çapında - Türkçe İngilizce Sözlük

çapında

"çapında" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çapında in diameter zf.
It's about three inches in diameter.
Yaklaşık 15 santim çapında.

More Sentences
çapında throughout ed.
They are opening branches throughout the country.
Ülke çapında şubeler açıyorlar.

More Sentences
çapında all across zf.

"çapında" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 140 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
dünya çapında global s.
It must exert a world influence and be fully aware of its global responsibilities.
Dünya çapında bir etki yaratmalı ve küresel sorumluluklarının tamamen farkında olmalıdır.

More Sentences
General
dünya çapında global s.
It is a global phenomenon, with cells operating throughout the world.
Dünya çapında faaliyet gösteren hücreleri ile küresel bir fenomendir.

More Sentences
ülke çapında nationwide s.
Israel says it needs 13 batteries altogether for nationwide defence.
İsraillilere bakılırsa ülke çapında savunma yapmaları için toplam 13 bataryaya ihtiyaçları var.

More Sentences
avrupa çapında european-wide s.
The other European-wide database will be of patients in need of a transplant.
Avrupa çapındaki diğer veri tabanı ise nakil ihtiyacı olan hastalara ait olacak.

More Sentences
avrupa çapında europe-wide s.
But there is no justification for a Europe-wide standard on this issue.
Ancak bu konuda Avrupa çapında bir standart için hiçbir gerekçe yoktur.

More Sentences
dünya çapında worldwide zf.
The grants are aimed at promoting respect for human rights and democracy worldwide.
Hibeler dünya çapında insan hakları ve demokrasiye saygıyı teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

More Sentences
eyalet çapında statewide zf.
Because of the high fire risk, the governor of California issued a statewide campfire ban.
Yüksek yangın riski nedeniyle Kaliforniya valisi eyalet çapında kamp ateşi yakma yasağı getirdi.

More Sentences
ülke çapında throughout the country zf.
They are also calling for demonstrations throughout the country on 1 February.
Ayrıca 1 Şubat'ta ülke çapında gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulunuyorlar.

More Sentences
dünya çapında across the world zf.
Millions of people across the world are mourning the death of Nelson Mandela.
Dünya çapında milyonlarca insan Nelson Mandela'nın ölümünün yasını tutuyor.

More Sentences
Phrases
avrupa çapında across europe zf.
Hence we welcome this initiative to create a user-friendly, extra-judicial network across Europe.
Bu nedenle Avrupa çapında kullanıcı dostu, yargı dışı bir ağ oluşturmaya yönelik bu girişimi memnuniyetle karşılıyoruz.

More Sentences
ülke çapında across the country expr.
Tom is moving across the country.
Tom ülke çapında ilerliyor.

More Sentences
Trade/Economic
dünya çapında rekabet worldwide competition i.
The European authorities would like Europe to be a bloc in worldwide competition.
Avrupalı yetkililer Avrupa'nın dünya çapındaki rekabette bir blok olmasını istemektedir.

More Sentences
dünya çapında worldwide zf.
The first question concerns the proposal to create a worldwide Socrates programme.
İlk soru, dünya çapında bir Socrates programı oluşturma önerisiyle ilgilidir.

More Sentences
Politics
ulus çapında nationally zf.
The president's speech was broadcast nationally.
Başkanın konuşması ulus çapında yayınlandı.

More Sentences
General
dünya çapında olma durumu worldwideness i.
dünya çapında karşılıklı bağımlılık worldwide interdependence i.
dünya çapında yetenek world class skill i.
avrupa çapında sanatın desteklenmesi kampanyası europe-wide arts advocacy campaign i.
dünya çapında bir sorun a worldwide problem i.
dünya çapında faaliyet gösteren erkek izcilik organizasyonunun bir üyesi boy scout i.
biri kendi çapında bir ... olmak be something of a f.
biri kendi çapında bir ... olmak be somewhat of a f.
tüm ülke çapında nationwide s.
yurt çapında nationwide s.
ülke çapında countrywide s.
dünya çapında bilinen worldwide known s.
dünya çapında bilinen renowned worldwide s.
dünya çapında bilinen globally known s.
dünya çapında bilinen world wide known s.
ülke çapında country-wide s.
ülke çapında olan nation-wide s.
millet çapında nation-wide s.
dünya çapında yankı uyandıran world-shaking s.
türkiye çapında turkey-wide s.
dünya çapında bilenen world-renowned s.
dünya çapında world-embracing s.
il çapında province-wide s.
il çapında city-wide s.
ülke çapında country wide s.
kıta çapında continent-wide s.
şehir çapında citywide s.
şirket çapında corporate-wide s.
dünya çapında bilinen world s.
dünya çapında başarıya ulaştırabilecek yeteneklere sahip golden s.
dünya çapında olan (kapsam, uygulanabilirlik) oecumenical s.
ilçe çapında countywide s.
dünya çapında planetary s.
gezegen çapında planetwide s.
il çapında geçerli olan provincewide s.
ülke çapında olan statewide s.
eyalet çapında olan statewide s.
tüm ulus çapında across the nation zf.
dünya çapında all around the world zf.
türkiye çapında throughout turkey zf.
bölge çapında across the region zf.
tüm ülke çapında across the nation zf.
yurt çapında across the country zf.
ülke çapında across the nation zf.
yurt çapında across the nation zf.
ülke çapında countrywide zf.
ilçe çapında olan countywide zf.
il çapında provincewide zf.
eyalet çapında provincially zf.
dünya çapında ww (worldwide) kısalt.
Phrases
tüm ülke çapında across the country expr.
türkiye çapında across turkey expr.
Colloquial
dünya çapında bir yetenek a global talent i.
dünya çapında bilinen world famous s.
dünya çapında bilinen world-renowned s.
ülke çapında coast to coast zf.
kendi çapında in its own right expr.
kendi çapında bir (bir şey) quite the little (something) expr.
Idioms
ülke çapında eğlence bread and circuses i.
dünya çapında (all) the world over expr.
ülke çapında from coast to coast expr.
kendi çapında in own right expr.
Speaking
kendi çapında in his way expr.
Trade/Economic
dünya çapında ticaret worldwide trade i.
dünya çapında lisans worldwide licence i.
dünya çapında rekabet gücü olan world-competitive s.
dünya çapında universal s.
ülke çapında across-the-board s.
Politics
dünya çapında teminat veren poliçe world wide policy i.
dünya çapında bir güç a world power i.
Institutes
abd'nin dünya çapında istihbarat elde etmek için gereken teknolojiye sahip olmasını sağlamakla görevli savunma bakanlığı kuruluşu national reconnaissance office i.
ülke çapında sağlık planlama ve gelişim ofisi office of statewide health planning and development i.
Insurance
dünya çapında teminat veren poliçe worldwide policy i.
Technical
dünya çapında ağ world wide web i.
kampüs çapında bilgi sistemi campus wide information system i.
kent çapında ağ man i.
uzunlamasına sıkıştırıldığında iç çapında genleşme ve daha sonra sıkıştırma kuvveti serbest bırakıldığında ilk çapına geri gelme özelliği property of expanding its bore diameter when compressed longitudinally and thereafter returning to its initial diameter i.
304,8 mm boyunda ve 0,0254 mm çapında yuvarlak tel milfoot i.
Computer
dünya çapında kategoriler worldwide categories i.
dünya çapında ağ birliği world wide web consortium (w3c) i.
dünya çapında üye yardımı worldwide member assistance i.
kampüs çapında bilgi sistemleri campus wide information systems i.
kent çapında ağ metropolitan area network i.
dünya çapında ağ kullanımında tecrübeli kimse webbie i.
dünya çapında ağa giriş kılavuzu olan bir site portal i.
dünya çapında ağ ile bağlantılı webbed s.
dünya çapında ağ ile ilgili webbed s.
dünya çapında world wide zf.
dünya çapında ağ www (world wide web) kısalt.
Informatics
kampüs çapında bilgi sistemi cwis (campus wide information system) kısalt.
Telecom
dünya çapında numaralandırma planı world-wide numbering plan i.
dünya çapında ağ world wide web i.
dünya çapında ağ konsorsiyumu world wide web consortium i.
hava-yer dünya çapında haberleşme sistemi air-ground worldwide communications system i.
mikrodalga erişim için dünya çapında birlikte çalışabilirlik worldwide interoperability for microwave access i.
ulusal/devlet çapında maliyet ortalaması nationwide/statewide cost averaging i.
ülke çapında country-wide s.
Electric
44 mm uzunluğunda ve 10,5 mm çapında olan pil triple-a i.
44 mm uzunluğunda ve 10,5 mm çapında olan pil triple-a battery i.
44 mm uzunluğunda ve 10,5 mm çapında olan pil aaa battery i.
44 mm uzunluğunda ve 10,5 mm çapında olan pil aaa cell i.
Construction
kent çapında ağ metropolitan area network i.
Automotive
dünya çapında ağ worldwide web i.
dünya çapında uyumlaştırılmış hafif araç test prosedürü worldwide harmonized light duty vehicle test procedure i.
dünya çapında uyumlaştırılmış hafif araç test prosedürü/gerçek sürüş emisyonları worldwide harmonized light duty vehicle test cycle/real driving emissions i.
Medical
dünya çapında 1 milyar dolardan fazla satan ilaçlar için kullanılan terimdir Blockbuster i.
Pathology
1957'de çin'de ortaya çıkarak dünya çapında salgına neden olan bir grip virüsü asian flu i.
1957'de çin'de ortaya çıkarak dünya çapında salgına neden olan bir grip virüsü asian influenza i.
1957'de çin'de ortaya çıkarak dünya çapında salgına neden olan bir grip virüsü asiatic flu i.
Biology
genom çapında ilişkilendirme çalışmaları genome wide association studies i.
Marine Biology
dünya çapında yaygın bir yumuşakça alt takımı anatinacea i.
Zoology
dünya çapında görülen, ciddi zararlı sıçan türü brown rat (rattus norvegicus) i.
dünya çapında görülen, ciddi zararlı sıçan türü norway rat i.
asya kökenli, dünya çapında yaygın görülen zararlı sıçan türü black rat (rattus rattus) i.
asya kökenli, dünya çapında yaygın görülen zararlı sıçan türü roof rat i.
Botanic
dünya çapında yaygın bir tropikal bitki cinsi cochorus i.
Social Sciences
dünya çapında öneme sahip olup birçok milletten vatandaşın bir arada yaşadığı şehir cosmopolis i.
Religious
1875 yılında new york'ta madam blavatsky tarafından kurulan ve çoğunlukla brahman ve budist öğretilere dayanan, dünya çapında çeşitli dinlerin karışımı bir inanca sahip topluluk theosophical society i.
Philosophy
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi moral rearmament i.
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi buchmanism i.
1938'de frank buchman tarafından kurulup dünya çapında gerçekleşen bir ahlaki ve ruhsal yenilenme hareketi oxford group i.
Environment
dünya çapında nükleer savaşın sonucu olduğuna inanılan atmosfer soğuması ve bunun sonucunda yaşam formlarının bozulması nuclear winter i.
Military
nato çapında tatbikat nato-wide exercise i.
müşterek dünya çapında muharebe istihbarat sistemi joint worldwide intelligence communications system (jwics) i.
abd deniz piyade teşkilatı'nın dünya çapında faaliyet gösteren deniz kuvvetleri teşkilatına kapsamlı istihbarat desteği veren birimi mcia (marine corps intelligence activity) kısalt.
Slang
dünya çapında ağ kullanımaya düşkün kimse webhead i.