çabuk çabuk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çabuk çabuk



Bedeutungen von dem Begriff "çabuk çabuk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çabuk çabuk in a hurry adv.
çabuk çabuk very quickly adv.
çabuk çabuk fleetly adv.
çabuk çabuk upon the spot adv.
Idioms
çabuk çabuk a mile a minute expr.
Music
çabuk çabuk tosto adv.

Bedeutungen, die der Begriff "çabuk çabuk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
çabuk üreyen prolific adj.
çabuk öfkelenen irascible adj.
çabuk sinirlenen petulant adj.
çabuk prompt adj.
eli çabuk swift-handed adj.
çabuk yanan/tutuşan inflammable adj.
çabuk fast adv.
çabuk quick adv.
çabuk quick expr.
General
çabuk tırmanma rapid climb n.
çabuk kavrama yeteneği acumen n.
çabuk cevap riposte n.
çabuk artma snowballing n.
çabuk kızan kimse hothead n.
çabuk ve anlaşılmaz konuşma gabble n.
çabuk ve kesik bir el sallama a flick of the wrist n.
çabuk sinirlenme irascibility n.
çabuk çoğalma proliferation n.
çabuk yapılan şey quickie n.
çabuk parlayan kimse spitfire n.
çabuk bir sallama hareketi flick n.
çabuk kavrama durumu receptiveness n.
çabuk eğip kaldırma veya eğilip kalkma hareketi bob n.
çabuk alevlenme inflammability n.
çabuk kızma inflammability n.
çabuk gelip geçen kimse transient n.
bir şeyin iç yüzünü çabuk kavrama yeteneği insight n.
çabuk subito n.
çabuk kavrama receptivity n.
çabuk kavrama aptness n.
çabuk konuşma patter n.
bocalayan ve çabuk karar değiştiren kişi whiffler n.
çabuk unutulma evanescing n.
kuru ve çabuk tutuşan madde (kav gibi) tinder n.
çabuk kavrama acuteness n.
çabuk verilen cevap retort n.
çabuk öfkelenme short temper n.
çabuk iyileşme gücü resilience n.
çabuk sinirlenme short temper n.
çabuk parlama quickness n.
çabuk öfkelenme irritability n.
çabuk kavrayabilirlik acuteness n.
çabuk konuşma jabbering n.
nefesin çabuk kesilmesi shortness of breath n.
çabuk çekme jerk n.
çabuk davranma promptitude n.
çabuk ve anlaşılmaz konuşma sputter n.
çabuk konuşma volubility n.
çabuk konuşma jabber n.
çabuk kızma quickness n.
eli çabuk kimse hustler n.
çabuk parlama inflammability n.
çabuk bozulabilen gıda maddeleri perishables n.
çabuk kızma petulance n.
çabuk hazırlanan yemekler fastfood n.
çabuk karar snap decision n.
çabuk karar prompt decision n.
çabuk iyileşme swift recovery n.
çabuk toparlanma swift recovery n.
çabuk öfkelenme pettishness n.
çabuk öfkelenme peevishness n.
çabuk öfkelenme snappishness n.
çabuk öfkelenme surliness n.
çabuk öfkelenme temper n.
çabuk öfkelenme biliousness n.
çabuk kavrayış acumen n.
çabuk kavrama acumen n.
çabuk priz flash set n.
çabuk donma flash set n.
küçük yatırımla çabuk zengin olma planı get-rich-quick scheme n.
çabuk sinirlenen kimse hot-tempered person n.
çabuk yanıtlama comeback n.
çabuk kavrayış receptivity n.
çabuk şarj quick charge n.
çabuk nakliye quick transport n.
çabuk sinirlenen sorehead n.
çabuk yemek servisi fast food service n.
çabuk takılan maske quick donning mask n.
çabuk öğrenen quick learner n.
çabuk öğrenen fast learner n.
çabuk yanıt swift response n.
çabuk cevap swift response n.
çabuk yanıt quick response n.
çabuk cevap quick response n.
bazı ağaçlardan elde edilen çabuk yanabilen bir odun torchwood n.
çabuk tepki quick response n.
çabuk kavrama yeteneği aptitude n.
afet sonrası çabuk toparlanabilen toplum disaster resilient society n.
çabuk kavrama yeteneği quickness of mind n.
uzaklık, yükseklik ve konum açısını çabuk bir şekilde ölçen alet tachymeter n.
çabuk sinirlenme techiness n.
çabuk sinirlenme tetchiness n.
çabuk cevap regest [obsolete] n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi turnouts n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi turnout clothes n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi bunker clothes n.
botun içine sokulmuş tulumdan oluşan ve çabuk giyilebilen itfaiyeci giysisi bunker suit n.
çabuk toparlayabilme elasticity n.
kendini çabuk toparlayabilme elasticity n.
çabuk hizmet prompt service n.
çabuk anlama quick-wittedness n.
çok çabuk uyum sağlayan kimse zelig n.
çabuk büyüme epidemic n.
el falcılarının saldırganlık veya dayanıklılık, bazen de çabuk alevlenen bir mizaç ile ilişkilendirdikleri el çizgisi martian n.
çabuk öfkelenen kimse wildcat n.
çabuk iyileşme gücü resiliency n.
çabuk sinirlenme melancholy [obsolete] n.
bir dizi zekice ve çabuk verilen yanıt repartee n.
çabuk kavrama glegness n.
(eskrimde) çabuk karşılık riposte n.
çabuk kavrayabilirlik depth n.
suçluların suç mahallinden çabuk kaçabilmesi için çalışır durumda bırakılan araba getaway car n.
eli çabuk kimse rusher n.
çabuk parlama inflammabillty n.
çabuk alevlenme inflammabillty n.
çabuk yorulma fatigability n.
nefesin çabuk kesilmesi sob n.
çabuk sinirlenen kimse spunkie [scotland] n.
çabuk olma mücadelesi race n.
çabuk sinirlenmek fly into a temper v.
çabuk olmak hustle v.
çabuk söylemek patter v.
çabuk eğilip kalkmak bob v.
çabuk büyümek shoot up v.
çabuk olmak be quick v.
çabuk ve kötü bir el yazısıyla yazmak scribble v.
çabuk çabuk konuşmak jabber v.
çabuk olmak buck up v.
daha çabuk büyümek outgrow v.
elini çabuk tutmak hurry up v.
elini çabuk tutmak jump to it v.
çabuk gitmek speed v.
çabuk olmak make haste v.
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak flick one's wrist v.
çok çabuk gitmek fly v.
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak sputter v.
çabuk yemek gobble v.
çabuk çabuk söylemek rattle off v.
çabuk (yapmak) istemek be in a hurry to v.
çabuk açıp kapamak (farları) wink v.
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak splutter v.
çabuk ve anlaşılamayacak bir şekilde konuşmak gabble v.
çabuk yiyip bitirmek gobble up v.
çabuk zengin olmak get rich quick v.
çabuk cevap vermek riposte v.
çabuk çoğalmak proliferate v.
çabuk çabuk sallamak flutter v.
çabuk eğip kaldırmak bob v.
çabuk unutmak have a short memory v.
çabuk olmak hurry up v.
çabuk dönmek reel v.
çabuk öfkelenmek fly into a temper v.
çabuk cevap vermek retort v.
çabuk olmak hurry v.
çabuk atlatmak recover quickly v.
çabuk bakmak take a quick look at something v.
çabuk sıkılmak get bored quickly v.
çabuk atlatmak overcome quickly v.
çabuk geçmek pass quickly v.
çabuk geçmek go by quickly v.
çabuk iyileşmek get well soon v.
çabuk iyileşmek have a quick recovery v.
çabuk iyileşmek recover fast v.
çabuk toparlanmak recover fast v.
çabuk bıkmak get bored quickly v.
elini çabuk tutmak come on v.
çabuk yorulmak get tired quickly v.
çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak gabble v.
çabuk ve üstünkörü okumak skim through v.
çabuk ve üstünkörü okumak skim over v.
-den daha çabuk büyümek outgrow v.
çabuk büyümek overgrow v.
çabuk çabuk yemek gobble v.
çabuk sinirlenmek have a short fuse v.
çabuk sinirlenmek get mad quickly v.
çabuk sinirlenmek have a quick temper v.
çabuk yorulmak get exhausted quickly v.
hemen/çabuk olup bir şeyler yapmak hurry up and do something v.
çabuk sinirlenmek anger easily v.
çabuk öfkelenmek anger easily v.
çabuk alınmak be easily offended v.
çabuk iyileşmek get well fast v.
çabuk iyileşmek get well quickly v.
çabuk ve kararlı davranmak take time by the forelock v.
çabuk cevap vermek regest v.
(eskrimde) çabuk karşılık vermek ripost v.
(eskrimde) çabuk karşılık vermek riposte v.
çabuk sıkılmak get bored quickly v.
çabuk çabuk yürümek chip [dialect] v.
(alçıyı) çabuk kuruması için belirli oranlarda karmak gauge v.
çabuk sertleşmesi için alçıyı harç ile karıştırmak gauge v.
çabuk davranmak streek v.
çabuk kavrayan quick adj.
çabuk çabuk konuşulmuş jabbered adj.
akıllı ve çabuk kavrayan apt adj.
çabuk sinirlenen hasty adj.
eli çabuk efficient adj.
yeni durumları çabuk kavrayıp onlara alışabilen (zeka) supple adj.
çabuk snappy adj.
çabuk bulanan queasy adj.
çabuk etkilenip aniden değişebilen volatile adj.
çabuk expeditious adj.
çabuk sarsılan squeamish adj.
kendini çabuk toparlayan resilient adj.
herkesle çabuk ahbap olan kimse hail fellow well met adj.
çabuk kestirilemez invisible adj.
çabuk tutuşur inflammable adj.
çabuk strip adj.
eli çabuk deft adj.
çabuk çürüyen perishable adj.
kadar çabuk as quickly as adj.
çabuk kavrayan receptive adj.
çabuk sharp adj.
kadar çabuk as rapid as adj.
çabuk parlar irascible adj.
çabuk ve kendinden emin crisp adj.
eli çabuk dextrous adj.
çabuk çoğalan prolific adj.
çabuk geçen swift adj.
eli çabuk swift adj.
çabuk precipitous adj.
eli çabuk fast working adj.
çabuk sinirlenen hot tempered adj.
çabuk fleet adj.
çabuk kızan spunky adj.
çabuk lissom adj.
çabuk kızan techy adj.
çabuk unutulmuş evanesced adj.
çabuk koşar swift of foot adj.
çabuk etkilenen sensitive adj.
çabuk kızan peckish adj.
çabuk hazırlanan instant adj.
çabuk büyüyen (bitki) spontaneous adj.
eli çabuk fast adj.
çabuk kavrayan percipient adj.
çabuk ve kolay like smoke adj.
eli çabuk expeditious adj.
eli çabuk dexterous adj.
çabuk expedite adj.
çabuk küsen touchy adj.
çabuk sinirlenen prickly adj.
çabuk geçen fleeting adj.
çabuk geçen pecking adj.
çabuk kızan (ufak şeylere) testy adj.
çabuk kızan resentful adj.
çabuk geçen fugitive adj.
çabuk nimble adj.
çabuk öfkelenen fiery adj.
çabuk early adj.
çabuk etkilenen easily hurt adj.
çabuk lissome adj.
çabuk impetuous adj.
eli çabuk sharp adj.
çabuk presto adj.
çabuk öfkelenen quick tempered adj.
çabuk öfkelenen short tempered adj.
yeterince çabuk quick enough adj.
çabuk öfkelenir inflammable adj.
çabuk kavrayan apprehensive adj.
eli çabuk adroit adj.
fazlasıyla çabuk yapılan summary adj.
çabuk ready adj.
çabuk öfkelenen passionate adj.
en çabuk sharpest adj.
en eli çabuk sharpest adj.
çabuk azan irritable adj.
çabuk kızan irritable adj.
çabuk hasty adj.
çabuk rapid adj.
çabuk quick adj.
çabuk kızan growly adj.
çabuk müteessir olmayan nonsusceptible adj.
çabuk sinirlenen iracund adj.
çabuk unutan irretentive adj.
çabuk swift adj.
çabuk parlayan iracund adj.
çabuk kavrayan apt adj.
çabuk yanar flammable adj.
çabuk light-footed adj.
ayağına çabuk light-footed adj.
çabuk parlayan (kimse) hot-blooded adj.
çok çabuk double-quick adj.
çabuk sinirlenen easily-angered adj.
çabuk kavrayıp hemen gerekeni yapan (durumu) quick-witted adj.
çabuk sinirlenen quick-tempered adj.
eli çabuk nimble-fingered adj.
nefesi çabuk kesilen short-winded adj.
çabuk kızan quick-tempered adj.
çabuk kavrayan quick-witted adj.
çabuk kızan short-tempered adj.
çabuk sinirlenen short-tempered adj.
çabuk kavrayıp gerekeni hemen yapan quick-witted adj.
çabuk kavrayan (durumu) quick-witted adj.
çabuk immediate adj.
çabuk etkilenir impressionable adj.
acil (yiyecek vb) çabuk ve kolay hazırlanabilen instant adj.
çabuk geçen transient adj.
çabuk kırılır labile adj.
çabuk kızan peppery adj.
çabuk bozulan (yiyecek) perishable adj.
çabuk kızan temperamental adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan fractious adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan testy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan tetchy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan petulant adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan techy adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan pettish adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan peckish adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan nettlesome adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan irritable adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan cranky adj.
ufak tefek şeylere çabuk kızan peevish adj.
gözden çabuk kaybolan evanescent adj.
çabuk promt adj.
çok çabuk/hızlı bir şekilde sharpish adj.
çabuk pacy adj.
çabuk sinirlenen choleric adj.
daha çabuk quicker adj.
çabuk kavrayan perceptive adj.
çabuk öfkelenen tetchy adj.
çabuk sinirlenen techy adj.
çabuk öfkelenen irritable adj.
çabuk öfkelenen nettlesome adj.
çabuk öfkelenen peevish adj.
çabuk öfkelenen cranky adj.
çabuk öfkelenen testy adj.
çabuk sinirlenen nettlesome adj.
çabuk sinirlenen fractious adj.
çabuk sinirlenen petulant adj.
çabuk sinirlenen testy adj.
çabuk öfkelenen petulant adj.
çabuk sinirlenen peckish adj.
çabuk öfkelenen peckish adj.
çabuk sinirlenen irritable adj.
çabuk sinirlenen cranky adj.
çabuk sinirlenen peevish adj.
çabuk sinirlenen tetchy adj.
çabuk sinirlenen pettish adj.
çabuk öfkelenen fractious adj.
çabuk öfkelenen pettish adj.
çabuk öfkelenen techy adj.
çabuk kuruyan quick-dry adj.
çabuk öfkelenmeyen even adj.
çabuk kanan tawie adj.
çabuk etki gösteren activate adj.
çabuk tesir eden activate adj.
çabuk tesir gösteren activate adj.
çabuk anlayan acute adj.
çabuk kavrayan acuminous adj.
çabuk telaşlanan agitable adj.
çabuk kızan raspy adj.
çabuk öfkelenen raspy adj.
çabuk kavrayan ready-witted adj.
çabuk sinirlenen redheaded adj.
çabuk nippy adj.
çabuk etkilenip aniden değişebilen temperamental adj.
çabuk etkilenen tender-hefted adj.
çabuk tith [obsolete] adj.
çabuk küsen toucheous adj.
çabuk küsen touchous [dialect] adj.
çabuk öğrenen toward [obsolete] adj.
çabuk bozulan tremulous adj.
çabuk inanan easy adj.
kendini çabuk toparlayan elastic adj.
çabuk olmayan unhasty adj.
çabuk solan evanescent adj.
çabuk sarhoş olan weak-headed adj.
çabuk kafayı bulan weak-headed adj.
çabuk başı dönen weak-headed adj.
(kostüm, kıyafet) çabuk değiştiren quick-change adj.
çabuk kuruyan quick-setting adj.
çabuk karşılık veren. tepkisel responsive adj.
çabuk öfkelenen melancholy [obsolete] adj.
çabuk küsen miffy adj.
çabuk fark edilen observing adj.
çabuk rife [dialect] adj.
çabuk üşüyen chill adj.
çabuk üşüyen chilly adj.
eli çabuk şekilde yapılan clean adj.
aşırı çabuk overquick adj.
eli çabuk compendious [obsolete] adj.
çabuk tutuşur inflamable adj.
çabuk öfkelenen inflamable adj.
çabuk parlayan combustible adj.
çabuk üreyen conceptious [obsolete] adj.
çabuk çoğalan conceptious [obsolete] adj.
çabuk sinirlenen donsie [scotland] adj.
çabuk sinirlenen donsy [scotland] adj.
çabuk sinirlenen doncy [scotland] adj.
çok çabuk yapılan drumhead adj.
çabuk sinirlenen irous [obsolete] adj.
çabuk algılayan clear adj.
çabuk etkili olan fast-action adj.
eli çabuk feat [dialect] [uk] adj.
çabuk sinirlenen feisty [us] [canada] adj.
çabuk üreyen feracious adj.
çabuk posthaste [obsolete] adj.
çabuk pacey adj.
çabuk öfkelenen fiery-tempered adj.
çabuk kızaran flushy adj.
çabuk kavrayan pregnant [obsolete] adj.
çabuk parlayan sharp-tempered adj.
eli çabuk short adj.
çabuk geçen short adj.
çabuk prest [obsolete] adj.
eli çabuk prestidigital adj.
çabuk gaza gelen provocable adj.
çabuk gaza gelen provokable adj.
soluğu çabuk kesilen puffy adj.
çabuk sinirlenen snuffy adj.
çabuk sıkılan squeamous adj.
çabuk sıkılan squeasy adj.
çabuk stickle [dialect] [uk] adj.
çabuk in short order adv.
şeytan gibi çok çabuk like the devil adv.
çabuk erelong adv.
çok çabuk handoverfist adv.
beklenenden daha çabuk sooner than expected adv.
çabuk soon adv.
çabuk pronto adv.
çabuk kavrayan bir halde receptively adv.
çabuk bir şekilde fleetly adv.
çok çabuk like the devil adv.
çabuk like smoke adv.
çok çabuk in no time adv.
çabuk bir şekilde lissomly adv.
daha çabuk sooner adv.
çabuk sooner adv.
çabuk before long adv.
çok çabuk ve kolaylıkla in two shakes adv.
çok çabuk like lightning adv.
çok çabuk in less than no time adv.
eli çabuk bir şekilde dexterously adv.
çabuk round adv.
olabildiğince çabuk as soon as possible adv.
yeterince çabuk soon enough adv.
çabuk swiftly adv.
çabuk in good time adv.
çabuk unutulacak şekilde evanescently adv.
çabuk bir şekilde lissomely adv.
mümkün olduğunca çabuk as soon as possible adv.
çabuk quickly adv.
çabuk fast adv.
mümkün olduğu kadar çabuk as soon as possible adv.
çok çabuk in a matter of minutes adv.
çok çabuk at no time adv.
eli çabuk bir şekilde dextrously adv.
çabuk alacriously adv.
olabildiğince çabuk as swythe adv.
mümkün olduğu kadar çabuk as soon as conj.
çabuk ol! come along! interj.
çabuk ol! hurry up! interj.
çabuk anlamına gelen bir ön ek oxy- pref.
Phrasals
çok çabuk at full bat n.
çabuk olmak come on v.
çabuk dönmek hurry back v.
çabuk olmak hurry on v.
elini çabuk tutmak hurry on v.
telaşlı/çabuk çabuk yürümek stride off v.
çabuk geçmek zip along v.
çabuk çabuk yemek ravin down [obsolete] v.
(bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak skim over (something) v.
(bir şeyi) çabuk ve üstünkörü okumak skim through (something) v.
Phrases
çok çabuk in no time at all expr.
çok çabuk real quick expr.
çabuk buraya gel let's be having you expr.
söz çabuk yayılır word travels fast expr.
Proverb
gençler çabuk acıkır growing youth has a wolf in his belly v.
gençler çabuk acıkır a growing youth has a wolf in his belly
kötü haber çabuk yayılır bad news travels fast
az olsun dert değil ama çabuk olsun he gives twice who gives quickly
erken kalkan çabuk yol alır early bird gets the worm
ne kadar az konuşulursa mesele o kadar çabuk kapanır least said, soonest mended
Colloquial
çabuk kavrayan kimse a quick study n.
çabuk/kolay pes eden an easy quitter n.
çabuk öğle yemeği quick lunch n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse whiz-kid n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse ball of fire n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse whizz-kid n.
iş hayatında çok çabuk yükselen kimse go-getter n.
belirli konularda çabuk tetiklenen duygusal ve koyu liberal kimse knee jerk liberal n.
çabuk kazanılan para quick buck n.
çabuk kazanılan para fast buck n.
çabuk yapılan şey fast one n.
çabuk kızan kimse hot head n.
çabuk bozulan malları taşıyan hızlı nakliye aracı hot-shot n.
çabuk olmak get it on v.
çabuk inanan easy adj.
çabuk kavrayan on the beam adj.
çabuk ol chop chop interj.
elini çabuk tut chop chop interj.
çok çabuk in a jiffy expr.
çabuk ol! snap to it! expr.
çabuk ol! look snappy! expr.
çabuk ol! shake it up! expr.
çabuk ol shake the lead out expr.
çabuk ol! snap it up! expr.
çabuk dön hurry back expr.
çok çabuk flat out expr.
çabuk olun! get the lead out! expr.