cringe - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
cringe korkuyla eğilmek v.
  • I cringe every time I think about Tom.
  • Tom'u her düşündüğümde korkuyla eğilirim.
Show More (-2)
cringe başkasının yerine utanmak v.
  • Tom cringed.
  • Tom başkasının yerine utandı.
Show More (-2)
cringe utandırıcı adj.
  • It made me cringe.
  • Bu beni utandırdı.
Show More (-2)