Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak | come upon (someone or something) v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak | go up against (someone or something) v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak | happen across (someone or something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | yürürken/koşarken (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak | run by v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak | fall in with (someone or something) v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak | chance on (someone or something) v. |
Phrasals | (biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak | chance upon (someone or something) v. |
Phrasals | biriyle/bir şeyle karşılaşmak | come across someone or something v. |
Phrasals | biriyle/bir şeyle karşılaşmak | run across someone or something v. |
Phrasals | biriyle/bir şeyle karşılaşmak | come upon someone or something v. |
Phrasals | biriyle/bir şeyle karşılaşmak | come on someone or something v. |
Phrasals | biriyle/bir şeyle karşılaşmak | come onto someone or something v. |
Phrasals | biriyle/bir şeyle karşılaşmak | happen upon someone or something v. |
Phrasals | biriyle/bir şeyle karşılaşmak | happen on someone or something v. |
Idioms | ||
Idioms | eve dönüp (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak | come home to (someone or something) v. |