Tureng - don't think - Englisch Türkisch Sätze

Verlauf

	Englisch	Türkisch
1	don't think	düşünme	expr.
	Don't think I won't like it. Beğenmeyeceğimi düşünme. Don't think I won't like it. Onu sevmeyeceğimi düşünme. Don't think aloud! Yüksek sesle düşünme! Don't think I'm perverse, but I've seen several condoms in her purse. Sapık olduğumu düşünme ama onun çantasında birkaç prezervatif gördüm. Don't think. Düşünme. Don't think I won't do that. Bunu yapmayacağımı düşünme. Don't think I don't like you. Senden hoşlanmadığımı düşünme. Don't think I don't appreciate what you've done. Yaptığını takdir etmediğimi düşünme. Don't think twice about it, Tom. İkinci kez düşünme Tom. Don't think I won't hurt you. Benim senin canını yakmayacağımı düşünme. Be generous; don't think only of his faults. Cömert ol; sadece hatalarını düşünme. Don't think I'm made of money. Çok para kazandığımı düşünme. Don't think I won't do it. Yapmayacağımı düşünme. Don't think this is over. Bunun bittiğini düşünme. Don't think we're always serious. Her zaman ciddi olduğumuzu düşünme. Show More (12)
2	don't think	sanma	expr.
	Don't think I won't do that. Bunu yapmayacağımı sanma. Don't think I won't hurt you. Sana zarar vermeyeceğimi sanma. Don't think that I'm going to let you get away. Kaçmana izin vereceğimi sanma. Don't think it has nothing to do with you. Bunun seninle bir ilgisi olmadığını sanma. If you see the lion baring its teeth, don't think that the lion is smiling at you. Aslanın dişlerini gösterdiğini görürsen, sana gülümsediğini sanma. Don't think you're going to get away this. Bundan kurtulacağını sanma. Don't think I'm joking. Şaka yaptığımı sanma. Don't think you're gonna get rid of me that easily. Benden bu kadar kolayca kurtulacağını sanma. Don't think you're gonna get rid of me that easily. Benden o kadar kolay kurtulacağını sanma. Don't think that I'm going to let you do that. Bunu yapmana izin vereceğimi sanma. Don't think I don't appreciate what you've done. Yaptığın şeyi takdir etmediğimi sanma. Don't think that I don't appreciate what you've done. Yaptığın şeyi takdir etmediğimi sanma. Don't think I won't do it. Onu yapmayacağımı sanma. Show More (10)