|
- I want to go camping.
- Kampa gitmek istiyorum.
- Hey, let's go camping.
- Hey, kampa gidelim.
- After a long argument, I finally persuaded her to go camping.
- Uzun bir tartışmadan sonra, sonunda onu kampa gitmeye ikna ettim.
- It's been a while since you and I've gone camping together.
- Birlikte kampa gitmeyeli uzun zaman oldu.
- Tom said that Mary was going camping next weekend.
- Tom, Mary'nin önümüzdeki hafta sonu kampa gideceğini söyledi.
- Why didn't you guys tell me you didn't want to go camping?
- Neden bana kampa gitmek istemediğinizi söylemediniz?
- Tom said that Mary wasn't going camping next weekend.
- Tom, Mary'nin gelecek hafta sonu kampa gitmeyeceğini söyledi.
- Tom said that Mary was going to go camping next weekend.
- Tom, Mary'nin önümüzdeki hafta sonu kampa gideceğini söyledi.
- When the boys go camping, they enjoy living in a primitive way.
- Çocuklar kampa gittiklerinde ilkel bir şekilde yaşamaktan keyif alırlar.
- We're going to go camping with Tom and Mary.
- Tom ve Mary ile kampa gideceğiz.
- Will he be allowed to go camping with the other children?
- Diğer çocuklarla kampa gitmesine izin verilecek mi?
- Tom knew that Mary wasn't planning on going camping with us.
- Tom Mary'nin bizimle kampa gitmeyi planlamadığını biliyordu.
- Will he be allowed to go camping with the other children?
- Diğer çocuklarla birlikte kampa gitmesine izin verilecek mi?
- I didn't know why Tom couldn't go camping with us.
- Tom'un neden bizimle kampa gidemediğini bilmiyordum.
- I went camping last summer.
- Geçen yaz kampa gitmiştim.
- Aren't you going to go camping next summer?
- Önümüzdeki yaz kampa gitmeyecek misin?
- I don't ever go camping with Tom anymore.
- Artık Tom'la kampa gitmiyorum.
- I'll never go camping with Tom again.
- Bir daha asla Tom'la kampa gitmeyeceğim.
- They go camping every summer.
- Onlar her yaz kampa giderler.
- We went camping in August.
- Ağustos'ta kampa gittik.
- When was the last time that you went camping?
- En son ne zaman kampa gittin?
- Tell Tom you want to go camping with us.
- Tom'a bizimle kampa gitmek istediğini söyle.
- Tom said that Mary was going camping next weekend.
- Tom, Mary'nin gelecek hafta sonu kampa gideceğini söyledi.
- Tom won't go camping this weekend.
- Tom bu hafta sonu kampa gitmeyecek.
- Everyone but Tom is planning on going camping this weekend.
- Tom'dan başka herkes bu hafta sonu kampa gitmeyi planlıyor.
- I don't have any friends who like to go camping.
- Kampa gitmeyi seven hiçbir arkadaşım yok.
- I didn't want to go camping with Tom.
- Tom'la kampa gitmek istemedim.
- We go camping every summer.
- Biz her yaz kampa gideriz.
- If Tom doesn't go camping, I won't either.
- Tom kampa gitmezse ben de gitmeyeceğin.
- Tom didn't plan on going camping.
- Tom kampa gitmeyi planlamıyordu.
- Tom said he wanted to go camping with us.
- Tom bizimle kampa gitmek istediğini söyledi.
- Tom said you went camping last weekend.
- Tom geçen hafta sonu kampa gittiğini söyledi.
- How many times has Tom gone camping?
- Tom kaç kere kampa gitti?
- Why didn't you guys tell me you didn't want to go camping?
- Kampa gitmek istemediğinizi neden bana söylemediniz?
- My father suggested that we should go camping.
- Babam kampa gitmemizi önerdi.
- I'd rather go camping.
- Kampa gitmeyi tercih ederim.
- I wish I could go camping with you.
- Keşke seninle kampa gidebilseydim.
- We used to go camping when I was a kid.
- Ben çocukken kampa giderdik.
- Tom may not want to go camping with us next weekend.
- Tom önümüzdeki hafta sonu bizimle kampa gitmek istemeyebilir.
- Tom is going to go camping next weekend.
- Tom önümüzdeki hafta sonu kampa gidecek.
- If Tom doesn't go camping, I won't either.
- Eğer Tom kampa gitmezse, ben de gitmem.
- After a long argument, I finally persuaded her to go camping.
- Uzun bir tartışmadan sonra, sonunda onu kampa gitmesi için ikna ettim.
- I wish I could go camping with you.
- Keşke seninle kampa gidebilsem.
- Why don't we go camping?
- Neden kampa gitmiyoruz?
- Do you want to go camping with us next weekend?
- Gelecek hafta sonu bizimle kampa gitmek ister misin?
- When was the last time you went camping?
- En son ne zaman kampa gittin?
- Tom wouldn't likely go camping by himself.
- Tom muhtemelen tek başına kampa gitmezdi.
- How about if the three of us go camping next weekend?
- Gelecek hafta sonu üçümüz kampa gitsek nasıl olur?
- When the boys go camping, they enjoy living in a primitive way.
- Çocuklar kampa gittiğinde, ilkel bir şekilde yaşamanın tadını çıkarıyorlar.
- Let's go camping.
- Kampa gidelim.
- Tom said that he wasn't going camping next weekend.
- Tom gelecek hafta sonu kampa gitmeyeceğini söyledi.
- Tom doesn't know if Mary will go camping with us or not.
- Tom, Mary'nin bizimle kampa gidip gitmeyeceğini bilmiyor.
- Why didn't you tell me that you wanted to go camping?
- Kampa gitmek istediğini neden bana söylemedin?
- Tom said that Mary wasn't going camping next weekend.
- Tom, Mary'nin önümüzdeki hafta sonu kampa gitmeyeceğini söyledi.
- Have I ever told you guys about the first time I went camping?
- Size ilk kez kampa gidişimi anlatmış mıydım arkadaşlar?
- You aren't really going to go camping with Tom, are you?
- Gerçekten, Tom ile kampa gitmeyeceksin, değil mi?
- Tom said that Mary was going to go camping next weekend.
- Tom, Mary'nin gelecek hafta sonu kampa gideceğini söyledi.
- Tom got a lot of mosquito bites the last time he went camping.
- Tom en son kampa gittiğinde bir sürü sivrisinek ısırığı almıştı.
- Tom decided that it would be fun to go camping with John and Mary.
- Tom, John ve Mary ile kampa gitmenin eğlenceli olacağına karar verdi.
- Tom said that he didn't want to go camping with us.
- Tom bizimle kampa gitmek istemediğini söyledi.
- Tom said that he was going to go camping next weekend.
- Tom, önümüzdeki hafta sonu kampa gideceğini söyledi.
- Let's go camping this coming weekend.
- Önümüzdeki hafta sonu kampa gidelim.
- Tom said that you went camping last weekend.
- Tom geçen hafta sonu kampa gittiğini söyledi.
- Tom and I went camping together.
- Tom ve ben beraber kampa gittik.
- Hey, let's go camping.
- Hey, hadi kampa gidelim.
- I plan to go camping with some of my friends the weekend after next.
- Önümüzdeki hafta sonu bazı arkadaşlarımla kampa gitmeyi planlıyorum.
- Tom said that he was going camping next weekend.
- Tom gelecek hafta sonu kampa gideceğini söyledi.
- Tom didn't really feel like going camping with John and Mary.
- Tom, John ve Mary ile kampa gitmeyi pek istemedi.
- I should've gone camping with you guys last weekend.
- Geçen hafta sonu sizinle kampa gitmeliydim.
- Tom said he and his friends were planning to go camping next weekend.
- Tom kendisinin ve arkadaşlarının gelecek hafta sonu kampa gitmeyi planladıklarını söyledi.
- When did you find out that Tom didn't want to go camping with us?
- Tom'un bizimle kampa gitmek istemediğini ne zaman öğrendin?
- Tom said that you and he went camping last weekend.
- Tom geçen hafta sonu birlikte kampa gittiğinizi söyledi.
- Tom and I went camping together.
- Tom ve ben birlikte kampa gittik.
- Everyone but Tom is planning on going camping this weekend.
- Tom hariç herkes bu hafta sonu kampa gitmeyi planlıyor.
- Who did you go camping with last weekend?
- Geçen hafta sonu kiminle kampa gittin?
- You should plan to come with us the next time we go camping.
- Bir dahaki sefere kampa gittiğimizde bizimle gelmeyi planlamalısın.
- Sami and Layla went camping.
- Sami ve Layla kampa gittiler.
- How about if the three of us go camping next weekend?
- Üçümüz gelecek hafta sonu kampa gidersek ne dersin?
- Tom said he and his friends were planning to go camping next weekend.
- Tom gelecek hafta sonu arkadaşlarıyla kampa gitmeyi planladıklarını söyledi.
- Tom wears the same red flannel shirt every time he goes camping.
- Tom her kampa gittiğinde aynı kırmızı fanila gömleği giyer.
- I wanted to go camping with Tom.
- Tom'la kampa gitmek istiyordum.
- Tom hasn't gone camping since 2013.
- Tom, 2013'ten beri kampa gitmedi.
- Tom doesn't have any friends who like to go camping.
- Tom'un kampa gitmekten hoşlanan hiç arkadaşı yok.
- Will Tom be allowed to go camping with the other children?
- Tom'un diğer çocuklarla kampa gitmesine izin verilecek mi?
- Aren't you going to go camping next summer?
- Gelecek yaz kampa gitmeyecek misin?
- Tom knew that Mary wasn't planning on going camping with us.
- Tom, Mary'nin bizimle kampa gitmeyi planlamadığını biliyordu.
- Tom wears the same red flannel shirt every time he goes camping.
- O kampa gittiği her zaman aynı kırmızı flanel gömleği giyer.
- I went camping last summer.
- Geçen yaz kampa gittim.
- My father suggested that we go camping.
- Babam kampa gitmemizi önerdi.
- Tom has gone camping.
- Tom kampa gitti.
- I should've gone camping.
- Kampa gitmeliydim.
- Tom is going to go camping next weekend.
- Tom gelecek hafta sonu kampa gidecek.
- Tom hasn't gone camping since 2013.
- Tom 2013'ten beri kampa gitmedi.
- Tom told Mary he was planning to go camping with John.
- Tom, Mary'e John'la kampa gitmeyi planladığını söyledi.
- Tom said that he was going to go camping next weekend.
- Tom gelecek hafta sonu kampa gideceğini söyledi.
- Our therapist suggested we go camping together and leave the kids at home.
- Terapistimiz birlikte kampa gitmemizi ve çocukları evde bırakmamızı önerdi.
- Tom didn't plan on going camping.
- Tom kampa gitmeyi planlamadı.
- We went camping near the river.
- Nehrin yakınında kampa gittik.
- Tom said that he wasn't going to go camping next weekend.
- Tom gelecek hafta sonu kampa gitmeyeceğini söyledi.
- One thing I've always wanted to do is go camping with my family.
- Her zaman yapmak istediğim bir şey ailemle kampa gitmekti.
- We're going to go camping.
- Kampa gideceğiz.
- You aren't really going to go camping with Tom, are you?
- Gerçekten Tom'la kampa gitmeyeceksin, değil mi?
Show More (99)
|