keep at something - Türkisch Englisch Wörterbuch

keep at something

Bedeutungen, die der Begriff "keep at something" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 77 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
keep something near at hand v. el altında bulundurmak
keep something at arm's length v. el altında bulundurmak
keep something at one's fingertips v. el altında bulundurmak
keep something at the normal level v. normal seviyede tutmak
keep something at the forefront v. gözönünde tutmak
Phrasals
keep at someone (about something) v. birine sürekli bir şeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone (about something) v. başının etini yemek
keep at someone (about something) v. birine sürekli bir şeyi yapması için dırdır etmek
keep at someone about something v. birine sürekli olarak birşeyi yapmasını hatırlatmak
keep at someone about something v. başının etini yemek
keep at (someone or something) v. (bir şeyin) üzerine gitmek
keep at (someone or something) v. (bir şeyi) denemeye devam etmek
keep at (someone or something) v. (bir şeyden) vazgeçmemek
keep at (someone or something) v. (bir şeyi) devam ettirmek
keep at (someone or something) v. (bir konuda) pes etmemek
Colloquial
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin üstüne varmak/gitmek
keep (going) on at someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne varmak
keep (going) on at someone or something v. birinin/bir şeyin üstüne gitmek
keep (going) on at someone or something v. birine/bir şeye yüklenmek
keep (going) on at someone or something v. birinin/bir şeyin başının etini yemek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
Idioms
keep something at the back of someone's mind v. aklının bir köşesinde bulundurmak
keep something at the back of someone's mind v. aklının köşesinde bulundurmak
keep something at one's fingertips v. elinin altında olmak
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin üstüne gitmek/varmak
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birini eleştirmek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birini üstelemek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin ensesinde boza pişirmek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birini sıkboğaz etmek
keep on at somebody (to do something) v. (bir şey yapması için) birinin başının etini yemek
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi belli bir mesafede tutmak
keep someone or something at bay v. biriyle/bir şeyle mesafeyi korumak
keep someone or something at bay v. biriyle/bir şeyle arasına belli bir mesafe koymak
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi uygun bir mesafede tutmak
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi yaklaştırmamak
keep someone or something at bay v. birini/bir şeyi uzak tutmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at a distance v. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep (someone or something) at a distance v. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at a distance v. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at a distance v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at a distance v. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at a distance v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length v. (biriyle/bir şeyle) fazla samimi olmamak
keep (someone or something) at arm's length v. (birine/bir şeye) yüz vermemek
keep (someone or something) at arm's length v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep (someone or something) at arm's length v. (biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
keep (someone or something) at arm's length v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) dışında/dışarıda tutmak
keep (someone or something) at arm's length v. (birini/bir şeyi) karıştırmamak
keep (someone or something) at bay v. (birini/bir şeyi) uzak tutmak
keep (someone or something) at bay v. (birinden/bir şeyden) kaçınmak
keep (someone or something) at bay v. (birini/bir şeyi) uzaklaştırmak/gidermek
keep (someone or something) at bay v. (birini/ bir şeyi) yaklaştırmamak
keep (someone or something) at bay v. (birinin/bir şeyin) yaklaşmasını engellemek
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) uzak tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) belli bir uzaklıkta/geride tutmak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birinin/bir şeyin/kendinin) mesafesini korumak
keep (someone or something, or oneself) at a distance v. (birini/bir şeyi/kendini) ayrı/uzakta tutmak
keep at (one) about (something) v. (birinin bir şeyi) yapmasını sürekli hatırlatmak
keep at (one) about (something) v. (birinin bir konuda) başının etini yemek
keep at (one) about (something) v. (bir şeyi) yapması için (birine) dırdır etmek
keep at (one) about (something) v. (bir konuda birini) sürekli sıkıştırmak/dürtmek
keep at (one) about (something) v. (birini bir konuda) sürekli teşvik etmek
keep at (one) about (something) v. (bir konuda birinin) peşini bırakmamak
keep at (one) about (something) v. (bir konuda birini) sürekli motive etmek
keep at arm's length from (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) mesafeli davranmak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) pas vermemek
keep at arm's length from (someone or something) v. (birine/bir şeye) soğuk davranmak
keep at arm's length from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzak durmak
keep something/someone at bay v. birini/bir şeyi uzak tutmak
keep something/someone at bay v. birinden/bir şeyden kaçınmak
keep something/someone at bay v. birini/bir şeyi uzaklaştırmak/gidermek
keep something/someone at bay v. birini/ bir şeyi yaklaştırmamak