İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | ogun i. | bir erkek ismi |
Genel | ogun i. | bir soyadı |
Religious | ||
Dini | ogun i. | batı afrika inanışlarında insanlarla doğrudan iletişime geçtiğine inanılan ruh |
Geography | ||
Coğrafya | ogun i. | nijerya'da bir eyalet |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | öğün | meal i. | ||
It won't hurt you to skip one meal. Bir öğün atlamak sana zarar vermez. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | öğün | meal i. | ||
Don't eat sweets between meal times. Öğün aralarında tatlı yemeyin. More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Mutfak | öğün | meal i. | ||
Some people think that eating grapefruit with every meal will help you lose weight. Bazı insanlar her öğünde greyfurt yemenin kilo vermeye yardımcı olacağını düşünüyor. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | öğün | repast i. | ||
Genel | öğün | scoff i. | ||
Gastronomy | ||||
Mutfak | öğün | cooking i. |