Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
öylece
"öylece"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
öylece
thus and so
zf.
2
Genel
öylece
so
zf.
3
Genel
öylece
thus
zf.
4
Genel
öylece
accordingly
zf.
5
Genel
öylece
thereby
zf.
6
Genel
öylece
simply
zf.
Colloquial
7
Konuşma Dili
öylece
just like that
expr.
"öylece"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 36 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ortalıkta öylece durmak
hang
f.
2
Genel
öylece atıvermek
cob [dialect] [uk]
f.
3
Genel
öylece koyuvermek
drape
f.
4
Genel
yanından öylece geçip gitmek
fly-by
f.
5
Genel
öylece yerleştirivermek
slap
f.
6
Genel
ayakta dikilerek öylece durmak
stand about
f.
7
Genel
öylece kalmak
sull
f.
8
Genel
yetim gibi öylece kalmış
orphan
s.
9
Genel
öylece bekleyen
standing
s.
Phrasals
10
Öbek Fiiller
bir şeyden öylece durmak
slide by
f.
11
Öbek Fiiller
öylece atmak
pitch on
f.
12
Öbek Fiiller
öylece bırakmak
pitch on
f.
13
Öbek Fiiller
öylece açığa koyulmak
lay about
f.
14
Öbek Fiiller
öylece bir kenara atmak
kick aside
f.
15
Öbek Fiiller
(olan bir şeyi) öylece durup seyretmek
look on as (something happens)
f.
16
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi/kendini) bir yere yığıp bırakmak/öylece yığmak
plonk (someone, something, or oneself) down
f.
17
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) öylece bırakıp gitmek
walk away from (someone or something)
f.
Phrases
18
İfadeler
öylece ucundan olmaz kendini iyice bu işe vermen gerek
you can't be a little bit pregnant
expr.
19
İfadeler
öylece ucundan olmaz kendini iyice bu işe vermen gerek
you can't be half pregnant
expr.
Colloquial
20
Konuşma Dili
öylece salınıp hayatına normal devam etmesine izin verilemeyecek kadar fazla şey bilmek
know too much
f.
Idioms
21
Deyim
hiçbir şeye karışmadan öylece oturmak
be sitting on the sidelines
f.
22
Deyim
uzun süre öylece kalmak
lie doggo
f.
23
Deyim
bir yere habersiz/hazırlıksız/öylece çıkıp gitmek
do something on spec [uk]
f.
24
Deyim
(birini) öylece terk etmek
leave (one) flat
f.
25
Deyim
bir kenarda öylece
like cheese at four pence [uk]
zf.
Speaking
26
Konuşma
buraya öylece giremezsin
you can't just come in here
expr.
27
Konuşma
buraya öylece giremezsiniz
you can't just walk in here
expr.
28
Konuşma
buraya öylece giremezsiniz
you can't just come in here
expr.
29
Konuşma
oturup öylece bekleyemeyiz
we can't just sit and wait
expr.
30
Konuşma
öylece mi çıkıvermiş
it just came off
expr.
31
Konuşma
öylece gidiverdin
you just took off
expr.
32
Konuşma
öylece bırakamazsın
you can't just quit
expr.
33
Konuşma
öylece izleyip boş duramayız
we can't just sit back and do nothing
expr.
34
Konuşma
mesele öylece kaldı
there the matter dropped
expr.
Slang
35
Argo
(herkes çalışırken) öylece oturmak
sit on one's ass
f.
36
Argo
(herkes çalışırken) öylece oturmak
sit on one's arse
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of öylece
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy