Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | çıkacak olan | forthcoming adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | ya batıp ya çıkacak olan | make-or-break adj. |
General | yakında çıkacak olan | provenient adj. |
Phrasals | ||
Phrasals | (bir seyircileri) başka bir (daha sonra çıkacak olan ünlü) gruba hazırlamak | warm someone up v. |
Phrasals | basketbolda faul alanında dışarı çıkacak olan topa havada vurup rakip oyuncunun eline geçirmek | foul out v. |