Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | affidavit n. | yeminli ifade | ||
The Commission's affidavit during the appeal was strictly factual and correct. Komisyon'un temyiz sırasında verdiği yeminli ifade kesinlikle gerçeklere dayanmaktadır ve doğrudur. More Sentences |
||||
General | ||||
General | affidavit n. | beyanname | ||
The Commission's affidavit during the appeal was strictly factual and correct. Komisyon'un temyiz başvurusu sırasındaki beyanı kesinlikle gerçeklere dayanmaktadır ve doğrudur. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | affidavit n. | yeminli ifade | ||
We made this clear in an affidavit submitted during the appeal. Temyiz sürecinde sunduğumuz yeminli ifadede de bunu açıkça belirttik. More Sentences |
||||
General | ||||
General | affidavit n. | taahhüt | ||
General | affidavit n. | yazılı ifade | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | affidavit n. | noter veya benzeri resmi makamlar önünde verilen yazılı ve yeminli beyan | ||
Trade/Economic | affidavit n. | yeminli yazılı ifade | ||
Law | ||||
Law | affidavit n. | beyanname | ||
Law | affidavit n. | taahhüt | ||
Law | affidavit n. | yeminli ve yazılı ifade | ||
Law | affidavit n. | yazılı ve yeminli ifade | ||
Law | affidavit n. | yeminli beyan | ||
Law | affidavit n. | yeminli yazılı ifade | ||
Law | affidavit n. | yeminli belge | ||
Law | affidavit n. | yemin takriri | ||
Law | affidavit n. | yemin varakası |