ücretsiz - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ücretsiz



Bedeutungen von dem Begriff "ücretsiz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ücretsiz free of charge adj.
ücretsiz free adj.
General
ücretsiz wageless adj.
ücretsiz costless adj.
ücretsiz unpaid adj.
ücretsiz gratis adj.
ücretsiz feeless adj.
ücretsiz honorary adj.
ücretsiz complimentary adj.
ücretsiz gratuitous adj.
ücretsiz cost free adj.
ücretsiz free adj.
ücretsiz nonsalaried adj.
ücretsiz toll-free adj.
ücretsiz unwaged adj.
ücretsiz chargeless adj.
ücretsiz hireless adj.
ücretsiz shot-free adj.
ücretsiz freebie adj.
ücretsiz stipendless adj.
ücretsiz for nothing adv.
Phrases
ücretsiz free of charge (foc) expr.
Colloquial
ücretsiz free, gratis, and for nothing expr.
Idioms
ücretsiz on the arm expr.
Trade/Economic
ücretsiz cost-free adj.
ücretsiz franco adj.
ücretsiz sans frais adj.
ücretsiz gratis adj.
ücretsiz free of charge adj.
ücretsiz unpaid adj.
ücretsiz franco (fr) adj.
ücretsiz for free adv.
ücretsiz wc (without charge) abrev.
ücretsiz wc (without charge) abrev.
Law
ücretsiz honorary adj.
ücretsiz gratis adv.
Computer
ücretsiz free of charge adj.
Telecom
ücretsiz toll-free adv.
Abbreviation
ücretsiz n/c (no charge) n.
British Slang
ücretsiz buckshish adj.

Bedeutungen, die der Begriff "ücretsiz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 206 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ücretsiz posta damgası vurulması franking n.
ücretsiz yolculuk yapabilmek umuduyla bir taşıta binip saklanan kimse stowaway n.
ücretsiz posta franking n.
ücretsiz aile işçileri unpaid family workers n.
ücretsiz telefon hizmeti freefone n.
ücretsiz bagaj haddi free allowance of luggage n.
ücretsiz gönderilen mektup franked letter n.
ücretsiz ansiklopedi free encyclopedia n.
tarihte işitme engelliler için ilk ücretsiz okulu açan abd'li eğitimci gallaudet n.
ücretsiz taşımacılık free transportation n.
ücretsiz taşıma free transport n.
ücretsiz arama free call n.
ücretsiz kitap okunan kütüphane free library n.
ücretsiz günlük gazete freesheet n.
ücretsiz yerel gazete shopper n.
içinde yerel haberler ve reklamlar yayınlanan ücretsiz gazete shopper n.
ücretsiz tenis dersi free tennis lesson n.
ücretsiz yayın/baskı free edition n.
ücretsiz ağda free body waxing n.
yoksul insanlara ücretsiz bakım verilen hastane koğuşu charity ward n.
(ücretsiz) yiyecek kartı food voucher n.
ücretsiz giriş free entry n.
dar gelirlilerin yararlandığı ücretsiz veya indirimli sağlık hizmeti charity care n.
normal kartpostalın iki katı büyüklüğünde olup iki parçadan oluşan, parçalardan birinin yırtılarak göndericiye cevap olarak ücretsiz gönderilebildiği bir kartpostal reply card n.
normal kartpostalın iki katı büyüklüğünde olup iki parçadan oluşan, parçalardan birinin yırtılarak göndericiye cevap olarak ücretsiz gönderilebildiği bir kartpostal reply postal card n.
ücretsiz yolcu taşıyan otobüs courtesy coach n.
ücretsiz sürümü free edition n.
ücretsiz baskı free edition n.
teşvik amaçlı ücretsiz veya indirimli sunulan şey premium n.
ücretsiz verilenler frees n.
ücretsiz fazla mesai sistemi stretch-out n.
ücretsiz kullanım izni pass n.
ücretsiz göndermek mektup frank v.
ücretsiz dağıtmak hand out v.
ücretsiz girmek enter free of charge v.
ücretsiz girmek enter free v.
ücretsiz dağıtılmak be distributed free v.
ekranda görünen ücretsiz telefon hattını aramak dial the toll-free number on the screen v.
ücretsiz otuz gün uzaklaştırma almak be suspended thirty days without pay v.
(bir şey alana yanında ücretsiz bir şeyi) hediye olarak vermek throw in as a bonus v.
(genellikle ekonomik kriz zamanlarında) ücretsiz izin vermek furlough v.
ücretsiz vermek hand out v.
önceden ücretsiz işareti koymak prefrank v.
ücretsiz yapılan honorary adj.
posta ücretsiz post-free adj.
posta ücretsiz post free adj.
sahibi tarafından ücretsiz sağlanan provided free by the owner adj.
ücretsiz gönderilemeyen (mektup, posta) unfrankable adj.
kökenine, formülüne, tasarımına herkesin ücretsiz ulaşabileceği (ürün, sistem) open-source adj.
afet gibi acil durumlarda kişiye ücretsiz verilen compassionate adj.
ücretsiz giriş yapanlardan oluşan paper adj.
posta ücretsiz post-free adj.
(yemek, yatak) ücretsiz sunulan found [uk] adj.
ücretsiz olarak costlessly adv.
ücretsiz olarak gratis adv.
ücretsiz bir biçimde costlessly adv.
ücretsiz olarak complimentarily adv.
ücretsiz biçimde free of charge adv.
ücretsiz olarak free of charge adv.
Phrasals
(satılan bir şeyin yanında bir şeyi ücretsiz) vermek throw in v.
ücretsiz olarak vermek throw in v.
bir şeyin yanında bedava/ücretsiz olarak vermek throw in v.
ücretsiz bir şey eklemek throw in v.
Phrases
ücretsiz fiyat alın get free quotation expr.
Colloquial
hastanın ücretsiz tedavi görüp tıbbi olmayan ek hizmetlere ücret ödediği hastane yatağı pay bed n.
kayak merkezinde kayak yapma karşılığında ücretsiz çalışan kimse ski bum n.
ücretsiz ürün peşinde koşan freebie seeker n.
ücretsiz izin unpaid time off n.
ücretsiz kara yolu yolculuğu hitch n.
ücretsiz gönderilmemiş (mektup, posta) unfranked adj.
Idioms
ücretsiz şey a free lunch n.
ücretsiz şey free lunch n.
Trade/Economic
bir işletmede müşterilere takdim edilen ücretsiz ürünler compliments of the house n.
insanların kullanmadıkları eşyalarını ücretsiz olarak birbirine sundukları geri dönüşümü teşvik etmek için kurulmuş çevrimiçi işbirliği yapan bir vatandaş ağı freecycle n.
nakliyecinin aracına ücretsiz teslim free on board n.
postadan ücretsiz geçen mektup frank n.
ücretsiz aile işçisi unpaid family worker n.
ücretsiz teslimat free delivery n.
ücretsiz izin unpaid leave n.
ücretsiz izin leave without pay n.
ücretsiz çalışma unpaid work n.
ücretsiz izin unpaid leave of absence n.
ücretsiz gönderim free shipping n.
ücretsiz izin non-paid leave n.
ücretsiz destek hattı problem hot line n.
ücretsiz izin unpaid holiday n.
gönderildiği faaliyetin bedelini karşılayan fona ücretsiz kullanım için temin edilen malzeme free issue n.
ücretsiz izne ayrılmak take unpaid leave v.
fabrikadan ücretsiz teslimatlı ex works [uk] adj.
ücretsiz olarak freely adv.
ücretsiz olarak gratis adv.
fabrikadan ücretsiz teslimatlı ex works [uk] adv.
teslimata kadar ücretsiz ex prep.
(depodan) çıkarılana kadar ücretsiz ex prep.
kırsal bölgeye yapılan ücretsiz teslimat rfd (rural free delivery) abrev.
ücretsiz gönderim fco (postage/delivered free) abrev.
ücretsiz teslimat fco (postage/delivered free) abrev.
Law
finansman olanakları bulunmayan müvekkillere verilen ücretsiz avukatlık hizmeti pro bono case n.
ücretsiz avukat sağlama legal aid n.
ücretsiz çalışan kimse volunteer n.
taşınabilir malların geri alınmak üzere ücretsiz verilmesi commodate n.
ücretsiz çalışan kıdemsiz hukuk müşaviri devil n.
ücretsiz (toprak) uncharged adj.
(ücretsiz resmi posta) ceza maddeli penalty adj.
Politics
ücretsiz izin leave without pay n.
ücretsiz onarım free repair n.
hükümdarın teşekkürlerini sunmak için birine ücretsiz kiraladığı (ev, daire) grace-and-favour [uk] adj.
Industry
(çalışanlara sunulan) ücretsiz konaklama ve yemek found n.
Tourism
ücretsiz bilet complimentary ticket n.
ücretsiz konaklama complimentary accommodation n.
ücretsiz upgrade complimentary upgrade n.
Advertising
ücretsiz gösterim bonus impression n.
Technical
ücretsiz izin leave without pay n.
ücretsiz hatlar toll free number n.
Computer
ücretsiz sürüm demo n.
ücretsiz olarak kullanılabilen bilgisayar yazılımı trialware n.
apple firmasının ürettiği ücretsiz bir müzik oynatıcı apple iTunes n.
kullanımı ücretsiz ağlar freenets n.
kullanımı ücretsiz ağlar free-nets n.
ücretsiz hizmetler free stuff n.
ücretsiz indirme free download n.
ücretsiz yazılım freeware n.
ücretsiz karşıdan yükleme free download n.
ücretsiz e-posta uyarı hizmeti free e-mail alerting service n.
ücretsiz wifi free wifi n.
ücretsiz hotmail free hotmail n.
ücretsiz teklif free offer n.
ücretsiz erişim free access n.
ücretsiz yazılım free software n.
ücretsiz bir fotoğraf paylaşım programı instagram n.
ücretsiz arama free call n.
ücretsiz kullanıcı free user n.
linux için ücretsiz yazılımlı bir tarayıcı konqueror n.
yacc bilgisayar programının ücretsiz versiyonu bison n.
yaygın olarak kullanılan ücretsiz bir web harita hizmeti mapquest® n.
oluşturucu tarafından ücretsiz olarak halkın kullanımına sunulan fikri mülkiyet open source n.
reklamlara maruz kalma karşılığında verilen ücretsiz elektronik posta gönderim hizmeti freemail n.
oynaması ücretsiz olan video oyunu f2p (free to play) n.
ücretsiz kayıt olun sign up for free expr.
ücretsiz indir free download expr.
ücretsiz deneme free trial expr.
ücretsiz sipariş formu free order form expr.
ücretsiz karşıdan yükle free download expr.
ücretsiz kaydolun sign up for free expr.
ücretsiz deneme sürümünüz sona ermiştir your free trial has expired expr.
ücretsiz indir download for free expr.
ücretsiz indir download free expr.
Informatics
ücretsiz yazılım freeware n.
ücretsiz erişim sağlayıcı free access provider n.
Telecom
avrupa genelinde ücretsiz telefon hizmetleri europe-wide freephone services n.
avrupa genelinde ücretsiz aranır hizmet europe-wide freephone services n.
avrupa genelinde ücretsiz aranır hizmetler europe-wide freephone services n.
evrensel uluslararası ücretsiz aranır numara universal international freephone number n.
evrensel uluslararası ücretsiz aranır telefon hizmeti universal international freephone service n.
ücretsiz çağrı freephone call n.
ücretsiz telefon numarası freephone number n.
ücretsiz telefon hizmeti freephone n.
ücretsiz aranır telefon hizmeti freephone service n.
ücretsiz aranır telefon çağrısı freephone call n.
ücretsiz arama freephone n.
ücretsiz telefon hatları toll-free services n.
ücretsiz telefon freephone n.
ücretsiz yayın free to air n.
ücretsiz telefon ek hizmetleri freephone supplementary services n.
ücretsiz aranır numara freephone number n.
ücretsiz aranan telefon hizmeti freephone service n.
eskiden ücretsiz ve yasa dışı telefon araması yapmak için kullanılan bir elektronik cihaz blue box n.
Television
ücretsiz yayın free to air n.
ücretsiz yayın free-to-air n.
ücretsiz servis sağlayan dijital bir karasal tv platformu freeview® [uk] n.
Automotive
ücretsiz donanım no cost option n.
Transportation
(kırsal ücretsiz kargo alanında) kargo sevkiyat güzergahı rural route n.
(kırsal ücretsiz kargo alanında) kargo sevkiyat güzergahı rural delivery route n.
eskiden ücretli olup sonradan ücretsiz hale gelen yol pike n.
(birini) yolcu olarak ücretsiz taşımak deadhead v.
ücretsiz olarak istasyona teslim edilip trene yüklenen (konsinye mallar) free on rail adj.
Traffic
ücretsiz hatlar toll free number n.
ücretsiz otoyol freeway n.
Railway
ücretsiz refakat free attendance n.
Aeronautic
mesai dışında olan uçuş ekibinin ücretsiz tranfer edilmesi deadheading n.
Medical
hastanın ücretsiz tedavi görüp tıbbi olmayan ek hizmetlere ücret ödediği hastane yatağı amenity bed n.
Marine Biology
ücretsiz avcılık free fishing n.
Zoology
abd'de hayvanlardaki genetik hastalıklar için dna testi ve ücretsiz bilgi sağlayan bir kuruluş offa (orthopaedic foundation for animals) abrev.
Education
fakir çocuklar için ücretsiz bir ilkokul (eskiden) ragged school n.
federal öğrenci yardımı için ücretsiz başvuru free application for federal student aid n.
genellikle ilköğretim ve lise eğitimini kapsayan ücretsiz devlet okulu common school n.
1859 yılında peter cooper'ın sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurduğu bir üniversite cooper union n.
1859 yılında peter cooper tarafından sanat ve bilim alanında ücretsiz ders vermek amacıyla kurulan bir üniversite cooper union for the advancement of science and art n.
ücretsiz eğitim olanağı free ride n.
ücretsiz eğitim state education n.
federal öğrenci yardımı için ücretsiz başvuru fafsa abrev.
History
(1789-1841 yılları arasında) hükümlünün özgür bir vatandaşa ücretsiz hizmetle görevlendirildiği bir sistem assignee [australia] n.
(1789-1841 yılları arasında) hükümlünün özgür bir vatandaşa ücretsiz hizmetle görevlendirildiği bir sistem assignment [australia] n.
Religious
hristiyanlıkta ücretsiz dini hizmet sunan kimse tentmaker n.
Military
askeri personele devlet tarafından ücretsiz olarak temin olunan mesken quarters in kind n.
ücretsiz izin leave without pay n.
abd'de yabancı askeri öğrencilere, birimlere ve kuvvetlere ücretsiz verilen çeşitli eğitimler imet n.
Music
sanatçı tarafından ücretsiz yayınlanıp genellikle stüdyo yapımı albümden daha serbest tarza sahip olan hip-hop derlemesi mixtape n.
Theatre
hamiline belirtilen fiyata iki bilet hakkı tanıyan ücretsiz kupon twofer n.
ücretsiz bilet annie oakley n.
tiyatroda ücretsiz bilet dağıtmak paper v.
Latin
hayır amacıyla yapılan ücretsiz hizmet pro bono n.
sahibinin rızasıyla bir ücretsiz olarak başkasının arazisinden geçen şahsın mal sahibinin ihmalinden kaynaklanacak kazaları bilerek göze alması ve sorumluluk kabul etmemesi caveat viator n.
Slang
ücretsiz bilet (tiyatro) oakley n.
eğlence gösterisine ücretsiz giriş paper n.
Modern Slang
yalnızca ücretsiz şeylerin dağıtıldığı günlerde (ash wednesday ve palm sunday/paskalyadan önceki çarşamba ve paskalyadan önceki pazar) kiliseye giden katolikler a and p catholic n.