çok kısa - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

çok kısa



Bedeutungen von dem Begriff "çok kısa" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çok kısa telegraphic adj.
çok kısa summary adj.
çok kısa too short adj.
çok kısa capsule adj.
Technical
çok kısa momentary adj.
Slang
çok kısa (little) short on one end expr.

Bedeutungen, die der Begriff "çok kısa" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 177 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çok kısa radyo dalgaları veren bir lamba magnetron n.
çok kısa bir mesafe step n.
çok kısa süren şey snatch n.
çok kısa bir süre point in time n.
isim çok kısa name is too short n.
çok kısa bir süre split second n.
saçın elektrikli tıraş makinesi ile çok kısa kesildiği bir model number one n.
çok kısa öykü short-short n.
çok kısa zaman jiff n.
çok kısa zaman crack n.
çok kısa zaman eyeblink n.
çok kısa zaman eyewink n.
çok kısa aralık hairbreadth n.
çok kısa zaman aralıklarını ölçen bir alet microchronometer n.
çok kısa mini etek micromini n.
çok kısa zaman aralığı microtime n.
çok kısa kimse hop-thumb n.
çok kısa kesilmiş saç buzzcut n.
çok kısa bir süre giffy n.
çok kısa mesafe inch n.
çok kısa zaman dilimleri instants n.
sonrasında annenin hastanede çok kısa süre kaldığı doğum drive-through delivery n.
çok kısa süre shake n.
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri slam n.
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak be minting it v.
çok kısa bir süre kalmak put in an appearance v.
çok kısa kesmek (hayvanın tüylerini) shear v.
çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak get to the top of one's field in a very short time v.
çok kısa süren ephemeral adj.
çok kısa ömürlü ephemeral adj.
çok kısa (pantolon) highwater adj.
çok kısa (pantolon) high-water adj.
çok kısa ve öz overbrief adj.
(saç) çok kısa kesilmiş close-shaven adj.
çok kısa süren momentarily adv.
çok kısa bir zamanda in record time adv.
çok kısa bir süredir very recently adv.
çok kısa süre soonish adv.
çok kısa süre içinde in a jiff adv.
çok kısa mesafeden at point-blank range adv.
çok kısa sürede at short notice adv.
çok kısa sürede on short notice adv.
çok kısa süre içinde close onto prep.
çok kısa mesafede close onto prep.
Phrasals
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj almak blow up v.
kısa sürede çok yol almak bomb through (something) v.
kısa sürede çok yol almak bomb through v.
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) sığdırmak jam with (something) v.
kısa bir zaman dilimi için (bir çok şey) planlamak jam with (something) v.
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) doldurmak jam with (something) v.
çok kısa süre öncesinden haber vererek at short notice adv.
Phrases
çok çok kısa bir süre için for far too brief a time expr.
çok değil kısa zaman önce it is not long now before expr.
çok kısa süre öncesinden haber verilen at (very) short notice expr.
Proverb
hayat (çok) kısa ve (hızla) akıp gidiyor life is short and time is swift
Colloquial
çok kısa duş alma cat-lick n.
kısa zaman çok sayıda telefon araması ve/veya mesaj alma blowing up n.
kısa süre içerisinde birden çok kişiyle cinsel ilişkide bulunma musical beds n.
çok fazla detay içermeyen kısa bilgi dry fact n.
kısa sürede çok miktarda bilgi yükleme/aktarma brain dump n.
kısa sürede çok miktarda bilgi yükleme/aktarma info dump n.
çok kısa bir süre half a minute n.
çok kısa ziyaret whirlwind visit n.
çok kısa mesafe two whoops and a holler n.
çok kısa mesafe two hoops and a holler n.
çok kısa ve streç şort hot pants n.
çok kısa ve üzerine yapışan şort hot pants n.
çok kısa bir süre a hot minute n.
kısa zamanda çok iş almak job-hop v.
çok kısa bir süre içerisinde in a couple of shakes expr.
çok kısa bir süre sonra in just a moment expr.
(çok kısa bir süre sonra/hemen) bir dakika içinde in just a minute expr.
çok kısa bir süre half a minute expr.
çok kısa bir süre half a tick expr.
çok kısa bir süre half a second expr.
Idioms
çok kısa mesafe a sabbath day's journey n.
çok kısa/yakın mesafe a sabbath day's journey n.
kısa sürede çok kazandıran karlı iş land-office business n.
çok kısa yolculuk a sabbath day's journey n.
çok kısa mesafe a sabbath day's journey n.
çok kısa süre a few ticks n.
çok kısa bir ziyaret a flying visit n.
çok kısa kesilen bir ziyaret a flying visit n.
çok kısa bir zaman a jiff n.
çok kısa bir süre a split second n.
çok kısa bir ziyaret flying visit n.
çok kısa özet niteliğinde olmak be in a nutshell v.
çok kısa bir rolü olmak walk on stage and off again v.
çok kısa mesafeden vurulmak be shot at point-blank range v.
çok kısa bir sürede büyük paralar kazanmak be minting money v.
çok kısa ve acele whistle-stop adj.
çok kısa mesafe a hop, skip, and a jump expr.
çok kısa bir süre içerisinde in two shakes of a lamb's tail expr.
çok kısa mesafe two hoops and a holler expr.
çok kısa mesafe howdy and a half expr.
çok kısa mesafe stone's throw away expr.
çok kısa mesafe two whoops and a holler expr.
çok kısa bir süre hot minute expr.
çok kısa mesafe a hop, skip, and a jump expr.
çok kısa mesafe a hop and a skip expr.
çok kısa bir süre half a minute expr.
çok kısa bir süre half a tick expr.
çok kısa bir süre half a second expr.
çok kısa bir süre half a shake of a lamb's tail expr.
Speaking
bu kadar kısa sürede gelebilmenize çok sevindim I'm so glad you could come on such short notice expr.
bana bu kadar kısa sürede zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim thank you for meeting me on such short notice expr.
çok kısa bir süre içinde before you know it expr.
hayat çok kısa life is too short expr.
hayat beklemek için çok kısa life is too short to wait expr.
hayat çok kısa life's too short expr.
Trade/Economic
çok kısa dönem market term n.
çok kısa vadeli borçlar day to day loans n.
çok kısa vadeli borç call loan n.
çok kısa vadeli poliçe short bill n.
çok kısa dönem momentary run n.
çok kısa dönem market period n.
çok kısa dönem immediate run n.
kısa sürede çok iş değiştiren kimse job jumper n.
kısa sürede çok iş değiştiren kimse job hopper n.
kısa zaman içinde yüksek volatilite ile birlikte fiyatlamanın çok kısa bir sürede dip seviyeye gelmesi flash crash n.
vadeli işlemler piyasasında çok kısa dönemli fiyat dalgalanmalarına oynayan kişi scalper n.
(daha yüksek kazanç sağlamak için) çok sayıda kısa pozisyon açmak squeeze the shorts v.
Tourism
az sayıda ve kısa süreli molası olan çok hızlı tur veya gezi whistle stop n.
Advertising
çok kısa televizyon reklamı blipvert n.
Technical
çok kısa zaman moment n.
mıknatıs çekirdeği halka şeklinde olup bir veya daha fazla sayıda çok kısa hava boşluğu bulunan manyetik kafa ring head n.
Informatics
genellikle 0,01 saniyeye tekabül eden çok kısa zaman jiffy n.
Textile
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası bluebonnet n.
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası bluecap n.
çok kısa elbise minidress n.
çok keçeleşmiş yün ürünlerden ve atıklardan geri dönüştürülen düşük kaliteli ve çok kısa lifli yün mongoe n.
çok kalın ve sert bir kumaştan yapılan kısa ceket veya pelerin greggoe n.
çok kalın ve kaba kumaştan yapılan başlıklı kısa ceket veya pelerin griego n.
Construction
paralel olmayan kenarları daha uzun olmak üzere, biri çok kısa olan iki paralel kenarı bulunan dörtgen (bina şekli) flatiron n.
Automotive
kısa mesafelerde çok sayıda insanın taşınmasını sağlayan otomatik ulaşım sistemi people mover n.
Aeronautic
kısa mesafelerde çok sayıda yolcu taşımak üzere tasarlanmış uçak airbus n.
Anatomy
sinir hücresinin impulsları hücre gövdesine ileten, çok dallı ve nispeten kısa olan protoplazmik çıkıntıları dendrite n.
Astronomy
kısa ve çok güçlü x-radyasyonu patlamalarıyla karakterize gök olgusu x-ray burster n.
çok kısa periyotlu gezegen ultra-short period planet (uspp) n.
güneş atmosferinin kromosferine yakın görünen ve güneşin kutuplarında en fazla sayıda meydana gelen çok küçük sivri uçlu kısa ömürlü uzantı spicule n.
Botanic
fundagiller familyasından, tek türe sahip çok yıllık kısa boylu bir cins chamaedaphne n.
turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık, gösterişli bir bitki siberian wall flower (cheiranthus allionii) n.
turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık, gösterişli bir bitki erysimum allionii n.
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi western wall flower (cheiranthus asperus) n.
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi erysimum arkansanum n.
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi erysimum asperum n.
küme küme bazal yaprakları ve kısa yapraksız sapları olan, sarı çiçekliği olan çok yıllık bir bitki stemless hymenoxys (hetraneuris acaulis) n.
küme küme bazal yaprakları ve kısa yapraksız sapları olan, sarı çiçekliği olan çok yıllık bir bitki hymenoxys acaulis n.
çok sayı kısa dikenleri ve yoğun yaprakları olan, uzun boylu bir çalı veya küçük ağaççık texas catclaw (acacia wrightii) n.
çok sayı kısa dikenleri ve yoğun yaprakları olan, uzun boylu bir çalı veya küçük ağaççık tree cat's-claw n.
kısa ve kalın bir gövdeye ve çim benzeri yaprakları olan çeşitli avustralya çok yıllık bitkilerine verilen ad australian grass tree n.
çok kısa saplı ve pürüzsüz yapraklı orta ila büyük boyutlarda bir ağaç english oak (quercus robur) n.
kümeli bazal yaprakları ve kısa yapraksız sapları olan, sarı çiçekliği olan çok yıllık bir bitki tetraneuris acaulis n.
avrupa dağlarına özgü beyaz çiçekli, kısa ve aynı boyda dal kümeleri olan çok yıllık bir bitki mossy saxifrage (saxifraga hypnoides) n.
çok kısa saplı acaulescent adj.
çok kısa saplı acaulose adj.
Literature
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısra bob n.
eski ingiliz ve iskoç şiirinde çok kısa bir satırı daha uzun satırların takip ettiği şiirsel bir araç bob-wheel n.
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısralardan oluşan nakarat bob wheel n.
kıta sonunda veya kıta sonundaki kafiyeli dörtlükten önce gelen çok kısa mısralardan oluşan nakarat bob and wheel n.
en fazla birkaç sayfa uzunluğunda olan çok kısa hikayeler flash fiction n.
Linguistics
slav dillerindeki çok kısa veya daraltılmış bir ünlü harf jer n.
History
tepesi düz kenarları çok kısa iskoç şapkası balmoral n.
Meteorology
çok kısa süren bir hava olayı red sprite n.
Military
çok kısa menzilli radar very short-range radar n.
çok kısa mesafe hava savunma silah sistemi very short-range air defence weapon system n.
çok kısa menzilli radar very short range radar n.
göreceli olarak kısa bir zaman diliminde, özellikle de askeri uçak kazası, kasırga, sel, deprem veya silahlı saldırı gibi yerel lojistik destek kapasitesini aşan tek bir olayda verilen çok sayıdaki zayiat mass casualty n.
Chess
her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü rapid transit chess n.
her hamlenin on saniye gibi çok kısa bir sürede tamamlanması gereken satranç türü lightning chess n.
Photography
çok kısa süre için yüksek yoğunluklu ışık üreten elektrik lambası flash lamp n.
çok kısa maruz kalma süresi olan high-speed adj.
çok kısa maruz kalma süresi gerektiren high-speed adj.
Slang
çok kısa zaman aralığı new york minute [usa] n.
kısa sürede çok iş çıkaran ball-busting adj.
bir heves sonrası spor yapmaya başlayıp çok kısa süre sonra bırakan kimse resolutionary adj.
British Slang
çok kısa sürede in a tick expr.