çarptırmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çarptırmak



Bedeutungen von dem Begriff "çarptırmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çarptırmak inflict v.
çarptırmak condemn v.
çarptırmak crash v.
çarptırmak dab v.
Phrasals
çarptırmak bang against v.
çarptırmak smash down v.

Bedeutungen, die der Begriff "çarptırmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 68 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
cezaya çarptırmak punish v.
General
zoralımına çarptırmak escheat v.
tüzükle sabitlenmemiş bir para cezasına çarptırmak amerce v.
cezaya çarptırmak smite v.
para cezasına çarptırmak fine v.
cezaya çarptırmak fine v.
hapis cezasına çarptırmak sentence to imprisonment v.
hapis cezasına çarptırmak carry a penalty of … imprisonment v.
-e çarptırmak run into v.
en ağır cezaya çarptırmak impose the heaviest penalty v.
en ağır cezaya çarptırmak impose the maximum penalty v.
topu banda çarptırmak cushion v.
cezaya çarptırmak sentence v.
suçlu bulup cezaya çarptırmak fasten a charge upon v.
para cezasına çarptırmak unlaw v.
para cezasına çarptırmak merce [obsolete] v.
cezaya çarptırmak distrain [obsolete] v.
(kalp) çarptırmak palpitate v.
bir şeye çarptırmak flap v.
cezaya çarptırmak flog v.
Phrasals
birbirine çarptırmak knock up v.
...cezasına çarptırmak doom to v.
(birini) bir cezaya çarptırmak slap (one) with (something) v.
cezaya çarptırmak slap with v.
cezaya çarptırmak slap on v.
birini bir cezaya çarptırmak slap something on someone v.
-e çarptırmak plow into v.
bir şeyi vurup birine çarptırmak knock something to someone v.
(bir şeyi birine/bir şeye) çarptırmak knock against (someone or something) v.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) hızla çarpmak/çarptırmak knock against (someone or something) v.
sektirip (birine/bir şeye) çarptırmak bounce into (someone or something) v.
zıplatıp (birine/bir şeye) çarptırmak bounce into (someone or something) v.
(birine/bir şeye/bir yere) çarptırmak run into (someone, something, or some place) v.
birini/bir şeyi birine/bir şeye çarptırmak thrust someone or something against someone or something v.
bir şeyi birine/bir şeye çarptırmak bang something against someone or something v.
bir şeyi birine/bir şeye çarptırmak bang something into someone or something v.
bir şeyleri birbirine çarptırmak crash something together v.
(birini/bir şeyi) bir cezaya çarptırmak hit (someone or something) with (something) v.
(para cezasına) çarptırmak hit with v.
(para cezasına) çarptırmak hit with (something) v.
(birine/bir şeye) çarptırmak knock into (someone or something) v.
'-e çarptırmak knock to v.
'-e şiddetle çarptırmak lash against v.
(birine/bir şeye) çarptırmak ram into (someone or something) v.
(birine/bir şeye) çarptırmak run up against (someone or something) v.
(birini bir cezaya) çarptırmak sentence (one) to (something) v.
(bir cezaya) çarptırmak sentence to v.
kaydırıp (birine/bir şeye) çarptırmak skid into (someone or something) v.
(birine/bir şeye) şiddetle/hızla çarptırmak smash into (someone or something) v.
Idioms
birini en ağır cezaya çarptırmak throw the book at someone v.
(birini) cezaya çarptırmak give (one) jesse [obsolete] v.
yürürken/koşarken dizlerini birbirine çarptırmak knock anthony [obsolete] v.
(birinin) kalbini çarptırmak set (someone's) pulse racing v.
(birini) ömür boyu hapis cezasına çarptırmak lock (someone) up and throw away the key v.
Trade/Economic
para cezasına çarptırmak impose a fine v.
Law
cezaya çarptırmak condemn v.
cezaya çarptırmak confine v.
müebbet hapse çarptırmak life sentence v.
para cezasına çarptırmak punish by a pecuniary penalty v.
para cezasına çarptırmak impose fine v.
para cezasına çarptırmak fine v.
sürgün cezasına çarptırmak banish v.
sürgün cezasına çarptırmak forejudge v.
para cezasına çarptırmak amerce v.
Physics
(parçacık ışık demeti) hedefe çarptırmak inject v.
Sport
ragbide topa elle veya kolla vurup yere veya başka bir oyuncuya çarptırmak suretiyle vuruş ihlali yapmak knock-on n.
topu başka oyuncunun topuna çarptırmak roquet v.
hatalı vuruş yaparken sopayı yere çarptırmak sclaff v.