Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | caution (one) against (someone or something) v. | (birini birine/bir şeye) karşı uyarmak | ||
I caution against reform of sheepmeat at the expense of other sectors, particularly beef. Başta sığır eti olmak üzere diğer sektörler pahasına koyun etinde reform yapılmasına karşı uyarıyorum. More Sentences |
||||
Phrasals | caution someone against something v. | birini bir şeye karşı uyarmak | ||
Phrasals | caution someone about something v. | birini bir şeye karşı uyarmak | ||
Phrasals | caution someone about someone or something v. | birini birine/bir şeye karşı uyarmak | ||
Phrasals | caution someone about someone or something v. | birini biri/bir şey hakkında uyarmak | ||
Phrasals | caution (one) about (someone or something) v. | (birini birine/bir şeye) karşı uyarmak | ||
Phrasals | caution (one) about (someone or something) v. | (birini biri/bir şey) hakkında uyarmak | ||
Phrasals | caution (one) against (someone or something) v. | (birini biri/bir şey) hakkında uyarmak |