özellikli - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

özellikli



Bedeutungen von dem Begriff "özellikli" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
özellikli specifical adj.
özellikli specific adj.
özellikli featured adj.
özellikli favored adj.
özellikli special adj.
özellikli favoured adj.
özellikli faurd [scotland] adj.

Bedeutungen, die der Begriff "özellikli" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
otomatik park özellikli disk sürücü self parking disk drive n.
aerodinamik özellikli tasarım streamliner n.
özellikli yapmak hallmark v.
çok özellikli full-featured adj.
sınırsız özellikli full-featured adj.
zengin özellikli feature-rich adj.
silindir özellikli cylindric adj.
… özellikli -favored adj.
… özellikli -favoured adj.
yukarı itme özellikli cihaza ait pop-up adj.
yukarı itme özellikli cihaz ile ilgili pop-up adj.
yukarı itme özellikli cihazı olan pop-up adj.
porselen özellikli porcelainlike adj.
porselen özellikli porcelainous adj.
porselen özellikli porcelaneous adj.
porselen özellikli porcelaineous adj.
porselen özellikli porcelanous adj.
porselen özellikli porcellanous adj.
otomatik düzeltme özellikli klavyeye ait veya ilgili self-correcting adj.
deri özellikli skinny adj.
Trade/Economic
özellikli/profesyonel bilgi specialised knowledge n.
özellikli varlıklarda faiz aktifleştirmesinin durdurulması cessation of capitalisation n.
özellikli bilgi specialized knowledge n.
özellikli varlık qualifying asset n.
özellikli ürün mağazaları speciality store n.
özellikli ürünler speciality goods n.
özellikli bilgi specialised knowledge n.
özellikli proje qualified project n.
özellikli mallar speciality goods n.
özellikli sigorta poliçesi qualifying insurance policy n.
özellikli içerik component n.
özellikli/profesyonel bilgi specialized knowledge n.
Industry
daha özellikli hale getirmek ice v.
(ürün) kazı ve kokla özellikli scratch and sniff adj.
(ürün) kazı ve kokla özellikli scratch 'n' sniff adj.
Technical
internet özellikli cep telefonu internet-enabled mobile phone n.
otomatik park özellikli disk sürücü self-parking disk drive n.
Computer
özellikli öğe featured item n.
dex özellikli samsung akıllı telefonları masaüstü bilgisayara dönüştüren bir yerleştirme istasyonu dex n.
Informatics
otomatik park özellikli disk sürücü self-parking disk drive n.
Telecom
wap özellikli cep telefonu ve avuç içi bilgisayar gibi kablosuz özellikli cihazların genel ismi the edge n.
Automotive
kaliforniya temiz yanma özellikli benzin california cleaner-burning gasoline n.
Aeronautic
bot özellikli tahliye kaydırağı slideraft n.
özellikli kargo ürünleri specialised cargo products n.
Petrol
uçak yakıtı olarak kullanılan, vuruntu önleyici özellikli renksiz bir sıvı triptane n.
Physiology
beyinde salgılanan doğal ağrı kesici özellikli peptitler endorphins n.
Gastronomy
özellikli kahve specialty coffee n.
Math
dağılım teorisinde düzgün fonksiyonlar oluşturmak için kullanılan özel özellikli düzgün fonksiyon mollifier n.
Physics
fotofon özellikli photophonic adj.
Chemistry
jalap köklerinde bulunan renksiz ve pürgatif özellikli bir glikozit convolvulin n.
kimyasal özellikli chemical adj.
hem hidrofobik hem hidrofilik özellikli organik bileşiklerle ilgili amphiphilic adj.
hem hidrofobik hem hidrofilik özellikli organik bileşiklerle karakterize edilen amphiphilic adj.
Biology
enterobacteriales takımına ait, gram-negatif özellikli basil bakterilerin bulunduğu büyük bir familya enterobacteriaceae n.
balmumu üretme özellikli ceriferous adj.
Biochemistry
hem hidrofobik hem hidrofilik özellikli bir moleküle dair amphipath adj.
hem hidrofobik hem hidrofilik özellikli bir molekülle ilgili amphipath adj.
hem hidrofobik hem hidrofilik özellikli bir moleküle dair amphipathic adj.
hem hidrofobik hem hidrofilik özellikli bir molekülle ilgili amphipathic adj.
Marine Biology
polip sölenter kolonisinde yer alan beslenme özellikli polip cinsi polypite n.
Zoology
silüryen dönem özellikli bir trilobit cinsi calymene n.
Linguistics
kişi özellikli anlatımlar indexical expressions n.
madde özellikli eğrisi item characteristic curve n.
dilönü özellikli ünsüz ses coronal n.
bağlaçsız birleşim özellikli paratactic adj.
bağlaçsız birleşim özellikli paratactical adj.
Environment
özellikli korunan alan special area of conservation (sac) n.
Geology
dikit özellikli stalagmitic adj.
dikit özellikli stalagmitical adj.