üretme - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

üretme



Bedeutungen von dem Begriff "üretme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
üretme generation n.
üretme producing n.
üretme production n.
General
üretme effectuating n.
üretme effecting n.
üretme culture n.
üretme working n.
üretme procreation n.
üretme breeding n.
üretme manufacturing n.
üretme fabrication n.
üretme reproduction n.
üretme engendrure n.
Trade/Economic
üretme manufacturing n.
üretme fabricating n.
üretme reproduction n.
üretme producing n.
Technical
üretme generating n.
üretme hatching n.
Medical
üretme genesis n.
Food Engineering
üretme cultivation n.
Linguistics
üretme generation n.

Bedeutungen, die der Begriff "üretme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 144 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
balık üretme fish breeding n.
üretme çiftliği hatchery n.
üretme çiftliği nursery n.
uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme culture n.
üretme ve idare production and direction n.
ham maddeden üretme creating from raw materials n.
yasadışı alkol üretme moonshining n.
balık üretme istasyonu hatchery n.
alet üretme toolmaking n.
çözüm üretme producing solutions n.
çözüm üretme generating solutions n.
nbc silahları üretme ve kullanma kabiliyetine sahip ülke nuclear-biological-chemical capable nation n.
güneş enerjisi üretme solar energy production n.
bilgi üretme knowledge generation n.
balık üretme çiftliği hatchery n.
kendini üretme self production n.
ilaveten üretme aggeneration n.
fazladan üretme aggeneration n.
kaçak içki üretme blockading [dialect] n.
(bir şeyi) üretme midwifery n.
(bir şeyi) sikke basarcasına üretme mintage n.
zaman ölçüm aletleri üretme sanatı horography n.
saat üretme zanaatı horologiography n.
harita, diyagram gibi grafiksel imgeleri okuma, kullanma ve üretme becerisi graphicacy n.
yazılı eser üretme composition n.
sap üretme pediculation n.
tedavi edici ayakkabı üretme sanatı pedorthics n.
yazılı eser üretme penning n.
jelatinle orijinalin tıpkıbasım kopyalarını üretme metodu gelatin process n.
şişe üretme makinesinde kullanılacak metalin konduğu hazne parison n.
şişe üretme makinesinde kullanılacak metalin konduğu hazne paraison n.
akılda kalıcı ifadeler üretme phrasemaking n.
kayak alanları için kar üretme snowmaking n.
şeker üretme sugaring n.
çok az miktarlarda enerji üretme, depolama veya kullanma ile ilişkili micropower adj.
Trade/Economic
eski madeni paraları eritip yeni paralar üretme recoinage n.
bir hakkın ihlali patenti başkasına ait olan bir malı izinsiz olarak üretme satma veya kullanma infringement n.
yağ üretme tesisi oil terminal n.
yağ üretme tesisi oil production plant n.
(bir şeyi) satın alma, üretme veya sürdürme maliyetinden daha az olan loss n.
Institutes
akdeniz su ürünleri araştırma, üretme ve eğitim enstitüsü müdürlüğü mediterranean fisheries research, production and training institute n.
Industry
kitle pazarına girebilen lüks ürünler üretme massification n.
cam üretme sanatı glassmaking n.
cam üretme glassmaking n.
Technical
adres üretme address generation n.
beton üretme concrete fabrication n.
buhar üretme steaming n.
buhar üretme zamanları steaming hours n.
buhar üretme yüzeyi generating surface n.
beton üretme concrete production n.
buhar üretme borusu generating tube n.
elektrik üretme verimi power generation efficiency n.
güç üretme sistemleri power generating systems n.
hidrojen üretme teçhizatı hydrogen generating equipment n.
hidrojen üretme tesisi hydrogen generating plant n.
rapor üretme parametreleri report generation parameters n.
rezonans üretme resonating n.
rezonans üretme veya yükseltme cihazı resonator n.
tekrar üretme regeneration n.
üretme (elektrik vb) generating n.
üretme yordamı generating routine n.
yeniden üretme dönemi regeneration period n.
yün üretme woolgrowing n.
sistemin gürültü olmaksızın ses üretme kapasitesi headroom n.
kimyasal yollarla elektrik akımı üretme çalışması galvanology n.
fotoğraf yardımıyla ahşap üzerine görüntü üretme süreci photoxylography n.
anotların fırınlandığı bir alüminyum üretme teknolojisi prebake n.
Computer
adres üretme address generation n.
rapor üretme parametreleri report generation parameters n.
üretme yordamı generating routine n.
yeniden üretme regenerating n.
yeniden üretme dönemi regeneration period n.
Informatics
hızlı prototip üretme rapid prototyping n.
şifre kodu üretme key generation n.
Telecom
yeniden üretme hızı reproduction speed n.
Electric
çevresel ses düzeni üretme ve çıkarma tekniği ambisonics n.
elektrikle ısı üretme çalışmaları electrothermics n.
Radio
iki radyo frekansını karıştırarak elektriksel ses üretme ile ilgili heterodyne adj.
Automotive
güç üretme ve aktarma aksamı powertrain n.
güç üretme ve aktarma aksamı kontrol modülü powertrain control module n.
Marine
dalgadan enerji üretme sistemi salter’s duck n.
denizaltı petrol üretme sistemi submarine oil production system n.
Medical
antijen üretme antigenicity n.
bakteri üretme tabağı petri dish n.
horultulu solunum üretme stertor n.
Psychology
üretme-tanıma generation-recognition n.
nesnelerin veya olayların zihinsel imgelerini üretme yetisi mental imagery n.
Physiology
(sinir, kas) birden çok uyarana bileşik yanıt üretme süreci summation n.
ısı üretme gücü ile ilgili calorificient adj.
hayvan bedeninin ısı üretme gücüne sahip olması calorificient adj.
Food Engineering
besinlerin enerji üretme kapasitesini gösteren kalori değeri nutritionist's calorie n.
gaz üretme yeteneği gas production ability n.
Physics
ısı üretme calorification n.
(ses veya elektrik sinyalleri) birleşerek titreşimli sinyal üretme beat v.
ısı üretme gücü ile ilgili calorifiant adj.
ısı üretme gücü ile ilgili Calorificient adj.
Chemistry
ozon üretme ozonification n.
Biology
tek spor hücresi üretme homospory n.
tek yumurtadan tek embriyo üretme monembryony n.
balmumu üretme özellikli ceriferous adj.
(hemolitik streptokok) kanda yeşil pigment üretme eğilimi gösteren green adj.
hayvan ve bitkilerin doku veya organlarını üretme özelliği bulunan organoplastic adj.
Biochemistry
soy-içi üretme inbreeding n.
Marine Biology
balık üretme havuzu nursery n.
balık üretme istasyonu hatchery n.
seçici üretme selective breeding n.
Botanic
bitki üzerinde filizlenen tohumlar üretme viviparous n.
iki tür üreme organı üretme heterocarpism n.
birden fazla spor hücresi üretme heterospory n.
tek tür spor üretme isospory n.
Agriculture
balık üretme havuzu nursery n.
balık üretme istasyonu hatchery n.
üretme çiftliği hatchery n.
şarap üretme vintage n.
Breeding
devlet üretme çiftliği state hatchery n.
Social Sciences
toplumların çıkarım, sanat, beceri ve materyal üretme konularında edindiği bilgilerin tümü technology n.
Literature
hiçbir kurala bağlı kalmadan edebi eser üretme automatism n.
Linguistics
sözcük üretme back formation n.
üretme aşaması production stage n.
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme hypercorrection n.
dil ucunun damağa değdirilmesi sonucu ses üretme retroflection n.
dil ucunun damağa değdirilmesi sonucu ses üretme retroflexion n.
gramer hatasından kaçınmak isterken hatalı yapı üretme overcorrection n.
dilde yeni kelimeler üretme merakı olan kimse neoterist adj.
Environment
fisyonlaşmış çekirdek üretme breed n.
Military
nükleer, biyolojik veya kimyasal silahları üretme ve kullanma kabiliyetine sahip ülke nuclear, biological, and chemical-capable nation n.
hedef üretme haritası target production map n.
yeniden üretme regeneration n.
Art
hiçbir kurala bağlı kalmadan sanatsal eser üretme automatism n.
donuklaştırarak veya çizgileri yumuşatarak resmetme, çizme veya üretme scumbling n.
Cinema
filme son aşamasında eklenen ortam seslerini çeşitli nesneler yardımıyla üretme tekniği foley n.
Photography
fotoğrafın küçültülmüş kopyasını üretme reduction n.
karanlık oda gerektirmeyen bir işlemle fotoğraf üretme melotype n.
mikroform şeklinde fotoğraf üretme tekniği microreproduction n.
nesnenin doğal renklerini yansıtan fotoğraf üretme süreci ve uygulaması heliochromy n.
suda çözünür boyayla fotoğraf baskısı üretme süreci imbibition process n.
eskiden kullanılan bir doğal efektli fotoğraf üretme tekniği ivorytype [dated] n.
nesnenin doğal renklerini yansıtan (fotoğraf üretme süreci) heliochromic adj.
Printery
mürekkep püskürtmeli yazıcıyla yüksek kaliteli baskı üretme süreci giclée n.
Latin
geçici çözümler üretme ad hocism n.
Archaic
tohum üretme seeding n.
Entomology
örümceğin ipek bezleri ile ilişkilendirilen büyük ve genellikle koni şeklindeki ipçik üretme borusu spigot n.
Slang
slogan üretme sloganeering n.
slogan üretme sloganeering n.