çağdaş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çağdaş



Bedeutungen von dem Begriff "çağdaş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
çağdaş modern adj.
çağdaş contemporary adj.
General
çağdaş date n.
çağdaş up to date adj.
çağdaş contemporaneous adj.
çağdaş coetaneous adj.
çağdaş contemporary adj.
çağdaş neoteric adj.
çağdaş new-wave adj.
çağdaş latterday adj.
çağdaş latter-day adj.
çağdaş coaeval adj.
çağdaş cotemporary adj.
çağdaş contempo adj.
çağdaş contemporanean adj.
çağdaş coaetaneous adj.
çağdaş coevous adj.
çağdaş contemp (contemporary) abrev.
çağdaş contemp. (contemporary) abrev.
Colloquial
çağdaş zeitgeisty adj.
Idioms
çağdaş new school adj.
çağdaş in tune with the times expr.
Trade/Economic
çağdaş up-to-date adj.
Technical
çağdaş coeval adj.
Archaic
çağdaş cotemporaneous adj.

Bedeutungen, die der Begriff "çağdaş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 137 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çağdaş tıp modern medicine n.
çağdaş ikilem modern dilemma n.
çağdaş insan modern man n.
çağdaş zamanlar modern times n.
çağdaş yunan modern greek n.
çağdaş dünya modern world n.
çağdaş siyasi sistemler contemporary political systems n.
çağdaş ingilizce modern english n.
çağdaş yaşam modern life n.
çağdaş dünya contemporary world n.
çağdaş ingiltere contemporary england n.
çağdaş uygarlık contemporary civilization n.
çağdaş vizyon contemporary vision n.
çağdaş vizyon modern vision n.
çağdaş sanat contemporary art n.
çağdaş eğitim modern education n.
çağdaş eğilimler contemporary trends n.
çağdaş eğilim contemporary trend n.
çağdaş türkiye contemporary turkey n.
çağdaş türkiye modern turkey n.
çağdaş sanat modern art n.
çağdaş sosyoloji contemporary sociology n.
çağdaş dünya tarihi contemporary world history n.
çağdaş gündem contemporary agenda n.
çağdaş bale topluluğu contemporary ballet company n.
çağdaş tercih contemporary choice n.
çağdaş tercih contemporary preference n.
çağdaş türk ve dünya tarihi contemporary turkish and world history n.
çağdaş norm contemporary norm n.
çağdaş sanat müzesi museum of modern art n.
çağdaş müzik contemporary music n.
çağdaş klasik müzik contemporary classical music n.
çağdaş seyirci contemporary viewer n.
çağdaş dans modern dance n.
çağdaş dans contemporary dance n.
baltık çağdaş sanat merkezi baltic centre for contemporary art n.
çağdaş kimse neoteric n.
çağdaş olan şey modernity n.
çağdaş pagan pagan n.
(bir diğeri ile) çağdaş olan kimse contemporanean n.
(bir diğeri ile) çağdaş olan kimse contemporary n.
çağdaş kimse fellow n.
çağdaş şey fellow n.
çağdaş olma coeval n.
çağdaş (kimse) contemporary n.
çağdaş olmak keep up with the times v.
ile çağdaş contemporary with adj.
çağdaş olmayan noncontemporary adj.
çağdaş olmayan uncontemporary adj.
çağdaş bir eğilimi körü körüne taklit eden fashionable adj.
geçmişte belirtilen bir zamanla çağdaş olan present adj.
son derece çağdaş supermodern adj.
çağdaş olarak contemporaneously adv.
çağdaş bir şekilde contemporarily adv.
çağdaş bir biçimde neoterically adv.
çağdaş zamanlarda modernly adv.
çağdaş bir şekilde modernly adv.
Colloquial
en çağdaş cutting edge n.
çağdaş ingiliz edebiyatı brit lit n.
çağdaş ingiliz edebiyatı britlit n.
Idioms
çağdaş olmak/olmaya çalışmak keep in step with the times v.
Trade/Economic
çağdaş portföy kuramı modern portfolio theory n.
2002 yılına kadar tedavülde kalan çağdaş bir hollanda parası rijksdaaler n.
Politics
çağdaş siyasal düşünceler contemporary political ideas/thoughts n.
çağdaş hukukçular derneği contemporary lawyers' association n.
çağdaş gazeteciler derneği progressive journalists' association n.
çağdaş demokrasilerin gelişimi development of contemporary democracies n.
Institutes
çağdaş yaşamı destekleme derneği the association for supporting contemporary life n.
çağdaş gazeteciler derneği contemporary journalists association n.
istanbul çağdaş sanat müzesi istanbul contemporary art museum n.
Media
başka bir süreli yayınla çağdaş olan süreli yayın contemporary n.
Technical
çağdaş bilişim merkezi state-of-the-art shop n.
Computer
çağdaş karşıtlık modern contrast n.
çağdaş çizgiler modern shapes n.
Textile
tarlatan modasından uyarlanmış çağdaş moda bustle n.
Architecture
çağdaş tiyatro salonları odea n.
çağdaş konser salonları odea n.
çağdaş bir tiyatro salonu odeon n.
çağdaş bir konser salonu odeon n.
çağdaş tiyatro salonu odeum n.
çağdaş konser salonu odeum n.
16. yy. ingiliz mimarisinin çağdaş bir uyarlaması old english n.
Furniture
çağdaş fransız tarzından etkilenen 19. yüzyılın ikinci çeyreğine ait bir mobilya stili american empire n.
Medical
çağdaş tıp modern medicine n.
Agriculture
çağdaş tarım modern agriculture n.
Social Sciences
çağdaş insan modern n.
çağdaş yunanistan'a ait romaic adj.
çağdaş yunanistan ile ilgili romaic adj.
çağdaş yunanca ile ilgili romaic adj.
çağdaş yunanca'ya ait romaic adj.
Education
çağdaş öğrenme yöntemleri modern learning method n.
çağdaş sosyal kuramlar contemporary social theories n.
çağdaş felsefe sorunları problems of contemporary philosophy n.
çağdaş siyasal ideolojiler contemporary political ideologies n.
çağdaş türkiye'nin ekonomi politiği political economy of contemporary turkey n.
çağdaş amerika'da siyaset contemporary american politics n.
çağdaş dünya ekonomisi contemporary world economy n.
Literature
çağdaş yazar neoteric n.
fransa'da 1860 yılında çağdaş parnas şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılarca ortaya çıkarılmış bir şiirde gerçekliği savunan bir edebi akım parnassianism n.
fransa'da 1860 yılında çağdaş parnas şiir dergisi etrafında toplanan sanatçılarca ortaya çıkarılmış bir şiirde gerçekliği savunan bir edebi akım parnasism n.
(özellikle çağdaş edebiyatta) eseri karşıt veya tamamlayıcı özellikler taşıyacak şekilde düzenleme irony n.
(metni) çağdaş imla ve dil kullanımına uygun hale getirmek modernize v.
(metni) çağdaş imla ve dil kullanımına uygun hale getirmek modernise v.
Linguistics
çağdaş yunanca new greek n.
çağdaş türk lehçeleri contemporary turkish dialects n.
çağdaş dil yetenek sınavı modern language aptitude test n.
History
çağdaş olmayan nonmodern adj.
çağdaş yunan dönemine ait neo-hellenic adj.
Archaeology
tüm çağdaş insan ırkları homo sapiens sapiens n.
girit'in tunç çağı kültürünün mikenlerle çağdaş olan son evresine ait veya ilişkin minoan adj.
Religious
çağdaş paganizm neopaganism n.
kendi içinde çeşitli kollara ayrılan, doğa tabanlı, dogmatik olmayan çağdaş bir pagan dini wicca n.
(anglikan kilisesi'nde) dinin etkilenebileceği tüm bilgilerin zorunlu olarak hristiyan inancının temel gerçeklerini tekrardan doğruladığı ancak bunların çağdaş koşullara uygun bir dilde yeniden ifade edilmesi gerektiği görüşü modernism n.
Philosophy
ortaçağ skolastik öğretisini çağdaş hayata uyarlayan felsefi görüş neo-scholasticism n.
skolastik felsefeyi çağdaş hayata uyarlayan neo-scholastic adj.
Geology
özellikle diziliş ve yer bakımından benzer fakat çağdaş olmayan tabakalı katmanların benzer şekilde düzenlenmesi homotaxy n.
Volleyball
çağdaş voleybol modern volleyball n.
Art
çağdaş soyut sanat modern abstract art n.
çağdaş sanat eseri contemporary art piece n.
çağdaş soyut sanat contemporary abstract art n.
çağdaş resim sanatı contemporary painting art n.
çağdaş sanat eseri modern art piece n.
opereda çağdaş ve gündelik malzemenin sanatsal bir şekilde kullanımı verism n.
opereda çağdaş ve gündelik malzemenin sanatsal bir şekilde kullanımı verismo n.
savaş sonrası dönemde japonya'da ortaya çıkan çağdaş bir dışavurumcu dans stili buto n.
Music
duygusal sözler yerine çağdaş ve gerçekçi sözler içeren country müzik tarzı new country n.
çağdaş kontrpuan contemporary counterpoint n.
çağdaş kontrpuan modern counterpoint n.
çağdaş armoni modern harmony n.
çağdaş müzik modern music n.
çağdaş r&b urban r&b n.
geleneksel ve çağdaş müzik öğelerinin harmanlandığı bir ispanyol müzik türü mesteso n.
çağdaş r&b contemporary r&b n.
halk müziği tarzına sahip çağdaş müzik folk music n.
20. yüzyılın müzikal kompozisyon stilinin çağdaş bir tarzla birleşimini içeren neoclassical adj.
Abbreviation
çağdaş yunanca ngk (new greek) n.
Modern Slang
çağdaş bir r&b müzik türü alternative r&b n.