materialise - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
materialise gerçekleşmek v.
  • Although there has been some slippage, I trust that the remaining Israeli troop redeployments will materialise soon.
  • Bazı kaymalar olsa da, kalan İsrail birliklerinin yeniden konuşlandırılmasının yakında gerçekleşeceğine inanıyorum.
  • It remains to be seen whether they will materialise or not.
  • Bunların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini zaman gösterecek.
  • Our hope of seeing a reunited island joining the Union has not materialised.
  • Yeniden birleşmiş bir adanın Birliğe katıldığını görme umudumuz gerçekleşmedi.
Show More (3)