Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
yüklemek
"yüklemek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
yüklemek
load
f.
General
2
Genel
yüklemek
overlay
f.
3
Genel
yüklemek
impute
f.
4
Genel
yüklemek
foist
f.
5
Genel
yüklemek
throw the blame on
f.
6
Genel
yüklemek
lay something at one's door
f.
7
Genel
yüklemek
shift
f.
8
Genel
yüklemek
impose
f.
9
Genel
yüklemek
tax
f.
10
Genel
yüklemek
weight somebody down
f.
11
Genel
yüklemek
weigh down
f.
12
Genel
yüklemek
encumber
f.
13
Genel
yüklemek
lay
f.
14
Genel
yüklemek
lade
f.
15
Genel
yüklemek
weight down
f.
16
Genel
yüklemek
task
f.
17
Genel
yüklemek
father
f.
18
Genel
yüklemek
burden
f.
19
Genel
yüklemek
ascribe
f.
20
Genel
yüklemek
freight
f.
21
Genel
yüklemek
laden
f.
22
Genel
yüklemek
plant
f.
23
Genel
yüklemek
pitch
f.
24
Genel
yüklemek
offload
f.
25
Genel
yüklemek
hand over
f.
26
Genel
yüklemek
saddle
f.
27
Genel
yüklemek
put down
f.
28
Genel
yüklemek
tap
f.
29
Genel
yüklemek
impute to
f.
30
Genel
yüklemek
lay on
f.
31
Genel
yüklemek
heap
f.
32
Genel
yüklemek
store
f.
33
Genel
yüklemek
inflict
f.
34
Genel
yüklemek
attribute
f.
35
Genel
yüklemek
put
f.
36
Genel
yüklemek
stack
f.
37
Genel
yüklemek
place a load on
f.
38
Genel
yüklemek
load down
f.
39
Genel
yüklemek
weight
f.
40
Genel
yüklemek
fasten on
f.
41
Genel
yüklemek
embark
f.
42
Genel
yüklemek
load
f.
43
Genel
yüklemek
ship
f.
44
Genel
yüklemek
imbark
f.
45
Genel
yüklemek
install
f.
46
Genel
yüklemek
forward
f.
47
Genel
yüklemek
accumber
f.
48
Genel
yüklemek
lade [dialect]
f.
49
Genel
yüklemek
laid [scottish]
f.
50
Genel
yüklemek
thrack [obsolete]
f.
51
Genel
yüklemek
lave [obsolete]
f.
52
Genel
yüklemek
mire
f.
53
Genel
yüklemek
lump
f.
54
Genel
yüklemek
demit
f.
55
Genel
yüklemek
onerate
f.
56
Genel
yüklemek
overgo
f.
57
Genel
yüklemek
overstrain
f.
58
Genel
yüklemek
ponderate
f.
59
Genel
yüklemek
stick
f.
60
Genel
yüklemek
superstrain [obsolete]
f.
61
Genel
yüklemek
attach
f.
Phrasals
62
Öbek Fiiller
yüklemek
throw on
f.
63
Öbek Fiiller
yüklemek
plow under
f.
Trade/Economic
64
Ticaret/Ekonomi
yüklemek
freight
f.
Technical
65
Teknik
yüklemek
charge
f.
66
Teknik
yüklemek
stress
f.
67
Teknik
yüklemek
upload
f.
68
Teknik
yüklemek
downstream load
f.
69
Teknik
yüklemek
ship
f.
Computer
70
Bilgisayar
yüklemek
download
f.
71
Bilgisayar
yüklemek
install
f.
72
Bilgisayar
yüklemek
load
f.
Telecom
73
Telekom
yüklemek
install
f.
Marine
74
Denizcilik
yüklemek
load
f.
"yüklemek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 387 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
suçu yüklemek
damn
f.
2
Yaygın Kullanım
yüklemek (enerji/elektrik)
charge
f.
3
Yaygın Kullanım
sırtına yüklemek
burden
f.
General
4
Genel
yeni amaç yüklemek için devralma
co-optation
i.
5
Genel
yük beygirine yüklemek için uygun veya standart olan ağırlık
seam [dialect]
i.
6
Genel
birine zor bir iş yüklemek
saddle someone with a task
f.
7
Genel
sorumluluğu bir başkasına yüklemek
leave holding the bag
f.
8
Genel
birine tatsız bir iş yüklemek
lumber someone with
f.
9
Genel
zorla yüklemek
impose on
f.
10
Genel
yük ile yüklemek
freight
f.
11
Genel
sorumluluk yüklemek
encumber
f.
12
Genel
yüklemek (suçu)
hold against
f.
13
Genel
uçağa yüklemek
embark
f.
14
Genel
gemiye yüklemek
ship
f.
15
Genel
suçu birine yüklemek
shift the blame onto
f.
16
Genel
sorumluluğu başkasına yüklemek
pass the buck
f.
17
Genel
yüklemek (suç)
lay
f.
18
Genel
mal yüklemek
load
f.
19
Genel
sorumluluğu başkasına yüklemek
leave someone holding the bag
f.
20
Genel
anlam yüklemek
attribute a meaning to
f.
21
Genel
taşıyabileceğinden fazla yük yüklemek
overburden
f.
22
Genel
masraf yüklemek
charge expense
f.
23
Genel
fazla yüklemek
overload
f.
24
Genel
fazla yüklemek
overburden
f.
25
Genel
anlam yüklemek
ascribe a meaning to
f.
26
Genel
suçu birine yüklemek
fasten the blame on someone
f.
27
Genel
fazlasıyla yüklemek
surcharge
f.
28
Genel
uçağa yüklemek
emplane
f.
29
Genel
fazla yüklemek
surcharge
f.
30
Genel
suçu yüklemek
incriminate
f.
31
Genel
görev yüklemek
load with a charge
f.
32
Genel
fazla vergi yüklemek
surcharge
f.
33
Genel
yüklemek (suçu)
level at
f.
34
Genel
uçağa yüklemek
enplane
f.
35
Genel
bir suçu birine yüklemek
lay at someone's door
f.
36
Genel
bir şeyi birine yüklemek
tag someone with
f.
37
Genel
suçu başkasına yüklemek
pass the buck
f.
38
Genel
suçu yüklemek
cast the blame
f.
39
Genel
üzerine yüklemek
put on
f.
40
Genel
suçu yüklemek
put the blame on somebody
f.
41
Genel
ağırlık yüklemek
weigh down
f.
42
Genel
mal yüklemek (gemiye)
ship
f.
43
Genel
aşırı yüklemek
overweight
f.
44
Genel
suç yüklemek
inculpate
f.
45
Genel
zorla yüklemek
impose upon
f.
46
Genel
suçu yüklemek
put the blame on
f.
47
Genel
yüklemek (internet üzerinden bilgisayara program)
download
f.
48
Genel
yüklemek (enerji)
charge
f.
49
Genel
anlam yüklemek
assign a meaning
f.
50
Genel
yük yüklemek
load
f.
51
Genel
konteynere yüklemek
containerize
f.
52
Genel
anlam yüklemek
attribute a meaning
f.
53
Genel
konteynere yüklemek
containerise
f.
54
Genel
yük yüklemek
take on load
f.
55
Genel
kontör yüklemek
deposit units
f.
56
Genel
kontör yüklemek
add units
f.
57
Genel
kontör yüklemek
load units
f.
58
Genel
gemi yüklemek
load (something onto) the ship
f.
59
Genel
yazılım yüklemek
install a software
f.
60
Genel
telefonuna kontör yüklemek
add units to one's account
f.
61
Genel
kontör yüklemek
top up one's mobile phone
f.
62
Genel
uçağa yüklemek
imbark
f.
63
Genel
bilgisayara yüklemek
install into computer
f.
64
Genel
kamyona yüklemek
entruck
f.
65
Genel
kamyona yüklemek
load on a truck
f.
66
Genel
(suçu) -e yüklemek
level at
f.
67
Genel
-e yüklemek
lay at one's door
f.
68
Genel
fazla yüklemek
over-charge
f.
69
Genel
-e fazla yük yüklemek
overload
f.
70
Genel
(suç) yüklemek
impute
f.
71
Genel
bilgisayara yüklemek
computerize
f.
72
Genel
yeniden yüklemek
reload
f.
73
Genel
yeniden yüklemek
recharge
f.
74
Genel
fazla yüklemek
overcharge
f.
75
Genel
sorumluluk yüklemek
land with
f.
76
Genel
birine yük yüklemek
lay a burden on
f.
77
Genel
birine sorumluluk yüklemek
lay a burden on
f.
78
Genel
(suç vb) birisinin üzerine yüklemek
lay to one's charge
f.
79
Genel
yükü birinin sırtına yüklemek
lay a burden on
f.
80
Genel
tekrar yüklemek
recharge
f.
81
Genel
borç yüklemek
burden with debts
f.
82
Genel
vergi yüklemek
impose taxes
f.
83
Genel
farklı mana yüklemek
assign a different meaning to
f.
84
Genel
farklı anlam yüklemek
assign a different meaning to
f.
85
Genel
yanlış anlamlar yüklemek
misinterpret
f.
86
Genel
yanlış manalar yüklemek
misinterpret
f.
87
Genel
birini/bir şeyi gemiye almak/yüklemek
take someone or something aboard
f.
88
Genel
(gemiye) yeniden yüklemek
relade
f.
89
Genel
malları taşımak için konteynerlere yüklemek
containerise
f.
90
Genel
malları taşımak için konteynerlere yüklemek
containerize
f.
91
Genel
kontör yüklemek
top-up your phone
f.
92
Genel
konuşmaları dinlemek için uzaktan kumandalı bir casus yazılım yüklemek
install a spyware to remotely monitor calls
f.
93
Genel
bilgisayara yüklemek
computerise
f.
94
Genel
eksik yüklemek
underload
f.
95
Genel
az yüklemek
underload
f.
96
Genel
kapasitesinin altında yüklemek
underload
f.
97
Genel
yetersiz yüklemek
underload
f.
98
Genel
para yüklemek
load money
f.
99
Genel
birisine borç yüklemek
encumber someone with debts
f.
100
Genel
video yüklemek
upload video
f.
101
Genel
karta para yüklemek
load money on the card
f.
102
Genel
sorumluluk yüklemek
accumber
f.
103
Genel
külfet yüklemek
task
f.
104
Genel
vergi yüklemek
tax
f.
105
Genel
angarya yüklemek
tax
f.
106
Genel
yeniden yüklemek
reinstal
f.
107
Genel
yeniden yüklemek
relade
f.
108
Genel
mavnaya yüklemek
embarge
f.
109
Genel
yasal zorunluluklar yüklemek
encomber [obsolete]
f.
110
Genel
mali yükümlülükler yüklemek
encomber [obsolete]
f.
111
Genel
sorumluluk yüklemek
saddle
f.
112
Genel
(bir kimseye) kadın yönetici vasıfları yüklemek
matronize
f.
113
Genel
(bir kimseye) kadın yönetici vasıfları yüklemek
matronise
f.
114
Genel
(ağır nesneleri) mekanik aletle yüklemek
buck
f.
115
Genel
fazladan anlam veya duygu yüklemek
load
f.
116
Genel
olumsuz bir şey yüklemek
load
f.
117
Genel
suçu yüklemek
dempne
f.
118
Genel
sırtına yüklemek
onerate
f.
119
Genel
aşırı sorumluluk yüklemek
overburden
f.
120
Genel
fazlasıyla yüklemek
overcome
f.
121
Genel
fazla yüklemek
overcome
f.
122
Genel
aşırı yük yüklemek
overload
f.
123
Genel
fazla yüklemek
overpress
f.
124
Genel
üzerine yüklemek
impone
f.
125
Genel
başkasına yüklemek
impute
f.
126
Genel
yük yüklemek
clog
f.
127
Genel
borç yüklemek
incomber
f.
128
Genel
suç yüklemek
inculpate
f.
129
Genel
aşırı derecede yüklemek
incumber
f.
130
Genel
fazla yüklemek
incumber
f.
131
Genel
borç yükü yüklemek
incumber
f.
132
Genel
yasal sorumluluk yüklemek
incumber
f.
133
Genel
sırta yüklemek
pickaback
f.
134
Genel
sırta yüklemek
pickback
f.
135
Genel
ağırlık yüklemek
ponderate
f.
136
Genel
karşı ağırlık yüklemek
counterweight
f.
137
Genel
karşı ağırlık yüklemek
counterbalance
f.
138
Genel
(bir şeyi birine) yüklemek
fasten
f.
139
Genel
tüfek haznesine kartuş yüklemek
feed
f.
140
Genel
(yük hayvanını) yüklemek
pack
f.
141
Genel
(yazılımı) satmadan önce bilgisayara yüklemek
preinstall
f.
142
Genel
(yazılımı) satmadan önce bilgisayara yüklemek
pre-install
f.
143
Genel
önem yüklemek
attach importance
f.
144
Genel
misyon yüklemek
impose a mission
f.
145
Genel
(çevrimiçi bir içeriği) yeniden yüklemek
reupload
f.
146
Genel
gemiye yüklemek
steve
f.
147
Genel
omuzlarına yüklemek
subhumerate
f.
148
Genel
(atmosfere, konuşmaya) belirli bir duygu yüklemek
supercharge
f.
149
Genel
fazla ağırlık yüklemek
superponderate
f.
Phrasals
150
Öbek Fiiller
üzerine istenmeyen bir yük yüklemek
impose upon
f.
151
Öbek Fiiller
fazla yüklemek
weigh down
f.
152
Öbek Fiiller
üzerine istenmeyen bir yük yüklemek
impose on
f.
153
Öbek Fiiller
matris dağılımının otomatik olduğu bir dizgi makinesine (matrisi) yüklemek
run in
f.
154
Öbek Fiiller
birine sorumluluk yüklemek
trust to
f.
155
Öbek Fiiller
sorumluluk yüklemek
turn over to
f.
156
Öbek Fiiller
(bir şeyin) suçunu (birine) yüklemek
chalk up
f.
157
Öbek Fiiller
(bir şeyin) suçunu (birine) yüklemek
chalk something up
f.
158
Öbek Fiiller
farklı anlam yüklemek
read something into something
f.
159
Öbek Fiiller
ile doldurmak/yüklemek
load with
f.
160
Öbek Fiiller
uçağa bomba yüklemek
bomb up
f.
161
Öbek Fiiller
(suçu) yüklemek
impute to
f.
162
Öbek Fiiller
(bir şey/iş) yüklemek
draft into (something)
f.
163
Öbek Fiiller
birine dert yüklemek
drop (someone or something) on (someone or something)
f.
164
Öbek Fiiller
birine dert yüklemek
drop something on someone
f.
165
Öbek Fiiller
gırtlağına kadar iş yüklemek/işe boğmak
drown in (something)
f.
166
Öbek Fiiller
(birine) dert yüklemek
dump on (someone or something)
f.
167
Öbek Fiiller
(birine) bir şey yüklemek/kitlemek (iş)
dump on (someone or something)
f.
168
Öbek Fiiller
(birinin) sırtına yüklemek (iş)
dump on (someone or something)
f.
169
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka birinin) sırtına yüklemek
force someone or something off (of) something
f.
170
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi başka birinin) sırtına yüklemek
and force someone or something off
f.
171
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) sırtına bir şey yüklemek
force on (someone or something)
f.
172
Öbek Fiiller
bir sorunu tekrar birinin omzuna yüklemek
throw something back at someone
f.
173
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir şey yüklemek
heap something upon someone or something
f.
174
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek
heap something upon someone or something
f.
175
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bir şey yüklemek
heap something on someone or something
f.
176
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek
heap something on someone or something
f.
177
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey yüklemek
heap something on someone
f.
178
Öbek Fiiller
birine çok fazla bir şey yüklemek
heap something upon someone
f.
179
Öbek Fiiller
-e yüklemek
load onto
f.
180
Öbek Fiiller
araca yüklemek
load onto
f.
181
Öbek Fiiller
bir yere/yapıya yüklemek
load onto
f.
182
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye yüklemek
load something onto someone or something
f.
183
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yüklemek
load something onto someone or something
f.
184
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne kaldırıp yüklemek
load something onto someone or something
f.
185
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye yüklemek
load something on
f.
186
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yüklemek
load something on
f.
187
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne kaldırıp yüklemek
load something on
f.
188
Öbek Fiiller
birinin işini başkasının sırtına yüklemek
slough off
f.
189
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birine) yüklemek
stick (one) with (someone or something)
f.
190
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi birinin) sırtına yüklemek
stick (one) with (someone or something)
f.
191
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birine yüklemek
stick someone with someone or something
f.
192
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin sırtına yüklemek
stick someone with someone or something
f.
193
Öbek Fiiller
sırtına yüklemek
stick with
f.
194
Öbek Fiiller
bir şeyi birine yüklemek
stick someone with something
f.
195
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin sırtına yüklemek
stick someone with something
f.
196
Öbek Fiiller
(birinin) sırtına (bir şey) yüklemek
strap (someone) with (something)
f.
197
Öbek Fiiller
(bir şeyin) sorumluluğunu (birine) yüklemek
tax (one) with (something)
f.
198
Öbek Fiiller
kabahati (birine) yüklemek
tax (one) with (something)
f.
199
Öbek Fiiller
-in sorumluluğunu birine yüklemek
tax with
f.
200
Öbek Fiiller
kabahati birine yüklemek
tax with
f.
201
Öbek Fiiller
(bir şey) yüklemek
set off on (something)
f.
202
Öbek Fiiller
üstüne yüklemek
stick on
f.
203
Öbek Fiiller
ile doldurmak/yüklemek
lade with
f.
204
Öbek Fiiller
aracı yüklemek
pick up
f.
205
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin yükünü başka birine/bir şeye yüklemek
pawn off
f.
206
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin sorumluluğunu başka birine/bir şeye yüklemek
pawn off
f.
207
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üstüne yüklemek
unload on (someone or something)
f.
208
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) sırtına yüklemek
unload on (someone or something)
f.
209
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) üstüne yüklemek
unload onto (someone or something)
f.
210
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) sırtına yüklemek
unload onto (someone or something)
f.
211
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye yüklemek
ascribe something to someone or something
f.
212
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeye) yüklemek
ascribe (something) to (something)
f.
213
Öbek Fiiller
suçu birine yüklemek
assign something to someone
f.
214
Öbek Fiiller
birine yüklemek
attach to someone
f.
215
Öbek Fiiller
-e yüklemek
attach to
f.
216
Öbek Fiiller
bir şeyi birine/bir şeye yüklemek
attribute something to someone or something
f.
217
Öbek Fiiller
bir şeyin suçunu birine yüklemek
blame something on someone
f.
218
Öbek Fiiller
suçu (birine) yüklemek
blame on (someone)
f.
219
Öbek Fiiller
-i üstüne yüklemek
burden with
f.
220
Öbek Fiiller
-e yük etmek/yüklemek
burden with
f.
221
Öbek Fiiller
(birine bir görev) vermek/yüklemek
delegate (something) to (one)
f.
222
Öbek Fiiller
'e bir görev vermek/yüklemek
delegate to
f.
223
Öbek Fiiller
-e dert yüklemek
drop on
f.
224
Öbek Fiiller
birine dert yüklemek
dump something on someone
f.
225
Öbek Fiiller
birine dert yüklemek
dump on someone
f.
226
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye bir şey) yüklemek
heap (someone or something) with (something)
f.
227
Öbek Fiiller
bir şeye bir şey yüklemek
heap something with something
f.
228
Öbek Fiiller
sırtına aşırı derecede bir şey yüklemek
heap on
f.
229
Öbek Fiiller
(birinin) üzerine (bir şey ) yüklemek
inflict (something) on (one)
f.
230
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) yüklemek
load (someone or something) down
f.
231
Öbek Fiiller
(birine) fazla görev yüklemek
load (someone) down
f.
232
Öbek Fiiller
(birine) yapabileceğinden fazla görev/iş yüklemek
load (someone) down
f.
233
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) yüklemek
load (someone or something) up
f.
234
Öbek Fiiller
(bir şeyi) yüklemek
load (something) up
f.
235
Öbek Fiiller
(bir şeye bir şeyi) yüklemek
load (something) with (something)
f.
236
Öbek Fiiller
(bir şeye) çok fazla (bir şey) yüklemek
load (something) with (something)
f.
237
Öbek Fiiller
(içine/içeri) yüklemek
load in
f.
238
Öbek Fiiller
üstüne yüklemek
load on
f.
239
Öbek Fiiller
'-e bindirmek/yüklemek
load on
f.
240
Öbek Fiiller
(bir şeyi) aşırı dozda vermek/yüklemek
overdose with (something)
f.
241
Öbek Fiiller
(bir şeyi) fazla miktarda vermek/yüklemek
overdose with (something)
f.
242
Öbek Fiiller
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project on (someone or something)
f.
243
Öbek Fiiller
(bilinç altındaki bir şeyi birine/bir şeye) yüklemek/bağlamak/yansıtmak
project onto (someone or something)
f.
244
Öbek Fiiller
(birine birini/bir şeyi) yüklemek/yük etmek
saddle (one) with (someone or something)
f.
245
Öbek Fiiller
(birinin) sırtına (birini/bir şeyi) yüklemek
saddle (one) with (someone or something)
f.
246
Öbek Fiiller
ile yüklemek
saddle someone with
f.
247
Öbek Fiiller
-i birinin sırtına yüklemek
saddle someone with
f.
248
Öbek Fiiller
birine görev vermek/yüklemek
saddle someone with
f.
249
Öbek Fiiller
ile yüklemek
saddle with
f.
250
Öbek Fiiller
-i sırtına yüklemek
saddle with
f.
251
Öbek Fiiller
görev vermek/yüklemek
saddle with
f.
252
Öbek Fiiller
tekrar (birinin) omzuna yüklemek
throw back at
f.
253
Öbek Fiiller
'-e yüklemek
ascribe to
V.
Colloquial
254
Konuşma Dili
son dakikada iş yüklemek/kitlemek
fire drill
i.
255
Konuşma Dili
işi başkasına yüklemek
pass the baby
f.
256
Konuşma Dili
suç yüklemek
throw the book of rules at someone
f.
257
Konuşma Dili
sorumluluk yüklemek
throw the book of rules at someone
f.
258
Konuşma Dili
sermayeyi kediye yüklemek
go bankrupt
f.
259
Konuşma Dili
sorumluluğu bir başkasına yüklemek
pass the baby
f.
260
Konuşma Dili
üstüne yüklemek
put it to
f.
261
Konuşma Dili
fazla/yapabileceğinden fazla görev yüklemek
put it to
f.
262
Konuşma Dili
suçu yüklemek/yıkmak
put it to
f.
263
Konuşma Dili
(birinin) üstüne yüklemek
put it to (someone)
f.
264
Konuşma Dili
(birine) fazla/yapabileceğinden fazla görev yüklemek
put it to (someone)
f.
265
Konuşma Dili
suçu (birine) yüklemek/yıkmak
put it to (someone)
f.
266
Konuşma Dili
(bir şeye) gereğinden fazla anlam yüklemek
put too much on (something)
f.
267
Konuşma Dili
hoşa gitmeyen bir şeyi yüklemek
lumber [uk]
f.
268
Konuşma Dili
can sıkıcı görev yüklemek
lumber [uk]
f.
269
Konuşma Dili
sırtına yüklemek
stick
f.
270
Konuşma Dili
mesuliyet yüklemek
stick
f.
271
Konuşma Dili
sorumluluk yüklemek
stick
f.
Idioms
272
Deyim
(bir şeyi birine) yük etmek/yüklemek
burden someone or something with someone or something
f.
273
Deyim
işi başkalarına yüklemek
farm out
f.
274
Deyim
kabahati başkasına yüklemek
lay the blame at someone's door
f.
275
Deyim
kabahati yüklemek
lay the blame at one's door
f.
276
Deyim
sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
have something on someone's shoulders
f.
277
Deyim
sorumluluğunu başkasına yüklemek
pass the buck
f.
278
Deyim
sorumluluk yüklemek
farm out
f.
279
Deyim
sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
carry something on someone's shoulders
f.
280
Deyim
sorumluluk yüklemek
throw the book at
f.
281
Deyim
sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
put something on someone's shoulders
f.
282
Deyim
sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
have something on someone's shoulders
f.
283
Deyim
sorumluluğu/suçu başkasının omzuna yüklemek
put something on someone's shoulders
f.
284
Deyim
suç yüklemek
throw the book at
f.
285
Deyim
sermayeyi kediye yüklemek
go bust
f.
286
Deyim
sermayeyi kediye yüklemek
put all one's eggs in one basket
f.
287
Deyim
sorumluluğu/suçu başkasına yüklemek
carry something on someone's shoulders
f.
288
Deyim
suçu başkalarının üzerine yüklemek/atmak
offload the blame
f.
289
Deyim
bir işi birinin başına yıkmak/sırtına yüklemek
drop (something) in (someone's) lap
f.
290
Deyim
sorumluluğu başkasına yüklemek
drop/dump something in somebody’s ˈlap
f.
291
Deyim
birine bir konuda bilgi yüklemek
drop someone some knowledge
f.
292
Deyim
(bir şeyi birinin) sırtına yüklemek
dump (something) in (someone's) lap
f.
293
Deyim
bir şeyi birinin sırtına yüklemek
dump something in somebody's lap
f.
294
Deyim
bir şeyi birinin sırtına yüklemek
drop something in somebody's lap
f.
295
Deyim
sermayeyi kediye yüklemek
have all (one's) eggs in one basket
f.
296
Deyim
suçu/sorumluluğu (birine) yüklemek
throw (one) under the bus
f.
297
Deyim
suçu yüklemek
bring home to
f.
298
Deyim
'-e yüklemek
lay at door
f.
299
Deyim
(bir masrafı birine) yüklemek
put (one) to the expense of (doing) (something)
f.
300
Deyim
suçu (birine/bir şeye) yüklemek
put the blame on (someone or something)
f.
Trade/Economic
301
Ticaret/Ekonomi
borç yüklemek
burden with debt
f.
302
Ticaret/Ekonomi
çok yüklemek
overcharge
f.
303
Ticaret/Ekonomi
güverteye yüklemek
ship on deck
f.
304
Ticaret/Ekonomi
kurumlar vergisi yüklemek
charge corporation tax
f.
305
Ticaret/Ekonomi
yeniden yüklemek
reload
f.
Law
306
Hukuk
vecibe yüklemek
bind
f.
Politics
307
Siyasal
suç yüklemek
charge offense
f.
Technical
308
Teknik
ana motora yüklemek için buhar dağıtımını otomatik olarak ayarlayan küçük yedek motor
relay cylinder
i.
309
Teknik
vagonlara tomruk yüklemek için kullanılan makine
logger
i.
310
Teknik
kömür yüklemek
recoal
f.
311
Teknik
aşırı yüklemek
surcharge
f.
312
Teknik
aşırı yüklemek
overload
f.
313
Teknik
geri yüklemek
restore
f.
314
Teknik
fazla yüklemek
overload
f.
315
Teknik
karşıdan yüklemek
download
f.
316
Teknik
yeniden yüklemek
reinstall
f.
317
Teknik
yüklemek (enerji vb)
charge
f.
318
Teknik
yeniden yüklemek
restore
f.
319
Teknik
vinçle yüklemek
derrick
f.
Computer
320
Bilgisayar
yazılım uygulamasını yüklemek için kullanılan yardımcı yazılım
install
i.
321
Bilgisayar
aşağı yüklemek
download
f.
322
Bilgisayar
aşağı yüklemek
downstream load
f.
323
Bilgisayar
bilgisayara işletim sistemi yüklemek
boot
f.
324
Bilgisayar
dokümanları bilgisayara yüklemek
loading documents
f.
325
Bilgisayar
işletim sistemini yeniden yüklemek
boot
f.
326
Bilgisayar
karşıya yüklemek
upload
f.
327
Bilgisayar
önceden yüklemek
preinstall
f.
328
Bilgisayar
karşıdan yüklemek
download
f.
329
Bilgisayar
sistemi yeniden yüklemek
reboot
f.
330
Bilgisayar
tekrar yüklemek
reinstall
f.
331
Bilgisayar
yukarı yüklemek
upload
f.
332
Bilgisayar
yeniden yüklemek
restore
f.
333
Bilgisayar
uzak bilgisayara yüklemek
upload
f.
334
Bilgisayar
uzaktan yüklemek
download
f.
335
Bilgisayar
bilgisayara diskten program yüklemek
bootstrap
f.
336
Bilgisayar
(sistemi) yeniden yüklemek
bring up
f.
337
Bilgisayar
önceden yüklemek
preload
f.
338
Bilgisayar
önden yüklemek
preload
f.
339
Bilgisayar
bilgisayara önceden yüklemek
preprogram
f.
340
Bilgisayar
(elektronik cihaza) korsan yazılım yüklemek
rootkit
f.
341
Bilgisayar
sürücüyü karşıdan yüklemek için
click here
expr.
342
Bilgisayar
yüklemek için lütfen 39 dakika bekleyiniz
please wait 39 minutes to download
expr.
343
Bilgisayar
yüklemek için tıklayın
click to install
expr.
Informatics
344
Bilişim
geri yüklemek
restore
f.
345
Bilişim
önceki değeri yüklemek
restore
f.
346
Bilişim
tekrar yüklemek
reload
f.
347
Bilişim
yeniden yüklemek
reload
f.
Telecom
348
Telekom
myspace'in internet sitesine metin, müzik, video gibi içerik yüklemek
myspace
f.
Mechanic
349
Mekanik
fazla yüklemek
overcharge
f.
350
Mekanik
yük kaldırma halatı ile yüklemek
parbuckle
f.
Automotive
351
Otomotiv
ön yüklemek
preload
f.
Transportation
352
Ulaştırma
gemilere yükleri yüklemek veya boşaltmak için dahili vinci olmayan, liman vinci veya harici vinç hizmeti gerektiren türden konteyner
non-self-sustaining containership
i.
353
Ulaştırma
gemileri yüklemek ve boşaltmakla görevli kimse
alongshoreman
i.
354
Ulaştırma
gemiye/uçağa yeniden yüklemek
reembark
f.
355
Ulaştırma
gemiye/uçağa yeniden yüklemek
re-embark
f.
356
Ulaştırma
(araca veya konteynere) yüklemek
onload
f.
357
Ulaştırma
(kömürü) gemiye yüklemek
fitt
f.
358
Ulaştırma
(gemiye) kömür yüklemek
fitt
f.
Aeronautic
359
Havacılık
uçağa yüklemek
enplane
f.
Marine
360
Denizcilik
haddinden fazla yüklemek
overlade
f.
361
Denizcilik
gemi yüklemek
lade
f.
362
Denizcilik
fazla yüklemek
overload
f.
363
Denizcilik
gemiye yüklemek
ship
f.
364
Denizcilik
kömür yüklemek
coal
f.
365
Denizcilik
tekrar yüklemek
reship
f.
366
Denizcilik
(gemiye) yüklemek
lade
f.
367
Denizcilik
yeniden yüklemek
reship
f.
Mining
368
Maden
madende kömür yüklemek için kullanılan şovel
duckbill
i.
Geography
369
Coğrafya
kıyıdaki bir geminin kereste yüklemek için demir attığı ufak koy
doghole [dialect]
i.
Military
370
Askeri
mühimmat yüklemek
ammunition
f.
371
Askeri
(gemiyi) muharebe ekipman ve malzemelerini diğerlerinden daha kolay boşaltılabilecek şekilde yüklemek
combat load
f.
Archaic
372
Eski Kullanım
yeniden gemiye yüklemek
reimbark
f.
373
Eski Kullanım
varsayımsal güçle yüklemek
odize
f.
374
Eski Kullanım
varsayımsal kuvvetle yüklemek
odize
f.
375
Eski Kullanım
fazla yüklemek
overburthen
f.
376
Eski Kullanım
taşıyabileceğinden çok yüklemek
overburthen
f.
377
Eski Kullanım
fazla sorumluluk yüklemek
overburthen
f.
378
Eski Kullanım
ağırlık yüklemek
overlay
f.
379
Eski Kullanım
sorumluluk yüklemek
impose
f.
Slang
380
Argo
çok iş yüklemek
break (someone's) balls
f.
381
Argo
çok iş yüklemek
break (someone's) stones
f.
382
Argo
çok iş yüklemek
bust (someone's) balls
f.
383
Argo
çok iş yüklemek
bust (someone's) stones
f.
384
Argo
çok iş yüklemek
break someone’s balls
f.
385
Argo
suçu birine yüklemek
hang the blame on me
f.
386
Argo
suçu bir kimseye yüklemek
drop the bucket on [australia]
f.
387
Argo
tamamını yüklemek
snarf
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüklemek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy