şanslı olmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

şanslı olmak



Bedeutungen von dem Begriff "şanslı olmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
şanslı olmak be in luck v.
şanslı olmak score v.
şanslı olmak be lucky v.
şanslı olmak be fortunate v.
şanslı olmak light [dialect] [uk] v.
Phrasals
şanslı olmak luck out v.
Colloquial
şanslı olmak ace out v.
şanslı olmak be laughing v.
Idioms
şanslı olmak have the rub of the green v.
şanslı olmak hit the jackpot v.
şanslı olmak be well off v.
Speaking
şanslı olmak get lucky expr.

Bedeutungen, die der Begriff "şanslı olmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 37 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
çok şanslı olmak have the luck of the devil v.
yönünden şanslı olmak be lucky about v.
yönünden şanslı olmak be lucky in respect of v.
yönünden şanslı olmak be lucky in terms of v.
çok şanslı olmak be very lucky v.
Phrasals
çok şanslı olmak luck in v.
Colloquial
bir şeyden ayrıldığı/çıktığı için şanslı olmak be well out of something [uk] v.
artık bir şeyin içerisinde bulunmadığı için şanslı olmak be well out of something [uk] v.
Idioms
şanslı gününde olmak have a hot hand v.
ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak not know (one is) born v.
ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak not know you are born v.
ayrıldığı için şanslı olmak be well out of (something) v.
ayrıldığı için şanslı olmak be well out of v.
kurtulduğu için şanslı olmak be well rid of (someone or something) v.
kurtulduğu için şanslı olmak be well rid of v.
(kağıt oyunlarında) şanslı olmak carry a rope in (one's) pocket v.
birinden daha şanslı olmak have the edge over v.
çok şanslı olmak bear a charmed life v.
çok şanslı olmak lead a charmed life v.
çok şanslı olmak have a charmed life v.
çok şanslı olmak have all the luck v.
çok şanslı olmak have the devil’s own luck v.
çok şanslı olmak live a charmed life v.
çok şanslı olmak have the luck of the devil v.
hiç şanssızlık yaşamayacak kadar şanslı olmak lead a charmed life v.
şanslı gününde olmak be on a roll v.
şanslı doğmuş olmak be born under a lucky star v.
çok şanslı/avantajlı durumda olmak have an easy time of it v.
çok şanslı/avantajlı konumda olmak have an easy time of it v.
çok şanslı bir hayatı olmak have a charmed existence v.
çok şanslı bir hayatı olmak lead a charmed existence v.
çok şanslı bir hayatı olmak live a charmed existence v.
çok şanslı olmak live in a tree [old-fashioned] v.
doğuştan şanslı olmak be born under a lucky star v.
şanslı döneminde olmak have a purple patch v.
(birinden/bir şeyden) daha şanslı olmak have an edge over (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) daha şanslı olmak have the edge over (someone or something) v.