çıkarma - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çıkarma



Bedeutungen von dem Begriff "çıkarma" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 89 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
çıkarma extraction n.
çıkarma removal n.
çıkarma subtraction n.
çıkarma landing n.
General
çıkarma extrusion n.
çıkarma disqualification n.
çıkarma educt n.
çıkarma cancel n.
çıkarma eliminating n.
çıkarma extracting n.
çıkarma discard n.
çıkarma belch n.
çıkarma emission n.
çıkarma expulsion n.
çıkarma taking out n.
çıkarma mount n.
çıkarma dismantlement n.
çıkarma elision n.
çıkarma deduction n.
çıkarma haulage n.
çıkarma discharge n.
çıkarma subtracting n.
çıkarma cancellation n.
çıkarma quarrying n.
çıkarma rejection n.
çıkarma issuance n.
çıkarma detachment n.
çıkarma abstraction n.
çıkarma ejection n.
çıkarma exposure n.
çıkarma ejectment n.
çıkarma omitting n.
çıkarma elimination n.
çıkarma issuing n.
çıkarma issue n.
çıkarma eviction n.
çıkarma deletion n.
çıkarma exclusion n.
çıkarma omission n.
çıkarma desorption n.
çıkarma dismissal n.
çıkarma write-off n.
çıkarma hoisting n.
çıkarma subtraction n.
çıkarma substraction n.
çıkarma amotion n.
çıkarma cancelation n.
çıkarma abscession n.
çıkarma rejectment n.
çıkarma remotion n.
çıkarma amolition [obsolete] n.
çıkarma elicitation n.
çıkarma enucleation n.
çıkarma balk [obsolete] n.
çıkarma extreat n.
çıkarma manation [obsolete] n.
çıkarma deturbation n.
çıkarma discharge n.
çıkarma supplantation n.
Trade/Economic
çıkarma issue n.
Law
çıkarma disseizin n.
çıkarma ouster n.
çıkarma eviction n.
çıkarma supersession n.
Politics
çıkarma expulsion n.
Technical
çıkarma protrusion n.
çıkarma removing n.
çıkarma extrusion n.
çıkarma omission n.
çıkarma extraction n.
çıkarma vent n.
çıkarma unpacking n.
çıkarma remove n.
çıkarma removal n.
çıkarma desorption n.
çıkarma slag discharge n.
çıkarma withdrawal n.
çıkarma description n.
çıkarma extramission n.
Telecom
çıkarma extrusion n.
Marine
çıkarma disembarkment n.
Mining
çıkarma hoisting n.
Food Engineering
çıkarma extrusion n.
Math
çıkarma deduction n.
çıkarma subtraction n.
Linguistics
çıkarma deletion n.
Philosophy
çıkarma sublation n.
Military
çıkarma invasion n.
çıkarma landing n.

Bedeutungen, die der Begriff "çıkarma" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
işten çıkarma dismissal n.
günah çıkarma confession n.
karaya çıkarma landing n.
General
boşa çıkarma frustrating n.
urun içini kesmeden çıkarma enucleating n.
çekirdeğini çıkarma (meyve vb) coring n.
nüvesini çıkarma enucleating n.
suçluyu ortaya çıkarma detection n.
tuzunu çıkarma desalinisation n.
meydana çıkarma discovery n.
haklı çıkarma justifying n.
diş çıkarma dentition n.
elden çıkarma sellout n.
gözlerini çıkarma excecation n.
elden çıkarma disposition n.
birinin tayinini çıkarma prosecution n.
rezalet çıkarma scandalization n.
açığa çıkarma exposure n.
çıkarma gemisi landing ship n.
işe alma ve işten çıkarma yetkisi the power to hire and fire n.
balgam çıkarma expectorating n.
yeniden ortaya çıkarma resurrection n.
civciv çıkarma hatch n.
ortaya çıkarma disclosure n.
sonuç çıkarma induction n.
kazıp çıkarma excavating n.
yerinden çıkarma displacement n.
ameliyatla çıkarma ablation n.
birini bir yerden çıkarma ouster n.
ortaya çıkarma discovery n.
temize çıkarma vindication n.
günah çıkarma ve papazın önerdiği kefareti yerine getirme penance n.
haklı çıkarma justification n.
kesip çıkarma excising n.
açığa çıkarma revealing n.
atık çıkarma waste generation n.
ortaya çıkarma exposure n.
açığa çıkarma revelation n.
zorla çıkarma winkling n.
senet çıkarma presentment n.
açığa çıkarma exposal n.
raydan çıkarma (treni) derailment n.
temize çıkarma exoneration n.
suçsuz çıkarma exculpating n.
suçlu çıkarma condemnation n.
elden çıkarma disposal n.
işten çıkarma layoff n.
karanlık çıkarma underexposure n.
birini bir yerden çıkarma ouster of n.
vınlama sesi çıkarma whooshing n.
işten çıkarma disemployment n.
öksürerek balgam çıkarma hawk n.
memuriyettem çıkarma mittimus n.
haklı çıkarma vindication n.
acısını çıkarma revenge n.
açığa çıkarma clearing n.
sonuç çıkarma deduction n.
suç durumundan çıkarma decriminalization n.
eritip cürufunu çıkarma scorifying n.
suyunu çıkarma extruding n.
günah çıkarma hücresi confessional n.
işinden çıkarma removal n.
boşa çıkarma negation n.
işten çıkarma severance n.
infaz için kayıtlardan çıkarma estreating n.
işten çıkarma cancellation of labor contract n.
kemiğini çıkarma deboning n.
ortaya çıkarma detection n.
baştan çıkarma enticement n.
bağırsaklarını çıkarma disembowelment n.
ses çıkarma utterance n.
aklından çıkarma dismissal n.
temize çıkarma exculpating n.
hurdaya çıkarma scraping n.
açığa çıkarma disclosure n.
kan çıkarma bloodletting n.
işten çıkarma decapitation n.
çıkarma harekatı landing operation n.
gürültülü ses çıkarma jangling n.
diş çıkarma teething n.
silip çıkarma deletion n.
iki misline çıkarma reduplication n.
günah çıkarma sale of indulgences n.
evden çıkarma veya çıkarılma dispossessing n.
işten çıkarma sistemleri layoff systems n.
mezardan çıkarma disinterment n.
kömür çıkarma coal drawing n.
meydana çıkarma engendering n.
karaya çıkarma yeri landing site n.
mezardan çıkarma exhumation n.
yerinden çıkarma unsettling n.
zorla çıkarma ouster n.
meydana çıkarma elicitation n.
civciv çıkarma incubation n.
öne çıkarma foregrounding n.
ortaya çıkarma expose n.
hayal aleminden çıkarma disillusion n.
tuzunu çıkarma desalinization n.
suçlu çıkarma exprobation n.
yükseğe çıkarma uprising n.
işten çıkarma firing n.
hesap çıkarma billing n.
topraktan çıkarma disinterment n.
işten çıkarma discharge n.
evden çıkarma dispossession n.
tahta çıkarma enthronement n.
temize çıkarma exculpation n.
itip çıkarma extruding n.
elden çıkarma disposing n.
kusarak çıkarma regurgitation n.
çıkarma (inilti/ses) utterance n.
yangın çıkarma arson n.
kemik çıkarma deboning n.
baştan çıkarma hali pervertedness n.
belirli ayrıntıların değiştirildiğini göstermesi için bilete iliştirilen çıkarma revalidation sticker n.
satışa çıkarma offer n.
ders çıkarma lessoning n.
çıkarma aracı landing craft n.
temize çıkarma exonerating n.
baştan çıkarma seduction n.
günah çıkarma shrift n.
kendini haklı çıkarma self justification n.
zorluk çıkarma durumu obstructiveness n.
yoldan çıkarma perversion of n.
çıkarma (maden vb) mining n.
çekip çıkarma extraction n.
kasten yangın çıkarma arson n.
çığlığa benzer ses çıkarma shrieking n.
günah çıkarma shriving n.
ıslık gibi ses çıkarma sibilating n.
bağırsaklarını çıkarma disembowelling n.
işten çıkarma laying off n.
işten çıkarma tazminatı severance pay n.
baştan çıkarma temptation n.
suyunu çıkarma dehydration n.
sonuç çıkarma inference n.
petrol çıkarma drill for oil n.
boşa çıkarma negations n.
temize çıkarma quietus n.
ortaya çıkarma unveiling n.
rengini çıkarma decolorizing n.
rengini çıkarma decolorising n.
rengini çıkarma decolourising n.
ortaya çıkarma uncovering n.
anlam çıkarma inferring n.
sonuç çıkarma inferring n.
zehiri çıkarma detoxication n.
elden çıkarma disposing of n.
askeri çıkarma military landing n.
kesip çıkarma excision n.
bedenden kesip çıkarma excision n.
kanun çıkarma yetkisi legislative power n.
şans eseri ortay çıkarma trouvaille n.
iki katına çıkarma reduplication n.
ıskartaya çıkarma rejection n.
yerinden çıkarma dislocation n.
temize çıkarma whitewash n.
iki katına çıkarma doubling n.
leke çıkarma removal of stains n.
su çıkarma removal of water n.
sıkıp çıkarma expression n.
konuşmasında veya yazısında ünlü isimlerden bahsedip kendine paye çıkarma name-dropping n.
anlam çıkarma inference n.
piyasaya çıkarma issue n.
ıslık gibi ses çıkarma wooshing n.
çıkarma işareti minus n.
baştan çıkarma perversion n.
ses çıkarma phonation n.
pullarını çıkarma scaling n.
pul çıkarma scaling n.
haritasını çıkarma survey n.
ihaleye çıkarma submission n.
açık artırmaya çıkarma licitation n.
ambalajından çıkarma unpacking n.
boşa çıkarma disconfirmation n.
kesip çıkarma dismemberment n.
şeytan çıkarma exorcism n.
göklere çıkarma overselling n.
kopya çıkarma transcription n.
tasmasını çıkarma unleashing n.
çıkarma gücü removal force n.
kendini açığa çıkarma self-exposure n.
ortaya çıkarma unearthing n.
kendini açığa çıkarma self-revelation n.
en üst düzeye çıkarma maximization n.
en üst düzeye çıkarma maximation n.
en üst düzeye çıkarma maximisation n.
insanlıktan çıkarma dehumanization n.
insanlıktan çıkarma dehumanisation n.
üç katına çıkarma tripling n.
şeytan çıkarma exorcizing n.
şeytan çıkarma exorcising n.
zorla dışarı çıkarma disgorgement n.
baştan çıkarma inveiglement n.
açığa çıkarma baring n.
çileden çıkarma aggravation n.
kasıtlı yangın çıkarma arson n.
ortaya çıkarma ascertainment n.
karbonun gazını çıkarma carbonization n.
enkaz çıkarma debris removal n.
casusluğu ortaya çıkarma counterespionage n.
rengini çıkarma decolourizing n.
bağırsaklarını çıkarma disemboweling n.
karbonun gazını çıkarma carbonisation n.
suç durumundan çıkarma decriminalisation n.
elden çıkarma sell-out n.
cinleri çıkarma exorcising n.
rezalet çıkarma scandalisation n.
korkutucu bir şey olmaktan çıkarma de-demonising n.
listeden çıkarma disenrollment n.
gaz çıkarma flatulation n.
temize çıkarma acquittal n.
elden çıkarma disposure [rare] n.
sonuç çıkarma eduction n.
kavga etme veya önemsiz yere tartışma çıkarma eğiliminde olan kimse rabulism n.
baştan çıkarma tantalization n.
baştan çıkarma tantalisation n.
havadan gözlemle harita çıkarma aerocartography n.
temize çıkarma acquitment n.
günah çıkarma absolution n.
piyasaya çıkarma (film/plak) release n.
fesat çıkarma agitation n.
törpü sesi çıkarma raspiness n.
sonuç çıkarma reasoning n.
mantıksız seçenekleri eleyerek sonuç çıkarma reasoning by elimination n.
ıskartaya çıkarma cast-off n.
mart kedisi sesi çıkarma caterwauling n.
yeniden çıkarma re-emisssion n.
(kanunu) yeniden çıkarma reenaction n.
(kanunu) yeniden çıkarma reenactment n.
(kanunu) yeniden çıkarma re-enactment n.
tekrar tadını çıkarma reenjoyment n.
yeniden açığa çıkarma re-exposure n.
yeniden ortaya çıkarma re-exposure n.
yeniden meydana çıkarma re-exposure n.
yeniden çıkarma reexpulsion n.
yeniden meydana çıkarma refossion [obsolete] n.
kaplama veya örtüleri çıkarma nudation n.
piyasaya çıkarma release n.
işten çıkarma termination n.
ıskartaya çıkarma throwing away n.
üç katına çıkarma trebling n.
günah çıkarma earshrift n.
açığa çıkarma éclaircissement n.
oyundan çıkarma elimination n.
kutudan çıkarma unboxing n.
anlam çıkarma educement n.
sonuç çıkarma educement n.
kılıfını çıkarma uncovering n.
kaplamasını çıkarma uncovering n.
kılıfını çıkarma denudation n.
kaplamasını çıkarma denudation n.
kılıfını çıkarma husking n.
kaplamasını çıkarma husking n.
kılıfını çıkarma stripping n.
kaplamasını çıkarma stripping n.
bağırsakları çıkarma embowelment n.
(bir şeyi) ortaya çıkarma unfoldment n.
aynı sesi çıkarma unisonance n.
baştan çıkarma enticing n.
işten çıkarma sacking n.
gürültülü ses çıkarma janglery n.
koz atma/çıkarma make n.
haklı çıkarma vindicativeness n.
zorla çıkarma evulsion n.
çekirdeği çıkarma exacination [rare] n.
ayakkabısını çıkarma excalceation n.
etini çıkarma excarnification n.
dışarı çıkarma exteriorization n.
dışarı çıkarma exteriorisation n.
idrar çıkarma wazz n.
idrar çıkarma waz n.
sistemin başarısız olma veya sorun çıkarma olasılığı en yüksek parçası weakest link n.
düdüklü tencere gibi ses çıkarma blast n.
seyrüsefer yardımcı araçlarını kurmak için çıkarma bölgesine gönderilen personel marking team n.
ha sesi çıkarma ha n.
idrar çıkarma için kullanılan bir örtmece sözcük wetting n.
idrar çıkarma için kullanılan bir örtmece sözcük making water n.
idrar çıkarma için kullanılan bir örtmece sözcük passing water n.
idrar çıkarma için kullanılan bir örtmece sözcük leak n.
beş katına çıkarma quintupling n.
(bir şeyi) ortaya çıkarma midwifery n.
baloncuk çıkarma bubbliness n.
ses çıkarma aracı mouth [obsolete] n.
yeniden temize çıkarma revindication n.
gözü dışarı doğru çıkarma goggle n.
istenmeyen malzemeyi yakarak çıkarma burn-off n.
sıkarak suyunu çıkarma chirt n.
bokunu çıkarma debauch n.
yoldan çıkarma deboshment n.
kabuğunu çıkarma decrustation n.
kabuğunu çıkarma delibration n.
diş çıkarma dentilation n.
elden çıkarma denudation n.
baştan çıkarma depravation n.
tarikattan çıkarma deraignment n.
işten çıkarma dispatch [us] [obsolete] n.
işten çıkarma despatch [uk] [obsolete] n.
gömülü bir şeyi açığa çıkarma deterration n.
toprakla örtülü bir şeyi meydana çıkarma deterration n.
işten çıkarma dimission n.
işe alma veya işten çıkarma yetkisi hiring n.
en önemli özellikleri öne çıkarma idealisation n.
en önemli özellikleri öne çıkarma idealization n.
en önemli ösellikleri öne çıkarma idealisation n.
aşırı çıkarma overextraction n.
fazla sonuç çıkarma overrating n.
fazla sonuç çıkarma overreckoning n.
sonuç çıkarma illation n.
anlam çıkarma illation n.
istiridye çıkarma oystering n.
aniden işten çıkarma congé n.
aniden işten çıkarma congee n.
evden çıkarma deturbation n.
temize çıkarma disculpation n.
programdan çıkarma disenrolling n.
transtan çıkarma disentrancement n.
üstünden çıkarma disfurnishment n.
(tezyinat) çıkarma disfurniture n.
evden çıkarma dislodgment n.
üyelikten çıkarma dismemberment n.
yerinden çıkarma displantation n.
(ev, çiftlik) içindekileri elden çıkarma displenishment n.
(kendini bir şey ile) öne çıkarma disportment [obsolete] n.
elden çıkarma dispose [obsolete] n.
yerinden çıkarma disturbance n.
sonuç çıkarma conclusion [obsolete] n.
aklına koyup baştan çıkarma courtship n.
atların bir hayvanı sürüden çıkarma becerilerini sergilediği yarışma cutting n.
zorluk çıkarma difficulty n.
sonuç çıkarma consequencing n.
öksürerek (yiyecek veya balgam) çıkarma coughing up n.
envanter çıkarma inventory n.
envanter çıkarma inventorying n.
günah çıkarma peccavi n.
sap çıkarma pediculation n.
pedikül çıkarma pediculation n.
temize çıkarma satisfaction n.
çatışma veya sorun çıkarma potansiyeli yüksek olan şey dynamite n.
ayakkabılarını çıkarma discalceation n.
ıskartaya çıkarma discardment n.
ortaya çıkarma disclose [obsolete] n.
(akrobaside) ağızdan ateş çıkarma fire-breathing n.
koşum takımını çıkarma outspan n.
boyunduruğunu çıkarma outspan n.
korna sesi çıkarma parp n.
gaz çıkarma parp n.
gaz çıkarma sesi parp n.
içinden su geçirerek ilacın çözünebilir bileşenlerini çıkarma percolation n.
vaktinden önce piyasaya çıkarma prerelease n.
pas çıkarma kalemli alet scratcher n.
pas çıkarma kalemi kullanan kimse scratcher n.
baştan çıkarma seducement n.
günah çıkarma odası shrift [obsolete] n.
taslak çıkarma aleti sketcher n.
kaymak çıkarma makinesi skimmer n.
beklentileri boşa çıkarma subvert expectations n.
çıngar çıkarma square [dated] n.
ses çıkarma squeakery n.
(kum dökümünde) kalıp çıkarma şablonu strickle n.
(kum dökümünde) kalıp çıkarma şablonu strickler n.
hurdaya çıkarma strigment n.
çıkarma işlemi yapan kimse substractor [obsolete] n.
baştan çıkarma suppalpation n.
evden çıkarma supplantation n.
toprak yüzeyinden altın çıkarma işlemi surfacing n.
çalma veya çıkarma amacıyla özellikle elleri kullanarak detaylıca aramak rifle v.
pas çıkarma kalemi ile temizlemek scratch v.
günah çıkarma ile ilgili confessional adj.
kavga etme veya önemsiz yere tartışma çıkarma eğiliminde olan kimse rabulistic adj.
kavga etme veya önemsiz yere tartışma çıkarma eğiliminde olan rabulous adj.
hayvanı sürüden çıkarma yarışması için eğitilen (at) cutting adj.
elden çıkarma sonrası gelişen postdivestiture adj.
guguk sesi çıkarma cuckoo interj.
Phrasals
bir şeyi başka bir şeyden kaynatarak çıkarma boil something out of something v.
çıkarma işlemi yapmak subtract from (something) v.
Colloquial
göklere çıkarma rave n.
yoksul, evsiz birini hastaneden çıkarma/atma patient dumping n.
idrar çıkarma making water n.
fazla eşyalarını elden çıkarma ihtiyacı urge to purge n.
sohbet odasından çıkarma boot n.
(gruptan, faaliyetten) çıkarma hook n.
işten çıkarma chop [uk] n.
birine bir şeye şapka çıkarma hats off to someone or something n.
-e şapka çıkarma hats off to n.
baştan çıkarma macking n.
paltonu üzerinden çıkarma leave your coat on expr.
hırsını benden çıkarma don't take it out on me expr.
Idioms
zorluk çıkarma run for (one's) money n.
boş yere mesele çıkarma a fuss about nothing n.
boş yere mesele çıkarma a fuss over nothing n.
zorluk çıkarma a run for one's money n.
baştan çıkarma ustası makeout artist n.
yaygara çıkarma pearl-clutching n.
temize çıkarma wash n.
belaya davetiye çıkarma asking for trouble n.
diş çıkarma sorunları teething troubles n.
kaş yapayım derken göz çıkarma over-egging the pudding n.
kaş yapayım derken göz çıkarma overegging the pudding n.
davet çıkarma welcoming mat n.
ıcığını cıcığını çıkarma a fine-tooth comb n.
zorluk çıkarma a run for money n.
zorluk çıkarma a run for your money n.
konuşmasında veya yazısında ünlü isimlerden bahsedip kendine paye çıkarma name dropping n.
baştan çıkarma ustası pua (pick-up artist) n.
baştan çıkarma ustası pick-up artist n.
dikkatsizce davranarak başarısızlığa davetiye çıkarma riding for a fall n.
diş çıkarma sorunları olmak have teething troubles v.
baştan çıkarma ustası make-out artist v.
kuşun ötüş şeklinden anlamı bir cümle çıkarma a little bit of bread and no cheese [uk] expr.
yoktan yonga çıkarma one can't get blood from a stone expr.
ölü gözünden yaş çıkarma one can't get blood from a stone expr.
yoktan yonga çıkarma one can't get blood from a turnip expr.
ölü gözünden yaş çıkarma one can't get blood from a turnip expr.
Formal
boşa çıkarma rebutment n.
Speaking
hiç ses çıkarma don't make a sound expr.
hadise çıkarma! don´t make a scene! expr.
lütfen bu konuda yüzümü kara çıkarma please do not let me down on this expr.
olay çıkarma! don´t make a scene! expr.
sorun çıkarma! don't brew up any trouble! expr.
paltonu çıkarma don't take off your coat expr.
rezalet çıkarma don't make a scene expr.
Trade/Economic
rüçhan hakkı sağlayan hisse senedi çıkarma capitalization issue n.
satışa çıkarma releasing n.
yeni reklam kampanyası ve marka çalışması teknikleri geliştirmeden önce tüketici beyninin belirli reklam ve ürünlere verdikleri tepkileri ortaya çıkarma süreci neuromarketing n.
açığa çıkarma temporary discharge n.
açığa çıkarma removal from office n.
ambalajdan çıkarma unpacking n.
anlam çıkarma interpretation n.
ayırımcı işten çıkarma discriminatory discharge n.
bono çıkarma issue of bill n.
borsa kotundan çıkarma delisting n.
borsa kotundan çıkarma dequotation n.
çıkarma fiyatı issue price n.
çıkarma tarihi date of issue n.
çıkarma maliyetleri issuance costs n.
çıkarma vergisi severance tax n.
çıkarma masrafları landing charges n.
çıkarma limanı port of landing n.
derhal işten çıkarma immediate dismissal n.
dört katına çıkarma quadrupling n.
elden çıkarma maliyetleri costs of disposal n.
elden çıkarma değeri break-up value n.
en yüksek düzeye çıkarma maximization n.
elden çıkarma değeri break up value n.
elden çıkarma kararı disposal consideration n.
elden çıkarma işi teklifi süresi divesting business offer period n.
elden çıkarma disposing n.
elden çıkarma kazancı gain on disposal n.
elden çıkarma değeri disposal value n.
elden çıkarma divestiture n.
elden çıkarma işi teklifi divesting business offer n.
elden çıkarma bedeli disposal consideration n.
elden çıkarma disposal n.
en yüksek düzeye çıkarma maximisation n.
elden çıkarma maliyeti break-up value n.
elden çıkarma için son tarih divestiture deadline n.
eleman çıkarma reduction in-force n.
elden çıkarma tazminatı disposal consideration n.
geçici olarak işten çıkarma lay-off n.
gelirden çıkarma deduction from income n.
gönüllü (işten) çıkarma voluntary redundancy n.
görevinden çıkarma displacement n.
hisse senedi çıkarma share issue n.
hisse senedi çıkarma issue of stocks n.
haksız işten çıkarma wrongful dismissal n.
hisse senedi ve tahvil çıkarma maliyeti flotation cost n.
hisse senedi veya tahvil çıkarma flotation n.
işletmenin bir bölümünü ayırarak elden çıkarma demerger n.
işten çıkarma yazısı letter of dismissal n.
işten çıkarma yoluyla işgücünün azaltılması downsize n.
işten çıkarma bildirimi dismissal notice n.
işten çıkarma dismissal from office n.
işten çıkarma laying off n.
işten çıkarma bildirimi pink slip n.
işten çıkarma tazminatı kanunu redundancy payments act n.
işten çıkarma tazminatı redundancy pay n.
işten çıkarma tazminatı dismissal compensation n.
işten çıkarma layoff n.
ikinci elden çıkarma işi teklifi second divesting business offer n.
işten çıkarma duyurusu redundance notice n.
işten çıkarma sistemleri layoff systems n.
işten çıkarma duyurusu redundancy letter n.
işten çıkarma duyurusu redundancy notice n.
işten çıkarma planı severance n.
işten çıkarma dismissal n.
işten çıkarma tazminatları termination benefits n.
işten çıkarma tazminatı yasası redundancy payments act n.
işten çıkarma duyurusu redundance letter n.
işten çıkarma tazminatı layoff payment n.
işten çıkarma kağıdı walking papers n.
işten çıkarma tazminatı redundancy compensation n.
işten çıkarma job cut n.
işten çıkarma displaced workers n.
işten çıkarma tazminatı dismissal wage n.
işten çıkarma yardımları termination benefits n.
işten çıkarma karşılığı yapılan ödeme severance n.
işten çıkarma displacement n.
işten çıkarma discharge n.
kargoyu karaya çıkarma landing of cargo n.