|
- I fear we have missed an opportunity.
- Korkarım ki bir fırsatı kaçırdık.
- We have missed an opportunity to be clearer and more coherent.
- Daha açık ve tutarlı olma fırsatını kaçırdık.
- I missed an opportunity to clobber him.
- Onu dövmek için bir fırsatı kaçırdım.
Show More (0)
|