Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | involve with (someone or something) v. | (birine/bir şeye) bulaşmak | ||
Don't get involved with bad men. Kötü adamlara bulaşma. More Sentences |
||||
General | ||||
General | involve someone in an illegal activity v. | birini yasadışı bir işe bulaştırmak | ||
General | involve someone in something v. | birini bir şeye bulaştırmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | involve someone in something v. | birini birşeye karıştırmak | ||
Phrasals | involve with (someone or something) v. | (biriyle/bir şeyde) çalışmak | ||
Phrasals | involve with (someone or something) v. | (biriyle/bir şeyle) iş birliği yapmak | ||
Phrasals | involve with (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) bulaştırmak | ||
Phrasals | involve with (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) karıştırmak | ||
Phrasals | involve with (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) müdahil etmek |