in force - Türkisch Englisch Wörterbuch

in force

Bedeutungen, die der Begriff "in force" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
remain in force v. yürürlükte kalmak
The special restrictions on access to these regions are to remain in force until then.
Bu bölgelere erişim üzerindeki özel kısıtlamalar o zamana kadar yürürlükte kalacaktır.

More Sentences
in force adj. geçerli
The Julian calendar was in force in Russia.
Jülyen takvimi Rusya'da geçerliydi.

More Sentences
in force adj. yürürlükte
The n+2 rule for financing must be kept in force.
Finansman için n+2 kuralı yürürlükte tutulmalıdır.

More Sentences
the law in force n. yürürlükteki yasa
the legislation in force n. yürürlükteki mevzuat
put in force v. yerine getirmek
be in force v. yürürlükte olmak
be in force v. hükmü olmak
enter in force v. yürürlüğe girmek
come in force v. yürürlüğe girmek
be in force v. yürürlükte bulunmak
in force adj. geçer
in force adj. cari
in force adv. bütün kuvvetiyle
in force adv. büyük kuvvetlerle
in force adv. bütün gücüyle
in force adv. tüm gücüyle
rif (reduction in force) abrev. kadro kısıntısı
rif (reduction in force) abrev. kuvvet indirimi
Idioms
be out in force v. hepsi/tümüyle orada olmak
attack in force v. güruh halinde saldırmak
come out in force v. güruh halinde gelmek
be out in force v. tam kadro bulunmak/gelmek
be out in force v. tüm güçleriyle orada olmak
put in force v. onaylanmış olmak
put in force v. onaylamak
put in force v. yürürlüğe sokulmak
put in force v. yürürlüğe sokmak
in force/strength expr. güruh halinde
in force/strength expr. çok sayıda
out in force expr. hepsi/tümüyle (orada)
out in force expr. güruh halinde
out in force expr. tam kadro
out in force expr. tüm güçleriyle (orada)
out in force expr. birlik halinde
out in force expr. ordu gibi
Trade/Economic
reduction-in-force n. eleman sayısının azaltılması
reduction in-force n. eleman çıkarma
reduction in-force n. kadro kısıntısı
reduction-in-force n. kadro kısıntısı
reduction in-force n. kadro azaltması
reduction in-force n. tenkisat
contract in force n. yürürlükte olan sözleşme
be law in force v. yürülükte olmak
in force adj. yürürlükte bulunan
Law
legislation in force n. meri mevzuat
legislation in force n. meri hukuk
law in force n. meri hukuk
retaining in force n. yürürlükte tutma
the law in force n. yürürlükteki kanun
patents in force n. yürürlükteki patentler
law in force n. yürürlükteki hukuk
remain in force v. geçerli kalmak
enter in force v. meriyete girmek
retain in force v. yürürlükte tutmak
be in force v. yürürlükte olmak
enter in force v. yürürlüğe girmek
Politics
entering in force n. yürürlüğe girme
Insurance
policy being in force n. geçerli olan poliçe
contract in force n. yürürlükte olan sözleşme
Food Engineering
being in force adj. yürülükte olan
being in force adj. yürürlükte olan
Military
reconnoissance in force n. cebri keşif
reconnoissance in force n. büyük kuvvetle hücum
reconnaissance in force n. büyük kuvvetle hücum
reconnaissance in force n. cebri keşif
reduction in force n. kuvvet indirimi
in force adv. tam kuvvetle
Ottoman Turkish
in force adj. mer'i