Verlauf

drop something

Bedeutungen, die der Begriff "drop something" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 124 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	drop something out of use (word etc.) v.	kullanımdan kaldırmak
2	General	drop something to the floor v.	bir şeyi yere düşürmek
3	General	remove/drop/eliminate something from inventory v.	stoktan düşürmek
Phrasals
4	Phrasals	drop (someone or something) on (someone or something) v.	bir şeyi bir şeyin üstüne düşürmek
5	Phrasals	drop (someone or something) on (someone or something) v.	elinden düşürmek
6	Phrasals	drop (someone or something) on (someone or something) v.	birine kötü bir haber vermek
7	Phrasals	drop (someone or something) on (someone or something) v.	birine tatsız şeyler anlatmak
8	Phrasals	drop (someone or something) on (someone or something) v.	anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
9	Phrasals	drop (someone or something) on (someone or something) v.	birine dert yüklemek
10	Phrasals	drop someone or something on someone or something v.	birini/bir şeyi başka birinin/bir şeyin üstüne düşürmek
11	Phrasals	drop someone or something on someone or something v.	birini veya bir şeyi düşürmek
12	Phrasals	drop something on someone v.	bir şeyi birinin üstüne düşürmek
13	Phrasals	drop something on someone v.	birine kötü bir haber vermek
14	Phrasals	drop something on someone v.	birine tatsız şeyler anlatmak
15	Phrasals	drop something on someone v.	anlattıklarıyla birinin canını sıkmak
16	Phrasals	drop something on someone v.	birine dert yüklemek
17	Phrasals	drop from (something) v.	bir yerden düşürmek
18	Phrasals	drop from (something) v.	yüksek bir yerden aşağı düşürmek
19	Phrasals	drop from (something) v.	(takımdan, gruptan) çıkarmak/atmak
20	Phrasals	drop from (something) v.	bırakmak (ders)
21	Phrasals	drop someone or something from something v.	birini/bir şeyi yüksek bir yerden bırakmak/aşağı atmak
22	Phrasals	drop someone or something from something v.	(takımdan, gruptan) çıkarmak/atmak
23	Phrasals	drop someone or something from something v.	bırakmak (ders)
24	Phrasals	drop someone or something from something v.	dersten bırakmak
25	Phrasals	drop out of (something) v.	birini/bir şeyi dışarı atmak
26	Phrasals	drop out of (something) v.	birini/bir şeyi bir yerden atmak
27	Phrasals	drop out of (something) v.	yarıda bırakmak
28	Phrasals	drop out of (something) v.	bitirmeden bırakmak
29	Phrasals	drop out of (something) v.	bitirmeden terk etmek (aktivite, program, eğitim)
30	Phrasals	drop (someone or something) out of v.	(birini/bir şeyi) dışarı atmak
31	Phrasals	drop (someone or something) out of v.	(birini/bir şeyi) bir yerden atmak
32	Phrasals	drop across (someone or something) v.	düşüp yayılmak
33	Phrasals	drop across (someone or something) v.	düşüp dağılmak
34	Phrasals	drop across (someone or something) v.	düşüp kaplamak
35	Phrasals	drop across (someone or something) v.	boylu boyunca düşmek
36	Phrasals	drop across (someone or something) v.	üstüne yerleştirmek
37	Phrasals	drop across (someone or something) v.	üstünü kaplayacak şekilde bırakmak
38	Phrasals	drop across (someone or something) v.	yıkılıp (bir şeyi) tıkamak
39	Phrasals	drop across (someone or something) v.	boylu boyunca yerleştirmek
40	Phrasals	drop something across something v.	boylu boyunca sermek
41	Phrasals	drop something across something v.	üstüne yerleştirmek
42	Phrasals	drop something across something v.	üstünü kaplayacak şekilde bırakmak
43	Phrasals	drop something across something v.	boylu boyunca yerleştirmek
44	Phrasals	drop across someone or something v.	düşüp kaplamak
45	Phrasals	drop across someone or something v.	boylu boyunca düşmek
46	Phrasals	drop across someone or something v.	üstüne yerleştirmek
47	Phrasals	drop across someone or something v.	üstünü kaplayacak şekilde bırakmak
48	Phrasals	drop across someone or something v.	yıkılıp (bir şeyi) tıkamak
49	Phrasals	drop across someone or something v.	boylu boyunca yerleştirmek
50	Phrasals	drop below someone or something v.	birinin/bir şeyin altına düşmek
51	Phrasals	drop below someone or something v.	birinin/bir şeyin altına inmek
52	Phrasals	drop below (something) v.	(bir şeyin) altına düşmek
53	Phrasals	drop below (something) v.	(bir şeyin) altına inmek
54	Phrasals	drop below (something) v.	(bir seviyenin) altına düşmek/inmek
55	Phrasals	drop someone or something down v.	birini/bir şeyi düşürmek
56	Phrasals	drop someone or something down v.	birini/bir şeyi indirmek
57	Phrasals	drop in (something) v.	(bir şeyin) içine düşürmek
58	Phrasals	drop in (something) v.	(bir şeyin) içine düşmek
59	Phrasals	drop into (something) v.	(bir şeyin) içine düşürmek
60	Phrasals	drop into (something) v.	(bir şeyin) içine düşmek
61	Phrasals	drop someone or something off something v.	birini/bir şeyi bir şeyden düşürmek
62	Phrasals	drop someone or something off something v.	birini/bir şeyi bir şeyden aşağı atmak
63	Phrasals	drop someone or something off v.	birini/bir şeyi (araçtan) indirmek
64	Phrasals	drop someone or something off v.	birini/bir şeyi (bir yere) bırakmak/götürmek
65	Phrasals	drop someone or something off v.	birini/bir şeyi (araçla) bırakmak/götürmek
Idioms
66	Idioms	drop something like a hot brick v.	(artık sevmediği bir kişiyle) derhal ilişkiyi kesmek
67	Idioms	drop something like a hot brick v.	birdenbire ilişkiyi kesmek
68	Idioms	drop something like a hot brick v.	aniden ilişkiyi sonlandırmak
69	Idioms	drop something like a hot brick v.	birdenbire bağları koparmak
70	Idioms	drop something like a hot brick v.	başından atmak
71	Idioms	drop something like a hot brick v.	bir projeyi sonlandırmak
72	Idioms	drop something like a hot brick v.	bir projeyi rafa kaldırmak
73	Idioms	let something drop v.	ağzından kaçırmak
74	Idioms	drop a bundle on something v.	bir servet ödemek
75	Idioms	drop a bundle on something v.	cebinden çok para çıkmak
76	Idioms	drop something like a potato v.	hemen rafa kaldırmak
77	Idioms	drop something like a hot brick v.	hemen rafa kaldırmak
78	Idioms	let something drop v.	üzerine varmamak
79	Idioms	drop something like a hot brick v.	(artık sevmediği bir kişiyle) derhal ilişkiyi kesmek
80	Idioms	drop something like a hot potato v.	(artık sevmediği bir kişiyle) derhal ilişkiyi kesmek
81	Idioms	let something drop v.	üstelememek
82	Idioms	drop (something) in (someone's) lap v.	kucağına düşmek
83	Idioms	drop (something) in (someone's) lap v.	şans eseri gerçekleşmek
84	Idioms	drop (something) in (someone's) lap v.	şans eseri önüne çıkmak/çıkarmak
85	Idioms	drop (something) in (someone's) lap v.	bir işi birinin başına yıkmak/sırtına yüklemek
86	Idioms	drop (something) in (someone's) lap v.	bir işi birine yamamak/kitlemek/kakalamak
87	Idioms	drop/dump something in somebody’s ˈlap v.	bir şeyi başka birinin üstüne atmak
88	Idioms	drop/dump something in somebody’s ˈlap v.	sorumluluğu başkasına yüklemek
89	Idioms	get the drop on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
90	Idioms	get the drop on (someone or something) v.	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek
91	Idioms	get the drop on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak/öne geçmek
92	Idioms	have the drop on (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
93	Idioms	have the drop on (someone or something) v.	(birine/bir şeye karşı) bir avantaj elde etmek/avantajlı duruma geçmek
94	Idioms	have the drop on (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) bir adım önde olmak/öne geçmek
95	Idioms	drop something in somebody's lap v.	bir şeyi birinin başına yıkmak
96	Idioms	drop something in somebody's lap v.	bir işi, sorumluluğu birinin kucağına atmak/bırakmak
97	Idioms	drop something in somebody's lap v.	bir şeyi birinin sırtına yüklemek
98	Idioms	drop something in somebody's lap v.	bir işi, sorumluluğu birinin üstüne atmak
99	Idioms	drop (someone or something) like a hot brick v.	(biriyle/bir şeyle) derhal ilişkiyi kesmek
100	Idioms	drop (someone or something) like a hot brick v.	(biriyle/bir şeyle) birdenbire ilişkiyi kesmek
101	Idioms	drop (someone or something) like a hot brick v.	(biriyle/bir şeyle) aniden ilişkiyi sonlandırmak
102	Idioms	drop (someone or something) like a hot brick v.	(biriyle/bir şeyle) birdenbire bağları koparmak
103	Idioms	drop (someone or something) like a hot brick v.	(birini/bir şeyi) başından atmak
104	Idioms	drop (someone or something) like a hot potato v.	(biriyle/bir şeyle) derhal ilişkiyi kesmek
105	Idioms	drop (someone or something) like a hot potato v.	(biriyle/bir şeyle) birdenbire ilişkiyi kesmek
106	Idioms	drop (someone or something) like a hot potato v.	(biriyle/bir şeyle) aniden ilişkiyi sonlandırmak
107	Idioms	drop (someone or something) like a hot potato v.	(biriyle/bir şeyle) birdenbire bağları koparmak
108	Idioms	drop (someone or something) like a hot potato v.	(birini/bir şeyi) başından atmak
109	Idioms	drop a bundle on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) çok para harcamak
110	Idioms	drop a bundle on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) çok para dökmek
111	Idioms	drop a bundle on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bir servet ödemek
112	Idioms	drop a bundle on (someone or something) v.	(birine/bir şeye) tomarla para dökmek
113	Idioms	drop a bundle (on something) v.	(bir şeye) çok para dökmek
114	Idioms	drop a bundle (on something) v.	(bir şeye) bir servet ödemek
115	Idioms	drop a bundle (on something) v.	(bir şeye) tomarla para dökmek
116	Idioms	drop someone or something like a hot potato v.	biriyle/bir şeyle derhal ilişkiyi kesmek
117	Idioms	drop someone or something like a hot potato v.	birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek
118	Idioms	drop someone or something like a hot potato v.	birini/bir şeyi bırakıvermek
119	Idioms	drop someone or something like a hot potato v.	biriyle/bir şeyle birdenbire bağları koparmak
120	Idioms	drop someone/something like a hot potato v.	biriyle/bir şeyle derhal ilişkiyi kesmek
121	Idioms	drop someone/something like a hot potato v.	birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek
122	Idioms	drop someone/something like a hot potato v.	birini/bir şeyi bırakıvermek
123	Idioms	drop someone/something like a hot potato v.	biriyle/bir şeyle birdenbire bağları koparmak
Speaking
124	Speaking	did you drop something? expr.	bir şey mi düşürdün?