yada yada - Türkisch Englisch Wörterbuch

yada yada

Bedeutungen, die der Begriff "yada yada" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 9 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Colloquial
yada yada yada expr. falan filan
yada yada yada expr. ve saire ve saire
y3 (yada, yada, yada) expr. vesaire vesaire
y3 (yada, yada, yada) expr. falan filan
yada expr. falan
yyy (yada, yada, yada) expr. ve saire ve saire
yyy (yada, yada, yada) expr. falan filan
Slang
yada-yada-yada adv. dırdır
yada-yada-yada adv. sıkıcı veya uzun konuşma

Bedeutungen, die der Begriff "yada yada" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(özellikle lunaparklardaki) perili yada hayaletli ev a spook house n.
kalın yünlü bir kumaş, iplik yada şerit caddis n.
kalın yünlü bir kumaş, iplik yada şerit caddice n.
gerçek yada detaylar fact or details n.
kamp alanı yada karavan parkı dışında bir yerde çadır kurma wild camping n.
zararlı böcek veya bakterileri öldürmek için kimyasal madde, duman yada gaz kullanmak fumigate v.
Phrasals
bir şeyi üstlenmek yada ona dahil olmak istemek want in on v.
bir yerden yada kişiden diğerine geçmek bounce around v.
Idioms
araba yada motosikletler üzerine dekorasyon olarak boyayla ince çizgiler/ince çizgilerden oluşan desenler uygulayan kimse pinstriper n.
Trade/Economic
mülk sahibine, kiralanan yada satın alınan işletmede yapılan satıştan hiçbir komisyon ödememeye dayalı kira sözleşmesi free of tie lease n.
Law
bir dava yada ihtilaf hakkında yerel mahkemeler ya da yetkili organların, uluslararasi mahkeme yada yetkili organlardan daha iyi karar verebileceği ilkesi margin of appreciation n.
Politics
başka bir ülke yada topluluk tarafından kurulan tuzak foreign plot n.
Technical
satır yada harf halinde yapılan metal döküm dizgi hot metal type n.
Transportation
yabancı ülkeye giriş yapılan hava alanı yada liman poe (point of entry) n.
Marine
her iki çapanın da iskele yada şamandıraya bağlı olması moored n.
Social Sciences
belirli bir azınlığa yada baskın olmayan gruba yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı/saldırgan söylem microaggression n.
belirli bir azınlığa yada baskın olmayan gruba yönelik bilinçsizce yapılan ayrımcı/saldırgan söylem microaggression n.
Military
helikopter yada uçak ile bir yeri terketmek wheels up v.