sap - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sap



Bedeutungen, die der Begriff " sap" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 93 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
sap n. bitki özü
sap n. dirilik
General
sap n. enerji
sap n. usare
sap n. özsu
sap n. ahmak
sap n. su
sap n. avanak
sap n. sıçanyolu
sap n. duvar yıkma çukuru
sap n. cop
sap n. canlılık
sap of the pine tree n. yalamuk
sap n. hayat kaynağı
sap n. taş nemi
sap n. yaşam için gerekli vücut sıvısı
sap n. sağlık veya tazeliğin göstergesi olan vücut sıvısı
sap n. düşman istihkamının altını kazma
sap n. hendek kazma
sap n. gizlice veya hile ile zayıflatma
sap n. sinsice yok etme
sap [uk] n. inek öğrenci
sap one´s strength v. kuvvetini azaltmak
sap v. azaltmak
sap v. altına sıçanyolu kazarak ilerlemek
sap v. altını kazarak yıkmak
sap v. temelini kazıp yıkmak
sap v. tüketmek
sap v. baltalamak
sap v. cop ile yere sermek
sap v. temelini bozmak
sap v. bitirmek
sap v. çökertmek
sap v. temelinden yıkmak
sap v. altını kazmak
sap v. zayıflatmak
sap someone's energy v. birinin enerjisini tüketmek
sap v. özsuyunu çekmek
sap v. suyunu boşaltmak
sap v. özsuyundan arındırmak
sap v. baca havası ile tütsülenmiş tütünü yüksek sıcaklığa kadar ısıtmak
Technical
sap n. can suyu
sap n. lağım
sintered-aluminium powder (sap) n. sinterlenmiş alüminyum tozu
sap gren n. zeytin rengi boya
Computer
ipx sap routing n. ipx sap yönlendirmesi
sap advertising n. sap tanıtımı
sap agent n. sap aracısı
querying sap expr. sap sorgulanıyor
Informatics
service advertising protocol (sap) n. hizmet duyurusu protokolü
Woodworking
sap n. yüksek miktarda yalancı odun içeren kereste
Dyeing
sap green n. akdiken meyvesinden elde edilmiş mat yeşil lak boyası
sap green n. sarımsı yeşilin bir tonu
sap green n. üzüm yeşilinden daha koyu olan, açık bir yeşil tonu
Gastronomy
sap n. besisuyu
sap n. katı yiyeceklerle tüketilen içecek
Biology
cell sap n. bitki hücresi kofulunda bulunan sıvı
cell sap n. koful özsuyu
nuclear sap n. çekirdek özsuyu
juice sap n. özsu
Botanic
tight sap n. kapalı gözenekleri olan yalancı odun
sap n. besi suyu
sap n. besisuyu
sap n. bitki özü
sap n. özsu
sap n. yalancı odun
sap ball n. polyporus cinsi büyük mantar
sap tube n. bitki özsuyunu ileten boru
Forestry
tree sap n. ağaç reçinesi
tree sap n. ağaç özsuyu
blue sap stain n. mavi çürük
sap rot n. kereste özünün mantar, küflenme gibi sebeplerden bozulması
Geography
tonle sap n. kamboçya'da bir göl
Geology
sap n. (maden ocağında) taşın aşınma ile yumuşamış dış kısmı
Military
sap n. sıçanyolu
sap fagot n. düşman istihkamının altını kazarken duvardaki çatlakları gizlemek için kullanılan çalı çırpı demeti
sap roller n. düşman istihkamının altını kazan askerin korunmak amacı ile önüne yerleştirdiği, altı veya yedi fit uzunluğunda çalı demetleri ile doldurulmuş siper
flying sap n. kum sepetlerinin yan yana konulup toprakla doldurulması şeklinde yapılan hızlı siper inşası
sap v. sıçanyolu kazmak
Latin
verbum sap expr. arif olan anlar
verbum sap expr. arife tarif gerekmez
verb. sat (sap.) (verbum sat sapienti est) expr. arife tarif gerekmez
verb. sat (sap.) (verbum sat sapienti est) expr. arif olan anlar
verbum sat (sap.) (verbum sat sapienti est) expr. arife tarif gerekmez
verbum sat (sap.) (verbum sat sapienti est) expr. arif olan anlar
verb. sap. (verbum sapienti sat est) abrev. arif olan anlar
verb. sap. (verbum sapienti sat est) abrev. arife tarif gerekmez
Ornithology
sap sucker n. sphyrapicus cinsi ağaçkakan
sap sucker n. kuzey amerika'nın doğusunda yaşayan sarı karınlı bir ağaçkakan
sap sucker n. sphyrapicus cinsine benzer küçük ağaçkakan
Slang
sap n. aptal
Metallurgy
sap n. semente çelik çubuğun merkezindeki yumuşak metal
Star Wars
sap drinker n. öz içicisi

Bedeutungen, die der Begriff " sap" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 287 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sap stalk n.
sap handle n.
sap stem n.
General
sap stipe n.
sap haulm n.
sap stick n.
sap stock n.
sap halm n.
yeşil sap greenshank n.
sap kırma makinesi stemmer n.
sap handgrip n.
sap shaft n.
sap (bitkiye ait) stalk n.
sap stack n.
sap hilt n.
sap scape n.
dik sap üzerinde yetiştirilen bitki standard n.
sap cauline n.
sap haft n.
sap grip n.
sap lover n.
sap (kadehte) stem n.
sap (bitkide) stem n.
sap stag n.
sap lug n.
sap (mızrak/ok vb'ne ait) shaft n.
sap (telli çalgılarda) neck n.
uzun sap staff n.
sap a boy without a girlfriend n.
dayanıklı sap tough stalk n.
sap helve n.
sap butt n.
sap peduncle n.
sürüngen sap runner n.
sap stem n.
bir baltaya sap olmayan tip rolling stone n.
sap tige n.
ahşaptan yapılmış sap tree [dialect] n.
sap helm n.
haddehane çekicinde ucunda çekiç başı bulunan sap helve n.
kıvrımlı sap boul n.
sap mote [dialect] [uk] n.
ağaç, sap veya dal kabuğu ve kambiyumunun çıkarılması ile yapılan kuşak veya kemer girdle n.
(desteği ile bitkiyi birleştiren) spiral biçimli yaprak veya sap bölümü clasp [obsolete] n.
sap gripe n.
sap pole n.
dokuz veya daha fazla muz taşıyan sap count n.
sap üretme pediculation n.
sap büyütme pediculation n.
sap çıkarma pediculation n.
bir baltaya sap olmayan kimse rolling stone n.
piponun sap kısmı shank n.
ahşap sap stail [uk] n.
sap takmak haft v.
bir baltaya sap olamamak be unable to find a job v.
sap takmak helve v.
(sinir, sap) gelişim sırasında çıkarmak send v.
(bitki) sap kısmından çürümek shank v.
üzerinde sap oluşturmak shank [scotland] v.
bir etkinliğe sap gibi gitmek stag v.
sap eklemek stock v.
sap ile ilgili cauline adj.
birden fazla sap içeren multi-stemmed adj.
çok sayıda sap içeren multi-stemmed adj.
sap gibi stag adj.
sap gibi stalky adj.
(mantar halkası) sap üzerinde yer alan superior adj.
sap halde stag adv.
sap anlamı veren ön ek caul- pref.
Proverb
keser döner sap döner gün gelir hesap döner what goes around comes around
Colloquial
bir baltaya sap olamamış crumb bum n.
bir baltaya sap olamamış crumbum n.
bir baltaya sap olamamak crumbbum v.
bir baltaya sap olamamış on the bum adj.
Idioms
sap gibi ortada kalmak sit like piffy on a rock cake [uk] v.
birini sap gibi ortada bırakmak leave someone high and dry v.
bir yere sap gibi gitmek go stag v.
bir baltaya sap olmak knuckle down v.
sap gibi kalmak stand there with one's bare face hanging out v.
(birini) sap gibi ortada bırakmak leave (one) high and dry v.
sap gibi kalmak/oturmak sit like piffy on a rock bun [uk] v.
sap gibi ortada kalmak sit like piffy on a rock bun [uk] v.
sap gibi ortada like piffy on a rock cake [uk] adv.
sap gibi like cheese at four pence [uk] expr.
sap gibi kalmış with (one's) bare face hanging out expr.
Politics
sap kök bağlantısının durumu crown condition n.
Technical
sap üzerine monte edilip sıralanmış delgili kartları düzenlemeye yarayan ince sivri çubuk needle n.
sap üzerine monte edilip sıralanmış delgili kartları düzenlemeye yarayan ince sivri çubuk tumbler n.
düz ve boyunlu tip zımba tutucu sap punch holder shank with neck and flat n.
ergonomik sap softgrip n.
izoleli sap insulated handle n.
konik sap taper shank n.
plastik sap plastic shank n.
sap handle n.
sap stem n.
sap lifi stalk fiber n.
sap dayanımı shank strength n.
sap shank n.
üfleme sap hollow stem n.
üfleme sap straw stem n.
yalıtık sap insulated handle n.
zımba tutucu sap punch holder shank n.
yumuşak kılıflı sap softgrip n.
enli sap butt n.
çaprazlama takılmış sap cross handle n.
mısır sap demetlerini sabit tutan hafif çerçeve corn horse n.
Computer
ipx sap yönlendirmesi ipx sap routing n.
sap tanıtımı sap advertising n.
sap grup üst sınırı max grp saps n.
sap aracısı sap agent n.
sap üst sınırı max saps n.
sap sorgulanıyor querying sap expr.
Electric
izoleli sap insulated handle n.
yalıtık sap insulated handle n.
Textile
düğmelerde ipin bağlandığı sap kısmı neck n.
Automotive
esnek sap flexible drive handle n.
sap handle n.
Medical
sap pedicle n.
tümörün organa bağlandığı ince sap peduncle n.
polipin organa bağlandığı ince sap peduncle n.
Anatomy
bazilik sap basilar trunc n.
hipofiz bezini hipotalamusla birleştiren boru şeklinde sap hypophyseal stalk n.
sap şeklinde manubrial adj.
Food Engineering
sap stem n.
sap kısmı stem n.
sap ucu stem end n.
Biology
büyüyen sap içindeki ince çeperli genç hücre tabakası pericambium n.
sap görevi gören ve tepesinde dişi üreme organın bulunduğu bitki uzantısı gynophore n.
çeşitli tohumlu bitkilerde karpellerin bağlandığı ince sap columella n.
spor taşıyan organı destekleyen sap pedicel n.
yaprak biçim ve görevi taşıyan kladofil benzeri sap phyllode n.
kara yosunu sporogoniumuna ait tüy sap seta n.
sap gözlü kabukluları içine alan bir canlı grubu podophthalmia n.
(brachiopoda cinsi nesli tükenmiş canlılarda) çevreleyen sap yapılardan oluşan hortum syrinx n.
(tomurcuk, sap) büyütmek sport v.
sap ile ilgili pedicular adj.
sap üzerinde yetişen pedunculate adj.
sap ile bağlanan pedunculate adj.
sap üzerinde yetişen pedunculated adj.
sap ile bağlanan pedunculated adj.
sap gözlü podophthalmic adj.
dal veya sap üzerinde tek başına bulunan (bitki bölümü) solitary adj.
Marine Biology
sap pedunculus n.
Zoology
(omurgasızlarda) gözü destekleyen hareketli sap ommatophore n.
sap gözlü olmayan sessile-eyed adj.
gözleri sap yapı üzerinden çıkıntı yapmayan sessile-eyed adj.
kısa sap ile desteklenen subpedunculate adj.
kısa sap üzerinden büyüyen subpedunculate adj.
Botanic
karpellerin bağlandığı ince sap carpophore n.
orkidelerde polenlerin kümeler halinde bulunduğu sap caudicle n.
küçük sap veya gövde caulicle n.
küçük sap veya gövde cauliculus n.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesi thallus n.
sap ve köklerdeki meristematik doku tabakası periblem n.
küçük sap tigella n.
küçük sap tigelle n.
asma sap ve yaprakları üzerinde meydana gelen düzensiz şişlikler tomato gall n.
damarlı yapısı olan ve sap boyunca uzanan bitki tomurcuğu trace bud n.
sap kökleri kabuklu olan bir sarmaşık tramp's-trouble (smilax bona-nox) n.
sap kökleri kabuklu olan bir sarmaşık china brier n.
yoğun kümeler halinde büyüyen sap ve yaprakları olan yaygın bir kuzey amerika sazı tussock grass (carex stricta) n.
yoğun kümeler halinde büyüyen sap ve yaprakları olan yaygın bir kuzey amerika sazı tussock sedge n.
dallı kök sap cespitose rhizome n.
dal ile sap arası köşe axil n.
eğik sap inclined stem n.
kök sap rhizome n.
sap ya da filiz axis n.
sap çürüklüğü stem rot n.
sap rhachis n.
sap rachis n.
sap çürüklüğü stem rot disease n.
sap çürüklüğü collar rot n.
sap çürüklüğü sclerotium rolfsii n.
sürüngen sap creeping stem n.
sürüngen sap runner n.
yatay sap horizontal stem n.
(yaprakta/salkımda) ana sap rachis n.
(yaprakta/salkımda) ana sap rhachis n.
aynı sap üzerinde farklı renklerde çiçekler veren bitki amphichrome n.
sap kereviz cultivated celery (apium graveolens dulce) n.
yaprak ve sap gibi iki ayrılabilir parça arasındaki bağlantı articulation n.
sap üzerindeki bağlantı joint n.
dik sap üzerinde yetiştirilen bitki vexil n.
dik sap üzerinde yetiştirilen bitki vexillum n.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki richweed n.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki clearweed n.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki dead nettle n.
sarkık yeşil çiçekleri ile yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan pilea cinsi bir bitki pilea pumilla n.
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, kısa ve sarkık yeşilimsi beyaz çiçekleri ve yarı saydam pürüzsüz sap ve yaprakları olan bir bitki clearweed (pilea fontana) n.
köke benzer sap rhizocaul n.
çanak-sap hypanthium n.
sap veya yaprağa mekanik destek sağlayan doku yapısı girder n.
sap veya dalların soyulması şeklinde karakterize edilen bir bitki hastalığı girdle n.
belirli bitkilerin sap kılıfı ochrea n.
sap kılıfı ocrea n.
yaprağa benzer düzleşmiş sap cladode n.
yaprağa benzer düzleşmiş sap cladophyll n.
yaprağa benzer düzleşmiş sap phylloclad n.
yaprağa benzer düzleşmiş sap phylloclade n.
sert sap runt [scotland] n.
sap uçlarında dik gametofor ve sporofitleri bulunan bir yosun takımı dicranales n.
sap uçlarında dik gametofor ve sporofitleri bulunan bir yosun takımı order dicranales n.
yeni bir bitki oluşumunu sağlayan ince sap sarment n.
yeni bir bitki oluşumunu sağlayan ince sap sarmentum n.
vasküler dokulu sap ve yapraklara sahip bitkileri kapsayan bir endlicher terimi cormophytes n.
loğusa otuna ait kök ve kuru kök sap serpentaria n.
loğusa otu cinsine özgü bir teksas bitkisine ait kök ve kuru kök sap serpentaria n.
sap shank n.
sap kılıfı sheath n.
meyveyi destekleyen sap/kök podocarp n.
yer altında sürünüp kök ve filiz oluşturan sap sobole n.
sorgum sap ve yaprakları sorghum n.
sap stipes n.
sap benzeri yapı stipes n.
yaprak kümesinden çiçekli sap geliştirmek bolt v.
(sap, kök) büyüyerek başka bir parçadan ayrılmak branch (from) v.
(bırakte, sap) kendi ekseninde tomurcuk büyütmek subtend v.
küçük sap veya gövdeye sahip cauliculate adj.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesine benzeyen thalliform adj.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesi ile ilgili thalline adj.
sap, kök veya yaprak olarak bölümlerine ayrılmamış ilkel bitki gövdesini oluşturan thalline adj.
sap yaprağın içinden geçiyormuş gibi görünen perfoliate adj.
sap (ile ilgili) cauline adj.
sap üzerindeki dairesel dizili yaprakların yönünü değiştiren antidromous adj.
dik sap üzerinde yetiştirilen bitkiye ait vexillar adj.
dik sap üzerinde yetiştirilen bitki ile ilgili vexillar adj.
çeliklemede kullanılacak kadar olgunlaşmış (sap gibi bitki kısmı) ripe adj.
sap kılıflı (bitki) ochreate adj.
sap kılıfı bulunan ocreate adj.
sap kılıflı ocreate adj.
iki adet kanat benzeri uzantısı bulunan (tohum, sap) dipterous adj.
çok sayıda sap oluşturan (rizom veya kök) multicipital adj.
çok sayıda çiçeği bulunan (sap) multiflorous adj.
çok sayıda çiçekle nitelenen (sap) multiflorous adj.
(yaprak veya sap) iki kat dallanıp budaklanan ditrichotomous adj.
(yaprak veya sap) üç kat dallanıp budaklanan ditrichotomous adj.
çiçek tacı sap ucunda aniden genişleyen (taç yaprak) salverform adj.
sap ucunda bulunan stipitate adj.
sap şeklinde stipitiform adj.
sap yapılı stipitiform adj.
kısa sap ile desteklenen subpedunculate adj.
kısa sap üzerinden büyüyen subpedunculate adj.
sap anlamına gelen bir ön ek corm- pref.
sap anlamına gelen bir ön ek cormo- pref.
Agriculture
sap malcı straw mulch n.
sap cebi petiolar sinus n.
sap parçalayıcı flail mulcher n.
sap toplama makinesi straw baler n.
sap kurdu stem borer n.
sap parçalama makinesi flail mulcher n.
sap parçalama makinesi stalk cutter n.
sap haum n.
kiriş, sap ve kürek kombinasyonundan oluşan kültivatör takımı rig n.
kiriş, sap ve kürek kombinasyonu rig n.
sap ve dallar arasındaki boğumların kısalması ile karakterize bir pamuk hastalığı loggerhead n.
çeşitli bahçe sebzelerinde mantar kaynaklı solma ve sap çürüklüğü drop n.
sap ayıklama makinesi stalker n.
sap koparma makinesi stalker n.
sap start n.
Tobacco
sap üzerindeki üst yaprakları içeren tütün katmanı tips n.
sap şekli form of stalk n.
sap petiole n.
History
tarih öncesi oklarda sap içine sığacak şekilde yapılmış uç ve gövde tang n.
Tennis
raketin baş ve sap arasındaki kısmı throat n.
Music
sap neck n.
sap çubuğu truss rod n.
sap çubuk kapağı truss rod cover n.
sap arkası oyuğu neck volute n.
telli çalgılarda sap fingerboard n.
telli çalgılarda sap neck n.
vidalı sap bağlantısı bolt-on n.
yaylı ve telli çalgılarda sap neck n.
yaylıçalgılarda sap neck n.
sap ayarı truss rod adjustment n.
(telli çalgıda) sap üzerinde tellere el ile bastırılan nokta position n.
(telli çalgılarda) perdeli sap fretboard n.
Printery
sap kendir selülozu hemp whole stalk pulp n.
Archaic
sap staff n.
Entomology
ekin sap arısı wheat sawfly (cephus pygmæus) n.
Slang
(bir ortamda) sap gibi ortada kalan a spare prick at a wedding n.
sap boyfriend n.
sap gibi ortada kalmak be like a spare prick at a wedding v.
sap gitmek go stag v.
sap gibi like a shag on a rock expr.
sap gibi like a spare prick at a wedding [uk] expr.
sap gibi ortada kalmış like a spare prick at a wedding [uk] expr.
British Slang
sap gibi like piffy on a rock bun expr.