirdar i.
mutlak yetkili sovran i.
yetkili makam strength [obsolete] i.
yetkili merci strength [obsolete] i.
(fransa) yerel idare bölgesinden sorumlu yetkili subprefect i.
zirve konferansında yer alan yetkili summiteer i.
yetkili kişi charge i.
yetkili kılmak authorize f.
yetkili olmak be entitled to f.
(yetkili olmadığını) iddia etmek challenge f.
yetkili kılmak entitle f.
yetkili olmak have a title f.
yetkili olmak be entitled f.
yetkili kılmak invest with power f.
yetkili kılınmak be granted authority f.
yetkili kılınmak be authorized f.
yetkili kılınmak be given the authority f.
imzaya yetkili kılınmak be authorized to sign f.
yetkili personel ile görüşmek speak to someone in charge f.
yetkili birinin desteğine ihtiyacı olmak need the support of someone in power f.
yetkili kılmak authorise f.
(yetkili kişiye) geldiğini ve hizmete hazır olduğunu bildirmek report one's self f.
yetkili kılmak enthrone f.
yetkili kılmak enthronise f.
yetkili kılmak enthronize f.
(kamu kaynaklarına erişimi olanlar ve yetkili konumda bulunanlar anlaşma halinde) dolandırıcılık yapmak bobol f.
yetkili kılmak gird f.
yetkili olarak çalışmak officiate f.
yetkili olmak command f.
(yetkili makama) senet sunmak post f.
din adamını atama için yetkili merciye takdim etmek present f.
hukuken yetkili legally capable s.
tam yetkili plenipotentiary s.
tam yetkili fully entitled s.
yetkili şahısla ilgili executorial s.
en yetkili ağızdan öğrenilmiş straight from the horse's mouth s.
yetkili olmayan nonauthoritative s.
temsile yetkili authorized to represent s.
tam yetkili duly-authorized s.
en yetkili rütbeden topside s.
seçmeye yetkili elective s.
tam yetkili au fait [french] s.
aşırı yetkili ultracompetent s.
yetkili biri tarafından onaylanmamış (plan) uncleared s.
yetkili olmayan unentitled s.
yetkili kişi makamına getirilen vicegerency s.
yetkili kişi ile karakterize olan vicegerency s.
en yetkili highest s.
arma takmaya yetkili olan gentle s.
en yetkili overmost [obsolete] [scotland] s.
yetkili tarafından önerilen inspired s.
tam yetkili plenipotent s.
tam yetkili kişi ile ilişkili plenipotential s.
münferiden temsile yetkili authorised to solely represent s.
yetkili tarafından yürürlükten kaldırılan suppressed s.
yetkili olarak authoritatively zf.
yetkili olarak powerfully zf.
işlemi yürütmede yetkili biçimde in commission [obsolete] zf.
Phrasals
(siyasi kararı) muhalefetle karşılaşmaksızın yetkili güçle ilan etmek hand down f.
(bir şeyi yapmada birini) yetkili kılmak empower (someone) to (do something) f.
birini yetkili konumunu bırakmaya zorlamak force out f.
yapmada yetkili kılmak empower to do f.
yetkili huzuruna çıkmak come up f.
Phrases
yetkili makama yakın on the inside expr.
sayın yetkili to whom this may concern expr.
sayın yetkili dear madam expr.
Colloquial
belli bir yerdeki en yetkili kadın boss lady i.
belli bir yerdeki en yetkili adam boss man i.
yetkili kadın boss lady i.
yetkili adam boss man i.
en yetkili kişi grand poobah i.
yetkili kimse boss cocky [australia] i.
başka bir ağa atak yapan kullanıcının kendisini atak yaptığı sistemin yetkili bir üyesi olarak göstermesi phishing i.
yetkili bir pozisyondaki (birine) ulaşmak get an in with (someone) f.
yetkili bir pozisyondaki birine ulaşmak get an in with f.
yetkili duran power s.
yetkili makamlar tarafından izlenebilecek, banka hesabı, temel kamu hizmetleri gibi hiçbir hizmeti kullanmayan off the grid zf.
en yetkili ağızdan öğrenilmiş straight from the horse's mouth expr.
en yetkili ağızdan öğrenilmiş right from the horse's mouth expr.
yetkili kişi sensin/sizsiniz you're the expert expr.
Idioms
yetkili kişiler (öğretmen, patron) tarafından sevilip kayrılan kadın blue-eyed girl [uk/australia] i.
yetkili kişi (gilbert and sullivan'ın the mikado eserinde idamdan başka her şeyden sorumlu poo-bah karakterine referansla türemiş bir ifade) lord high everything else i.
yetkili kimse a brass hat i.
yetkili olmayanların girmesinin yasak olduğu bir bölge a no-go area i.
en yetkili ağız the horse's mouth i.
yetkili makamlarca verilen karar nedeniyle işi bırakmak cease and desist f.
daha yetkili birine gitmek go over someone's head f.
(bir bilgiyi vb) en yetkili ağızdan öğrenmek get something straight from the horse's mouth f.
en yetkili/sorumlu kişi olmak play first fiddle f.
yetkili olmak be in control f.
yetkili olmak call the shots/tune f.
yetkili olmak call the shots/the tune f.
en yetkili ağızdan öğrenmek get straight from the horse's mouth f.
(bir bilgiyi, haberi) en yetkili ağızdan öğrenmek hear (something) straight from the horse's mouth f.
yetkili makamın gündeminde on the carpet s.
birinden daha yetkili/nüfuzlu over somebody’s head s.
yetkili şekilde on high zf.
sorumlu/yetkili/önemli pozisyonda yer alan on the hot seat expr.
sorumlu/yetkili/önemli pozisyonda yer alan in the hot seat expr.
şu anki yetkili in ordinary [uk] expr.
yetkili konumda in ordinary [uk] expr.
reçetesiz satılmasına rağmen eczacı tarafından hazırlanan/yalnızca yetkili kişinin erişebileceği alanda bulunan (ilaçlar) behind the counter expr.
en yetkili ağızdan from the horse's mouth expr.
yetkili kişi sensin/sizsiniz you're the doctor [dated] expr.
Formal
(yetkili kurum tarafından) önerilen recommended s.
Speaking
sorumlu/yetkili ben olsaydım if I was in charge expr.
Trade/Economic
(geçmişte) ingiltere'deki yetkili ticaret şurası trade board i.
çevre yetkili makamı environmental authority i.
feshe yetkili makam competent authority for cancellation i.
hisse senedi ve tahvil alım satımı ile ilgili yetkili kılınan banka registrar i.
imzaya yetkili görevli authorised signatory i.
imzaya yetkili görevli authorized signatory officer i.
imzaya yetkili kimse authorized signatory i.
imzaya yetkili görevli authorized signatory i.
imzaya yetkili kişi authorized signatory i.
imzaya yetkili authorized signatory i.
imzaya yetkili authorized signatory officer i.
icra yetkili amir chief executive officer i.
imzaya yetkili kimse authorised signatory i.
imzaya yetkili memur authorized signatory i.
imzaya yetkili kişi person authorized to sign i.
ilgili rekabet yetkili makamı relevant competition authority i.
imzaya yetkili memur authorized signatory officer i.
iptale yetkili makam competent authority for cancellation i.
imzaya yetkili authorised signatory i.
imzaya yetkili memur authorised signatory i.
imzaya yetkili authorized signature i.
kamulaştırılacak bir taşınmaz malın değerinin yetkili komisyonca belirlenmesi assessed valuation i.
kamu yetkili makamları public authorities i.
küçük yetkili minor official i.
para arzını kontrol etmek üzere amerikan hükümeti'nden yetkili on iki bankadan her biri federal reserve bank i.
sadece yetkili personel only authorized staff i.
resmi yetkili official in charge i.
sınırlı yetkili bağlı şirket restricted subsidiary i.
tam yetkili elçi plenipotentiary i.
tam temsile yetkili fully authorized to represent i.
toplu müzakere yapmaya yetkili sendika collective bargaining agency i.
toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika sole bargaining agent i.
toplu sözleşme yapmaya yetkili sendika collective bargaining agency i.
tam yetkili distribütör exclusive distributor i.
temsile yetkili kişi person authorized to represent i.
tek yetkili temsilci exclusive agent i.
vekaleten imzaya yetkili by procuration i.
ulusal yetkili national authority i.
yasal yetkili regulatory authority i.
yaptırım yetkili kuruluş sanction public authority i.
yetkili yardımcısı junior officer i.
yetkili satıcı authorized dealer i.
yetkili banka authorized bank i.
yetkili satış bayii dealership i.
yetkili kuruluş competent body i.
yetkili tamir ve bakım servisleri authorized maintenance and repair services i.
yetkili olmayan kişi unauthorized person i.
yetkili imza authorised signatory i.
yetkili hesap uzmanı chartered accountant i.
yetkili temsilci recognized agent i.
yetkili makam competent authority i.
yetkili müdür executive director i.
yetkili bayi authorized dealer i.
yetkili makam ve merciler competent authorities i.
yetkili banka nominated bank i.
yetkili kaza dairesi governing jurisdiction i.
yetkili imza authorized signatory i.
yetkili makam authority i.
yetkili mali müşavir certified public accountant i.
yetkili sevkiyatçı authorized consignor i.
yetkili temsilci authorized agent i.
yetkili yargı makamı governing jurisdiction i.
yetkili finansal analist chartered financial analyst (cfa) i.
yetkili merci ordinary i.
yetkili perakendeci authorized retailer i.
yetkili ulusal standardizasyon kuruluşu competent national institution for standardisation i.
yetkili muhasebeci licensed public accountant i.
yetkili çalışan authorized employee i.
yetkili yardımcısı assistant officer i.
yetkili kamu muhasebecisi senior accountant i.
yürütmeye yetkili makam enforcement authority i.
yetkili satıcı belgesi certificate of authorized dealer i.
yetkili kuruluş public authority i.
yetkili bağımsız muhasebe uzmanı certified public accountant i.
yetkili personel personnel in charge i.
yetkili servis authorized service i.
yetkili kişiler public authorities i.
yetkili toplu pazarlık kuruluşu exclusive bargaining agent i.
yetkili temsilci authorised representative i.
yetkili temsilci authorized representative i.
yetkili imza binding signature i.
yetkili memur certified official i.
yetkili müdür executive manager i.
yetkili makam national authority i.
yetkili alıcı authorized consignee i.
yetkili olmayan kişi unauthorised person i.
(davayı görecek) yetkili mahkeme governing jurisdiction i.
yetkili kurum accredited institution i.
yetkili memur superintendent i.
yetkili yargı mercii governing jurisdiction i.
yetkili yerel makam local authority i.
yetkili imza authorized signature i.
yetkili makam ve merciler authorities i.
yetkili makam ya da merci authority i.
yetkili kurum authorized organization i.
yetkili merci competent authority i.
yetkili mercii competent authority i.
yetkili mümessil authorized agent i.
yetkili nakliyeci certified carrier i.
yetkili vekil authorized agent i.
yetkili serbest muhasebeci chartered accountant i.
yetkili kuruluşlar competent authorities i.
işsizliği azaltıp ekonomik büyümeyi teşvik amaçlı para politikalarını destekleyen yetkili dove i.
kurumsal yetkili corporate executive i.
(bir yetkili veya komisyoncu tarafından elde edilen) gizli kar squeeze i.
tam yetkili fully fledged s.
tam yetkili plenipotentiary s.
vekaleten imzaya yetkili olarak per pro ed.
sayın yetkili to whom it may concern expr.
sayın yetkili dear sir expr.
vekaleten imzaya yetkili olarak by procuration (power of attorney) expr.
Law
kararın yeniden gözden geçirilmesini tam yetkili makamdan talep etme reclama i.
rahatsız edici unsurun yetkili mercilerce engellenmesi, sonlandırılması veya imha edilmesi nuisance abatement i.
abd'deki bölgesel ve federal davalarda yetkili mahkeme territorial court i.
antik roma'da kamu veya sivil idareden yetkili üç kimseden biri triumphery i.
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili alguacil i.
latin amerika veya ispanya'nın etkisi altında kalmış ülkelerde şerif veya emniyet müdürüne denk düşen bir yetkili alguazil i.
bir dava yada ihtilaf hakkında yerel mahkemeler ya da yetkili organların, uluslararasi mahkeme yada yetkili organlardan daha iyi karar verebileceği ilkesi margin of appreciation i.
bir kimsenin bir suç iddiası ile yetkili mahkemece yargılanması legal jeopardy i.
davacının yetkili mahkeme ile ilgili itirazları claimant's arguments on the jurisdictional authority i.
dar yetkili mahkeme summary court i.
geçici yetkili yargıç temporary judge i.
geçici yetkili yargıç judge pro tem i.
işçiler ve işverenler adına toplu sözleşme yapmaya yetkili tek sendika sole bargaining agent i.
kanunla yetkili kılınan mercii agency authorized by law i.
kanunla yetkili kılman mercii agency authorized by law i.
kuruluş amacını yerine getirdiği ya da görev süresi dolduğu için görevi sona eren yetkili functus officio i.
mahkeme dışında dava veya savunma söylevi vermeye yetkili avukat utter barrister i.
özel yetkili ağır ceza mahkemeleri special assize courts i.
özel yetkili hakim commissaire i.
özel yetkili savcı specially authorized prosecutor i.
tam yetkili temsilci plenipotentiary i.
yargılamada en lehe kararı verebilecek olan yetkili mahkeme seçimi forum shopping i.
yalnız belirli bir işlemi yapmaya yetkili olan temsilci special agent i.
yetkili makamlar competent authorities i.
yetkili makam authority i.
yetkili adli merci competent judicial authority i.
yetkili adli makam competent judicial authority i.
yetkili mahkeme competent court i.
yetkili merci competent authority i.
yetkili yargı yeri place of jurisdiction i.
(yargılayacak) yetkili mahkeme place of jurisdiction i.
yetkili şahıs covered person i.
yetkili adli makam competent judicial authority i.
yetkili mahkeme competent court i.
yetkili temsilci authorized representative i.
yetkili makam competent authority i.
yetkili hakim competent judge i.
yetkili makam competent authority i.
yetkili mahkeme court of competent jurisdiction i.
yetkili mahkeme authorized court i.
yetkili imza authorized signature i.
hukuk alanında yetkili kimse attorney i.
yetkili makam authority having jurisdiction i.
icra müdürünün yetkili olduğu bölge bailiffwick i.
devlet arazisinin bir bölümüne karşılık gelen bedeli almaya yetkili memura verilen vesika land scrip i.
yetkili kimse vouchee i.
adli kararın, mahkeme celbinin veya farklı bir belgenin genellikle üzerinde yer alan bir not ile şerif veya farklı bir yetkili tarafından ilgili belgenin düzenlendiği mahkemeye tebliğ edilmesi veya gönderilmesi return i.
bölgesel kanunları uygulamakla yetkili hakim birlieman i.
yemin almaya yetkili kişi commissioner for oaths i.
roma veya iskoç hukuku uyarınca görevlendirme yapan yetkili prepositor i.
emir ve kuralları uygulamak üzere yasama organlarına, siyasi veya kanuni toplantılara katılan yetkili sergeant at arms i.
(avustralya'da) yargıtay'da kanun uygulatıp jürilik yapan idari yetkili sheriff i.
(iskoç medeni hukukunda) dahil olunan dava hakkında bilgi edinmiş eş yetkili ilk yargıcın dava üzerinde yetki üstünlüğü prevention [scotland] i.
yetkili mahkeme belirlemek lay a venue f.
yetkili mahkeme belirlemek lay the venue f.
tam yetkili duly authorized s.
tam yetkili duly authorised s.
mezun (ve yetkili) authorised s.
mezun (ve yetkili) empowered s.
yasal bakımdan yetkili able s.
yetkili kimsenin emirlerine itaat eden obedient s.
yetkili kimsenin buyruklarını yerine getiren obedient s.
yetkili kimsenin talimatlarına uyan obedient s.
sadece yetkili makamın kullanımını teyit içindir certifying authority use only expr.
sadece yetkili makamın kullanımını teyit içindir for certifying authority use only expr.
Politics
yetkili makam önünde seçmenlik için yemin edip sicil imzalamak registration i.
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş kimse regular [usa] i.
seremonilerde londra'yı temsil eden yetkili remembrancer [brit] i.
bir veya daha fazla ülkenin mütevelli heyetleri vasıtasıyla bm uluslararası sistemi altındaki bir bölgenin idaresine yetkili olması trusteeship i.
bir üst yetkili higher authority i.
düzenleyen (yetkili) makam issuing authority i.
geçici yetkili müdür interim commissioner i.
hükümet kadrosu içindeki yetkili bilim insanı technocrat i.
kamu otoritesi/nüfuzu yetkili kamu kurumları public authority i.
merkezi yetkili makamlar central competent authorities i.
olağanüstü ve tam yetkili büyükelçi ambassador extraordinary and plenipotentiary i.
özel yetkili büyükelçi ambassador-at-large i.
özel yetkili ağır ceza mahkemeleri special assize courts i.
tam yetkili temsilci plenipotentiary i.
ulusal yetkili memur national authorized officer i.
ulusal yetkili memur national authorised officer i.
yetkili makamların uygun görmesi assent of the authorities i.
yetkili makam lawful authority i.
yetkili organ competent body i.
yetkili merci lawful authority i.
yetkili birim competent body i.
yetkili kamu kurumları public authority i.
yetkili makamlar competent authorities i.
yetkili kuruluş competent body i.
yetkili elçi ambassador plenipotentiary i.
yetkili makam competent authority i.
yetkili makamlar competent organs i.
yetkili makam ve merciler competent authorities and organs i.
yetkili makamlar authorities i.
yetkili otorite competent authority i.
gizli yetkili éminence grise i.
saygın yetkili éminence grise i.
gizli yetkili gray eminence i.
kabine üyesinin emri altındaki yetkili undersecretary i.
ingiliz ferman mührü emininin iskoçya ve cornwall'daki benzeri olan yetkili keeper of the privy seal i.
new york'ta tammany society organizasyonunda üst düzey yetkili sachem i.
ku klux klan örgütünde bir yetkili kleagle i.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistleblower i.
kuruluş içindeki kanuna aykırı uygulamaları kamuya veya yetkili makamlara ifşa eden kimse whistle-blower i.
görev süresi sona erdikten sonra görevine devam eden seçilmiş yetkili holdover i.
orman yangınlarıyla mücadeleden sorumlu yetkili fire marshal i.
(hindistan'da) ataması resmi gazetede yayınlanan üst düzey yetkili gazetted officer i.
(britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili parliamentary commissioner i.
(britanya'da) halkın yönetimle ilgili şikayetlerini soruşturan yetkili parliamentary commissioner for administration i.
tam yetkili diplomat plenipo [rare] i.
tam yetkili olma plenipotence i.
tam yetkili olma plenipotency i.
daha üst düzeydeki yetkili kadrosunun boş olmasından ötürü altındaki birkaç makamı da boş ilan etme spill [australia] i.
ön karar vermeye yetkili olmak have jurisdiction to give preliminary rulings f.
partinin yetkili organları tarafından seçilmiş regular [usa] s.
yalnızca yetkili personel tarafından erişilebilen top-secret s.
yalnızca yetkili personel tarafından bilinen top-secret s.
yalnızca yetkili personel tarafından erişilebilen top secret s.
yalnızca yetkili personel tarafından bilinen top secret s.
kanunla yetkili kılınan authorized by law s.
tam yetkili plenipotentiary s.
yasal yetkili authorized by law s.
kanuni yetkili authorized by law expr.
komisyonun atadığı yetkili comr (commissioner) kısalt.
Industry
daha yetkili makama havale etmek escalate f.
Insurance
sigortacının hasarları tasfiye etmekle yetkili temsilcisi settling agent i.
Tourism
iata'nın genel müdürü veya onun yetkili temsilcisi anlamında iata terimi director general i.
yetkili satış acentesi authorized sales agent i.
Technical
reçete yapmaya yetkili kişi druggist i.
yetkili kullanıcı licensed user (software) i.
yetkili makam authority i.
yetkili kitaplık authorized library i.
yetkili kullanıcı power user i.
yetkili personel tarafından kullanılan sigortalar fuses used by authorized persons i.
yetkili program authorized program i.
Computer
başka bir ağa atak yapan kullanıcının kendisini atak yaptığı sistemin yetkili bir üyesi olarak göstermesi spoofing i.
başka bir ağa atak yapan kullanıcının kendisini atak yaptığı sistemin yetkili bir üyesi olarak göstermesi masquerading i.
geçersiz yetkili invalid proxy i.
kullanılacak yetkili sunucu proxy to use i.
yetkili kullanıcı licensed user i.
yetkili kullanıcı authorized user i.
yetkili sunucu proxy server i.
yetkili ayarları proxy settings i.
yetkili satıcılar resellers i.
yetkili program authorized program i.
yetkili apple satıcısı authorized apple dealer i.
yetkili kullanıcıların sistem yazılımına erişebilmesi için pbx'in bakım bağlantı noktasına veya tuşlu/anahtarlı telefon sistemine bağlı olan kişiye özel bilgisayar veya diğer veri uçbirimlerine verilen ad mat i.
gönderici ve alıcı arasındaki onaylı ve yetkili bağlantının kesilmesi highjacking i.
gönderici ve alıcı arasındaki onaylı ve yetkili bağlantının kesilmesi hijacking i.
bilgisayar dosyalarına yetkili personel harici erişilmemesi için veri koruma security i.
yetkili bilinmiyor auth unknown expr.
yetkili değil not authorized expr.
Informatics
tüm yetkili kullanıcı root user i.
yetkili kullanıcı superuser i.
Telecom
tam yetkili kullanıcı root user i.
tam yetkili temsilci plenipotentiary i.
tam yetkili temsilciler konferansı plenipotentiary conference i.
tam yetkili tedarikçi fully authorized vendor i.
yetkili düzenleyici powerful regulator i.
yetkili yönetim mesajı entitlement management message i.
yetkili denetim mesajı entitlement control message i.
Textile
yetkili satın alma ofisi certified buying office i.
Construction
şantiye yetkili mühendisi resident engineer i.
Automotive
yetkili bayi authorized dealer i.
yetkili makam competent authority i.
yetkili servis authorized service shop i.
yetkili bayi franchised dealer i.
Aeronautic
ulusal yetkili otorite national authority i.
yetkili posta idaresi authorized post administration i.
yetkili acente authorized agency i.
Marine
yetkili liman makamı port authority i.
gemi battıktan sonra karaya vuran yükünden sorumlu yetkili wreckmaster i.
gemide yetkili kimse ship's officer i.
(gemiyi) yetkili makamlarca alıkoymak arrest f.
Medical
tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire nurse practitioner i.
tanı, psikososyal değerlendirme ve hasta yönetimi konularında ileri düzeyde uzmanlığa sahip ve belirli ilaçları yazmaya yetkili hemşire nurse-practitioner i.
bir üye devletin yetkili otoritesi tarafından beşeri ve veteriner tıbbi ürünler için verilmiş olan pazarlama ruhsatında değişikliklerin değerlendirilmesi examination of variations to the terms of a marketing authorisation for medicinal products for human use and veterinary medicinal products granted by a competent authority of a member state i.
Food Engineering
bira üretiminde fıçılamadan sorumlu yetkili tunner [brit] i.
Agriculture
yetkili ürün danışmanı certified crop advisor i.
Breeding
soy ağacı yetkili bir yetiştirici kurumca tescil edilmiş (cins hayvan) registered s.
Forestry
ormanın yönetiminden sorumlu baş yetkili keeper of the forest i.
Social Sciences
yetkili ebeveynlik authoritative parenting i.
(bazı islami kültürlerde) yetkili kimse muqaddam i.
Education
müfredat ve değerlendirme yetkili kurulu curriculum and assessment authority i.
yetkili ulusal makam competent national authority i.
(birleşik krallık'ta) 1988'de kurulan ve 1993'te yerini müfredat ve değerlendirme yetkili kurulu'na devreden kurul seac (school examination and assessment council) kısalt.
History
antik roma döneminde kamu ahlakını ve nüfusu kontrol eden yetkili censor i.
antik roma'da kamu veya sivil idareden yetkili üç kimseden biri triumvir i.
antik roma'da kamu veya sivil idareden yetkili üç kimsenin makamı/görev süresi triumvirate i.
ale, bira ve ekmeğin ölçü ve kalitesini inceleyen yetkili ale conner i.