ışıltılı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

ışıltılı



Bedeutungen von dem Begriff "ışıltılı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ışıltılı sparkling adj.
General
ışıltılı aglow adj.
ışıltılı bright adj.
ışıltılı shining adj.
ışıltılı agleam adj.
ışıltılı ablaze adj.
ışıltılı glittering adj.
ışıltılı lamping adj.
ışıltılı sheenful adj.
ışıltılı nitid adj.
ışıltılı aglitter adj.
ışıltılı elamping [obsolete] adj.
ışıltılı lucent adj.
ışıltılı micaceous adj.
ışıltılı luculent adj.
ışıltılı diamond adj.
ışıltılı sheen adj.
ışıltılı sheer [obsolete] adj.
ışıltılı shine [obsolete] adj.
ışıltılı spangly adj.
Mining
ışıltılı adularescent adj.
Archaic
ışıltılı relucent adj.
ışıltılı brightsome adj.

Bedeutungen, die der Begriff "ışıltılı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 39 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ışıltılı seramik luster ware n.
ışıltılı seramik lusterware n.
ışıltılı seramik lustreware n.
ışıltılı küme spanges n.
ışıltılı şey spangler n.
ışıltılı şeylerle süslemek tinsel v.
en ışıltılı shiniest adj.
inci ışıltılı pearlized adj.
inci ışıltılı pearlised adj.
ışıltılı bir şekilde asparkle adv.
Phrasals
ışıltılı/gösterişli/göz alıcı bir şekilde süslemek bling out v.
Colloquial
ışıltılı şey shiny n.
Technical
ışıltılı kavurucu flash roaster n.
ışıltılı kristal scintillation crystal n.
ışıltılı yol vericiler glow starters n.
ışıltılı örüt scintillation crystal n.
ışıltılı alın kaynağı flash butt welding n.
ışıltılı kavurma flash roasting n.
işaret ve ışıltılı boşalma tüpü tesisatları signs and luminous-discharge-tube installations n.
ışıltılı boya luminous paint n.
ışıltılı deşarj glow discharge n.
ışıltılı izabe flash smelting n.
ışıltılı alın kaynağı flash welding n.
ışıltılı boşalım glow discharge n.
ışıltılı yolverici glow starter n.
ışıltılı boşalma tüpü luminous-discharge-tube n.
fosfor gibi ışıltılı photogenic adj.
Electric
ışıltılı elektrik deşarjı electric glow n.
Textile
apreleme veya ışıltılı iplikle kumaşa verilen parlak yüzey sheen n.
Lighting
değiştirilebilir ışıltılı yol verici glowing interchangeable starter n.
ışıltılı yolverici glow-starter n.
ışıltılı boşalma glow discharge n.
Mining
bazen prizmatik mavi ışıltılı olan çok yüksek dereceli saf beyaz bir elmas river n.
Medical
radyofrekanslı ışıltılı boşaltımlı plazma bırakımı radiofrequency glow discharge plasma deposition n.
radyofrekanslı ışıltılı boşaltımlı tedavi radiofrequency glow discharge treatment n.
Botanic
ışıltılı orkide dancing lady orchid n.
ışıltılı orkide oncidium n.
ışıltılı orkide butterfly orchid n.
ışıltılı orkide butterfly plant n.